23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2010 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR CMYB C M Y B YASEMİN KANDEMİROĞLU 2009’dan 2010’a uzanan günler, sanatta nerdeyse bir “Sarkis yılı” oluşturdu. Akbank Sanat’õn tüm mekânõyla örtüşen “Bir Kilo- metre Taşı” sergisi, ardõndan İs- tanbul Modern’de bir anlamda kendi mekânlarõndan bir “Site” kurduğu retrospektif, daha sonra Mimar Sinan’õn son dönem ya- põtlarõndan Atik Valide Külliye- si’ne yerleştirdiği altõn varaklõ inşaat iskelesi, sonra Paris’te Centre Pompidou’yu saran “Pas- sages” sergisi ve şimdi de Gale- rist’teki “Opus”u. Aslõnda hepsi de, Yerleştirme Sanatõ’nõn bü- yük ustasõnõn “mekânlar”la gi- riştiği hesaplaşmalarõn, mekânla- ra müdahalelerinin ürünü. Bu kez, Sarkis’in parmak izle- ri, sevdiği mekânlarõn planlarõ üzerinden onlara yeniden doku- nuyor, onlarõ yeniden yaratõyor. Farklõ kültürlerden ve farklõ coğ- rafyalardan seçilen bu yapõlar belli bir düzen içinde sõralanõyor. Diziliş sõralarõ ve birbirleriyle et- kileşimleri onlarõ bir bütünün par- çalarõ haline getiriyor. Yorumlanan eserler Ayasof- ya’dan Japonya’daki Ryoan-ji Tapõnağõ’na, Selimiye Camii’nden Hindistan’daki Ajanta Mağarala- rõ’na, Berlin’deki Yahudi Müze- si’nden Louis Kahn’õn Bangla- deş’teki Parlamento Külliyesi’ne dek uzanan geniş bir yelpazede. - Mimari yapıları, planları üzerinden yeniden yorumla- maya nasıl karar verdiniz? - Benim birtakõm mimarlara tutkum var, birtakõm mimari yer- lerde yaşamõşlõğõm var. Çõkõş noktam Louis Kahn’õn Kudüs’teki gerçekleşmemiş projesi. Bu pro- jeyi ben icra ediyorum, gerçek- leştiriyorum ama serginin bütü- nündeki eserleri bu düşünceyle seçmedim. İcra edilmemiş proje- ler üzerinden gitmek çok şematik geldi: “Sarkis kalkıp da olmamış projeleri dile getiriyor” duru- mundan çõkmak istedim. Benim burada yaptõğõm hem katkõ hem yeniden yaratma. Planlarõ okurken partisyondan sesi duyan müzis- yenler gibiyim. Hangi mimari eserleri çalõşacağõmõ düşünürken icra etmek istediklerimin olmasõ- nõ tercih ettim. Mesela her yõl Se- limiye Camii’ne giderim. Müthiş bir mimaridir! Onu işlemeye ka- rar verdim, Ayasofya’yõ yapma- ya karar verdim. Ahmedabad’a gittim, orada dört gün kaldõm. Ajanta Mağaralarõ 17 yaşõndan be- ri özlediğim bir yerdi, 50 sene son- ra gidebildim. Ve mekânõn sesi- ni dinledim. Aslõnda daha bu pro- jenin başõndayõm ve bunu devam ettirmek niyetindeyim. - Partisyondan sesi duyan müzisyenler gibiyim, dediniz. Eserlerinizi buradan yola çı- karak anlamak mümkün mü? Burada müzikle olan bağdan söz edermisiniz? -Opus adõnõ müzikle çağrõşõm yapsõn diye koydum. Parmakla- rõmõn dokunuşu her yerde aynõ de- ğil, bazen sert bazen hafif. Mü- ziği duyuracak şekilde izleyiciyi görsel bir şeyler okumaya davet ediyor. Opus’u eserlerimin nu- maralanmasõnda da kullanõyo- rum, mesela Sinan’õn eserleri Opus 1, Opus 2 olarak gidiyor. - Parmak izlerinizi kullanarak bir şeyler üretmek sizin için yeni sayılmaz aslında. 1989’da önce Strasbourg’da daha sonra Nantes’ta açılan “103 Sulubo- ya” serginiz suluboya ve par- mak izi kullanımı açısından “Opus”la benzeşiyor. Parmak iziniz ve kullandığınız renklere dair neler söylemek istersiniz? - Benim eserlerimde genel ge- çer plan ölçekleri yok, parmak- larõmla basarken parmaklarõmõn ölçüsüyle mesafeyi göstermiş oluyorum. Aynõ planlarõ on sene sonra çalõşsam belki çok daha bü- yük ya da çok daha küçük olur eserlerim, bunu bilemem. Bir plan nedir? Bir yapõnõn özüdür, oradan başlõyorum. Sinan belki onu kuma çizmiştir ya da eliyle anlatmõştõr. Rölöve, binanõn ön- ceki halini araştõrmaktõr. Benim işlerimde hep bir öze gitmek var. - Sergide eserlerin neonlarla aydınlatılmış çerçeveleri ve neon yazılar da dikkat çekiyor... - Neonlar, eserlerin hem aura- sõ hem de aydõnlatõcõsõ. Eserleri- mi galerinin duvarlarõ yaşatmõyor, benim yapõtlarõm galerinin me- kânõnõ yaşatõyor. Galerinin du- varlarõna tutsak değiller. - Bu çalışmalarınızı hangi akımın içinde değerlerlendirir- siniz? - Belli bir zaman sonra bu akõm meselesi kayboluyor diyeceğim fakat altmõşlardan sonra “Yer- leştirme Sanatı” doğmaya baş- ladõ, ben kendimi bunun içinde görüyorum, yoksa kavramsal sa- natçõ değilim. Ben bütün kültür- lerle ve yaratõcõlarla konuşan bir kişiliğim. Bu bir etki meselesi de- ğil, konuşma meselesi. Sinan be- ni etkiledi diye konuşmuyorum, bugün Sinan’la nasõl konuşulurdu onu gösteriyorum. İşte her şey bu- güne geliyor, o yüzden parmak vuruşlarõm o kadar taze görünü- yor. Sanatçõnõn Galerist’teki ‘Opus’ adlõ sergisi 10 Nisan gününe kadar açõk kalacak Sarkis mekânlarla yüzleşiyor Bu kez, Sarkis’in parmak izleri, sevdiği mekânlarõn planlarõ üzerinden onlara yeniden dokunuyor. Ayasofya’ya, Japonya’daki bir tapõnağa, Selimiye Camii’ne, Hindistan’daki Ajanta Mağaralarõ’na, Louis Kahn’õn Bangladeş’teki Parlamento Külliyesi’ne... Kültür Servisi - Necati Tosuner’in 2009 Attilâ İlhan Roman Ödülü’ne değer bulunan “Kasırganın Gözü” adlı romanı, Kanat Kitap’tan sonra şimdi de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Tosuner’in romanı, yaşam deneyimi irdeleme yetisine dönüşen trajik kahraman, ‘balkondaki adam’ın yaşamla sorunlarını konu alıyor. Tosuner romanın biçemini “olanca yalınkat ve görmesek de bölümleri birbirine bağlayan demirleri ve alışılmadık yapısıyla son derece deneysel” olarak niteliyor. Kültür Servisi - Aksigorta, 50. kuruluş yõlõnõ ikinci büyük sosyal so- rumluluk projesiyle kutluyor. Sigorta bilincini yükseltmek adõna başlat- tõklarõ sosyal sorumluluk çalõşma- larõna AKUT ile “Hayata Devam Türkiye” projesiyle başlayan ku- ruluş, şimdi de sanat yoluyla ‘risk’ konusunda toplumda farkõndalõk yaratmayõ hedefliyor. Bu kapsamdaki “Aksigorta Sanat Projesi”yle sekiz sanatçõnõn “Risk ve Güven” temalõ çalõşmalarõ İs- tanbullularla buluşacak. Aziz Sarı- yer’in “Q&A”, Han Tümerte- kin’in “Görünmez Güven” , Bih- rat Mavitan’õn “Kuşun Ettiğine Bak”, Derin Sarıyer’in “Plasenta”, Ela Cindoruk’un “Anneannemin Masası”, Tan Mavitan’õn “Buzdan Sebepler”, Oytun Berktan’õn “Ka- fes” ve Bennu Gerede’nin “Un- titled” adlõ yapõtlarõ, 2 ay süresince Kanyon Alõşveriş Merkezi, Saban- cõ Holding Binasõ, Beyoğlu ve Fõn- dõklõ’da Aksigorta Binasõ’nda ser- gilendikten sonra, üniversitelerde de sanatseverlerle buluşacak. İstanbul sokaklarõnda ‘Risk ve Güven’ BAKAN GÜNAY: BİR ÇALIŞMAMIZ YOK Sinema emekçisinin umudu başka bahara ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay, Türkiye’de sinema alanõnõ ve çalõşanlarõnõ tanõmlayacak özel bir “Sinema İş Yasası” oluş- turulmasõ yönünde bakanlõkça yü- rütülen herhangi bir çalõşma bulun- madõğõnõ bildirdi. DSP İstanbul Mil- letvekili Ayşe Jale Ağırbaş’õn yazõlõ so- ru önergesini yanõtla- yan Günay, bir iş söz- leşmesine dayanarak çalõşan gerçek kişiye “işçi” denildiğini, si- nema çalõşanlarõna da ayrõm yapõlmaksõzõn İş Kanunu’nun tüm hükümlerinin uygu- landõğõnõ kaydetti. Bakan Günay, 5510 Sayõlõ Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlõk Sigortasõ Ka- nunu’na göre, bir ve- ya birden fazla işve- ren tarafõndan çalõştõ- rõlan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçõlarõyla, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşlarõ içine alan bü- tün güzel sanat kollarõnda çalõşanlar, düşünürler ve yazarlarõn sigortalõ sayõldõğõnõ ifade ederek, Türkiye’de sinema alanõnõ ve çalõşanlarõnõ ta- nõmlayacak özel bir “Sinema İş Yasası” oluşturulmasõ yönünde ba- kanlõkça yürütülen bir çalõşma bu- lunmadõğõnõ belirtti. Kültür ve Turizm Bakanõ Günay, Sinema Filmlerinin Değerlendiril- mesi, Sõnõflandõrõlmasõ ve Destek- lenmesi Hakkõndaki 5224 Sayõlõ Kanunun 9. maddesindeki “Bakan- lık, sinema alanına ilişkin kültürel ve sosyal amaçlı etkinlikleri ve sinema sektörü ça- lışanlarını doğru- dan destekleyebi- lir” hükmü gereğin- ce, sağlõk gibi ne- denlerle ekonomik sõkõntõya düşen si- nema sektörü çalõ- şanlarõnõn, bütçe ola- naklarõ çerçevesin- de desteklenerek mağduriyetlerinin giderilmesine çalõ- şõldõğõnõ ifade etti. Günay, bu kap- samda; 2007 yõlõnda 15 sinema sanatçõsõ- na 51 bin TL, 2008’de 14 sinema sanatçõsõna 71 bin 500 TL, 2009’da da 21 sinema sanatçõsõ- na 110 bin TL des- tek sağlandõğõnõ kaydetti. Yabancõ ya- põmcõlar ve film projelerinin Türki- ye’de çekilmesi, Türk kültürünün ta- nõtõlmasõ ve ekonomiye daha fazla katma değer kazandõrõlmasõ, sektö- re yeni insan ve yatõrõmcõlarõn gir- mesini sağlama konusunda; kõsa, orta ve uzun vadeli politikalar ge- liştirilmesinin planlandõğõnõ bildirdi. Kültür Servisi - Türk Sinemasõ’nõn önde gelen isimlerinden Kadir İnanır’õn 41. sanat yõlõ Ma- gazin Gazetecileri Derneği’nin ev sahipliğinde Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de kutlandõ. Ge- ceye aralarõnda Halit Kıvanç, Ekrem Bora, Adnan Şenses, Nebahat Çehre, Serpil Çak- maklı, Arif Keskiner, Gani Müjde, Haldun Dormen’in de bulunduğu pek çok ünlü isim ka- tõldõ. Sunuculuğunu Ebru Akel’in yaptõğõ ge- ce, gazeteci Ertuğrul Özkök’ün, 1999 yõlõnda yazdõğõ köşe yazõsõnõ okumasõyla başladõ, ar- dõndan Özkök, Kadir İnanõr’õ “Kadir İnanır Türkiye’dir” sözleriyle tanõmladõ. Halit Kı- vanç, Ekrem Bora, Şerif Ören ve Adnan Şen- ses’in konuşmalarõyla devam eden gecede, Bedirhan Gökçe’nin seslendirdiği bir de bel- gesel gösterildi. Ödülünü Ertuğrul Özkök’ün elinden alan Kadir İnanõr, 41. sanat yõlõ kutla- ma pastasõnõ keserken Adnan Şenses de şarkõ- lar seslendirdi. Gecenin finalinde ise ENBE or- kestrasõ bir konser verdi. DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağõrbaş’õn yazõlõ soru önergesini yanõtlayan Günay, bir iş sözleşmesine dayanarak çalõşan gerçek kişiye “işçi” denildiğini, sinema çalõşanlarõna da ayrõm yapõlmaksõzõn İş Kanunu’nun tüm hükümlerinin uygulandõğõnõ belirtti. AKSİGORTA SANAT PROJESİ Bennu Gerede Kadir İnanõr’õn 41. sanat yõlõ kutlandõ  ADANA H.O. SABANCI SAHNESİ Küba-Unutulmaz Kadõnlar Tiyatrosu / Ay Tiyatrosu - La Lupe ve Delirio Habanero saat 20.00. DT SABANCI ULUSLARARASI ADANA TİYATRO FESTİVALİ’NDE BUGÜN Nail Güreli Kütüphanesi açılıyor Kültür Servisi - Maltepe Üniversitesi, gazeteci Nail Güreli’nin 58 yõllõk meslek yaşamõnõn özel arşivinden ve sekiz bini aşkõn kitabõndan oluşan Maltepe Üniversitesi Nail Güreli Kitaplõğõ’nõn açõlõşõnõ 8 Nisan’da yapacak. Rektör Prof. Dr. Kemal Köymen’in de aralarõnda bulunduğu konuşmacõlar, üniversitenin Dr. Reşit Galip Salonu’nda düzenlenecek törende 78 yaşõndaki deneyimli gazeteci Nail Güreli’ye dair anõlarõnõ paylaşõrken, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay ve Nail Güreli de birer konuşma yapacak. 10 günde 250 bin çocuk izledi Kültür Servisi - Yönetmenliğini Hamdi Alkan’õn yaptõğõ, Halit Ergenç, Çetin Tekindor ve Batuhan Karacakaya’nõn da başrol oynadõğõ, “Dersimiz Atatürk” filmi ilk 10 günde yaklaşõk 250 bin çocuk izleyiciye ulaştõ. Senaryosunu Turgut Özakman’õn yazdõğõ film İstanbul, Ankara, İzmir’den sonra en çok Antalya, Bursa, Adana, Kocaeli ve Zonguldak’ta izlendi. ‘Resimlerle 50 yıl’ Kültür Servisi - Terakki Vakfõ Sanat Galerisi, 50. sanat yõlõnõ kutlayan Burhan Temel’in, Akademi mezuniyet resminden günümüze kadar resmettiği 50 adet seçme eserinin yer aldõğõ retrospektif nitelikte bir sergiyle izleyicinin karşõsõna çõkõyor. Resimlerinde canlõ renklerden kaçõnarak, yoğun fõrça darbeleriyle zenginleştirdiği pastel renkleri tercih eden ve doğanõn en yalõn halini figürsüz bir şekilde gerçek bir samimiyetle tuvale aktaran sanatçõnõn ‘resim’le geçirdiği 50 yõlõ kapsayan sergi, 17 Nisan’a dek devam edecek. (0 212 351 00 60) ‘Kasõrganõn Gözü’ İş Bankasõ’nda CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle