Catalog

MMUZIK I S T A N I I I İ L M l Z l k V \i S T I \ A h I ! CÖZLERDEN UZAK ' GÖNÜLLERE Piyano ile tek bir varlık DERLEYEN: ELİF BEREKETLİ S "^ ok sayıda müzik eleştirmeni tarafından "En iyi S Schumann yorumcusu" ak nitelcnen, çağımızın efsane piyanistlerinden Radu Lupu, do- ğumunun 2OO.yılında Schumann'ın piyano konçerto- sunu seslendirmek üzere ilk kez Türkiye'de! Mercedes- Beıız Türk A.Ş. sponsorlu- ğunda 5 Haziran Cumartesi akşamı saat 20.00'de Aya lıini Müzesi'nde gerçekleşecek konserde Schumann'ın piyano koncertosunun yanı sıra Gustav Mahler'in Re Majör Senfonisi "Titan"ı da yorumlayacak olan Radu Lupu, şef Rengim Gökmen'in yönetimindeki Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde sahnede olacak. EFSANEVI HOCALAR Lupu, Rus piyano geleneğiyle eği- tilmiş olmasma rağmen, özellikle Franz Schubert, Johannes Brahms, Ludwig van Beethoven ve Wolfgang Amadeus Mozart gibi 19. yüzyıhn ünlü Alman ve Avusturyalı bestecileri konusunda uzman. Sanatcmın dünya çapında hayran- lık uyandıran başarısının nedeni ola- rak gösterilir mi bilinmez ama ef- sanevi hocalann öğrencisi olduğu bir gerçek: Florica Musicescu, Mario Curcio, Dinu Lipatti, Cella Delavrancea ve Heinrich Neuhaus, Lupu'ya bugün başanyla kullandığı piyanoyu öğreten isimler- den birkaçı. 1966'da Van Cliburn, 1967'de Enescu Intcmational ve 1969'da Lecds International'da birinci- lik ödülleri alan ve kusur- suz Schumann yorumla- rıyla tanınan Radu Lupu, 1995'tc"YıhnEnlyi Enstrümantal Kaydı" dalında Grammy ve Edison ödülleri kazan- dı. Sahneye ilk kez 12 yaşmdayken tamamı kendi bestelerin- den oluşan bir program ile çı- kan sanatçı, Salzburg ve Lucerne gibi seç- kin festivallerin de vazgeçilmez konu- ğu... Radu Lupu bugüne kadar Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni, Royal Concertgebouvv gibi dünya çapında saygmlık kazanmış orkestra- lar ve Karajan, Muti, Barenboim gibi olağanüstü şeflerle çalıştı. YlLDA 80 KONSER Brighton dergisinin müzik editörü Howard Young'ın "Bu adam, ne piyanodan ayrı bir varlık gibi du- rarak onunla yarışıyor, ne de gel- miş geçmiş en tutkulu aşıkmışçası- na onu kucaklıyor. Onun sırrı iki ayrı varhğın tek bir varlıkta bu- luştuğu o anda saklı. Ayrıldıkları çizgiyi arasanız da bulamıyorsu- nuz" sözleriyle övdüğü Lupu, aslen Romanya'nın yedinci büyük kenti olan Galati'nin azınlık Yahudi kitle- sinden, ancak bugün lsviçre'nin Lozan kentinde yaşıyor. Yılda yakla- şık 80 konser veren müzisyen, yal- nızca bugün değil, her daim dünya- nın en ünlü orkestralanyla, çok sayı- da müzik başkentinde calan yıldız bir isim. Ünlü kemancı Szymon Goldberg, soprano Barbara Hendricks ve pi- yanist Murray Perahia ile dikkate değer oda müziği birlikteliklerine imza atan Lupu, konserlerinde piya- no kürsüsü yerine, bir ofis sandalye- si kullanıyor. Lupu'dan hoşnut ol- mayan kimi eleştirmenlcre görc bu, konserlerinde eski bir sandalyeye oturmayı tercih eden 20. yüzyıhn klasikleşmiş piyanisti Glenn Gould'dan çalınmış bir yöntem. Lupu'ya göre yorumcunun, müzi- ği, zorlama bir hal olmaksızın ama mutlaka merak uyandırarak icra et- mesi çok önemli. Nadir rastlanan rö- portajlarmdan birinde, müzik yorum- culuğu hakkmda şunları söylemiş: "Bir öyküyü herkes farklı şekiller- de anlatır. Ve işte o öykü anlatılın- ca her şeyden öte merak uyandır- mah, ikna etmeli. Öyle olsun diye değil, öyle oluverdiğinden." MUHALİFLERİ... -ar upu, olağanüstü yeteneği ve m karizmasıyla dünya çapında -M^Jpek çok hayrana sahip. Ne M; gerek dış görünüşü, gerek sahnedeki mesafeli tavırları, gerekse basına olan soğuk tavrı ile bazılarının da antipatisini çektiği inkar cdilemez. Piyanoya öyaşmda Lia Busuioceanu ile başlayan piya- nist; şaşaadan kaçan tavrı, pi- yanosuyla olan ruhani birlikte- liği vegö'zlerden uzak haliyle birçokları tarafından rahibe benzetiliyor. Bu kimilerini cez- bederken, kimileri için yalnızca bir maskeden ibaret Öteyandan sanatçı, basına karşı soğuk tavırlarıyla tanınıyor; küçük bir internet aramasında, 30yıldır teklîfinigeri çevirdiği gazeteci sayısıyla ilgili esprüere ve hatta taşlamalara ulaşmak çok da zor değil Lupu'nun hayranlarıyla kurduğu uzak ilişkinin verdiği rahatsızlı- ğı, tngiliz Independentgazete- sindeyer alan "vahşi ve bula- nık bakışları, zorla konser salo- nuna çıkanlmıs ama aklı dilen- cilikyaptığı torbasında kalan rahatsız bir adamı çağnsürı- yor" sözleriyle de açığa vurulu- yor. Ancak, gazetenin Benjamin Ivry imzalı yazısı, gö'z ardı edilemez biryeteneğe sahip olan Lupu'nun hakkım da tes- lim ediyor: "Önce kemancılara sıcak bir gülümseme, dinleyici- lere ise mesafeli bir selâm... Eli piyanoya değdikten sonra ise, onun engin biryetiye sahip, na- dir bulunan bir müzisyen oldu- ğunu anlamamz işten değil. Konserin her dakikası birbiri- nin devamı, her ana biraz daha anlam veren de bu." 12