Katalog

VİTRİNDEKİLER İslam Âleminde Masonluk/ Orhan Koloğlu/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 296 s. Masonluk, Türkiye’de yıllardır tartışılan bir kurum. Kimilerine göre kökleri binlerce yıl öteye giden bir gelenek, kimilerine göreyse bütün kötülüklerin müsebbibi. Peki, gerçek ne? Tarihçi Orhan Koloğlu, “İslam Âleminde Masonluk” başlıklı çalışmasında bu soruyu herkesin anlayabileceği bir dille açık ve nesnel bir bakış açısıyla yanıtlıyor. Koloğlu’nun büyük bir titizlikle hazırladığı bu yeni yapıtı, masonluğu ve tarihimizi saran sis perdesini de aralıyor. Kitabın peşinden gittiği birkaç soru ise şöyle: “Amerikan ve Fransız devrimleri masonların eseri mi? İslamcılar arasındaki ünlü masonlar kimlerdir? II. Abdülhamid’in ve Mustafa Kemal Atatürk’ün masonluk hakkındaki düşünceleri neydi?” İşçi Sınıfının Oluşumu/ Editör: Ira Katznelson, Aristide R. Zolberg/ Çev.: Reşide Adal Dündar/ Tan Yayınları/ 454 s. Ira Katznelson ve Aristide R.Zolberg’in editörlüğündeki bu çalışma, işçi sınıfı oluşumunu tarihselliği içinde anlamayı amaçlayan ve her biri kendi alanında uzman akademisyenlere ortak bir tartışma ve üretim ortamı sağlayan bir projenin ürünü. E.P. Thompson’un “İngiliz İşçi Sınıfının Oluşumu” kitabının açtığı yoldan ilerleyen çalışma, işçi sınıfının oluşum sürecinin anlaşılmasında, Fransa, Almanya ve ABD örneklerini görüş alanına sokuyor ve bulgularıyla öncülü çalışmaları yeni bir teorik bütünlüğe kavuşturmaya çalışıyor. Yazarlar, işçi sınıfını, oluşum sürecinde çözümlemeye çalışırken, sınıf terimini bütünlüklü bir teorik çerçeve içinde tanımlamayı ve terime yüklenen soru ve anlamlara açıklık getirmeyi de amaçlıyor. Tarihin ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar/ Hüseyin Öztürk/ İstanbul Ticaret Odası Yayınları/ 320 s. Çarşılar tarih boyunca sadece ticaret merkezi olarak değil aynı bir kültürün, medeniyetin de en derinden yansımalarının gözlendiği yerler olarak bilinegelmiştir. Hüseyin Öztürk de “Tarih ve Medeniyetin Beşiği Çarşılar” adlı bu çalışmasında, çarşıların tarih boyunca üstlendikleri bu rolün bilincinde olarak İstanbul, Sivas, Urfa, İzmir, Çanakkale, Afyon, Manisa, Mardin vb. illerden bugüne kadar ulaşan Osmanlı dönemine ait çarşıları, arastaları, kapalıçarşıları, bedestenleri incelenmiş; geçmişine ait bilgiler vermiş ve fotoğraflarla tanıtımları yapmış. Tarihe bir de çarşı kapılarından bakmak isteyenlere... Namus Cinayetleri/ Ayşe Önal/ İstanbul Kültür Üniversitesi Yay./ 158 s. Türkiye’de hızla artan namus cinayetleri bütün o terslikleri içeren bir sapkın suç türü. Failleri serinkanlılıkla hazırlanan planları uygulayarak savunmasız kadınların canını alıyor, işin tuhafı bu alçakca onursuzluğu şeref korumak için yaptıklarını söylüyorlar. Ayşe Önal da bu kitabında bir serüvene atılarak cezaevlerini dolaştı; kızını, kız kardeşini, annesini düşüne taşına öldürmüş adamların ruhsal SAYFA 54 ? 12 NİSAN 2012 röntgenlerini çekti. Ortaya çıkan görüntü ise bir cehennem tablosu. “Namus Cinayetleri”nde Ayşe Önal; ‘Ne düşünüyordun? Ne hissediyordun? Nasıl, niçin canavarlaştın?’ sorularını yöneltiyor bu mahkumlara. Domuz Dolabı – Köy Enstitülerinin Kapanış Öyküsü/ Feyzullah Aktan/ Serendip Yayınları/ 254 s. Feyzullah Aktan, Köy Enstitüleri’nin kapatılmasına gerekçe hazırlamak amacı ile düzenlenmiş ve elli yedi yıl önce Kırklareli çevresinde yaşanmış bir olayı “Domuz Dolabı” adı ile kitaplaştırdı. Önsözünü, Köy Enstitüsü çıkışlı Eğitimci Yazar ve Şair Mehmet Başaran’ın yazdığı “Domuz Dolabı”, bir dönemin karanlık yüzüne bir ışık tutmanın ötesinde, tarihi bir gerçeği roman tadında okuyuculara sunuyor. Türkler Filistin’e Gelirse/ Alexander Aaronson/ Çeviren: Doğa Alp/ Altın Bilek Yayınları/ 90 s. I. Dünya Savaşı’nın sonlarındaki; İngiliz işgalinin başladığı, Almanlarla mücadelenin kızıştığı, İtalyanların işgalleri arttırdığı ve Osmanlı’nın ordusunu bölgeden çekmeye çalıştığı buhranlı günler... Osmanlı’nın askeri duruşunu, yönetim zaaflarını ve yaşanan dramların büyüklüğünü anlatan, gerçek bir öykü dile getiriliyor “Türkler Filistin’e Gelirse”de yazar. Alexander Aaronson’un tanıklığıyla, sonuna kadar gerçek olayları ve iç gözlemleri içeren, devre dair önemli bir anlatı elimizdeki. Beatrice: Kötü Tohum/ Philippa Gregory/ Çeviren: Demet Altınyeleklioğlu/ Artemis Yayınları/ 764 s. “Güçlü ve kararlıydı Beatrice Lacey. Güzelliği karşı konulmaz, istek ve inançları vazgeçilmezdi. Wideacre topraklarına duyduğu büyük aşkla doluydu. Evlenince soyadını ve uğruna ölmekten öldürmeye ne varsa göze alabileceği topraklarını kaybedeceğini biliyordu. Ancak Beatrice, bu en önemli mirasını korumak için gereken ne varsa, her ne olursa olsun yapmaya hazırdı. Baştan çıkaracak, ihanet edecek ve elini kana bulayacaktı.” On sekizinci yüzyıl İngilteresi’nde geçen “Beatrice: Kötü Tohum”; zengin dokusu ve renkli kurgusuyla okuyucuları o döneme doğru sert bir yolculuğa çıkarıyor. Kahramanı kadar benzersiz, şaşkına çeviren, karşı konulmaz, epik bir hikâyeyle karşılıyor okyucularını tarihi romanın usta ismi Philippa Gregory. Etkin İşbirliği/ Kolektif/ Çeviren: İlker Gülfidan/ MESS Yayınları/ 198 s. İşbirliği, yeni pzarlardaki fırsatların yakalanmasında önemli rol oynuyor. Hızla dönüşen, çok değişken bir pazara zamanında cevap vermek için işbirliği, bilgi peşinde koşmak yerine bilgiyi uygulamaya koyabilme ve hızlı karar vererek çözüm bulmaya yardımcı oluyor. ‘Harward Business Review Dergisinden Seçmeler’ dizisinin yeni kitabı “Etkin İşbirliği”nde de yazarlar, işbirliğini zorlaştıran nedenlere değiniyorlar. İyi ve kötü işbirliğinin ipuçlarını ve rerek müşterilerin gereksinimlerine uygun çözümler sunulmasına yardımcı oluyorlar. Baba, Oğul ve Kutsal Roman/ Murat Gülsoy/ Can Yayınları/ 256 s. “Murat Gülsoy okurları bilir: Âlemler Süreklidir. Zamanda kaybolan Tanpınar, oyunda kaybolan Oğuz Atay, rüyada kaybolan Borges, şehvette kaybolan Nabokov, davasında kaybolan Kafka, kendi hikâyelerinden kaçıp gelen Olric, Gollum, Doktor Ramiz ve daha pek çok yaratıcı ruh, Baba, Oğul ve Kutsal Roman’ın labirentinde birbirlerini arıyor.” Murat Gülsoy bu romanında kurduğu eğlenceli ve kendine özgü âlemde, hem büyü yapmaya hem büyü bozmaya davet ediyor okuyucularını. Karanlığın aynasına koyu bir ironiyle, acımasız bir yalınlıkla güle oynaya giriyor, kırıp parçalarına ayırdığı bir hayatı gözlerimizin önüne seriyor. “Baba, Oğul ve Kutsal Roman”, edebiyatın başkalarının hayatlarına kaçıp saklanmanın değil kendi dehlizlerinde dolaşmanın bir yolu olduğuna inananlar için.... İki Nesil Bir Şehir/ Aydın Boysan, Burak Boysan/ Doğan Kitap/ 218 s. Baba oğul Boysanlardan geçmişten bugüne yaşayan İstanbul’u anlatan kitap “İki Nesil Bir Şehir” okuyucularla buluştu. Kitapla birlikte ‘Nereye Gitti Yaşadığım İstanbul?’ adlı DVD de “İki Nesil Bir Şehir”in sürprizi. Narlıkapı Çıkmazı’nda geçen bir çocukluk... Tiyatroya giriş parası kazanmak için Tahtakale’den alınıp mahallede satılan zıpzıplar... Deniz henüz İstanbul’dan kaçırılmadan önce mavinin tüm nimetlerinden faydalanan, denizle kucak kucağa yaşamayı bilen insanlar... At kuyruğundan olta, lakerda, torik, tuluat... Aydın Boysan 90. yaşını bir İstanbul güzellemesiyle kutluyor. Bu kutlamayı kendisi gibi mimar ve İstanbul meraklısı oğlu Burak Boysan’ın ‘Bu İstanbul o İstanbul’ çözümlemesi taçlandırıyor. Çılgın Türkler – Kıbrıs/ Turgut Özakman/ Bilgi Yayınevi/ 460 s. Turgut Özakman’ın “Diriliş”, “Şu Çılgın Türkler” ve “CumhuriyetTürk Mucizesi” adlı kitaplarından oluşan ‘Türkiye Üçlemesi’, çok okundu, çok konuşuldu. Yazar bu kez yine yakın tarihin önemli konularından biri olan Kıbrıs sorununu yazdı. Kıbrıs’ın fethinden bugüne kadarki çarpıcı olayları, direniş destanlarını, Kıbrıs’ın yüz yıllık milli mücadelesini ve Barış Harekâtı’nı bir bütün olarak yine belgeroman tarzında işledi. “Çılgın TürklerKıbrıs” da bundan önceki üçleme kadar ilgi görmesi bekleniyor. Edep Ya Hu/ Mehmet Anıl/ Can Yayınları/ 186 s. “Edep Ya Hu” tarihin gizemli, şaşırtıcı, rengârenk sayfalarından yola çıkılarak kurgulanmış, zengin hayal gücüyle yazılmış bir roman. Romanın kahramanı ise Yeniçeri Ocağı’nın ünlü 65. Orta’sına mensup bir acemi oğlan: Kız Ferhad. Bosna eyaleti Avliya nüfusundan kendi halinde bir ailenin çocuğu iken alınıp İstan? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1156