22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Keçiboynuzu her derde deva Gürsu KUNT A NTALYA Ülkemizde sadece gıda sektöründe kullanılıp, öğütülerek tozu ve pekmezi elde edilen keçiboynuzu, yurt dışında tekstil, kağıt ve petrol sanayinde de kullanılıyor. Keçiboynuzu, yeryüzünün bilinen en eski meyvelerinden biri olmasına rağmen bugün ne yazık ki ülkemizde fazlaca kullanılmıyor. Bilinirliği ve tüketimi az olan meyve, aslında bir enerji deposu. Aynı zamanda, kansızlığa iyi geldiği, kemik gelişimini desteklediği, öksürük ve nefes darlığı gibi sağlık sorunlarında da kullanıldığı bilinmekte. Kullanım alanı kısıtlı olduğu için hala doğal ortamlarda yetişen, henüz bahçelerde üretimine başlanmayan keçiboynuzu, ülkemizde harnup yada boynuz gibi isimlerle de tanınıyor. Avrupa’da ise Yahya Peygamber’in çöllerde keçiboynuzu yiyerek yaşamını sürdürdüğü iddiası nedeniyle "Yahya Peygamber’in Ekmeği" anlamına gelen İngilizce ve Almanca isimlerle biliniyor. Akdeniz iklimi özelliği taşıyan keçiboynuzu meyvesinin içinde, her birinin ağırlığı birbirine neredeyse eşit 1015 kadar çekirdek bulunuyor. Çekirdekleri sabit ağırlıkta olan ve eski dönemlerde ağırlık ölçmede kullanılan keçiboynuzu, bugün pırlanta ağırlık ölçümü olan karat kelimesinin de kökenini oluşturuyor. Karat’ın kökenini, Yunanca keration (keçiboynuzu çekirdeği) çekirdeğinden geliyor. Türkiye’de keçiboynuzu üretiminin en yaygın olduğu kentlerden biri olan Antalya’da, keçiboynuzu işleyen birkaç tane de firma bulunuyor. Bunlardan en geniş çaplı üretim yapan Keboy, 20 yıldan bu yana kentte hizmet veriyor. Keçiboynuzu unu ya da kahvesi olarak adlandırılan, öğütülmüş keçiboynuzu tozunun yanında, keçiboynuzu pekmezi de imal eden Keboy, sadece iç pazarda çalışıyor. Yıllık 100 ton keçiboynuzu kahvesi üretimi yaptıklarını söyleyen Keboy’un sahibi Emre Küçükçalgaz, ürünün keçiboynuzunu kırarak çekirdeklerinden ayırıp, öğütülmesiyle elde edildiğini söyledi. Keçiboynuzu unu yada kahvesi olarak adlandırılan ürünün, kakaonun kullanıldığı her yerde kullanılabileceğine dikkat çeken Küçükçalgaz, "Bu ürün kek, pasta, bisküvi yapımında yada soğuk ve sıcak içeceklerde kullanılabilir. Yağ oranının düşük olması, kakaodaki gibi alerjiye neden olan etkili maddeleri içermemesi nedeniyle de tercih ediliyor" diye konuştu. Küçükçalgaz, keçiboynuzu kahvesinin daha çok bisküvi ve pasta sanayinde kullanıldığını, ancak evlerde de kullanımının giderek yaygınlaştığını söyledi. Bunun için 100’er gramlık küçük poşetlerde satışa sunulduğunu ifade eden Küçükçalgaz, keçiboynuzundan pekmez de ürettiklerini anlattı. Çekirdeğinden ayrılan keçiboynuzunun 1 gece suda bekletildiğini, suyun vakumlanarak, bir dizi işlemden geçirildikten sonra pekmeze dönüştürüldüğünü söyleyen Küçükçalgaz, "Bu ürünün tüketimi de giderek artıyor. Normal üzüm pekmezi gibi kullanmak mümkün. İçerisindeki zengin vitamin ve minareler nedeniyle tercih ediliyor. Aynı miktardaki süte oranla 3 kat fazla kalsiyum içerdiği için çocukların kemik gelişiminde de önem taşır. Ayrıca pek çok kadının sorunu olan kemik erimesine karşı da etkili olduğu biliniyor. Bunun yanı sıra, kan yapıcı özelliği var. Öksürük ve nefes darlığına da iyi gelir" dedi. Küçükçalgaz, Keboy’un 20 yıl önce kurulduğunu ve zamanla üretim yelpazesini genişleterek, keçiboynuzu dışında dut ve andız pekmezi de ürettiklerini ifade etti. Keçiboynuzu pekmezi üretip, bunu ihraç eden firmalardan biri de Antalya’nın meşhur reçellerini 86 yıllık tecrübesiyle piyasaya sunan Yenigün Reçelleri. Yılda 900 ton 27 çeşit reçel üreten Yenigün Reçelcisi, keçiboynuzu pekmezini iç pazara sunduğu gibi ihracatını da yapıyor. Isıya karşı duyarlı olan ve daha çok Akdeniz havzasında üretilen keçiboynuzu, ilk meyvesini 510 yaşında vermeye başlıyor. Her yıl meyve miktarını ve kalitesini de artırıyor. 50 yıl için de 15 metrelik yüksekliğe ulaşabiliyor. Doğal şeker içeriği oldukça yüksek olan keçiboynuzu iyi bir de enerji deposu. Yararlı bitkiler içinde ayrı bir yeri bulunan keçiboynuzu, sindirim sistemi bozukluklarında, gastrit, karaciğer sorunlarında, diş eti hastalıklarında kullanılıyor, kolestrol düşürücü olarak biliniyor. Çocukların kemik gelişimini destekliyor, öksürük ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklarda da kullanılıyor. Keçiboynuzu, ülkemizde olmasa bile yurt dışında gıda sektörünün yanı sıra, tekstil, kağıt ve petrol endüstrisinde de kullanılıyor. Keçiboynuzu zamkı, tekstil sektöründe özellikle pamuklu dokumalarda tercih ediliyor. Yine bu zamk, kağıt endüstrisinde de kullanılıyor. Petrol endüstrisinde ise sondaj operasyonlarında keçiboynuzu zamkı tercih ediliyor. Ayrıca, matbaa, kozmetik sanayi, mobilya ve dericilikte de kullanılan keçiboynuzunun ülkemizde değerlendirildiği tek alan şimdilik gıda sektörü. İspanya, İtalya, Fas gibi Akdeniz ülkelerinin yanı sıra Meksika, ABD, Avusturalya ve Güney Afrika’da doğal olarak yetişen keçiboynuzu, en çok İspanya’da üretiliyor. Türkiye bu ülkeler arasında üretim miktarı en alt sıralarda. Ancak iç pazardaki tüketiminin azlığı nedeniyle, üretimin önemli bir bölümü ihraç ediliyor. Ülkemizde kullanım alanlarının darlığı nedeniyle, henüz kültürü alınıp, özel bahçelerde üretimi yapılmayan keçiboynuzu, ağırlıklı olarak doğal ortamlarda yetişiyor. Bu da meyve verim ve kalitesinin istenilen seviyeye ulaşmasını engelliyor. Sütlü keçiboynuzu 1 bardak süt, 1 tatlı kaşığı bal veya şeker, 1 tatlı kaşığı keçiboynuzu kahvesini bir bardak karıştırıp, içebilirsiniz. İsterseniz üzerine vanilya ya da kahve kreması da kullanabilirsiniz. Piramit Pasta 300 gr. bisküvi, 1 yumurta, 1 su bardağı şeker, 1 su bardağı süt, 1 çay bardağı harnup unu, 1 paket margarin, biraz fındık ve yeşil fıstık Margarini kaynayan su buharında eritiniz. İçine şekeri ilave edin. Şeker eriyince süt, harnup unu ve yumurtayı yediriniz. Bisküvileri ufak ufak parçalayarak hepsini karıştırın. Yağlı kağıt üzerine boşaltın, kağıda sararak istediğiniz şekli verin. Buzdolabında beklettikten sonra servis yapın. Keçiboynuzlu muhallebi 1 litre süt, 2 su bardağı su, 1,5 su bardağı şeker, 50 gr. margarin, 1 yumurta, 1 çay bardağı harnup unu, un 2 kaşık un ve margarini karıştırın. Ardından diğer malzemeleri de ekleyerek, muhallebi kıvamına gelene kadar ocakta karıştırarak pişirin. Kaselere boşaltıp, buzdolabında soğutun. Üzerine, isteğe göre fındık, fıstık ya da dondurma koyarak, servis yapın. 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle