15 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Siklamenin sesini duyun! Prof. Dr. Nuray Mücellâ MÜFTÜOĞLU Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi endimi tanıtayım, merhaba, benim adım: Cyclamen, soyadım: bazen hederifolium, bazen coum, bazen cilicium. Sizler bize bazen, yer somunu, tavşankulağı, domuz turbu olarak sesleniyorsunuz. Çok da önemli değil bizim de bir adımız var işte. Üçümüz de akrabayız, başka akrabalarımız da var ama sütunlarımız ayrı, ne zamanki biz de onlar kadar azaltılırız ancak o zaman aynı sütunu paylaşabiliriz. Neyse devam edeyim, biz yaşayabilmek için Karadeniz, Ege, Marmara bölgelerine yayıldık, nerede barınabildiysek, tutunabildiysek oradayız işte. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki akrabam coum, güneydeki cilicium, Marmara’daki ise hederifolium. Benim ülkem dünyanın en zengin siklamen türüne sahip ülkelerinden ve aynı zamanda gen merkezlerinden biri. Ülkemde toplam 10 türüz (C. cilicium, C. coum, C. graecum, C. hederifolium, C. intaminatum, C. mirabile, C. parviflorum, C. persicum, C. pseudibericum, C. trochopteranthum), ancak 6 tanemiz oldukça sınırlı yayılış göstermekteyiz. Çiçek açmam nedeni ile ilginç bir süs bitkisi olduğum gibi yumrularımdaki çeşitli maddelerden dolayı kimya ve ilaç sanayisinde rağbet edilen bir sanayi bitkisiyim. Yumrularım tıpta, kozmetikte kullanılmakta, benden gen kaynağı olarak yararlanılmaktadır. Benim soğanlarım tıpta çocuk felcinin tedavisinde kasları kuvvetlendirici olarak kullanılmakta, Nivalin adlı ilacın etken maddesini içermektedir. Leke ve güneş yanıklarından, çıban tedavisi, gut, görme bozukluğu, sarılık ve zehirli hayvan ısırmalarına kadar pek çok hastalığın tedavisinde yararlanılmaktayım. Yumrularımdan elde edilen bir madde olan saponoziteye siklamin adı verildiği ve saponizitin kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü, antitümoral ve antimikrobik etkilerinin bulunduğu vurgulanmaktadır. Yine yumrularımdaki saponozitlerin diüretik, antieksüdatif etkili olduğu ve kulak çınlamasında etki gösterdiği bildirilmektedir. Yumrularımın kusturucu, müshil ve uyarıcı etkilere sahip olduğu, nişasta, zamk, pektin, şeker, organik asitler ve saponin sınıfı glikozitler taşıdığı rapor edilmiştir. Ayrıca özellikle domuzlar tarafından aranılan bir yiyeceğim. Tütün üreticisinin zararlı toprak kurtlarına karşı yaptığı biyolojik mücadelede kaynatılmış ve soğutulmuş suyumu kullandıkları da belirtilmektedir. Ben bunları bilemem, yazanların yalancısıyım. Tüm bu özelliklerimden dolayı dünya bizi koruma altına almak için akrabalarımın hepsini CITES adı verilen "Nesilleri tehlike altındaki doğal bitki ve hayvan türlerinin uluslararası ticaretini düzenleme sözleşmesi" ek II listesine yerleştirmiş. Halen yürürlükte olan 11 Ağustos 1995 tarih ve 22371 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Doğal çiçek soğanlarının sökümü, üretimi ve ihracatına ait yönetmelik"te üçümüzün de "İhracatı Kotayla veya Başka Herhangi Bir Kayıtla Sınırlandırılan Çiçek Soğanları" grubunda yer aldığını okudum. Orada başka sülaleler de var, örnek istiyorsanız buyurun Resmi Gazetede 2007 yılı için çıkan listeye bakın. Bu listede "Doğadan Toplanarak İhracatı Yasak Olan Çiçek Soğanları" içinde yer alan laleyi çok aradım ama mahallemde bulamadım, başka bir ülke adı ile anılmaya başlanmış, bizim sütunu terk ederken bir haber vermedi, çiçek adres bırakmaz mı, aşk olsun. Bu sözleşmede yer alan yabani türlerin ticareti ihraç ve ithal eden ülkelerden alınan izinlerle düzenlenmesi belli kurallara bağlanmıştır. Sözleşme kurallarına göre izin belgeleri olmadan bir ülkeden diğerine gönderilmemiz yasaklanmıştır. Doğadan toplandığımızda herhangi bir amaçla yurt K Siklamen ilginç bir süs bitkisi olmasının yanı sıra yumrularındaki çeşitli maddelerden dolayı kimya ve ilaç sanayisinde rağbet görüyor. dışına çıkarılmamız söz konusu olduğunda hem Türk yetkililerden CITES ihraç izni, hem de ithal eden ülkeden ithal izninin alınması şarttır. Buna ek olarak, farklı ülkelerde bizim ile araştırma yapmak isteyen kişi kendi ülkesindeki araştırma yapmak istediği ülkeye ait Büyükelçiliğine başvurarak araştırma izni alması gerekmektedir. Bizler, toprak dışına çiçek ve yapraklarımızla çıkmaktayız, ne yazık ki çıkar çıkmaz yerimizi belli ettiğimizden sökülmekte ve tohum vermeye zamanımız olmadığı için yerimizi boş bırakmaktayız. Ayrıca toprak altındaki boyutumuz görülemediği için ihraç edilemeyecek boyutta olsak bile sökülmekteyiz. Sökülmüş olan küçük yumrularımız, ihraç edilecek boyuta getirme amacı ile yani büyütme amacı ile araziye serpilmekte ancak kaybımız çok olmaktadır. Söküm yapılan yerlerde hem biz hem de ihracı mümkün olmayacak yumrular da sökülebildiği için o bölge doğal bitki örtüsünü devam ettirecek olan sayımız hızla azalmaktadır. Bu mantıkla ve bu hızla sökümümüzü devam ettirirseniz, sadece doğa kaynaklı ihracatlar sürerse ülkemiz doğasındaki alanlarımız korkarım yok olacaktır. Akrabalarımın tamamına yakını Türkiye doğasından sökülerek toplanmakta ve Avrupa Topluluğuna özellikle de Hollanda’ya satılmaktadır. Bizim ihraç edilebilecek adet ve büyüklüklerimiz Resmi Gazetede her yıl yayınlanmaktadır. Biz sevdiğimiz bu iklim, bu toprak, bu doğadan koparılıp Avrupa’ya sürgüne gitmek ve buradaki köklerimizi kaybetmek istemiyoruz. Avrupa ile karşılaştırıldığında biyolojik çeşitliliğimizin çok iyi olmasına rağmen, bazen bilinmeden yapılan hatalar yüzünden doğal varlıklarınız yok edilme tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Sizi siz yapan doğal varlıklarınızı tüketerek kaybetmektesiniz. Ayrıca sökümlerin kontrolsüzce devam etmesi biyolojik dengenizi bozmaktadır. Bizden söylemesi. C. cilicium ihracatı tamamen doğadan sökülerek gerçekleştirilmekte, C. coum, C. hederifolium ise doğa ve üretim olarak görünse de, üretimimizin çok büyük bir kısmı büyütme olduğu için tamamen doğa kaynaklı ihraç edilmekteyiz. Doğadan sürekli toplanmamızın azalmamıza neden olacağı ortada iken, ihraç edilecek miktarlar yıllar itibari ile artırılmaktadır. Bu miktarlarda her yıl sağlıklı yumru üretilerek ihraç edilebilmesi için çok geniş üretim alanlarının olması gerekmektedir. Bu alanlar henüz ülkemde tesis edilmemiştir. İhraç edilen yaklaşık 30000000 adet yumru Ülkemdeki 4 firma tarafından yurt dışına gönderilmekte, ancak ihraç edilen yumruların %80 kadarı bu firmalar tarafından doğamızdan söktürülmektedir. İhraç edilen tüm geofitlerden (yumrulu bitkiler) yılda 22,5 milyon dolarlık bir gelir elde edilmektedir. Ama her şey usulüne göre yapılsa, ülkemizin de, firmaların da, üreticimizin de kazandıkları kazanacaklarınız yanında çok az kalacaktır. Cyclamen hederifolium’un gerek yumru üretimi, gerek ekim zamanı, gerekse ortamın pH değerleri ile ilgili 56 yıldır sürdürülen üretim ile ilgili yapılan denemeler sonucunda bizim doğadan toplanmamızın gerekmediği, anaçlıklardan elde edilecek olan tohumdan rahatlıkla üretilebileceğimizi göstermektedir. Doğada 67 yılda ihraç boyutuna gelen yumrular, yarı kontrollü koşullarda 23 yılda aynı çevre genişliklerine ulaşmaktadır. İhraç edilen üç türüme ait anaçlıklar ülkemde var olup, anaçlıklardan tohum elde etmek olanaklıdır. Ancak bu çalışmaların bitkinin kendi ortamında de taylandırılarak yenilenmesi gerekmektedir. Doğadan söküm yapan toplayıcı bizi, niçin, kim için söktüğünü bilmemektedir, çünkü bazen bizim dışımızdaki bitkileri biz sanıp sökmektedir. Toplayıcı bizleri gün boyu toplamakta ve genellikle köy bakkallarının önüne bırakmakta, günlük 15 YTL karşılığı veya bizim 1 kilogramımız karşılığı 50 YKrş alarak ayrılmaktadır. Bakkalların önüne sadece bizim değil başka bitkilerin de bırakıldığını görmekteyiz, demek ki yalnız değiliz deyip sevinsek mi bilmem ki. Oradan bizi alan başka birileri firmalara iletmekte ve ihraç edilmekteyiz. Bizim ihraç boyutundaki 50 tanemiz yaklaşık 1 kg gelmekteyiz ve toplayıcıya 1 kg için ödenen ücret, tek birimizin ihraç edilmesi ile elde edilmektedir. Başka ülkelere yanlışlıkla gönderilen arkadaşlarımın bazıları geri gelince onlardan oradaki market raflarını süsleyen arkadaşlarımın perakende olarak çok daha yüksek fiyatlarla satıldıklarını öğrendim. Ülkeden sökülürken ve ihraç edilirken değersiz ama başka memleketlerin raflarında değerli, hatta ülkeme geri gönderilirsem daha da değerli oluyorum. Anlamıyorum, ben hâlbuki hep benim, hatta geri döndüğümde değiştirildiğim için asla kendi soyuma dönemeyeceğimi bilmeme rağmen, neyse. Benim gibi bitkilerle ilgilenen kurumlar var diye okudum. Örneğin, danışma kurulunda yer alan kuruluşların TÜGEM, CITES Doğal Çiçek Soğanları Uzman Kurulu, TAGEM, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Çevre Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracat Genel Müdürlüğü, İhracatı Geliştirme ve Etüt Merkezi, Konu ile ilgili İl Müdürlükleri, İhracatçı Birlikleri, Dernekler ve Gönüllü Kuruluşlar olarak sıralandığını gördüm. Danışma kurulundaki kuruluşlar başta olmak üzere, özellikle basın ve gönüllü kuruluşlar dâhil herkesin genelde doğal varlıklarımızın, özelde ise benim sürdürülebilir olmamı sağlayacak hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Çiçek aklımızla diyoruz ki; biz gelir getiren bir ürünüz, biz yok olmadan bir an önce üretimimize geçin. Üretimimizin kolaylıkla yapılabildiğini birileri bize gayet güzel gösterdiler. Biz II nolu sütunu "İhracatı kontenjanla veya başka herhangi bir kayıtla sınırlandırılan doğal çiçek soğanları" sevmedik, bizi I nolu sütuna "Doğadan toplanarak ihracatı yasak olan doğal çiçek soğanları" alın lütfen. Böylece doğadan yumru sökümümüz ve tohumlarımızın toplanması tamamen yasaklanmış olacaktır. Şu an oluşturulan piyasa fiyatlarında üretici beni üretemez, beni doğadan bedava toplayanlar varken nasıl üretsin. Sonuç olarak, bizim kendi doğamızda kalabilmemiz için her türlü önlem alınmalı, ihracatın mutlaka üretim sonucu elde edilen yumrularla devam ettirilmesi yoluna gidilmelidir. Şunu da hatırlatmalıyım belki yok oluruz diye artık bizi hatırlatacak motifler yapılmaya başlandı, onlara bakıp bizi hayal edesiniz diye. Bir de bize hep 2 yıl sonrası için artık sökülmeyeceksiniz sözü verenler var, ama bu 2 yıl kaç tane 2 yıl bilemiyoruz, bir türlü gelemiyor da. Beni duyuyor musunuz, hayır mı, neyse ki yazım dilimiz aynı da dertlerimizi iletebiliyoruz, ben umutla bekliyorum, hey ne oluyor, kim sallıyor beni, imdaaat!.. 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle