25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CoreVidalden KentveTuz' 'Sağlıklı' insanlara 'anormal' kitap GOREVIDAL KENT VE TUZ Yayımlan- dığı yıllarda ABD'de bü- yüktartış- ma yaratan ve sonra- sında Gore Vidal'i ya- zarlığa ara vermeye kadar götüren, Amerikan edebiyatının eşcinselleri anlatan ilk romanı Kent ve Tuz, kahramanları Jim ve Bob'un "sıra dışı" ilişkisi ile ardından iki arkadaşın ha- yatında meydana gelenleri anlatıyor. Vidal'in, yirmi bir yaşında kaleme aldığı roman, Amerikan edebiya- tındaki önemli dörtüm noktalarından biri olma özelliğine sahip. O AIİBULUNMAZ B azı kitaplar okuyanın bazı- ları da onu yazanın başına dert açabilir. Kimileri böy- le kitaplar yüzünden bazen mahkemelerde bazen de toplum önünde hesap verdi. Bu da yetme- di, yıllar boyu boyunlanndaki yaf- tayla dolaştı. Gore Vidal'in de buna benzer bir öyküsü var. Kent ve Tuz, Vidal'i yar- gılamak, onun getirdiği yeniliği alaşağı etmek isteyenler için "firsat" yaratn. Pe- ki, Vidal bu kitapla ne gibi bir özgünlü- ğün kapısını araladı? Kent ve Tuz'un te- mel özelliği, Amerikan edebiyatındaki ilk eşcinsel aşk romanı olması. Eşcinsel- liği "hastalık" diye nitelendiren son de- rece "sağlıklı" ve "normal" insanlann bulunduğu dünyamızda, bu bile Vidal'e karşı ateşler yakmaya yetmişti. Kent ve Tuz ile eşcinselliği, eşcinsel aşkı romana sokan Vidal, "sağlıklı" Amerikalılar tarafından cezalandınldı. Öyle ki, bu kitabı izleyen romanlarının satışı son derecc komik rakamlarda ka- hnca, roman yayımlamayı bıraktı. Canını sıkarak insanları kışkırtmayı bir biçem olarak seçen Vidal'in bu küskünlüğü 1964'teki Empire'ı yazana kadar sürdü. Vidal'i Vidal yapan en önemli şey, hiç- bir pisliğin üzerini örtmemesi. Bu huyu- nu, onun vatanseverliğiyle de eşleştirebi- lirsiniz doğru bildiğini söyleme kaygısıy- la da. Hani el yakan bir adam desek, Vi- dal'i yanhş tanımlamış olmayız. Komü- nizmin "en azılı düşman" sayıldığı 1960'larda Liberal Parti'den senatör adayı olup. meydanlarda Çin'i destekle- yen ve Pentagon'un gelirlerinin düşürül- mesini savunan açıklamalar yapması bu- na güzel bir örnek. Politikada da edebiyatta da düinin ayan kaçık bir adam olarak nam salan Vidal, pek çok şeyin yeniden yorumlan- masını da sağlar. Buna tarihi romanla- nnda rastlayabüiyoruz. Kısacası Vidal, SAYFA 8 zihinleri ters yüz etmekle ünlü. Kent ve Tuz da, böyle bakıldığında Vidal'in o eşsiz çabasının ağır bir ürünü. KOVALAMACA Vidal, romanın tekdüze ve tamamen ahlaki aldatmacalarla dolu Amerikan ya- şannsına bomba gibi düşeceğini hesap- lamışn herhalde. KahramanlarJim Wil- lard ve Bob Ford da bu anlamda ustaca kurguladığı iki karakter. Willard, zengin değilse bile, klasik or- ta sınıf Amerikan ailesinin üyesi bir genç biçiminde çıkıyor karşımıza. Bob Ford ise babasının Willard'la görüşmesine sı- cak bakmadığı, okulda kızlann ilgi gös- terdiği "Büyük Âşık" lakaplı bir genç. tkilinin lisedeki arkadaşlıklan, aniden başka türlü bir şeye dönüşünce, tuhaf mutluluğun yerini sorgulamalar ve kü- çük tedirginlikler alır: "Doğru değil", "olmaması gereken şey..." Çünkü olan- lar; Bob ve Jim'in "başına gelenler", "normallerin" dünyasında yaşananlar- dan farklıdır. tkisi de çemberin dışına çıkıp, o güne kadar yabancı oldukları bir yola girer. Yol demişken, Bob'un açık denizlere doğru başlayan yolculuğunu not edelim. Once Bob, arkasından da, onu bulma umuduyla yollara düşen Jim. Her ikisi- • nin de açık denizin kollarına düştüğü sa- tırlarda Vidal, romanı aşktan arayışa doğru kaydınr. Jim'in Bob'u arama yolculuğu, ona ye- ni bir dünya ve insanların da kapısını açar. Bu, başka şehirlerde yaşanacak bir dolu macera demektir. Ancak sözü ge- çen macera, Jim'in uzun zamandır "pe- şini bırakmayan" bir "sorununu" yine su yüzüne çıkarır: Kızlarla arasında so- ğuk bir duvar vardır; bu duvar, gezip dolaştığı pek çok limanda sürekH karşı- sına dikilir. Vidal, okuru merakta bırak- maz o anda: "Olması gereken şey olmak üzereyken, Bob'un görüntüsü kızla ara- sma girmiş, yapacaklan şeyi müstehcen ve imkânsız kıîmıştı. Ne yapmalıydı? ts- tese de silip atamayacaktı Bob'un lıaya- letini. Ama bu insanlık tarihi kadar eski ve gerekliikili oyuna katılmadan, erkek- lerle kadınların dünyasında ayakta dur- manın zor olacağının da farkındaydı. Katılabilecek miydi bu oyuna? 'Evet' dedi, ama başka koşullarda." Vidal'in, Jim'in ruh haline ilişkin de birkaç sözü var: "Nehir kıyısındaki o güneşli günde, Bob'un güneş ışığında boğulmuş görüntüsü dışmda tarihsizdi. Belleğinde, babası uzak bir lekeydi; an- nesi de; ikisi de kül rengi, gölgeler için- deydi. En karanlık ve belirsiz olan da denizdi." Jim'in kafasmda yeniden bir yolculuk şekillenir. Gemiden sonra çalışmaya başladığı tenis kulübünü dolduran aktör . ve aktrislerin mekânı olan Hollyvvood, Jim'in rüyalarındadır artık. Roland Shaw da bu rüyanın kilidini açacağını düşündüğü bir anahtardır onun için; Bob aklındayken kendini Shaw'a istek- sizce bırakır. Hollywood'un kapısı, Jim için yeniden başka bir evrene açılmak demektir. Vi- dal, bunu şöyle sezdirir: "Kapının ardın- | da başka bir dünya vardı, ahalisi kos- ' tümlü figüranlar, idareciler, teknisyenler i ve işçiler olan bir dünya. Aynı anda yir- | mi film birden çekiliyordu. Başka hiçbir j şeyin önemiyoktu." • Jim, hayatmdaki tüm harekete, sürük- lenişe ve edindiği pek çok deneyime rağ- : men sık arahklarla Bob'u düşünür. Aca- ba o da, kendisi gibi bir hayat mı sürü- ! yordur? Hedefsiz, içinden geldiği gibi • yaşamaktan memnun, ertesi günün yeni j bir gün olacağını düşünen ve bu halin- • den hoşnut olan Jim'in kafasını kurcala- i yan bir sorudur bu. \ AKILDIŞININ ZAFERİNE KARŞI i Aşkın nasıl bir duygu olabileceğine i ilişkin sorgulama da aynı günlerde ! Jim'in aklına düşer. Bir bakıma Bob'un I kendisidir aşk; Vidal bunu, şu şekilde i aktarır: "Jim aşk denen şeyin ne olduğu- j nu bildiğinden pek emin j değildi. Bob için hissettik- j leri gibi bir şey olmalıydı, : sanki Bob'un yanmda ol- ; mayışı o duygunun bir bi- ; çimde tertemiz kalmasını ; sağlıyormuş gibi yaşı art- tıkça daha da güçlenen j bir duygunun. Bir de dile getirilemeyen bir şey ol- ; mak gibi bir erdemi vardı ! aşkın, tamamen kendisine j ait bir sırdı." ! Aşk sorgulaması, yolcu- luklar, Bob u arayış ve bu sırada herkesi içine çeken savaş... Jim'in orduya ka- tılma kararı tam anlamıyla yeni bir hayat demektir. Ördudaki ilk günjeri zor geçer. Çünkü eşcinselliği, ; sivil yaşamdaki gibi bazen ona güç anlar yaşatır. "Normal" askerler arasın- da "anormal" biri olmak. nereden bakılırsa bakılsın, ; katlanması hayli emek is- ' teyen bir şeydir. i jim'in isteği Bob'u bul- : mak. Zaten Vidal, roma- nın çeşitli bölümlerinde bunu sık sık vurguluyor. "Bob'u bulup, o gün nehir kıyısında başlayan şeyi tamamlayacak" gibi cümleler gözümüze takılıyor. Haya- tının çeşitli zamanlarında Shaw ya da Sullivan ona eşlik etse de Jim'in akhnda hep Bob var, bir de nehir kıyısında baş- ladıklan işi sonlandırmak. Jim, annesinden Bob ve hamile eşinin şehre geldiğini haber veren mektubu alınca biraz sarsıhr, çünkü yıllardır gör- meyi arzuladığı Bob nehir kıyısındakin- den farklıdır. Jim kendini değişime inan- dırmamak için akhndan türlü şeyler ge- çirir. Eve dönüp annesiyle yüzleştikten sonra ona gerçeği söylemek ister. Lafın dönüp dolaşıp "doğal sürece" dayanma- sı Jim'e bunu düşündürür. Özgürlüğün cesaret gerektirdiği fikri Jim'in zihninde çalkalanır öbür taraftan. Peki, ya Bob; nasıl olmuştu da evlenmişti? Jim, her şe- ye karşın umutludur, Bob'la ilişkisinin süreceğine kendini inandırır. Uzun zaman sonra Bob'la karşılaşınca gerilimi de artar. Belleğinde onun görü- nüşünü unuttuğunu da fark eder. De- nizcilik üzerine konuşmalar, Jim'in zih- ninde parıldayan geçmişe geri dönüşler ve evliliğe dair lakırdılar, Jim ile Bob'un karşılaşmalarının ilk dakikalarmı doldu- rur. Nehir kıyısı ve kulübe Jim'in he ak- hndadır; bunlar onu tetikte tutar. Ancak yumruk gibi; hatta ondan daha sert biçimde verilen tepki Jim'de derin bir iz bırakır. Fakat Jim, zorla da olsa, arkadaşlıklarının bozulacağını bile bile istediğini elde eder. Ne nehir kalır ne de kulübe; Jim'in içki içtiği bar dahi kapat- rtıak üzeredir, denize karışacak bir nehir gibi yola koyulur. Vidal romanda, bir bakıma "doğru" ve "yanlışı"; "doğru" ve "yanlış" kabul edileni açığa vururken, bunlara dönük derin şüphelerle okuyucuyu baş başa bı- rakıyor. Her ne kadar bazılan için rahat- sız edici bir konuya yoğunlaşsa da anla- tımının edebi rengi hiç yorucu ve bunal- tıcı değil. Pek çok insanın hayatmdaki olağanlığı, son derece zor bir şekilde, ya- ni yalınlıkla ifade ediyor. Vidal, Kent ve Tuz'la ilginç ve o güne kadar denenmemiş bir yola saparken, yaptığı çok daha önemli bir şey var: Za- manında bu kitap yüzünden eleştirildi- ğinde, kendi üslubuyla verdiği yanıt dik- kate değer. Romanma yönelik eleştirile- re eklenen ve Vidal'in eşcinsel olduğunu imleyen ifadeler için o, "Amerika'nın in- sanları sınıflayan tuhaf yapısının hareke- te geçtiğini" söyler. Kişileri "eşcinsel" ve "heteroseksüel" biçiminde ikiye bölen bu yapı Vidal'e göre "akıldışınm zafe- ri"dir. J^ienr ve Tuz, bu galibiyete çomak so- kan ve her şeyi; ya da hiç olmazsa olan bitenin önemli bir bölümünü ortaya ser- diğinden, zamanında bu kadar sıkıntı yaratmış olamaz mı? "Sağlıklı" insanla- nn, "normal" hayatlarına bir parça "anormallik" serpiştiren Vidal, romanıy- la kişileri rahatsız etme amacına ulaşmış görünüyor." bulunmaz_au<a > hotmail.com http://bulunmazali81 .blogspot.com Kent ve Tuz/ Gore Vidab' Çe\iren: Fatih Özgüven/Helikopter Yayınları/ 212 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 5 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear