22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ziraatçılar Derneği tarafından düzenlenen 7. Ulusal Tarım Kongresi, 8 Ocak 2008 Salı günü Ankara Ticaret Odası Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye'nin çeşitli yörelerinden çok sayıda üretici ve üretici temsilcisi toplu olarak katıldı. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, toplantıyı açış konuşmasında Türk tarımının değişik kesimlerini temsil eden temel ayakların tümünün kongrede en üst düzeyde temsil edilmesinden duyduğu mutluluğu belirterek katılımcılara teşekkür etti. Yetkin, küresel ısınma ve kuraklık başta olmak üzere Türk tarımının sorunlarının kongrede masaya yatırılacağını belirterek tarımın sorunlarının ancak karşılıklı diyalog, anlayış ve ortak hareket temelinde çözümlenebileceğini söyledi. Kongrede konuşan TBMM Başkanı Köksal Toptan, tarım sektörünün insanların temel ihtiyaçlarının karşılaması nedeniyle, hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek kongre kapsamında sunulacak tebliğler ve düzenlenecek panelde dile getirilen görüşlerin tarım sektörüne ışık tutacağına inandığını kaydetti. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, tarım ve gıda ürünlerinin artık dünya siyasetinde ana siyasal araçlardan biri haline geldiğini vurguladı. "Gıda güvencesi, asgari düzeyde halkını beslemek için üretim yapmayı, ancak coğrafi koşullarınız ve ekolojik faktörleriniz üretmenize izin vermiyorsa tedarik etmek anlamında zorunlu kılmaktadır. Onun dışında artık kendi ürünümüzle beslenebilmeli, kendi ürünümüzle toplumumuza beslenme imkanı sağlayacak politikaları üretebilmeliyiz" diyen Sezer, uluslararası piyasalarda yakın zamana kadar 200 dolar olan buğday, bugün 400 dolara yükseldiğini, zamanında tedbir almamanın bedelini halkın ödediğini söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, tarım üreticisinin adeta bir "yük" gibi görüldüğünü söyledi. Fındığa sahip çıkılmadığını ileri süren Selvi, "Fiskobirlik'in yönetimini almak için fındıkçı ve Türk ekonomisi zarara sokuldu" diye konuştu. Doğrudan Gelir Desteği'nin (DGD), stokları dolu ülkelerde, çiftçiye üretmemesi için verildiğini anlatan Selvi, DGD ödemesinin Türkiye şartlarına uygun olmadığını belirtti. Kongrenin öğleden sonraki oturumunda bir bildiri sunan Pankobirlik Genel Müdürü Mikdat Çakır, konuşmasında şeker pancarını aşırı su tükettiği gerekçesiyle kuraklığın nedeni gibi gösteren yayınların son dönemde arttığına dikkat çekti. Şeker pancarı kuraklığın sebebi olmayıp, aksine; toprakta nemi tutan, yaprakları vasıtasıyla atmosfere saldığı oksijen miktarı aynı birim orman alanından dört kat daha fazla olan bir bitki olduğunu, bir dekar şeker pancarının fotosentez yoluyla havaya verdiği oksijenin, altı kişinin bir yıllık oksijen ihtiyacını karşıladığını belirten Çakır, Aşırı sulamadan kaynaklanan sorunların "Sulama İdaresi"nin etkin kontrolleri vasıtasıyla kaçınılabildiğini, bunun yanı sıra daha az su kullanacak şeker pancarı çeşitlerinin geliştirildiğini söyledi. Çakır konuşmasında ayrıca, Türkiye’nin geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği özelleştirmelerin "kırsal kesimde yerel yönden önem taşıyan KİT’ler ve işletmelerin çok ortaklı üretici veya yöre müteşebbislerince oluşturulabilecek ortak girişimlere devredilmesi modelinin" başarılı olabileceğini ortaya koyduğunu, ancak bu modelin başarılı olabilmesi için; devir sözleşmesinin koşulları, devir sonrası dönemde işletmenin yeterli işletme sermayesine sahip olması, profesyonel yöneticilerce organize edilmesi ve devletin de gerekli desteği sağlayabilmesi gerekli görüldüğünü de belirtti. 7. Ulusal Tarım Kongresi toplandı Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türk tarımının değişik kesimlerini temsil eden temel ayakların tümünün 7. Ulusal Tarım Kongresi’nde en üst düzeyde temsil edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. TZD Genel BaşkanıYetkin, Türk tarımının sorunlarının kongrede masaya yatırılacağını belirterek, tarımın sorunlarının karşılıklı diyalog, anlayış ve ortak hareket temelinde çözümlenebileceğini söyledi. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu, zeytin üretimi ve kuraklık konulu tebliğinde ülke genelinde plansız tercihlerle giderek yaygınlaşan Gemlik çeşidi zeytin ağaçlarının Ege ve Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde aşırı sıcaklardan olumsuz etkilendiğini belirtti. Bu bölgelerde sıcaklıkların zeytinin çiçeklenme döneminde Marmara Bölgesine nazaran daha aşırı olduğunu, bu durumda çiçekler zarar gördüğünden üretimin düştüğünü belirten Taviloğlu, Ege Bölgesinin orijinal çeşidi memecik türü zeytinin sıcaklığa karşı daha dayanıklı bir çeşit olması nedeniyle tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Taviloğlu, geçen yıl olduğu gibi bu sene de sektörde makro planların yapılamadığını, bölgelere has orijinal çeşitlerin yaygınlaştırılamadığını vurgulayarak ülke genelinde plansız yapılan teşviklerin yaygınlaştırdığı Gemlik Çeşidi fidan dikiminin sofralık zeytinde arz fazlasına neden olduğunu ifade etti. Taviloğlu, "Güney bölgelerimizde 5 – 6 sene önce dikilen zeytin fidanları ürün vermeye başlamış, ancak üreticilerin bölgelerinde zeytinini işleyecek tesisler olmadığı için ne yapacağını bilemez duruma gelmişlerdir" dedi. Kongrede küresel ısınmanın pamuk üretimi üzerindeki etkileri ile ilgili bir tebliğ sunan TARİŞ Pamuk Birliği Genel Müdürü Hüseyin Velioğlu, Türkiye’de bu yıl üretimin girdi maliyetlerinin yüksek olması ve kuraklık nedeniyle 816 bin ton pamuk ithal edildiğini açıkladı. Son yedi yılın rakamları esas alınarak yapılan bir hesaplamaya göre pamuk fiyatı 0.9 kat artarken gübre fiyatlarının 2, mazot fiyatının ise 4 kat arttığını belirten Velioğlu, sübvansiyonlu ithalatın üretimi giderek zorlaştırdığını vurguladı. Türkiye’nin pamuk üretimi verimliliğinde dünyada ikinci sırada yer alırken 2007 sezonunda yaşanan kuraklık nedeniyle 6. sıraya inmesinin beklendiğini söyleyen Velioğlu, Ege Bölgesinde pamuk üretiminin geçen yıl yüzde 28.1 oranında azaldığını açıkladı. Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Yavuz Tezcan da panelde yaptığı konuşmada, bu yıl kuraklıktan en fazla etkilenen ürünün buğday olduğunu açıkladı. Tezcan, gübre ve mazot fiyatlarında son günlerde görülen artıştan şikayet ederken, "gübrenin hammaddesi olan fosforik asit ithalatını, bir bakanın oğlu tarafından yönlendirdiğini duydum. Doğru olup olmadığını bilmiyorum" dedi. Tarımda 2007 desteklerinin bir bölümünün hala ödenmediğini de söyleyen Tezcan, kuraklığın bu yıl tarımda 5 milyar YTL civarında zarara yol açtığını, bu kaybın yüzde 41.7’sinin İç Anadolu Bölgesinde, 27.7’sinin Ege Bölgesinde, yüzde 15’inin Marmara Bölgesinde ve yüzde 14.3’ünün ise Akdeniz Bölgesinde gerçekleştiğini belirtti. Kuraklığın buğday üretimi üzerindeki etkileri ile ilgili bir tebliğ sunan Türkiye Ziraatçılar Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Müslüm Ösün, GAP çerçevesinde yapılması planlanan sulama yatırımlarına yeterli kaynak ayrılmadığı için Kral Kızı, Dicle ve Suruç pompaj sulaması gibi 10’u aşkın sulama ihalesinin yıllardan beri açılamadığını, bu durumun da üreticilerin kuraklığın etkilerine karşı mücadele imkanlarını ortadan kaldırdığını ifade etti. Ösün, 80’li yıllarda topluma aşılanan, "üretim önemli değil, nasıl olsa dışarıdan daha ucuza ithal imkanı var" fikrinin yanlışlığının son yıllarda gıda fiyatlarının dünya piyasalarındaki hızlı yükselişiyle bir kere daha ortaya çıktığını kaydetti. Ösün, Suruç ovasında çölleşme ve kuraklık nedeniyle bir çok çiftçinin üretimi terk ettiğini, geçici tarım işçilerinin sayısının büyük ölçüde arttığını ve bu işçilerin çalışma koşullarının giderek zorlaştığını belirtti. Kuraklığın ayçiçeği ve yağlı tohumlar üzerindeki etkileri konulu tebliğ Trakyabirlik Ankara Bölge Müdürü Hasan Karatay tarafından sunuldu. Karatay, tebliğinde, başta Trakya olmak üzere faaliyet bölgelerinin genelinde ayçiçeği ekim döneminden itibaren iklimin şartlarının kurak seyretmesi, ve özellikle Haziran ayı içerisinde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıkmasından dolayı üretimin olumsuz etkilendiğini belirtti. Ayçiçeğinin su tüketiminin en çok olduğu çiçeklenme dönemi öncesi ve sonrasında yeterli yağış düşmemesine bağlı olarak bitkilerde sağlıklı bir büyüme ve gelişme olmadığını söyleyen Karatay, 2006 yılında 500 bin hektar civarında olan Türkiye yağlık ayçiçeği ekim alanının 2007 yılında bir miktar azalma göstererek 470 bin hektar seviyelerine düştüğünü, geçen yıl yaklaşık 180200 kg/da verim üzerinden elde edilen 9501.000 milyon ton seviyelerindeki rekoltenin de, bu yıl kuraklığın olumsuz etkileri neticesinde % 3035’lik kayıpla 650700 bin ton seviyelerinde gerçekleştiğini açıkladı. Kongrede daha sonra Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi adına Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tan, Fidan üreticileri adına ALARA Fidancılık Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Taner, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Petek Ataman ve SETBİR Genel Sekreteri Melek Us, küresel ısınmanın değişik yönlerde Türk tarımına etkilerini ele alan tebliğler sundular. Tebliğlerin sunulmasının ardından kürsüye gelen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, küresel ısınmanın tarım açısından taşıdığı önemi anlattığı konuşmasında Türkiye'nin Kyoto anlaşmasını imzaladığını ama programı imzalamadığını belirterek, ''Bence Türkiye bu programı imzalamalıdır'' dedi. 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle