Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bitki tedavisi: Fitoterapi Doç. Dr. Murat KARTAL Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi itkilerin çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanımı insanlık tarihiyle başlamaktadır. Çağlar boyu kuşaktan kuşağa aktarılan bilgiler, tecrübeler ve bu konuda yapılan araştırmalar bitkisel ilaçları günümüze kadar taşımıştır. Son yirmi yılda bitkilerle tedavi hızla gelişen bir akım olarak, hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde büyük bir ivme kazanmıştır. Geçmişte birçok hastalık bitkiler kullanılarak tedavi edilmiş ve bu bitkilerden elde edilen kimyasal bileşikler yeni ilaçların geliştirilmesine model oluşturmuştur. Ör; Aspirin; söğüt ağacının kabuklarından hareketle elde edilen salisin model alınarak geliştirilmiştir. Kınakına kabuğundan elde edilen kinin Bitkisel ilaçların da bir alkaloidi insanlık tarihinin en takım yan ve toksik etkiler üzücü hastalıklarından biri olan gösterebileceği Sıtma tedavisinde çok önemli bir unutulmamalı… yere sahip olmuştur. Çeşitli kanser türlerinde kullanılan Paklitaksel; Taxus türlerinden elde edilen yarısentetik bir bitkisel üründür. Günümüzde de birçok ilaç etken ve yardımcı maddesi bitkilerden hareketle elde edilmektedir. Fitoterapi; hastalıkları iyileştirmek, şiddetini hafifletmek, hastalıklardan korunmak, tedaviye yardımcı olmak amacıyla bitkileri, bitkilerin çeşitli kısımlarını veya bunlardan hazırlanan preparatları kullanmaktır. Fitoterapi; bilimsel temellere bu konuda yapılan araştırmalara, klinik çalışmalara dayanmaktadır. Koruyucu, tamamlayıcı veya tedavi edici amaçla kullanıldığından alternatif tedavi olarak düşünülmesi yanlıştır. Thistle); Meryemana dikeni meyvelerinden Günümüzdeki Fitoterapi uygulamaları; modern hazırlanan ekstreler (Milk Thistle Fruit); Karaciğer ilaç hazırlama yöntemlerinin bitki veya bitkisel dokusunda karaciğer hücrelerinin oluşumu stimüle ekstrelere uygulanması ile hazırlanan; etkili, eder. Hepatit B ve C virüsleri ile oluşan kronik güvenli, stabilitesi yüksek ve kullanımı kolay ilaç enfeksiyon, özellikle alkoliklerde oluşan siroz ve formları ile yapılmaktadır. toksinlerle ilgili zehirlenmelerde kullanılmaktadır. Aktardan alınan bitkiler ya da bitkisel Ancak; en az 3 ay kullandıktan sonra etkileri karışımlardan fayda beklemek yanlıştır. Çünkü; görülmeye başlamaktadır. fitoterapide kullanılan bitki veya bitkisel ürün Bitkisel ilaçların da bir takım yan etkiler standardize olmalı ve belirli kalite standartları (alerjik reaksiyon, mide rahatsızlıkları, başağrısı taşımalıdır. Halbuki aktarlardan alınan ve vb.) ve toksik etkiler gösterebileceği kullanılan bitkisel materyallerin çoğunlukla doğru unutulmamalıdır. Ya da uzun süreli kullanım bitki olup olmadığı belli değildir, doğru zamanda sonucu bir takım toksik etkiler ortaya çıkabilir. Ör; toplanmış olduğu şüphelidir, kurutma ve saklanma Kabızlıkta ve zayıflamak için kullanılan Sinameki şartları istenen şekilde olmayabilir. yaprak ve ekstrelerinin bulunduğu bitkisel ürünler Standardizasyonu ve kalite kontrolü iki haftadan fazla kullanılmamalıdır. Çünkü uzun yapılmadığından beklenen etki çoğunlukla süreli kullanım sonucu; elektrolit kaybı oluşur. görülmez. idrarda kan ve albumin görülebilir. Barsak Standardizasyon Fitoterapinin temel koşuludur. tembelliği oluşur. Standardizasyon; Bitkisel drogtan elde edilen bir Sağlık Bakanlığı 1999 yılı sonunda "Tıbbi ürünün, bir madde üzerinden veya etkinliği bilinen Farmasötik Ürünler Ruhsatlandırma bir madde veya madde grubu üzerinden yardımcı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair maddeler, bitkisel drog ya da ürünle karıştırılarak Yönetmelik" yayınlanmıştır. 2000 yılından ayarlanmasıdır. Standardize bir ekstreden itibaren İzin müracaatlarını incelemek üzere "Ara hazırlanan bitkisel ilaç; kolayca doze edilebilir, Ürün" Komisyonu adı verilen bir komisyon B istenen optimum etki sağlanmıştır ve her kullanıldığında aynı etkiyi oluşturmaktadır. Bitkisel İlaçları Kullanırken nelere dikkat etmek gerekir? ? Fitoterapi ürünlerinin etiketinde (kullanılan bitki adı, etkili bileşikler hakkında detay, üretim yeri, üretim ve son kullanma tarihi) bulunmalı ? Soğuk algınlığı, öksürük kesici, kabızlık ve midevi rahatsızlık gibi basit hastalıklarda; fitoterapi ürünlerini kendiniz kullanabilirsiniz ? Diyabet, yüksek tansiyon, kanser ve kalp rahatsızlıkları gibi yanlış tedavinin geri dönülemez sonuçlar oluşturabileceği durumlarda bitkisel tedavi uygulanmakta olan tedavinize yardımcı amaçla hekiminizle görüşüp onay aldıktan sonra kullanmak gerekir. ? Kullanım süre ve dozlarına dikkat edilmelidir. Çünkü bir çok bitkisel ilaç ancak belirli doz ve süre kullanıldıktan sonra etkisini gösterir. Ör; Silybum marianum (L.) (Gaertn) (Milk kurulmuştur. Bitkisel ilaçları diğer benzer ürünlerle beraber bu komisyon değerlendirmektedir. Ancak, 27.05.2004 tarihinde 5179 sayılı "Gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesine dair" kanun kabul edilmiş ve bu kanun içinde takviye edici gıdalar tanımlanmıştır. Takviye edici gıdalar kapsamında; vitamin, mineral, protein, bitki, botanik, bitkisel kaynaklı maddeler, amino asitler ve benzeri bileşenler ile bunların konsantresi ve/veya ekstraktlarından oluşan ürünlerin üretim ve ithal izinleri Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğünce de verilmeye başlanmıştır. Sağlık Bakanlığı; bitkisel ürünlerin dosyasında; ham madde ve yardımcı maddelerle ilgili analiz yönemleri, etken madde olarak kullanılan bitkisel ürünün detaylı tarifi, kalite kontrol yöntemleri ve üretim yöntemi verilmek zorundadır. Ayrıca; bitmiş tıbbi bitkisel ürünün üretim yöntemiyle ilgili tüm detaylar, bitmiş ürün üzerindeki kontrolleri, stabilite testleri, kullanım kılavuzu bilgileri, içdış ambalaj bilgileri ile farmakolojik ve toksikolojik bilgiler (ürünün etkinlik ve güvenilirliği açısından) istenmektedir. Tarım Bakanlığı ise bu tip ürünlerin izinleri için sadece; bileşen listesi, sağlık sertifikası, etiket örneği ve proforma fatura istemektedir. Ürün üzerinde hiç bir analiz yapmamakta veya istememektedir. Özellikle ülkemizde şu anda bu tip ürünlerin ruhsatlandırılması ile ilgili bir karışıklık yaşanmaktadır. Ülkemiz açısından şu anda en büyük sorun Tarım Bakanlığının da bu tür ürünleri Takviye Edici Gıda Kapsamında değerlendirerek yeterli veriler istenmeden, gereken analizler yapılmadan ithal ya da imal izni vermesinden kaynaklanmaktadır. Halk sağlığını korumak, daha etkin ve güvenilir ürünlerin piyasada olmasını sağlamak için bitkisel ürünlerin ruhsatlandırılması Sağlık Bakanlığınca yürütülmeli ve satışları sadece Eczanelerde ve Eczacı kontrolüyle satılmalıdır. Bu tür ürünlerin de yan etkileri olabilir, kullanılmaması gereken durumları olabilir. Bunlara dikkat ederek kullanmak gerekir. Bu nedenle Hekim veya Eczacı tavsiyesi ve kontrolünde bu tür ürünlerin kullanılması gerekir. Bilinçsizce kullanılırsa, istenen doz ve sürelerde kullanılmazsa herhangi bir fayda beklemek yanlıştır. Türkiye florası ekonomik bakımdan büyük önem taşır. Anadolu birçok kültür bitkisinin gen merkezidir. Tıbbi bitkiler açısından büyük bir bitki potansiyeli ve kültür zenginliğine sahiptir. Ancak bu potansiyeli hiç ama hiç kullanmamaktadır. Bugun ülkemiz açısından yıllık yaklaşık 400 – 450 milyon dolar olarak tahmin ettiğimiz bitkisel ilaç pazarı % 95 ithal ürünlerden oluşmakadır. Ülkemiz ilaç sanayi bu ürünleri üretecek hatta geliştirecek ve yeni ürünleri pazara sunacak yeterli bilgi birikimi ve teknolojiye sahiptir. Yerli ilaç sanayi bu konuya sahip çıkmalıdır. Şu anda çok pahalı olan bu ürünler yerli üretimle çok daha ucuza elde edilecek ve kullanımları artacaktır. 9