29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 7 Mayıs 2014 Çarşamba İçinden 90 yıl geçen gazete ve Ankara Bürosu o AHMET TAN Murat Demiray Süleyman Coşkun Altan Öymen Ahmet Tan Mehmet Açıktan C umhuriyet Gazetesi’nin 90 yıl önceki ilk günkü sayısını uzun sürgün hayatından sonra dönemin ünlü gazetecilerinden Selanikli Zekeriya Sertel hazırladı. Cumhuriyet Gazetesi, Mustafa Kemal’in önerisiyle ve Hakimiyeti Milliye ve Yeni Gün gazetelerinin birleşmesinden doğmuştu. Yunus Nadi’nin öncülüğünde çıkan Cumhuriyet’e yardımcı ortak olarak Zekeriya Sertel ve Nebizade Hamdi de yer aldı. Temel amacı, İstanbul’daki hilafet yanlısı basına karşı cumhuriyet rejimini savunmak ve cumhuriyet devrimlerini tanıtmak yerleşmesini sağlamaktı Kurulmasına Ankara’da karar verilmesi ve ülkenin siyasal gereksinmelerden doğmasından dolayı gazetenin en önemli birimi hep Ankara Bürosu olageldi. Cumhuriyet Ankara Bürosu, gazetecilik okullarının bulunmadığı dönemlerden Ahmet Tan itibaren bir tür eğitim kurumuydu. Burada ve Ankara’ya gelen 1890 Selanik doğumlu görev yapanların neredeyse hepsi sonra Selanikli gazeteci Zekeriya Sertel’in, yadan basında çok önemli görevlere geldiler. nına Aziz Nesin’i de alıp gazete bürolarıYönetici oldular. Dünyanın dönmesin nı gezmek istemesi bundandı. HHH den ilham alıp dönenler veya ne yöne dö12 Mart 1971 darbesi, gazetelere de darneceğini şaşıranlar, yetiştiği kuruma ve be vurmuştu. ilkelerine sırt çevirenler de oldu. Bu darbenin etkisi Bülent EceAma Cumhuriyet, adını aldığı Son vit liderliğindeki CHP’nin seCumhuriyet’le birlikte yasöz mü? çim başarısı ve genel afla şamını sürdürüyor. yumuşadı. HHH Cumhuriyet’e sahip Ama hemen adından Eski kıdemli gazeteolmak her devirde, her Milliyetçi Cephe adıyciler gazeteciliğin bir patronun hayaliydi. Böyle biri, la kurulan şer ittifakla“sanat” olduğunu ve rı ülkeyi kanlı çatışmaokullarda öğrenilemibir gün Nadir Nadi’ye sormuş: lara sürükledi. Sonuçta yeceğini savunurlarDuyduğuma göre, Cumhuriyet’i yeni bir darbenin ortadı.Gazetecilik okullamı hazırlandı. rında okuyanlara bir satıyormuşsunuz? 12 Mart 1971 ile 12 dönem kuşku ile baNadir Bey istifini bozmamış: Eylül 1980 arası dönem kıldı. (Altan Öymen gazete yönetiminin de An1974 yılında bendeni“Evet” demiş..”Elbette kara Bürosu’nun en zorlu zi Cumhuriyet’in de bağlı satıyoruz. Köşedeki ama en güçlü dönemiydi. olduğu ANKA’ya alırken bayide!”.. Ankara Temsilcisi Kemal “Basın yayın mektebinden Aydar’dı. değilsin değil mi?” diye sıkı Fikret Otyam, Mustafa sıkı sorguya çekmişti!) İnsanın, gazeteci olarak doğup doğma Ekmekçi’den sonra Uğur Mumcu da ködığını anlamanın ne yazık ki tek yolu var: şe yazmaya başlamıştı. O günlerde Mumcu’nun tavsiyesi ile “Gazeteci olmak!” ANKA’dan Cumhuriyet Ankara’ya transHiç değilse bir süre denemek! Gazete büroları ise “deneme yeri” değil.. fer olmuştum. Büro 2 buçuk odadan ve 810 çalışandan “Deneme yerleri” daha çok yerel gazeibaretti. (Şimdi 60’lık bir delikanlı olmateler veya haber ajanslarıydı. Darbe veya siyasal baskı dönemlerin ya hazırlanan Işık Kansu en gencimizdi. de, “kamusal yasaklılık” veya “sakınca Yıllar içinde azaldık: Kemal Aydar, Yıllılık” nedeniyle, “gazeteciliğe” yönelmek maz Gümüşbaş, Vural Saygılı, Engin Kaisteyenlere gazeteler ne yazık ki kapıları radeniz, Sofu Tuğrul, Mustafa Ekmekçi..) Kızılay’ın orta yerinde olması nedeniyle nı hemen açmazlar 12 Mart 1971 darbesi sonrasında kuru Ankara Bürosu akşamüzeri aydınlar için lan ANKA Ajansı biraz da bu gereksin bir tür lokal idi. Kapının önünde tezgâh kuran simitçimeyi karşılıyordu Kadrosu daha çok yasaklı ve sakınca den birkaç simit alan Cumhuriyet dostları akşam çayını büroda içerlerdi. lılarla doluydu. 2. sayfa için yazdığı özenli yazılarını Uğur Mumcu’dan Yalçın Küçük’e, Sevgi Soysal’dan Altan Öymen’e tu teslim etmek için gelenlerden Prof. Mutuklanmış, hapis yatmış, sakıncalı diye ammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Tadamgalanmış birçok aydın için AN ner Kışlalı gibi Savcı Doğan Öz de kurulan tuzaklarla alçakça öldürülenlerdendi. KA bir mesleki sığınaktı. Belki de hedef seçilmelerinde CumhuriBelki de uzun sürgün yıllarından sonra 1977 Mart’ında, ilk kez ülkeye yet yazı ailesinden olmalarının payı büyük. Aziz Nesin Uğur Mumcu Zekai Durmuş M. Zekeriya Sertel HHH Cumhuriyet patronsuz gazete! Uzun yıllardır bu böyle.. Kurucusu Yunus Nadi, oğlu Nadir Nadi’den sonra “sahipli” değil. Son başyazarı İlhan Selçuk’un da her fırsatta yinelediği gibi, Cumhuriyet’in sahibi okurları... Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibinin Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olduğu gibi... 6 ay 8 gün farkıyla, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt!. Gazetenin adını M. Kemal Atatürk koyması kadar.. Gazetenin temel çizgisini, yayın felsefesini, Cumhuriyet devrimlerinin gerçekleşmesi ve yerleşmesi için verilen mücadeleye olan destek belirledi.. Kurumsallığı ve çizgisi de bir bakıma devletinki kadar köklü, sağlam ve tutarlı... “İcranın başı” R. Tayyip Erdoğan ülkenin 26. başbakanı yani icranın başıdır. Teşbihte hata olmaz denir; bir gazete için de “icranın başı” Genel Yayın Yönetmeni’dir. Gazeteyi 21 yıldır yöneten İbrahim Yıldız kadar görev yapmış genel yönetmen sayısı ise 10’ geçmiyor. Tıpkı Cumhuriyet’in Ankara Temsilcilerinin sayısı gibi.. Son 80 yılda bu görevde sadece 8 gazeteci görev yaptı. 1935 yılından bu göreve atanan Mekki Sait Esen üst üste iki kez milletvekili seçildi. Cumhuriyet Gazetesi’nin siyasetle çok iç içe olmasının ve köklü bir siyasi geleneğe sahip olmasının bunda payı büyük. Gazetenin kurucusu Yunus Nadi, Cumhuriyet’i ilan eden Meclis’te milletvekili ve Anayasa Komisyonu başkanıdır. Oğlu Nadir Nadi de başyazarlığı ve milletvekilliğini uzun yıllar birlikte yürüttü. Mekki Sait Esen’in Demokrat Parti’den iki dönem Balıkesir milletvekilliği yapmasını izleyen yıllarda yerine gelen Ecvet Güresin de kontenjan senatörü seçildi. Güresin’den sonra temsilci olan Kemal Aydar da bir dönem Ankara’dan milletvekili oldu. 1995 yılını izleyen yıllarda da Ahmet Tan, İstanbul’dan üç dönem Meclis’e seçildi. Halefi Mustafa Balbay ise, hapiste iken İzmir’den 2011’de milletvekilliğine aday gösterildi ve Meclis’e girdi. HHH Kurucusu Yunus Nadi ve ilk yazı işleri müdürlerinden Abidin Daver ve ilk Ankara Temsilcisi Mekki Sait Bey’den bu yana temsilcilerin çoğu TBMM üyesi de oldu. Bu belki de bir tür kurumsal yazgı. Yurttaş ve okur bir bütün: Milletvekilinin patronu “yurttaş”. Yazı yazıyorsa patronu “okur”.. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle