Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
3 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
Emekli Tuğgeneral Ersöz tedavi gördüğü hastaneden video konferans sistemiyle savunma yaptõ
‘Suskun kalanlarõ kõnõyorum’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda yargõ-
lanan emekli Tuğgeneral Levent Er-
söz, tedavi gördüğü hastaneden video
konferans sistemiyle savunma yaptõ.
Ersöz, “Yaşadığımız bu haksızlıklar
karşısında korkan, susan, suskun
kalan herkesi şiddetle kınıyorum.
Tanımasam da bu dava sürecinde
hayatlarını yitiren Kuddusi Okkır
ve Türkan Saylan hocamızı saygıyla
anıyorum” dedi.
Davaya bakan İstanbul 13. Ağõr Ce-
za Mahkemesi Heyeti Başkanõ Kök-
sal Şengün, dünkü 68. oturumu açar-
ken tutuklu sanõk Levent Ersöz’ün sor-
gu ve savunmasõnõn sağlõk durumu ne-
deniyle tedavi görmekte olduğu Cer-
rahpaşa Tõp Fakültesi Hastanesi’nde-
ki odasõnda kurulan video konferans
sistemi ile alõnacağõnõ duyurdu.
Ersöz’ün savunmasõnõ sunduğu
odada naip hâkim Hüsnü Çalmuk,
Ersöz’ün avukatõ Filiz Esen ve sağ-
lõk ekibi hazõr bulundu. Duruşma sa-
lonundaki iki perdeye Levent Er-
söz’ün yatakta oturur durumda önü-
ne tekerlekli yemek masasõ çekilmiş
bir haldeki görüntüsü yansõtõldõ. Bo-
yunluk taktõğõ görülen Ersöz, kimlik
tespitinde 4 bin 500 lira emekli aylõ-
ğõ olduğunu belirtti.
Başkan Köksal Şengün’ün iddia-
nameden suçlandõğõ bölümleri oku-
masõnõn ardõndan Ersöz hastanelerde
kullanõlan hareketli masanõn üzerine
koyduğu 500 sayfa olarak hazõrladõ-
ğõ savunmasõnõ saat 09.45 sõralarõnda
okumaya başladõ. “Silivri toplama
kampında arkadaşlarımla birlikte
olmayı arzu ederdim” diyen Er-
söz, sağlõk durumunun buna elver-
mediğini söyledi.
Ersöz, Ergenekon sürecinde suskun
kalanlarõ kõnadõğõnõ ifade ettikten son-
ra “Emperyalist güçler karşısında
boyun eğmeyen, Türkiye’nin ba-
ğımsız, çağdaş, laik, ulus devlet ve
üniter yapısı ile Atatürk ilke ve
devrimlerine yürekten inanmış ve
yıllarını bu uğurda mücadele ede-
rek geçiren silah arkadaşlarımı,
ülkemizin karanlıktan aydınlığa
çıkmasını hedef ve ilke edinmiş be-
ni tanıyan ve tanımayan yazar, ba-
sın mensubu, güvenlik görevlisi,
yargı mensubu ve aydınları saygıyla
selamlıyorum” dedi.
Yargısız infaz
Hakkõndaki her türlü karalama, ya-
lan ve iftiralar ile yargõsõz infazlara bo-
yun eğmediğini belirten Ersöz, “Baş-
ta Türk toplumunu terörize etmek
üzere kurgulanan sözde darbe plan-
ları ve o süreçte yaşananlar ile üze-
rimize yıkılmak istenen suçlama-
larla ilgili tüm hususlara tek tek ce-
vap vereceğim” diye konuştu.
Ersöz, Şõrnak Alay Komutanlõğõ
yaptõğõ sõrada 2001’de HADEP İlçe
Başkanõ Serdar Tanış ile yöneticisi
Ebubekir Deniz’in Silopi’de jandar-
ma tarafõndan gözaltõna alõndõktan
sonra kaybolduklarõ iddialarõna ilişkin
olarak “Aynı partinin yöneticile-
rinden iki kişinin kaybolmasında
karakoldan çıkışları belgeyle sabit
olmasına ve hakkımda verilen ta-
kipsizlik kararının uzun itirazlar so-
nucu mahkemece kesinleşmesine
rağmen parti yöneticileri, örgüt,
yandaş basın ve kalemleri tarafın-
dan hedef gösterilmemin sonucu
mu burada bulunmam” diye sordu.
Ergenekon diye bir örgütün bulunup
bulunmadõğõna mahkemenin karar
Levent Ersöz “Yaşadõğõmõz bu haksõzlõklar karşõsõnda korkan, susan, suskun kalan herkesi
şiddetle kõnõyorum. Tanõmasam da bu dava sürecinde hayatlarõnõ yitiren Kuddusi Okkõr ve
Türkan Saylan hocamõzõ saygõyla anõyorum” dedi.
vereceğini söyleyen Le-
vent Ersöz sözlerini şöy-
le sürdürdü:
“Bugün uygulamalar
neticesinde toplum üze-
rinde amaçlanan korku
ve baskı sağlanmış, bir-
çok çevre, düşünür sus-
turulmuş, etkisiz hale
getirilmiştir. Türkiye
Cumhuriyeti’nde irtica
ve bölücülük tehlikesin-
den bahsetmek bazı ku-
rumları eleştirmek, AB
ve ABD’nin Türkiye
aleyhine yaptığı faaliye-
leri vurgulamak, Ata-
türk ilke ve devrimleri-
ne sahip çıkmak suç ha-
line gelmiştir. Eğer bun-
lar suç olmasaydı bu-
gün bu toplama kampı
olur muydu?”
Psikolojik destek
Kõzõnõn eski Jandarma
Genel Komutanõ tutuk-
suz sanõk Şener Eruy-
gur ile bir telefon gö-
rüşmesinin kendisinin
“örgütsel irtibat” ola-
rak değerlendirildiğine
dikkat çeken emekli
Tuğgeneral Levent Er-
söz, kõzõ F. Ersöz’ün 4
kez intihara teşebbüs et-
tiğini, halen psikolojik
destek aldõğõnõ belirtti.
Yazarımız Leyla Tavşanoğlu, Akdeniz ülkele-
ri gazetecileri birliği olan “Terra del Mediter-
raneo” (Akdeniz Toprağı) örgütünün “Cara-
vella del Mediterraneo” (Akdeniz Karaveli - Karavel eski çağlarda yaygın olarak kullanılan
yelkenli bir gemi) ödülüne layık görüldü. Yaşamını gazeteciliğe ve kültürler arası yakınlaşmaya
adayan kişilere verilen bu gazetecilik liyakat ödülünün dağıtımı geçen pazar akşamı İtalya’nın
Bari kentinde düzenlenen muhteşem bir törenle yapıldı. Bu yıl ikincisi verilen “Akdeniz Karave-
li” ödülü bir anlamda Akdeniz kültürleri ve denizlerin kavşak noktaları arasında köprü oluştur-
ma yolunda çaba harcayan gazetecilere veriliyor. Ödülü destekleyen kurumlar arasında AB,
İtalyan Kültür Bakanlığı, İtalya’daki İspanya, Türkiye, Polonya, Portekiz, Macaristan, İsveç,
Kıbrıs Rum Büyükelçilikleri, Akdeniz Birliği Örgütü ve İtalyan RAI televizyonu var.
Tavşanoğlu’na ödül
İLÇE BAŞKANLARI GENEL MERKEZDE
CHP’de İstanbul
kavgası, gün
geçtikçe büyüyor
TÜRKİYE SÖZLEŞMEYİ İMZALIYOR
Sınır ötesinden
yayınlara engel
VEDA EDERKEN BAŞKANA TEPKİ
Validen ‘zübük’
yakıştırması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Parti
Meclisi (PM) üyesi Gürsel Tekin’in İstanbul il
başkanlõğõna “dönmesini” isteyenler ve “dön-
mesin” diyenler genel merkezde yoğun kulis ya-
põyor. İstanbul il yönetim kurulu üyeleri dün
CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nu zi-
yaret ederken “İstanbul’daki ahenk bozulma-
sın” görüşünü iletti. Kõlõçdaroğlu’nu ziyaret eden
27 ilçe başkanõ ise “İstanbul ile Ankara arasın-
da uyumlu yapı oluşturulsun” diyerek “Tekin
dönmesin” mesajõ verdi.
CHP kurultayõnda başlayan Genel Sekreter
Önder Sav-İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin
kavgasõ giderek büyüdü. Yeni yönetimin biçim-
lenmesinden sonra MYK’ye giremeyen Tekin’in
ilk aşamada PM’den istifa edip İstanbul il baş-
kanlõğõna dönebileceği beklentisi öne çõktõ. Genel
merkezden gönderilen yazõda, İstanbul il yönetim
kurulunun Tekin’in yerine atama yapmamasõ is-
tendi. Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) 7
Haziran’da bu konuyu ele alabileceği kaydedildi.
Kulislerde, Sav’õn Tekin’in il başkanlõğõna dön-
mesine karşõ olduğunun altõ çizildi. Eski bakanlar
Ercan Karakaş ve Erdoğan Toprak ile eski
MYK üyelerinden Sırrı Özbek’in adlarõnõn il
başkanlõğõ için gündeme geldiği ifade ediliyor.
Karakaş, “Herhangi bir talebim yok, ancak ne
görev verilirse yaparım” dedi.
CHP’nin 8 Haziran Salõ günü yapõlacak grup
toplantõsõnda DSP’den istifa eden bağõmsõz mil-
letvekilleri Harun Öztürk ile Hüseyin Pazarcı
CHP’ye katõlacak. Böylece, CHP’nin sandalye
sayõsõ 101’e ulaşacak.
Bu arada, Kõlõçdaroğlu’nun bugün yapõlmasõ
planlanan Antalya gezisi “başta terör ve İsrail
saldırganlığı olmak üzere, Türkiye’nin karşı
karşıya olduğu sorunlar ile, yoğun günlük
programı” nedeniyle iptal edildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye,
bilişim suçlarõnõn sõnõr ötesinde takibini sağlaya-
cak Avrupa Konseyi’nin “Sanal Ortamda İşle-
nen Suçlar Sözleşmesi”ni imzalama kararõ aldõ.
Bilişim suçlarõ konusunda devletler nezdinde ilk
sözleşme olma özelliği taşõyan sözleşme sayesin-
de ülkeler, ikili anlaşma ihtiyacõ duymadan diğer
ülkelerden internet üzerinden yapõlan suç içeren
yayõnlarõ durdurma yetkisine sahip olacak. İnter-
net ortamõnda kişi haklarõna saldõrõ niteliğindeki
ses ve görüntü kayõtlarõnõn yurtdõşõndan servise
konulmasõ durumunda suçun yayõlmasõna anõnda
müdahale edilebilecek.
Sözleşmenin imzalanmasõ için Ulaştõrma Ba-
kanõ Binali Yıldırım tarafõndan başlatõlan süre-
cin ilgili kamu kurumlarõnõn onaylarõ alõnarak ta-
mamlandõğõ, Türkiye’nin sözleşmeyi kõsa süre
içinde imzalayacağõ bildirildi. Türkiye’nin şu an-
daki ulusal mevzuatõ, siber suçlarla uluslararasõ
mücadele için, suçlarõn işlendiği ülkelerle ikili
anlaşmalar yapõlmasõnõ gerektiriyor. Bu anlaş-
manõn olmadõğõ ülkelerden yapõlan yayõnlara
Türkiye’nin müdahale hakkõ bulunmuyor. Ancak
Avrupa Konseyi’nin Siber Suçlar Sözleşmesi’ne
taraf olunmasõ ulusal mevzuattaki bu boşluğu
doldurarak ikili anlaşmaya gerek kalmaksõzõn ta-
raf ülkelerin, sanal suçlarla hõzlõ ve etkin müca-
delesini mümkün kõlacak. Sözleşme yetkisiz din-
leme, verilere müdahale, telif haklarõ ihlalleri,
bilgisayarla ilgili sahtecilik ve dolandõrõcõlõk fiil-
leri, çocuk pornografisi, ağ güvenliği ihlalleri,
yetkisiz erişim ve bilişim suçlarõyla mücadele
imkânõ verecek. Bunun yanõ sõra õrkçõlõk ve ya-
bancõ düşmanlõğõ, ağ sistemine ve içeriğe yöne-
lik işlenen suçlar da eşzamanlõ takip edilecek.
BOLU (Cumhuriyet) - Bilecik Valiliği gö-
revine atanan Bolu Valisi Halil İbrahim Akpı-
nar, kentten ayrõlõrken AKP’li Bolu Belediye
Başkanõ Alaaddin Yılmaz ile aralarõnõn bozuk
olduğu yönündeki sorular üzerine “Sadece bir
tek zübük diye adlandırdığım şahıs hariç
hakkım varsa herkese helal olsun... Allah
onu ıslah etsin” dedi. Bolu’da 2 yõldõr görev
yapan Vali Halil İbrahim Akpõnar, atandõğõ Bi-
lecik Valiliği görevine başlamak üzere kentten
ayrõldõ. Bir gazetecinin “Bolu’da iki idareci
var. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’la
anlaşamadınız” demesi üzerine Akpõnar, şun-
larõ söyledi: “Benim Bolulularla herhangi bir
problemim yok. Kendilerine sağlık ve huzur
diliyorum. Sadece bir tek zübük diye adlan-
dırdığım şahıs hariç hakkım varsa herkese
helal olsun. Kendilerinden helallik diliyo-
rum. Ama o zübük konusunda aynı düşün-
ceye sahip değilim. Allah onu ıslah etsin.”
‘Balbay’õnolduğu
iddiaedilen
notlargerçekdõşõ’
ERSÖZ GÖRÜŞMELERİ ANLATTI
Gazetemiz yazarõ Mus-
tafa Balbay ile iki kez gö-
rüşüp kayda aldõğõnõn
doğru olduğunu söyleyen
İkinci Ergenekon dava-
sõnõn tutuklu sanõğõ Levent
Ersöz, “Kendisiyle ga-
zeteci olarak ve Jandar-
ma Genel Komutanı’nın
emirleri gereğince gör-
üştük. Herhangi bir ör-
gütsel bağ anlamında
görüşme söz konusu de-
ğildir” dedi.
Ersöz şunlarõ anlattõ:
“Komutanımız erbaş ve
erlerin boş zamanla-
rında, aldıkları bu eği-
time katkıda buluna-
bilmek ve özellikle ulu-
sal medya içerisinde fi-
yatı ucuz, magazin ağır-
lıklı gazetelere yönel-
meleri sonucunda ülke
sorunları ve güncel ha-
berleri takip etmekten
uzak kalmalarını önle-
mek ve Türkiye Cum-
huriyeti’nin temel nite-
liklerine bağlı ve basın
ahlak kurallarına riayet
ederek kamuoyunu bil-
gilendiren Cumhuriyet
gazetesine birlik kan-
tinlerinde rahatça ula-
şabilmeleri için neler
yapılabileceği konu-
sunda gazetenin Anka-
ra Temsilcisi ile görü-
şülmesini emretmişti.
Ayrıca bir dönem gün-
demde yer alan ve TSK
komuta kademesini ve
kamuoyunu tedirgin
eden ‘Genç Subaylar Ra-
hatsõz’ haberinin kay-
nağı ile ilgili yapılan
ancak haberin kayna-
ğına, bilginin nereden
sızdığına ilişkin bir so-
nuca ulaşılamamış, ko-
nuyla ilgili de görüşme-
mizi emretti.” Ersöz
“Kışlada askere Cum-
huriyet gazetesinin sa-
tılmasının neresi suç”
diye sordu.
‘Örgütsel bağ
izlenimi yaratılmış’
Balbay’õn “Genç Su-
baylar Tedirgin” habe-
rinin kaynağõnõ açõkla-
madõğõnõ ifade eden Er-
söz “Bu haberi Erge-
nekon Terör Örgütü
yöneticileri olarak bi-
zim yaptırdığımız id-
dia edilmektedir. Hem
aynı örgütte olacaksın,
haber yaptıracaksın,
bir de kaynağını sora-
caksın. İnsan düşünen
varlıktır. İddia maka-
mını tenzih ediyorum
ama bu iddianameyi
kendi önlerine getiren-
lerin maalesef bu özel-
liğinin olmadığına ina-
nıyorum” dedi.
Balbay’õn bilgisayarõn-
da bulunduğu iddia edilen
ve “günlük” olarak ad-
landõrõlan belgelerle ilgi-
li de açõklamalarda bulu-
nan Ersöz iddianamedeki
suçlamalarõ şu şekilde
reddetti:
“İddianamede Bal-
bay’ın benimle ve Al-
bay Atilla Uğur ile sözde
yaptığı görüşmelere iliş-
kin bazı notlara ve bize
atfedilen söz ve yorum-
lara yer verilmiştir. Biz
Balbay ile 23 Aralık
2003 ve 5 Ocak 2004 ta-
rihlerinde iki görüşme
yaptık ve bu görüşme-
leri kayıt altına aldık.
Alınan notlar ve yo-
rumlar tamamıyla ger-
çekdışıdır ve Balbay ile
yakın bir diyaloğumuz
ve örgütsel bağımız ol-
duğu izlenimini verme-
ye yöneliktir.”
Ersöz, Balbay’õn saygõn bir gazeteci olduğunu belirterek iddianamedeki ifadelere tepki gösterdi
‘Hiçbir belge verilmedi’Balbay ile 23 Aralõk 2003 tarihinde ya-
põlan görüşmenin ek klasör 115’te 4 ayrõ çö-
zümü bulunduğunu belirten Ersöz, “Bu 4
metin arasındaki tek benzerlik gazetenin
satışı ve televizyon kurulmasıyla ilgili ko-
nulardır. Bu bölümlerde kelimelerin,
cümlelerin farklı ve yerlerinin değiştiği
açık olarak görülmektedir. Suç yaratma
maksatlı olduğu açıktır” dedi.
Görüşme dökümlerinde kendisine atfen
yazõlan ifadeleri reddettiğini söyleyen Er-
söz “İddianameyi hazırlayanlar Türki-
ye’nin en saygın gazetecilerinden biri
Türkiye’deki radyo, televizyon miktar-
ları, yerel basının gücü ve dağıtım şir-
ketlerinin pazar paylarına yönelik ko-
nuşurken bu konuları ‘örgütün medya ya-
põlanmasõyla ilgili konuşmalar’ şeklinde ni-
telemişlerdir. Ortada ne örgüt lafı ne
onun medyası ne de onları ima edebile-
cek bir kelime bile yokken nasıl oluyor
da böyle yazabiliyorlar” diye onuştu.
Görüşmede Cumhuriyet’in tirajõnõn art-
tõrõlmasõ ve diğer medya organlarõnõn
kontrol altõna alõnmasõna yönelik tek bir
kelime olmadõğõnõ ifade eden Ersöz id-
dialara şu karşõlõğõ verdi: “İddia maka-
mının Balbay’ın bizimle medya men-
supları arasında irtibat sağladığı, bizim
gerçekten var olmayan Cumhuriyet
Çalışma Grubu’nun güvenilir basın
mensuplarıyla bazı bilgileri kamuoyu-
na iletebilmek için yeni mensuplar an-
gaje edebilmek maksadıyla yapılmış
bir girişim şeklindeki iddiasına yönelik
bir husus asla yoktur.”
Balbay’a 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet
Necdet Sezer ile görüşebilen bir gazete-
ci olarak konuşmalarõnõ sorduklarõnõ anlatan
Ersöz “Sayın Cumhurbaşkanı ile terör
örgütü arasında bağ olduğu iması bile
son derece yakışıksızdır” dedi. Balbay ile
görüştükleri konularõn hiçbirinin gerçek-
leşmediğini söyleyen Ersöz “Mustafa
Balbay’a hiçbir belge verilmemiş, kul-
lanması istenmemiştir” diyerek, şu açõk-
lamalarda bulundu: “Kendisinin yaptığı
haber ve kaynağı üzerinde konuşurken
kendisine, bize her zaman ulaşabilece-
ği, haberin doğru olup olmadığını söy-
leyeceğimizi, böylece kurumların yıp-
ranmasının önüne geçilebileceği ifade
edilmiştir. Medya ile yakın ilişki kurmak
ve bize yardımcı olmasını istemek gibi
bir talebimiz olmamıştır.”
Mustafa Balbay’la iki kez gö-
rüştüğünü belirten Ersöz bun-
ların kayda alındığını söyledi.
SÖZDE DARBENİN ‘D’Sİ BİLE YOK
“Balbay’ın bir gazeteci olarak sokaktaki vatandaşın algısını ifade ettiği
tarih 23 Aralık 2003’tür” diyen Ersöz şöyle devam etti: “Yedi yılı geçen
sürede toplumun gündeminde hâlâ rejim konusu ve bu konudaki kor-
kular yerini korumaktadır. Ancak bu korkular kimine göre liberalleş-
me, kimine göre daha ileri seviyede muhafazakarlık, kimine göre de Cum-
huriyet’in temel niteliklerine yönelik düşünce ve saldırılardır. Diğer bir
ifadeyle görüş ve düşünce bazlı hususlardır. O dönemde de böyleydi, şim-
di de hiçbir zaman sözde darbenin ‘D’si bile yoktu ve yoktur.”
‘Hilmi Özkök’ün ifadesi alınmalı’
İstanbul Haber Servisi- Balyoz Gü-
venlik Harekat Planõ soruşturmasõ kapsa-
mõnda tutuklu olan eski 1. Ordu Komuta-
nõ Orgeneral Çetin Doğan, savunmasõna
yardõmcõ olacağõnõ belirterek eski Genel-
kurmay Başkanõ Hilmi Özkök’ün ifadesi-
nin alõnmasõnõ istedi.
Emekli Orgeneral Çetin Doğan’õn avu-
katlarõ Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na başvu-
rarak, Balyoz soruşturmasõ kapsamõnda
ifadesine başvurulup başvurulmadõğõnõ
sordular. Avukatlarõn savcõlõğa verdiği di-
lekçede, “Dönemin Genelkurmay Baş-
kanı Hilmi Özkök bu konuda çeşitli ga-
zetelere demeçler vermiştir. Sayın Öz-
kök’ün yaptığı değerlendirmeler göz
önüne alındığında bu konuda ifadesine
başvurulmasının soruşturma sürecine
katkı sağlayacağı kuşkusuzdur” denildi.
Seminer kayõtlarõnõn karargâhõn kozmik
odasõnõn dõşõna kimler tarafõndan çõkarõl-
dõğõnõn da araştõrõlmasõ gerektiği belirtilen
dilekçede, kayõtlar üzerinde sahtecilik ya-
põlmasõnõn da ikinci bir suçu oluşturduğu-
na dikkat çekildi. Seminer notlarõnõn han-
gi tarihlerde dõşarõ çõkarõldõğõ ve yerine ko-
nulduğunun Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan
sorulmasõ istenen dilekçede, dosyadaki
tüm bilirkişi raporlarõnõn İTÜ ya da İstan-
bul Üniversitesi’nin Bilişim Fakültelerine
gönderilmesi ve raporlar arasõndaki çeliş-
kilerin giderilmesi talep edildi.
‘Balyoz’ davasõndan tutuklu bulunan emekli Orgeneral Doğan’õn avukatlarõ savcõlõğa başvurdu
Çetin Doğan.