Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 7 Mayıs 2014 Çarşamba Cumhuriyet tarihinden kısa kısa Hatay konusu, 1938 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yer aldı. “Büyük Atatürk’ün ölümünden önce bütün benliğiyle üzerinde durduğu konu Hatay sorunuydu. Hastalığına karşın davayı sonuna kadar yürüttü. Hatay Türk yurduna katıldı.” İlk film yarışması 1948 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yer alan ilk film yarışmasına dair hazırlanan haberde “En güzel film hangisi?” başlığı yer alıyor. Habere göre, yerli filmler müsabakasının finali Beyoğlu sinemasında yapılmış ve tam beş saat sürmüş. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünü Cumhuriyet Gazetesi kapaktan “Büyük Milli Matemimiz” manşetiyle vermişti. Sağ sütunda Cumhuriyet imzalı yazıda ölümün verdiği üzüntü şu sözlerle anlatılmıştı: “Ağlıyoruz! Kadın, erkek, genç, ihtiyar, aynı yaranın acısını duyan tek bir ferd gibi, hep beraber ağlıyoruz. (...) Türk milleti, 16 Mart 1920’den beri hiçbir acıyı bu kadar bir ve bu kadar beraber olarak duymamıştı. Büyük zaferlerin ışık dolu ufuklarına kavuştuktan sonra, yalnız sevinçli günler yaşamaya alışmıştık. Heyhat ki hayat, ferdleri olduğu gibi milletleri de önüne geçilemeyecek talih darbelerine uğratıyor. Ve kudretli bir milletin acısı da sevinci gibi derin oluyor, iz bırakmadan geçmiyor. (...) Istdırabımız, Türk birliğinin, Türk kudretinin azametle mütenasibdir. Ancak büyük milletlerdir ki, sevinçleri gibi ıstırapları da derin olur. İnsanlık tarihinde üzerimize düşen vazifenin kudsiyetini müdrik ve vakur ağlıyoruz.” Yunus Nadi’nin Büyük Şefin ölümü önünde imzalı yazısı da sayfanın sol sütununda yer almış. “Büyük Türk milleti her manasıyla büyük evladı Atatürk’ün ölümüyle büyük matem içindedir. Gözlerimizden kanlı yaşlar akarak ifade ettiğimiz bu hakikatin sonsuz teessürleri arasında gene Atatürk’ün mütemadiyen karşımızda yükselen, çepeçevre her tarafımızı kaplayan beşuş ve asil simasıyla avunabiliyoruz. (...) Atatürk fani olan şahsiyetiyle değilse ebedi olan eserlerine nakşolunmuş maneviyetiyle aramızda yaşıyor ve yaşayacaktır.” Cumhuriyet 939 Gazetesi’nin “1 : Afrodit ay ol r bi lı m yılında anla ber, verdiği ıyla verdiği ha i. O yüzden davası” başlığ siyd de bir gösterge devrimci, ilerici mücadelenin et, riy hu um “C de k yazının girişin malarını sürdürürken sık sı nitelikteki çalış mekten de yılmamıştır. Bu riş çatışmalara gi erin en ünlülerinden biri nu tür mücadelel adıyla anılan ko Afrodit davası oldu” deniyor. Ağırcezada ilk Türk hakimi bir hanım İlk Türk kadın hakim haberinin detaylarında şunlar yer alıyor: “Bir müddetten beri Adana’da asliye ceza mahkemesinde ve nüfus davalarında iddia makamını işgal etmekte olan Mürüvvet H. ilk defa olarak Adana Ağırceza mahkemesine de çıkmıştır. Bu suretle Münevver Hanım ağırceza mahkemesine çıkan ilk Türk kadın hakimidir.” rilen kapakta, amı” başlığıyla ve yr Ba lın Yı u nc “Onu nü hudutsuz bir bayramın ilk günü r bahar havası k yü bü a, ar nk “A bi nla; güneşli ılık ı sevinç ve heyeca . Yazının başlığ or ıy al r ye si de ifa ” dı tla ku de için .” z bir gün yaşadı ise “Ankara eşsi 18 Şubat 1952 tarih li Cumhuriyet gaze “Atlantik Paktın a eşit haklarla ilt tesi manşetinde ihakımız” başlık haberde, “Meclis lı in dair tasarı kanunl bugünkü tarihi celsesinde buna aşacak” ifadesi ye r alıyor. Haberde; Türkiye Cumhu riyeti’nin Atlant ik Paktı camiası eşit haklar ve ve na cibe bulunuyor” yazıy lerle katılması tahakkuk etmiş or. 3 Aralık 1950 tarihli Cumhuriyet Gazetesi manşetinde Kore Savaşı yer alıyor. Hatta Cumhuriyet’in Kore savaş muhabiri Faruk Fenik’in çektiği haber fotoğrafı ve fotoğraf altı dikkat çekiyor: “Kore cephesinin en ileri mevzilerinde 4 topçu eri Anavatandan gelen haberleri “Cumhuriyet” gazetesinden takip ederken...” yazıyor. “Cephede Mehmetçiğin ilk Muhaberesi” başlığıyla verilen haberde Faruk Fenik, “En ileri mevzide 5 bin kişilik Çin kuvvetine karşı çıkan 500 Türk topçusunun yanında 24 cehennemî saat yaşadım” diyor. C M Y B