Catalog

iir Atlası CEVATÇAPAN VVallece Stevens/ Şiirler/ Çeviren: Sinan Fişek 'Hangisiniyeğlesem bilemem, Deyişlerin güzelligini mi Kinayenin güzelliginimi' modernleşmesi jk merikalı şair Wallace Stevens (1879- Z\ 1955) Ezra Pound ye William Carlos f I Williams gibi şiire imgeci bir şair olarak başlahıış, daha sonra gene onlar gi- bi imgeciliğin sınıriannı aşanak kendine öz- gü birşiir türûnü geliştirmiştir. Şiirlerinin genek başlıklan, gerek imgeleriyabancı bir dünyayı çağnştınriarsa da, şairin çıkış nok- tası genellikle gerçekyaşanblardır. Ste- vens'e göre bir sanatyapıhnın başanlı ola- bilmesi için hayal gücü ile gerçekiik anasın- da tam bir denge sağlaması gerekir. AYNIKARATAVUĞA ON ÜÇ FARKU BAKIŞ I Yirmi karlı dağ arasında Tek kımıldayan Karatavuğun gözü. II Üçürcüm içindeyim Üç karatavuğun konduğu Bir ağaç gibi III Güz rüzgârında savruluyordu karatavuk. Küçük bir parçasıydı seyirliğin. IV Adamla kadın Birdir. Adamla kadınla karatavuk Birdir. Hangisini yeğlesem bilemem, Deyişlerin güzelligini mi Kinayenin güzelligini mi, Karatavuğun ötüşünü mü Yoksa hemen sonrasını mı. VI Buz salkımlan uzun pencereyi Barbar bir sırçaya sıvadı. Karatavuğun gölgesi Gitti geldi önünde. Hava Çözülmemiş bir dava Çizdi gölgeye. VII Ey sıska herifleri Haddam'ın Ne koşarsınız çil horozun peşinde? Görmez misiniz nasıl salınıyor Karatavuklar Kadınlannızın ayaklan dibinde. VIII Soylu söylemler bilirim Ve duru, kesin vezinlen Ama her bildiğimde Karatavuğun payı vardır, Onu da bilirim. IX Karatavuk uçup gözden yitti Birçok çemberden birinin Kenarını çizdi. Yeşil bir ışıkta uçan Karatavukları görünce, Ahenk pezevenkleri bile Hayretle haykınr XI Sırça bir faytonla ilerliyordu Connecticut üzerinde. Korku saplandı bir kez içine: Yanılmış, Takımlann gölgesini Karatavuk sanmıştı. XII Irmak akıyor. Karatavuk uçuyor olmalı. XIII Ikindi, serapa akşamdı. Kar yağıyordu Ve kar yağacaktı. Karatavuk Sedir dalına tünemişti. ANLAMLIALHMANZARA I Bir ihtiyar oturuyor Bir çamın gölgesinde Çin'de. Gölgenin kenannda Mavi-beyaz Düğün çiçekleri Rüzgârda kımıldıyor. Ihtiyann sakalı rüzgârda kımıldıyor. Çam rüzgârda kımıldıyor. Işte böyle akar sular Otlann üzerinden. II Gece bir kadının Kolu renginde: Gece, dişi, Karanlık, Kokulu ve kıvrak, Kendini gizliyor. Sular ışıldıyor Raks sırasında titreşen Hallaç gibi. III Uzun bir ağaca yaslanıp Boyumu ölçüyorum Çok daha uzun olduğumu görüyorum, Çünkü ta güneşe ulaşıyorum Gözümle; Ve denizin kıyısına ulaşıyorum Kulağımla. Gene de, kanncalann Gölgeme girip çıkmasından Hoşlanmıyorum. IV Düşüm aya yaklaştığında Entarisinin ak kıvnmlan Sarı ışıkla doldu Ayak tabanlan Kızardı. Saçlan Pek uzakta olmayan Bazı yıldızlann Mavi billurlarıyla doldu. V Ne sokak lambalarının tüm bıçakları, Ne uzun sokaklann keskileri, Ne kubbelerle kulelerin Balyozları, Asmalar arasında ışıldayan Tek bir yıldız kadar Süsleyemez. VI Akılcılar, dört köşe şapkalanyla, Dört köşe odalarda düşünürler, Yere bakarak, Tavana bakarak. Dik açılı üçgenlerle Sınırlarlar kendiierini. Oysa paralelkenarı deneselerdi, Koniyi, dalgalı çizgiyi, elipsi - Yanm ayın elipsini sözgelimi - Akılcılar sombrero giyerlerdi. • levı Açııımı nın genei koordinatörü Necdet Subaşı Alevi Modernleşmesi'ni anlatıyor. Din sosyologu Subaşı, Alevileri ve Aleviük olgusunu birbilimadamı .oğukkanlılığıyla ele alıy Moderniteyle birlikte bir "sır" topluluğu olmaktan çıkarak görünürlük kazanan Alevilerin, bu süreçte yaşadıklarını masaya yatırıyor. Birbirlerini "öteki" ilan eden her "öteki"nin, diğerini "anlamak" için okuması gereken bir kaynak kitap... j... 320sayfa 16,5 TL C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1059 SAYFA 23