19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 1 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baraj Yüzde 25 Olsun(!) AKP yüzde 10 olan “seçim barajı”nın kaldırılması ya da düşürülmesini istemiyor. Peki CHP ve MHP istiyor mu? Onlar da istemiyor! AKP sözcüleri seçim barajının kaldırılması ya da yüzde 5’e-yüzde 3’e çekilmesi için neden geri adım atmıyor? Türkiye’de istikrar bozulacağı için(miş). İstikrar Arapça kökenli bir kelime... Kararlılık anlamına geliyor... Ülkede kararlılığın sürmesi, yerleşik düzenin korunması için yüzde 10 seçim barajı yerli yerinde kalacak, bunun adına da “demokrasi” denilecek. Partiler ve Seçim Yasası... İkisi de 12 Eylül askeri faşist darbesinin ürünü... Birincisi liderler egemenliğini, ikincisi yüzde 10 seçim engelini getirdi. Milletvekili ve yerel seçimlerde ön seçim siyasal tarihimizin çöplüğüne atıldı... Parti lideri ve üç-beş kişilik çevresi, milletvekili aday adaylarını belirleyip aday yaptı, halkımıza da “haydi demokrasi şöleni”ne deyip milletin vekillerini seçtirdi. Belediye başkanları için de aynı şey geçerliydi, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri için de... Seçilen milletvekilleri liderin saptadığı kişiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verdi. Sonra denildi ki: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” Gelelim bugüne... AKP 26 maddelik anayasa paketini sarıp sarmalayacak, ardından bir çuvala koyacak... Halkımız da gidip oy verecek! AKP, 1982 Anayasası’ndaki geçici 15. maddeyi de çuvala koyduğundan maddelerin teker teker oylanmasını istemiyor. Şimdi bizim eski dönek solcular, oyuna gelip “Yahu Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanmasına karşı mı çıkacağız” diyerek “evet” derler mi? Derler! Aklı başında herkes çağdaş, demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasa istiyor. Başta AKP olmak üzere, CHP ve MHP, böyle bir anayasanın hazırlanmaması için yarışıyorlar. Üç parti de 12 Eylül’ün getirdiği Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası’nı ağızlarına almıyorlar. Diyelim ki seçim barajı yüzde 5’e indi, seçim yasası değişti, örneğin “Milli Bakiye”ye geçildi, seçime katılan sosyalist partiler milletvekili çıkarabilecekler. SP, DYP, DSP vb. gibi partiler Meclis’e girecek. BDP zaten bağımsız adaylarla, yüzde 10 barajını 2007 seçimlerinde delmişti... 1982 Anayasası’nın kimi maddeleri bugüne dek değiştirilmişti. Bunlar bireyin hak ve özgürlüklerine ilişkin maddelerdi. Demokratik bir ülkede parti kapatmak ne denli antidemokratikse, yüzde 10 barajını indirmemek de o denli antidemokratiktir. Yüzde 9.9 oy alan bir parti Meclis dışında kalacak ve siz bunun adına “demokrasi” diyeceksiniz. İnsanların umutlarıyla oynanmaz. Yoksulluğun ve yolsuzluğun kol gezdiği bir ülkede, bir torba şekere, nohuta oylarını verenleri “ulusal irade” sananlar yüksek yargıyı hizaya getirmek istiyor... Bunu yaparken de geçici 15. maddeyi kaldırıp “biz darbecileri yargılayacağız” diyerek tüm halkı bu oyuna katmak için çabalıyorlar. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 843 lira olduğu Türkiye’de emekliler, asgari ücretle çalışanlar yaşam savaşımı veriyor... 2009’da işsizlik oranı yüzde 14’e ulaştı... 15 milyon insan günde iki lirayla geçiniyor... Güneydoğu’da işsiz gençler, yoksullar giderek artıyor... Bir ülke kendi tarihini ve kültürünü yok etmek isterse, hiçbir zaman demokrasiyi, özgürlükleri, barışı ve kardeşliği gerçekleştiremez. Örnek mi? 2 bin yıllık Allianoi 10 Nisan’da Yortanlı Barajı’nın suları altında kalacak... Tarihi yapıtların korunması için yapılan ihalenin gizlendiği duyuruldu. Doç. Ahmet Yaraş ve Arif Cangı yaptı bu duyuruyu! Toplum anayasa paketini tartışırken bir taşla iki kuş vuranlar da var, tıpkı özelleştirmelerde olduğu gibi! İstikrar olması için, seçim engelini yüzde 25’e çıkarın olsun bitsin! Adına da “seçim açılımı” densin! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ‘İktidar ülkeyi yoksullaştırdı’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - 2009 yõlõ son çeyrek büyüme rakamlarõ ile Türkiye ekonomisinin durumu hakkõnda parti genel merkezinde basõn top- lantõsõ düzenleyen Tür- kiye Partisi Genel Baş- kanõ Abdüllatif Şener, “Son seçimlerden bugü- ne kadar bu iktidar Tür- kiye’yi büyütmemiştir, küçültmüştür, milli geli- ri azaltmak suretiyle ül- keyi yoksullaştõrmõştõr” dedi. TÜİK tarafõndan açõklanan rakamlara işa- ret eden Şener, 2009 yõ- lõnõn Türkiye ekonomisi için bir büyüme değil, bir küçülme yõlõ olduğu- nu söyledi. Türk’e üç dava daha İstanbul Haber Servisi - Kapatõlan DTP’nin Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün, partisi- nin kapatõlmasõnõn ar- dõndan milletvekillerinin istifa etmesine ilişkin, “Sayõn Öcalan parla- mentoyu terk etmeme- mizi istiyor” şeklindeki açõklamalarõ dava konu- su oldu. Ayrõca DTP ta- rafõndan hazõrlanan “De- mokratik Çözüm Proje- si” isimli kitap da suçla- ma konusu olurken 2008 yõlõnda parti genel mer- kezinde yaptõğõ bir ko- nuşma nedeniyle de su- çu ve suçluyu övmekten dava açõldõ. Türk’ün top- lam 7,5. yõla kadar hapsi isteniyor. Kalkan TBMM Genel Sekreteri ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Genel Sekterli- ği’ne son olarak İstanbul Vali Yardõmcõsõ olarak görev yapan Saadettin Kalkan atandõ. Adõ aşk skandalõna karõştõğõ için görevden alõnan Ali Os- man Koca’dan boşalan Meclis genel sekreterli- ğine atanan Kalkan, dün görevine başladõ. İnce: İçiniz sızlamıyor mu? ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Genel Kuru- lu’nda, Türk-Alman Üniversitesi kurulmasõ- na ilişkin yasa tasarõsõ- nõn görüşmeleri sõrasõn- da CHP Milletvekili Muharrem İnce, bir-iki lise açõlmasõyla sorunla- rõn çözülemeyeceğini ifade etti. MHP’li Oktay Vural’õn, ayakkabõsõnõ boyacõ bir çocuğa fõrça- lattõğõna yönelik fotoğraf karşõsõnda Milli Eğitim Bakanõ Çubukçu’nun, “İçimi sõzlattõ” dediğini hatõrlatan İnce, Çubuk- çu’ya, “Başbakan, Çin malõ oyuncaklarõ dağõtõr- ken çocuklar birbirini eziyor. 1 milyon çocuk çalõşmak zorunda. Bun- lar karşõsõnda bir anne, bakan olarak içiniz sõzlõ- yor mu” diye sordu. Adliye önünde kavga İstanbul Haber Servisi - Güngören’de biri hamile kadõn, 17 ki- şinin ölümü, 154 kişinin de yaralanmasõyla so- nuçlanan bombalõ saldõ- rõya ilişkin davaya de- vam edildi. Beşiktaş’taki adliye girişinde bekle- yen yakõnlarõnõ yitirmiş ailelere, sanõk yakõnõ 2 kadõn “şov yapõyorsu- nuz” diye sataştõ. İki grup arasõnda çõkan kav- gada sözle sataşan iki kadõn darp edildi. Kav- gayõ polisler ayõrdõ. CHP, ALTAN’I İSTİFAYA ÇAĞIRDI ‘Eğer onur ve ayıp biliyorsa derhal çekilsin’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün 31 gün önce Denizcilik Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na atanan eski Anayasa Mah- kemesi raportörü Alpas- lan Altan’õ Anayasa Mahkemesi yedek üyeli- ğine atamasõ tepkiyle kar- şõlandõ. CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıç- daroğlu, “Mahkemeye gölge düşürürsünüz. Bu sayın üye, eğer onur ve ayıp denen iki kavramı biliyorsa derhal çekil- mek zorundadır” dedi. Kõlõçdaroğlu, gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtlarken Altan’õn atanmasõyla ilgi- li olarak şunlarõ söyledi: “Rüşvet dediğimiz olay sadece parayla tanım- lanacak bir alan değil. Eğer siz Anayasa Mah- kemesi gibi hiçbir şai- benin bulaşmaması, hiç- bir kara noktanın ol- maması gereken bir ku- ruma atanıyorsanız, bel- li kişilerin beklentilerine paralel olarak belli ma- kamlar size ikram edi- lerek o kapı aralanmış- sa; o mahkemeye de, mahkemenin üyelerine de gölge düşürürsünüz. Bu sayın üyenin yap- ması gereken tek şey, eğer onur ve ayıp denen iki kavramı biliyorsa bu kavramların gereği ola- rak görevinden derhal çekilmek zorundadır. Ben merak ediyorum, acaba kendisi yarın Anayasa Mahkemesi üyesi olduğunda kendi- sine müsteşar yardımcı- lığı koltuğunu ikram eden Sayın Binali Yõldõ- rõm’ın davası geldiğinde nasıl tarafsız kalabile- cektir? Her şeyden önce Anayasa Mahkemesi başkanını, üyelerini bu olumsuz etik dışı uygu- lamaya son vermeleri için göreve davet ediyo- rum. Hiç kimse Anaya- sa Mahkemesi üzerin- de kuşku duyulacak ha- reketin, eylemin içinde olmamalıdır.” CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek de Altan’õ isti- faya çağõrdõ. Özyürek, 10. Cumhurbaşkanõ Ah- met Necdet Sezer’in Ba- rolar Birliği Başkanõ Öz- demir Özok’u Anayasa Mahkemesi üyeliğine seç- tiğini, ancak parti üyesi olmasõ nedeniyle yaşa- nan tartõşmalar üzerine Özok’un istifa ederek hem Cumhurbaşkanõ’nõ hem de Anayasa Mahke- mesi’ni tartõşmalarõn dõ- şõnda tuttuğunu anõmsat- tõ. Özyürek, “Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri de atamaya kar- şı tavır almalı. Bu kişi göreve başladığında ‘bir- likte çalõşamayacaklarõ- nõ’ açıklayarak tavır koymalılar” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün hülle yoluyla önce Denizcilik Müs- teşarlõğõ’na buradan da 1 ay sonra Anaya- sa Mahkemesi yedek üyeliğine atadõğõ Al- parslan Altan’õn atamasõnõn önce planla- nõp sonra yürürlüğe konulduğu anlaşõldõ. Şu- bat ayõnda emekliye ayrõlacağõ bilinen ye- dek üye Mustafa Yıldırım’õn yüksek bü- rokrat kontenjanõndan olduğu gözetilip Al- tan önce bürokrat yapõldõ, ardõndan da bu kontenjandan üye atandõ. 1968 doğumlu Altan’õn 2001 yõlõndan be- ri sürdürdüğü Anayasa Mahkemesi rapor- törlüğünden yedek üyeliğe “yükselişin- deki” ayrõntõlar dikkat çekiyor. Malatya va- lisi iken Şubat 2003’te “yüksek bürokrat” kontenjanõndan Anayasa Mahkemesi üye- liğine seçilen Yõldõrõm’õn yaş haddinden emekliye ayrõlacağõ biliniyordu. Şubat ayõna gelindiğinde Ulaştõrma Bakanõ Bi- nali Yıldırım, Başba- kan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün üçlü ka- rarnamesiyle hukuk mezunu Altan, Deniz- cilik Müsteşarlõğõ’nda müsteşar yardõmcõlõğõna atandõ. Böylece Altan, hukukçu kimliğinin yanõnda “yüksek bü- rokrat” unvanõnõ da kazanmõş oldu. Al- tan’õn yüksek bürokraside henüz “kırkı bi- le çıkmamışken” 31. günde bu kez de Gül tarafõndan Yõldõrõm’dan boşalan Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atandõ. 23 yıl bu görevde kalacak Altan, mevcut anayasaya göre 65 yaşõ- nõ dolduruncaya kadar yani 23 yõl boyun- ca Anayasa Mahkemesi yedek üyeliği ya- pacak ve hiçbir zaman asil üye olamaya- cak. Ancak AKP’nin yasalaştõrmaya ça- lõştõğõ değişiklik paketi yaşama geçerse oto- matik olarak asil üye olacak ve 65 yaşõnõ dolduruncaya kadar görev yapabilecek. Ancak Altan’dan sonra üyeliğe seçilenlerde ise 45 yaş şartõ aranacak ve sadece 12 yõl görev yapabilecekler. AKP davasõnda kapatmama gerekçesini yazan ortak heyette de yer alan Altan Kõ- lõç’õn 2007’de Anayasa Mahkemesi Baş- kanlõğõ’na seçilmesinin ardõndan Altan “özellikli” bir göreve getirildi ve Kõlõç’õn sağ kolu oldu. Kõlõç’õn yaptõğõ görevlen- dirmeye göre resmi olarak genel sekreter ta- rafõndan yürütülecek konulardan mali ve idari işler dõşõnda ve doğrudan “görevle” ilgili tüm konularda yetkili isim Altan ol- du. Mahkemeye gelen dosyalarõ önce Al- tan inceliyordu. Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine seçilen Altan’õn inanõlmaz yükselişi Haşim Kılıç’ın sağ kolu Alparslan Altan. 10. Cumhurbaşkanõ Sezer, yürütmenin yargõya hükmetmek istediğini söyledi ‘Hukuk ayaklar altõnda’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer, AKP’nin anayasa değişikliği pa- ketiyle ilgili olarak, “Hukuken söy- lenecek hiçbir şey yok. Hukuk ayak- lar altına alınıyor” dedi. Değişiklik- lerle yürütmenin yargõ yetkisini ele ge- çireceğini belirten Sezer, “Güçler ay- rılığı güçler birliği haline gelecek” uyarõsõnda bulundu. Star TV’nin haberine göre; Sezer, anayasa değişikliği paketini yakõn çev- resine şöyle değerlendirdi: Yasama yürütmenin güdü- münde: Hukuken söylenecek hiçbir şey yok. Hukuk ayaklar altõna alõnõyor. Türkiye’de yasama yürütmenin güdü- münde. Yürütme yasamaya hükmediyor. Şimdi yargõya da hükmetmek istiyor. Hukuk devleti zaten ortadan kalkmak üzere. Değişiklik hayata geçerse tama- men ortadan kalkacak. Güçler ayrõlõğõ güçler birliği haline gelecek. Yürütme yargı yetkisini ele geçiriyor: 1960 öncesi parlamento Tahkikat Komisyonu oluşturmuştu. Bu komisyonun tutuklama ve parti kapatma gibi yetkileri vardõ. Yani yasama orga- nõ yargõ yetkisini de üstüne almõştõ 60 ön- cesi. Bugün yapõlan değişikliklerle bu de- fa yasama organõ değil ama yürütme or- ganõ yargõ yetkisini adeta ele geçiriyor. Göz boyama adımı: Geçici 15. madde hiçbir hukuksal sonuç doğurmaz. Yerinde kalsa da kaldõrõlsa da hiçbir şey değişmez. Bu tabiri caizse biraz göz bo- yamaya yönelik bir adõm. Bu iktidar da öncekiler gibi: AB ilerleme raporlarõnda her seferinde en başta bakan ve müsteşarõn HSYK’den çõ- karõlmasõ öneriliyor. Bunun hukuk dev- leti ilkesine aykõrõ olduğu gerekçesi öne sürülüyor. Ama yürütmenin etkin- liğini daha da arttõrmaya yönelik bir adõm olarak bu iktidar da daha öncekiler gi- bi böyle bir tasarrufta bulunmuyor. Referandumdan önce dava açılamaz: Halkoyuna sunulmadan ve kabul edilmeden bu değişiklik yasalaş- maz, dolayõsõyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açõlamaz. Ne zaman açõlabilir? Re- feranduma gider, referandumdan evet çõ- kar, ancak o evetten sonra yasalaşaca- ğõ için Anayasa Mahkemesi’ne bir iptal davasõ açõlabilir. Ve Yüksek Mahke- me’den de çok büyük ihtimalle iptal ka- rarõ çõkmasõnõ beklemek mümkündür. Hukuk devleti ortadan kalka- cak: Türkiye’de laiklik kalmadõ. De- mokratik devlet ilkesi de kalmadõ. Çün- kü biz halk olarak ikinci seçmeniz. Biz genel başkanlarõn seçip belirlediği isim- leri seçiyoruz. Dolayõsõyla demokratik devlet ilkesi böylece ortadan kalkõyor. Sosyal devlet ilkesi sadaka kavramõna dönüştü. Hukuk devleti de bu değişik- likle tümüyle ortadan kalkacak. Hiç tar- tõşõlacak bir şey yok. Bu gerçekleşirse Türkiye yeni bir anayasaya mutlaka ih- tiyaç duyacaktõr. Türkiye sil baştan yeni bir anayasa yapmak zorunda ka- lacak ve bu gündemi yaşayacaktõr. Cumhurbaşkanın yetkisi: Ana- yasa Mahkemesi’ne üye seçimini de rek- tör seçimini de cumhurbaşkanõnõn yap- masõ değiştirilmeli. Başka yol bulunmalõ. AKP’nin anayasa değişikliği önerisini yakõn çevresine değerlendiren Sezer’in “Hukuk devleti ortadan kalkmak üzere. Güçler ayrõlõğõ güçler birliği haline gelecek” dediği öğrenildi. Sezer’in laikliğin bittiği ve sosyal devlet ilkesinin sadaka kavramõna dönüştürüldüğünü söylediği belirtildi. YARSAV Başkanõ Tarhan, Gül’ün Anayasa Mahkemesi’ne yaptõğõ atamayõ eleştirdi ‘Dolanma kültürünün sonucu’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YARSAV Başkanõ Emine Ülker Tarhan, Anayasa Mahkemesi Raportörü Alparslan Altan’õn Denizcilik Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na atandõktan 31 gün sonra Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atanmasõna tepki gösterdi. Tarhan, “Bu bir dolanma kültürünün sonucudur. Yargıyı ele geçirme kararlılığının çok açık göstergesidir” diye konuştu. Tarhan, anayasa değişiklik paketiyle ilgi- li Danõştay Başkanõ Mustafa Birden ve Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kı- lıç’ı ziyaret etti. Danõştay’dan ayrõlõrken gazetecilere açõklama yapan Tarhan, Al- tan’õn, Anayasa Mahkemesi yedek üyeliği- ne seçilmesiyle ilgili sorularõ da yanõtladõ. Tarhan, “Bu durumun, ‘dolanma kültü- rüyle yargõyõ ele geçirme yolundaki karar- lõlõğõ’ açıkça ortaya koyduğunu düşünü- yorum. Bu, bir dolanma kültürünün so- nucudur. Yargıyı ele geçirme kararlılığı- nın çok açık göstergesidir” diye konuştu. Tarhan, Anayasa Mahkemesi Başkanõ Kõ- lõç’õ da ziyaret etti. Ziyaretin ardõndan açõk- lama yapan Tarhan, Başkan Kõlõç ile “de- mokraside uzlaşma kültürü” üzerinde ko- nuştuklarõnõ söyledi. Görüşmenin gayet olumlu geçtiğini kaydedenTarhan, Kõlõç’õn da “Anayasa değişikliği çalışmalarının uzlaşma kültürü zemininde yapılması ge- rektiğini” dile getirdiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle