Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 u 12 Eylül askeri darbesi basın üzerinde büyük baskı ve sansür uyguladı. İlhan Selçuk’un 11 Kasım 1980 tarihli “Kemalizm İdeolojisi Muz mudur?” başlıklı yazısı nedeniyle gazete 10 gün kapatıldı. 7 Mayıs 2014 Çarşamba Kemalizm İdeolojisi Muz mudur? Karl Marks bir bilim adamıdır. Dünyanın bütün üniversitelerinde incelenir; çoğu toplumbilimci Marksizmi bir yöntem olarak kullanır; Marks’ın kitapları dünyanın bütün büyük kütüphanelerinde bulunur. Buna karşın dünyada ve ülkemizde Marks’ın açıklanmasında ve yorumlanmasında olabildiğine tartışma sürmektedir. Marksist olduklarını söyleyen siyasal partiler ve devletler arasında fikir ve eylem çatışmaları bitmemiştir. Peki, Marksizm her niyete yenilen bir muz mudur?.. H Atatürk bir eylem adamıdır. Yazmaktan çok, konuşmuştur; yapmıştır; gerçekleştirmiştir. Mustafa Kemal Paşa çoğu zaman “irticalen” konuşmuştur; çevresindekiler not tutmuşlardır; bazen nerede ve nasıl oluştuğu bilinmeyen fikirler “Atatürk söyledi” diye piyasaya sürülmüştür; propaganda üretilmiştir. Bugün Atatürkçüyüm ya da Kemalistim diyen çoğu kimse arasında tartışma ve kavga sürmektedir. Bunu doğal saymak gerekir. Marks, Lenin ya da Mao gibi kişilerin ardından da savaşımın bitmediği düşünülürse, Kemalist ideolojinin 1980 yılında tartışma alanı bulması Atatürk’ün etkinliğini kanıtlamaktan başka bir anlama gelemez... Mustafa Kemal doğalı yüz yıl, öleli kırk yıl olmuş, ama kavgası sürüyor. Böyle bir olay dünya tarihinde çok rastlanan bir olgu değildir. H Ancak Kemalizm’in tartışmasında bir ciddiyet olmalı... Atatürk’ü değerlendirirken ölçüyü kaçırmak, Atatürkçülük dediğimiz dünya görüşünü her niyete yenilen bir muz niteliğine dönüştürür. Öyleyse ne yapmalı?.. Günün bu saatinde söylemek belki “apolitik” sayılabilir, ama ben yine söyleyeceğim: Önce Kemalizmin özgürce tartışılabildiği fikir ile bilim ortamı sağlamalı... Bugün Türkiye’de herkes “Elhamdülillah Müslümanım” dedikten sonra: Elhamdülillah, diyor, Atatürkçüyüm... Böyle söyleyenlerin kaçı içtenlikli?.. Yeryüzünde komünist partilerin egemen olduğu devletler var. Ama komünist ülkelerde herkes komünist olmak zorunda değildir. Sıradan yurttaş vicdanında hangi fikri ya da hangi inancı taşırsa taşısın, kimse karışmaz. Devlet, eğitim yoluyla yeni kuşakları yönlendirmeye çalışır. Türkiye’de Kemalizmi canlandırmak istiyorsak önce fikir gücüyle ortaya çıkmak gerekir. Ne yapmalı öyleyse?.. Atatürk’ün 1) Gerçekleştirdiği eylem.. 2) Sözleri ve yazıları.. 3) Kurduğu parti ve programı.. 4) Kurduğu devlet ve anayasası yok mudur?.. Bütün bunların harmanından bilim yöntemleriyle bir sonuç çıkarmak çok mu zor?.. H Kuşkusuz çok değil. Atatürk’ü dünya tarihinde nereye oturtmak gerekir?.. Sorusu elle tutulur biçimde ortadadır. 1917 devriminden sonra ikiye ayrılan dünyada üçüncü yol ayrımını Türkiye’nin ulusal bağımsızlık savaşıyla başlatan adamdır Atatürk; antiemperyalisttir; Üçüncü Dünya’nın habercisidir. Bu niteliklerinin verdiği rütbeleri omuzlarından sökmeye kalkıştınız mı, Atatürk’e düşmanlık çizgisine ulaşırsınız... Yeryüzünde çağdaşlaşma iki süreçle gerçekleşiyor: İnsanda özgürleşme, toplumsal bağımsızlaşma, Kemalizm bu yolda bir aşamadır; ama son durak değildir. İnsanlıkta son durak yok. Kemalizm geriye kapalı ileriye açık bir ideolojidir; biz ise kırk yıldan beri ileriyi yasaklayıp, geriye kapıları açan siyasal düzenler içinde yaşıyoruz... Dönemin siyasi olaylarına toplu bir bakış Deniz Testel 12 Eylül faşizmini böyle çıplak fotoğraflamıştı. O zamanlar henüz 20 yaşındaydı. C M Y B