Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 Mayıs 2014 Çarşamba 27 Cumhuriyet’in büyük teşebbüsü: Millet Yapar u Cumhuriyet büyük atılımlarından birini de Türk donanmasını güçlendirmek amacıyla yapmıştı. Cumhuriyet’in “Millet Yapar” seferberliğine toplumun her kesiminden katkılar büyük oldu. K ıbrıs olayların sırasında ortaya çıkan gergin durum, Türkiye’nin askeri araç ve gereçlerini kendi kaynakları ile sağlamasınınn gereğini ortaya koymuştu. Okuyucularının da bu konuda başvuruları üzerine “Başkalarının vermediğini Millet Yapar” sloganı altında Türkiye’nin en büyük kampanyalarından birininin daha düzenlenmesine Cumhuriyet önayak oldu. 2 Mayıs 1965 tarihli gazetede kampanya şu yazı ile halka tanıtılıyordu: “ Amerikan askeri yardımının gerçek yönü ve TürkYunan donanmaları arasındaki dengenin Türkiye aleyhindeki bozulması konusunda arkadaşımız Yılmaz Çetiner’in yazdığı haberinceleme yazıları, bütün yurtta akis uyandırdı. Yardımın işleyişindeki aksaklıkların düzeltilmesi gerçeği konusunda bütün vatandaşlarımızın ittifak içinde oldukları görülüyor. Dışişleri Bakanı Sayın Hasan Işık’ın dün Yeşilköy’de bir muhabirimize söylediği gibi, gazetemizin ortaya attığı dava dost bir devlete karşı husumet davası değil, bir milli davadır. Türkiye’nin hakkını alması, Akdeniz’in doğusunda kuvvetler dengesinin bozulmaması davasıdır. mıştır. Yılda sadece kira bedeli olarak Türkiye’ye 350 milyon dolar ödemesi gereken dostumuz Amerika’dan bu sakat davranışın düzeltilmesini istemek elbette hakkımızdır. Ancak anlaşılmaktadır ki, Türkiye’nin sadece dost yardımlarına güvenmesi kuvvetli olabilmesini sağlayamıyor. Ve yine anlaşılmaktadır ki, Türk milleti eğer kendi kendisine dayanmaz ve kuvvetli hale gelebilmek için elbirliği, güçbirliği yapabildiğini dostuna düşmanına gösteremezse, devletler arasındaki münasebetlerde ve milletlerarası dengede daima zorluklarla karşılaşacaktır. Oysa, dün de bildirdiğimiz gibi, Türk milleti bu şahlanışı her zaman gösterebilir. Nitekim tarih böyle şahlanışların sayfalarıyla doludur...” Kendimize güvenmek Amerika Birleşik Devletleri, askeri yardım konusunda, yıllardan beri taraflı davranmış ve özellikle Kıbrıs ihtilafından bu yana Deniz Kuvvetlerimiz vurucu kuvvet bakımından gün geçtikçe zayıfla Sonuçlar alınıyor Kampanya ilk meyvelerini 15 gün içinde vermiş ve 18 çıkarma gemisinin omurgası kızağa konmuştu. Çıkarma gemilerinin yapımı ise iki buçuk ay gibi rekor bir sürede tamamlandı. Cumhuriyet, kampanyanın bu ilk olumlu sonucunu da okuyucularına aşağıdaki haberle duyururken büyük bir kıvanç duymaktaydı: “Üç ay önce olumlu bir amaç için birleşildiği anda bu milletin çok şeyler yapacağı bir daha belirmişti... Nitekim, kısa bir süre içinde ulusun benimsediği bir amaç haline gelen ‘Millet Yapar’ sloganı, ilk olumlu sonucunu dün, Türk Donanmasına armağan edilen 18 çıkarma gemisi ile ri başına giden gemilerin, denizin mavi sularında süzülerek uzaklaşışını izleyen gözlerde ise, bir ulusun ‘eziklikten kurtulmasının verdiği güven’ parıldamaktaydı. Üç ay önce ‘başkalarının vermediğini’ millet yapmıştı... Yapacaktı.” Kıbrıs olayları, Türk Donanması için şimdiye kadar pek önemsenmeyen bir “eksiği” ortaya koyması yönünden de büyük bir önem taşımıştı. Bu eksiklik, düşman sahillerine kara birliklerimizi çıkaracak “çıkarma gemileri”nin yokluğu idi... Bu gemilerden yoksun bir donanma düşünülemezdi... Böylece ilk hedef, Donanmamızın bu eksikliğini yok etmek olacaktı... Türk ulusunun parasıyla Türk işçisinin gücü, Türk tezgâhlarında birleşince, donanmanın bu boşluğu hızla kapatılmaya başlandı. Küçük çıkarma gemilerini büyük harb gemileri izleyecekti artık... İki buçuk ay gibi kısa zamanda yapılan çıkarma gemileri, dün saat 10.05’te törenle Türk Donanmasına katıldı... Tanesi ortalama bir milyon liraya çıkan gemilerin 6’sı Taşkızak Deniz Fabrikası’nda, 12’si ise Denizcilik Bankası Camialtı ve Haliç Tersanelerinde yapılmıştı. Her biri 54 ton ağırlığındaki yükü, aldığı yakıtla 190 mil mesafeye götürecek güçte yapılan gemilerin, dün Çıkarma Gemileri Komutanı’na teslimi dolayısıyla yapılan törende konuşan Kuzey Deniz Saha Komutanı Amiral Eyicioğlu, Âşık Veysel aylığını “Millet Yapar” kampanyasına bağışladı. verdi... Gemilerin Haliç’ten bir ‘filo’ gibi ayrılarak, Unkapanı (Atatürk) ve Galata Köprülerinin altından geçişlerini binlerce İstanbullu kıvançla seyretti. Görevle özet olarak “Bu çıkarma gemileri, bundan sonra inşa edilecek büyük harb gemilerinin bir başlangıcı olacaktır...” dedi. C M Y B