Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 Mayıs 2014 Çarşamba 15 Cağaloğlu’ndaki Cumhuriyet’i, Şişli’de de kurduk Değişen binadan başka bir şey değil HATİCE TUNCER Cağaoğlu’ndaki binadan ayrılacağımıza hiç inanmamıştık. Cağaloğlu’nda bir Cumhuriyet Gazetesi bir de Anadolu Ajansı kalmıştı. Gazetemizin emekçileri parça parça eşyaları Şişli’deki yeni binaya taşımaya başlamışlardı ama galiba bir mucize bekledik. Foto muhabirlerinin yanı sıra 2009 Ekimi’nde kaybettiğimiz o dönem Yazı İşleri Müdürü olan Mehmet Sucu, elinde fotoğraf makinesini düşürmez olmuş, taşınma sürecinin her anını fotoğraflamaya başlamıştı. Bu kadar bağlandığım o bina mıydı, Cağaloğlu muydu bilemedim. Son olarak 13 Ekim 2005 günü Cağaloğlu’ndaydık. O gün gece yarısına kadar gazeteden ayrılamadım. Sonra gececi arkadaşlarla çıkıp yakınlardaki evime kadar hep birlikte yürüdük. Hüzünlü bir veda duyguları içindeydim. Çoğu arkadaşta olduğu gibi “zaten geri döneceğiz” düşüncesindeydik. 14 Ekim günü Şişli’deki binadaydım. Ben ve tüm arkadaşlarım acemi bir hal içindeydik. Binanın fiziki koşulları Cağaloğlu’ndan daha iyiydi ama bir süre benimseyemedik yeni binayı. Filme fotoğraf çekip, sonra da karta basma döneminden dijital fotoğraflara geçiş nasıl önünde durulamaz bir değişimse bizim taşınmamız da böyle bir sürecin parçasıydı sanki. Yeni binada artık baskı yaptığımız fotoğrafhane yoktu, dijital dö neme geçiyorduk. Uzun süre “Alışamadım, burada mülteci gibi hissediyorum” deyip durdum. Şimdi Cağaloğlu’dan çıkışımızın 9. yılındayız. Aslında binaya ruhunu verenin biz çalışanlar olduğunu, Cağaloğlu veya Şişli’de olmanın fark etmediğini anladım. Hep birlikte, tüm duygu ve düşüncelerimizle, emeğimizle Şişli’deydik. “Burayı da kendimize benzettik” esprisi, değişenin binadan başka bir şey olmadığını çok iyi anlatıyordu. Kaybettiklerimiz oldu, ayrılanlar oldu, yeni gelenlerle kucaklaştık. Cağaloğlu’daki binasında 82 yıl yayımlanan Cumhuriyet’i, Şişli’de de kurduk. Cumhuriyet’i Şişli’de kurduk ama Cumhuriyet’in tarihi kökleri Cağaloğlu’nda kaldı, saklayamadık. Türkiye’de basın tarihi Babıâli’nden yazılmaya başlanır. Cumhuriyet’in hikâyesi de Pembe Konak’tan başlar. Gazetemizin 17 Ekim 2005 tarihli sayısına “Gazetemiz 82 yıldık yayın yaptığı Cağaloğlu’daki binasından ayrıldı” diye haber yazmıştık. Gazetenin ilk basılmaya başlandığı Pembe Konak, ağaçların yükseldiği bahçe ve gazetenin tarihi şimdi turizmcilere kaldı. Önce Hürriyet, Milliyet, Dünya ve diğer gazeteler taşınmıştı. Cumhuriyet’ten sora Cağaloğlu’ndan en son Anadolu Ajansı da ayrıldı. Kitapçılar da Babıâli yokuşu ve Cağaloğlu’na veda etmeye başladı. Gazetelerde sonra ünlü kitapçılar, fotoğrafçılar da taşınıp yerleri turizm sektöründe çalışan işyerlerine bırakıyorlar. Artık Cağaloğlu ve Babıâli sadece Çemberlitaş’taki Basın Müzesi’nde izleyebileceğimiz fotoğraflarda, albümlerde, eski gazete sayfalarında kaldı. Bina mı, Cağaloğlu mu Köklerinden ayrılmak Dijital fotoğrafa geçiş C M Y B