22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 7 Mayıs 2014 Çarşamba Yeni Gün’den Cumhuriyet’e “C u 3 Eylül 1918’de mütareke İstanbulu’nda yayın yaşamına başlayan Yeni Gün, ulusal bağımsızlık mücadelesi ile birlikte Ankara’ya taşındı. 11 Mayıs 1924’e kadar Anadolu’da Yeni Gün adıyla yayımlandı. 7 Mayıs 1924’te yayımlanmaya başlayan Cumhuriyet Gazetesi Atatürk devrimlerinin çizdiği yolda 90 yıldır sürüyor. umhuriyet, ne hükümet ne de fıkra (parti) gazetesidir. Cumhuriyet sadece cumhuriyetin, daha ilmi ve yaygın ifadesiyle demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını çiğneyen ve yıkan, yıkmaya çalışan her kuvvetle mücadele edecektir...” 7 Mayıs 1924 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki ilk başyazısında Yunus Nadi gazetenin ilkelerini böyle özetliyordu. Aradan koca 90 yıl geçti. Devrimler, 2. Dünya Savaşı, tek partili dönemden çok partili döneme geçiş, siyasi çalkantılar, darbeler, ekonomik krizler... Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt, anlamdaş ve özdeş olan, adı Kurtuluş Savaşı’nın devrimci önderi Atatürk tarafından konulan Cumhuriyet gazetemizin 90 yıllık tarihi, yalnızca bir gazeteni tarihi değil, bir devrimin de tarihi aynı zamanda. Gücünü adının anlamından, bilimden ve aydınlanmadan alan okurlarıyla bütünleşmiş tek gazete. Çağdaşlaşma savaşını bugüne kadar ödünsüz sürdüren Cumhuriyet bu uğurda pek çok saldırıya uğradı, yazarlarını şehit verdi. Ancak yolundan asla dönmedi... Yunus Nadi, Yeni Gün’ü 1918’de çıkarmaya başlamıştı. Mütareke yıllarıydı. İngilizler, ulusal davayı savunan bu gazeteyi sık sık kapatıyorlardı. Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktıktan sonra Yunus Nadi de Anadolu’ya kaçtı. Bu işi yapmasaydı yakalanıp Malta’ya Cağaloğlu’nda Cumhuriyet’in ilk yönetim yeri “Pembe Konak”. Nadir Nadi de o günleri bir çocukluk anısıyla şöyle anlatıyordu: l 1921’de Sakarya Savaşı’nın en yoğun günleriydi. Yeni Gün’ün matbaası Ankara’dan Kayseri’ye taşınmıştı. Pek külüstür, ilkel bir şeydi. Kolla çevrilen bir makineydi. Ben o zamanlar 12 yaşındaydım. Matbaadakilere yardım ediyordum. Bir keresinde kola asıldım, çevirmeye çalıştım, derken hoop... Ben de merdaneyi çeviren kolun hareketiyle makinenin üstünden bir takla atıp, kâğıtların üstüne düşüverdim. (11 Mayıs 1981, Cumhuriyet) l Makinenin kollarını çevirmek için ancak eski devirlerde değirmen kolu döndürtülen esirler lazımdı. Bu ağır işe kimse dayanamıyordu. Sokaktan güçlü kuvvetli hamallar bulundu. Bunlar sıra ile birer saat kolu çevirdikten sonra, “Ben bu işi yapamam” diyerek kaçarlardı. Gazetenin bir yüzü basılmış; diğer yüzü kalırdı. Daha sonra mürettipler kolu çevirirler, onlar yorulunca muharrirler gelir, nihayet iş başmuharrire kadar dayanırdı. Böyle zorluklar içinde Yeni Gün ancak (sabah gazetesi olarak) ikinci vakti çıkabilirdi.” (Enver Behnan Şapolyo, 20.8.1945, Cumhuriyet) Elle çevrilen baskı makinesinde her gün 2 bin 500 adet Yeni Gün basılıyordu. Kâğıdın iki yüzü ayrı ayrı basıldığından bu 5 bin baskı demekti. En ilkel koşullarda yaratılan Anadolu gazeteleri bir yandan direnişin kamuoyunu yaratıyor bir yandan da bütün dünyaya bağımsızlık savaşının sesini duyuruyordu. Ulusal Bağımsızlık Savaşı “zafer”le sona ermişti; ama bitmemişti. 