Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ağaç kesme ve tomruklama işçileri ortada kaldı riyle birlikte işi yapıyor; ücretini de işi orman işletmesine teslim ettikten sonra topluca alıyor. İşin yapılması ile ilgili teknik ve hukuksal gerekler ise, sürecin başında köylülere imzalattırılan "vahidi fiyat şartnamelerinde" ayrıntılı olarak açıklanıyor. Öte yandan, "vahidi fiyat" düzeniyle ağaç kesip tomruklayan ve taşıyan köylülere ya da bu köylülerin kooperatiflerine çeşitli akçalı ek olanaklar da sağlanıyor. Ne var ki, "vahidi fiyatla" çalışmak, "hizmet akdiyle" çalışmak sayılmıyor; sayılmadığı için de ağaç kesme, tomruklama ve taşıma işlerinde çalıştırılanlar "işçi" değil, "işveren" sayılıyor. Bu nedenle de ne toplumsal güvenlik olanaklarından gerektiğince yararlanabiliyorlar ne de grevli, toplu sözleşmeli sendikalarda örgütlenebiliyorlar. Ormanlarda son derece olumsuz koşullarda barınan, işin gerektirdiği eğitimden geçmeyen ve gerektiği gibi beslenemeyen, ilk yardım olanaklarından tümüyle yoksun bırakılan işçiler görece olarak çok sık iş kazası geçirebiliyor, çeşitli meslek hastalıklarına çok daha kolay yakalanabiliyorlar. Oysa ağaç kesme, tomruklama ve taşıma, gelişkin ülkelerde bile önde gelen "ağır" ve "tehlikeli" işlerden sayılıyor. Bu nedenledir ki, 1900’lu yılların başında olabildiğince bu işçilere insancıl çalışma ve barınma ortamları yaratılmasına olabildiğince özen gösterilmiştir. İşte bir belge: 1918 yılında, dönemin Ticaret ve Ziraat Nazırı Mustafa Şeref ile Ahmet Mithat adındaki bir girişimci arasında Kastamonu ve Bolu ormanlarının işletilmesiyle ilgili olarak imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde şu yaptırımlara yer verilmiştir: << 1) Ormanda istihdam olunacak amele için istimal edilecek sıhhi meskenler ile hayvan ahırları; 2) Amelenin miktarı ile münasip ve asgari otuz yatak istiap edecek cesamette şereaiti sıhhiyei haiz hastahaneler; 3) Kezalik hıfzısıhha kavaidine muvafık ve amele çocuklarının talim ve terbiyesine mahsus olmak üzere Maarif Nezareti’nin kabul ettiği usul ve şerait dairesinde inşa olunacak ve beheri elli talebeyi istiap edebilecek laâkal iki mektebi ibtidai; 4) Ticaret ve Ziraat Nezareti ile müştereken teşkilat ve programları tayin edilmek ve genç orman memurları yetiştirmek üzere iki veya üç sınıf üzerine mürettep elli talebelik bir kaç orman mektebi inşaa ve mütaahhit talebinin infak ve iaşesini ve müdür, muallimin ve müstahdeminin tesviye maaşatı…>> karşılanacaktır. Yıl 1918 ! Ve 2000’li Yıllar: Orman işçileri için yaşam şimdi çok daha zorlaştı ! Çünkü, Orman Genel Müdürlüğü’nün 12 Eylül 1996 tarihinde çıkardığı 5038 sayılı Tamimle başlattığı dikili durumdaki ağaçların kesme, sürütme, yükleme ve taşıma işleri "alıcılar", yani müteahhitler tarafından karşılanmak üzere vadeli açık artırmalı satış yoluyla satılması uygulaması şimdilerde hızla yaygınlaştırılıyor. Bu uygulamada açık artırmalı dikili ağaç satışlarından yararlanan kişiler ve kooperatifler, daha önce sağlanan ayrıcalıklı haklardan yararlandırılıyor. Böylece, temel ormancılık iş ve işlemlerinden birisi olan ağaç kesme , tomruklama ve taşıma, pazarlama iş ve işlemleri de tümüyle özelleştirilmiş oluyor. Çalışmaların teknik gerekleri ile işi üstlenenlerin yükümlülüklerini ayrıntılı olarak düzenleyen şartnamelere göre, ? Orman işletmelerinde dikili ağaç satın alanlar "alıcı", çalıştıracakları kişiler de "işçi" olarak sayılıyor; dolayısıyla da daha önce ücretleri dışından sağlanan ek akçalı olanaklardan yararlanamıyor; ? Yerli ve yabancı her kişi ve kuruluş açık artırmalı dikili ağaç ihalelerine katılabiliyor; ? işlerin gerektirdiği her türlü kesim, sürütme ve taşıma araç ve gereçleri ile malzemeler "alıcı" tarafından karşılanıyor; ? "Alıcılar", bu alım satımdan doğan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunlarının getirdiği yükümlülükler ile her türlü iş kazası ve vergi mevzuatından doğacak yükümlülüklerden sorumlu oluyor; ? "Alıcılar", orman işletmelerinin çalışmasını sakıncalı (!) göreceği kişileri işe alamıyor; Ormanlarda kesilecek ve tomruklanacak ağaçların müteahhitlere açık arttırmayla satılması, bu işlerde çalışan işçilere "vahidi fiyat" düzeninin olumsuzluklarını da aratabilecek iş ilişkilerini gündeme getirebilecektir. Sözgelimi; ? Ağaç kesmetomruklama, taşıma işlerinde çalışan köylüler "işçileşme" sürecine girecek; dolayısıyla "müteahhitler" ile "işçiler" arasında geleneksel paylaşım savaşımı ormancılık işkolunda da yaşanabilecektir; ? Ancak; eğitim ve bilinç düzeylerinin düşüklüğü, örgütsel deneyimlerinin yetersizliği köylülerin sendikal örgütlenme ve toplumsal güvenlik haklarından gerektiğince yararlanabilmelerini geciktirebilecek; kayıtsız ve güvencesiz işlendirme ormancılık işkolunda da yaygınlaşabilecektir; ? Ormanlara zarar verebilecek eylemler için çok daha uygun koşullar yaratılmış olacaktır. Oysa, Ormancılık Araştırma Müdürlüklerinde 1996 yılında gerçekleştirilen bir araştırmanın bulguları, deneme olarak yapılan dikili ağaç satış uygulamalarının bu sonuçları verebildiğini açıklıkla ortaya koymuştur. Ne var ki, Orman Genel Müdürlüğü’nün söz konusu uygulamayı düzenleyen 6350 sayılı Tamimde ve eklerinde, dikili olarak satılacak ağaçlarının veriminin gerçekçi olarak belirlenmesi dışında, orman işçiliği yapacak köylülerin ekonomik ve demokratik haklarını güvenceye alabilecek hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Bu koşullarda; "gözlerden ve gönüllerden uzaklardaki" ağaç kesme, tomruklama ve taşıma işçileri ne yapacaktır? B ilindiği gibi ülkemizde ormanların tümüne yakın bir kısmı devlet mülkiyetindedir ve "devlet ormanı" sayılan araziler de 1937 yılından bu yana devlet orman işletmeleri tarafından işletilmeye, korunmaya ve iyileştirilmeye çalışılıyor. Ormanların evrensel özellikleri ve ormancılığımızın da içinde bulunduğu koşullar nedeniyle devlet mülkiyeti ve işletmeciliği ilkesine 1982 Anayasasında bile yer verilmiştir. Ne var ki, 1980’li yıllarda bu anayasal ilke de göz ardı edilmeye; "devlet ormanı" sayılan alanların ve devlet işletmeciliğinin çeşitli yollarla özelleştirilmesi sürecine girilmiştir. Ormanlarda ağaç kesme, tomruklama ve taşıma işleri de özelleştirilen ormancılık etkinliklerinden birisi. Ancak, bu işlerin özelleştirilmesi, kamu varlıklarından çok bu işleri yapanların başına, deyiş yerindeyse olmadık çoraplar örebilecek bir süreç. İnsanlık dışı bir işlendirme biçimi… Devlet orman işletmelerinin ağaç kesme, tomruklama ve taşıma işlerinde yaklaşık 500 bin dolayında "orman köylüsü" çalışıyor. Ormancılık kesiminde "vahidi fiyat" olarak anılan bir bedel ödeme biçimiyle çalıştırılan bu köylüler üstlendikleri işi çoğunlukla aileleriyle birlikte gerçekleştiriyor ve başlarına ne geliyorsa bu ödeme biçiminden kaynaklanıyor. Bu nedenle, öncelikle "vahidi fiyat" uygulamasına bir açıklık getirilmesinde yarar var: Yürürlükteki ormancılık düzeninde ağaç kesmetomruklama ve taşıma işinin birimi üzerinden belirlenen bedeller (TL/m3 (ya da ster), işin, çeşitli gerekleri yerine getirilerek belirli bir sürede sonuçlandırılıp orman işletmelerine teslim edilmesinden sonra topluca ödeniyor. Bu bedellerin alt ve üst sınırları Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirleniyor. Bu alt ve üst sınırlar; işi verecek orman işletmeleri tarafından işin yapılacağı yerin çeşitli özelliklerine göre yeniden düzenleniyor ve sonra da işi üstlenebilecek köylülere ve kooperatiflere duyuruluyor; üzerinde uzlaşı sağlanmasıyla da kesinleşiyor. İşi üstlenen köylüler de kendi üretim araç ve gereçleriyle, kimi yörelerde çocukları ve eşle Fotoğraf: Yücel ÇAĞLAR Yücel ÇAĞLAR Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Arş. Derneği Temel ormancılık iş ve işlemlerinden birisi olan ağaç kesme , tomruklama ve taşıma, pazarlama iş ve işlemleri de tümüyle özelleştirildi. 25