29 Ekim 1923’te ülkede Cumhuriyet ilan edilmişti. (Cumhuriyet gazetesi bu büyük devrimden yedi ay sonra çıkmıştır), Yunus Nadi Büyük Millet Meclisi’nde, Cumhuriyet devriminin ateşli bir sözcüsüydü. İlginç olan bu yedi ay süresinde “Anadolu’da Yeni Gün”ün Ankara’da yayınını sürdürmesidir. Yeni Gün, 11 Mayıs 1924’te yayınını durdurmuştur. Cumhuriyet, 7 Mayıs 1924’te çıkmaya başladığına göre, Yeni Gün’ün Cumhuriyet’le birlikte dört gün yayımlandığı anlaşılır. Yunus Nadi bir yandan Cumhuriyet’in ilanı ve hilafetin kaldırılması gibi devrim eylemlerinin içinde etkin rol alırken, bir yandan da artık işgalcilerden temizlenen İstanbul’da yeni çıkaracağı gazeteyi kurmak için İdare Müdürü Fethi Bey’i İstanbul’a yollamış. “İttihat Terakki”nin eski genel merkezi olan Pembe Konak’ı kiralamıştı. Bir sabah İstanbullular dağıtılan sabah gazeteleriyle birlikte bir anket formunu da kapılarında buldular. Bu anket formunda, “Okurun istediği gazetenin temel çizgileri nedir?” sorusuna yanıt aranıyordu. Yunus Nadi’nin çıkartacağı gazetenin adını Mustafa Kemal Paşa koymuştu. sürülmesi işten değildi. Yunus Nadi, İstanbul’dan 2 Nisan 1920 tarihinde ayrılmıştı. Ankara’da Karaoğlan Caddesi’nde hapishaneye bitişik bir ahşap ev bulunmuş, alt kattaki odaya elle çalıştırılan bir köhne baskı makinesi konulmuştu. Ancak mürettip yoktu. “Ankara’da Vilayet matbaasında yerli birkaç ihtiyar mürettip vardı. Akşam ezanından sonra eşeklerine binerek bağlarına gidiyor, gece çalışmayı kafalarına sığdıramıyorlardı. O zaman Matbuat Müdürü Umumisi (Basın Genel müdürü) Muhittin Birgen olmuştu. İstanbul’da gizli surette çalışmaya başlamış bulunan “M.M” grubundan mürettip istendi. Fakat kimse Babıâli’yi bırakıp Ankara’ya gelmedi. Yalnız Ahmet adında bir mürettip gel Ankara’da Karaoğlan’da bir eski ahşap ev kiralanmış ve Yenigün orada basılmaya başlanmıştı. Fotoğrafta soldan sağa Hacim Muhittin, Yunus Nadi, Denizli Milletvekili Yusuf Bey ve Mahmut Esat Bozkurt ordunun İzmir’e girişinin zaferini nargile fokurdatarak kutluyorlar... di. Muallim yapılarak yerli çocuklara mürettiplik öğretildi. Bu mürettiplerden bir kısmı Hâkimiyeti Milliye ga zetesine, bir kısmı da Yeni Gün matbaasına verildi. (Enver Behnan Şapolyo, 20.8.1945, Cumhuriyet) 90. YIL SAYI: 32354 Biz, bir banka olarak rakamların değerini biliyoruz. 90 yıldır bizi sayısız haberle buluşturan Cumhuriyet’e teşekkür ediyoruz. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle