23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ceyi köy p türkü r, sorüm KüMuası Mustafa Gazalcı’dan anılar recik’e. n bu rin severçek vermeajanın erçek ’nı puk eder, ürecik. Murat anma... mikleri fade . Muylese doğrulonra .. dığı irinciüyeliprofe Öğretmenin Günlüğünden Mustafa Gazalcı, Öğretmenin Günlüğünden‘de, gördükleri, saptadıkları ve vardığı sonuçları kaleme almış. Kitap okunduğunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir kültür Cumhuriyeti olduğunun özüne varılabilir. ? Erdal ATICI nkara’da kış kıyamet… Dışarıda aralıksız kar yağıyor. Saatler gece yarısını çoktan geçmesine karşın, Mustafa Gazalcı’nın Öğretmenin Günlüğünden adlı yapıtını bir türlü elimden bırakamıyorum. Sivas’ın bir köyüne öğretmen olarak atanan Gazalcı’nın peşine takıldım. Günlüğüne düştüğü notları okuyorum, arada bir dışarıya bakıyorum, içim ürperiyor. Ben sıcacık odamda, pencere kenarından caddeye bakıyorum, Gazalcı 18 yaşında yeni atanmış bir köy öğretmeni, köyüne ulaşmak için yollarda: “Tokat’tan Sivas’a, oradan İmranlı’ya ların arasında ulaşılmamış köyler. Aç yatağa giren çocuklar… O köylerde bir ışık yakma savaşı… Gazalcı’nın “Yurtsever, demokrat, ilerici, örgütçü tüm öğretmenlere” adadığı Öğretmenlerin Günlüğünden’in ana konusu… Yapıtın önsözünde yazınımızın büyük ustalarından Adnan Binyazar “Yıllardır, yaşamının her aşamasında eğitim yazılarıyla halkı aydınlatma görevini yerine getiren Mustafa Gazalcı, günlüklerinde yer verdiği anılarıyla, anlatılarıyla savaşımcı ruhunu yazıya dökmüş oluyor.” diyor ve ekliyor; “Gazalcı’nın Öğretmenin Günlüğünden’i halkı ilkellikten kurtarıp aydınlatma savaşımı veren bir öğretmenin, okunup belleğe yerleştirilmesi gereken anılarından, anlatılarından oluşuyor” diyor. On üç bölümlük kitapta, tarihi belge niteliğinde döneme ait çok sayıda fotoğraf var. Kitap, bu özelliğiyle bir dönemin öğretmen örgütçülüğü mücadelesini ve eğitim tarihini de yansıtıyor. Mustafa Gazalcı, öğrencilerle birlikte gazete çıkarıyor, halkoyunları ekibi kuruyor. Derslerde arı Türkçe kullanılması için büyük özen gösteriyor. Yaptığı çalışmalar gerici güçlerin dikkatini çekiyor ve hakkında şikâyetler başlıyor. Sonra sürgünler başlıyor… Öğretmen örgütlenmesi içinde de yer alan Gazalcı, Acıpayam’da ve daha sonra sürüldüğü Tavas’ta TÖS ve TÖBDER örgütlerinde yöneticilik yapıyor. Yine TÖB DER’in Denizli Şubesi Başkanlığını yapıyor. Yerel gazetelerde yazılar yazan Gazalcı, uğradığı tüm haksızlıkların karşısında dimdik durmayı başarıyor… 1977’de yapılan seçimlerde, “Önseçimde” üçüncü sıradan TBMM’ye giren Gazalcı, Meclis’in en genç milletvekillerinden biri oluyor. Eğitim sorunlarıyla ilgili mücadelesini TBMM’de taşıyan Gazalcı, 12 Eylül darbesiyle birlikte işsiz kalıyor ve yeni bir yaşam mücadelesinin içine sürükleniyor. Uzun arayışlar sonunda Denizli dokumaları satacağı bir dükkân açıyor. Ancak, Barış Derneği Davası’dan tutuklanıyor ve bir yıla yakın hapis yatıyor. Yasaklar kalkınca yeniden siyasete başlayan Gazalcı 2002 seçimlerinde Denizli’den yeniden milletvekili oluyor. Eğitim alanında, bu kez AKP’ye karşı büyük bir mücadele veriyor… Akıcı ve arı bir dille yazılan bu güzel yapıtı; öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin, eğitime ve siyasete ilgi duyan herkesin ilgiyle okuyacağını düşünüyorum.? Öğretmenin Günlüğünden/ Mustafa Gazalcı/ Bilgi Yayınevi/ 306 s. 12 NİSAN 2012 SAYFA 41 ünde arıya sını vee öğrelanın A asan m hiçsauğusane çaklı abalaanlaeviler ksierçek içinemen aeniyle uş çmise ayemera yaa süak nlarıaldı Erdal Atıcı ve Mustafa Gazalcı. un ya i yanı an sorekli kietecikten ğlu/ gittim. Asıl güçlük bu kışta kıyamette Ağızgir köyüne gitmekti. Köyün bekçisi şansımdan İmranlı’daymış. Onunla birlikte yola düştük. Yayan olarak yol beş saat çekiyordu. Ancak, kar fırtına yolu uzatıyordu. Bekçinin başlığını taktım. Rüzgâr hızımızı kesiyordu. Bir iki saat sonra bekçi başlığını istedi. Yapacak bir şey yoktu; geri verdim. Mendille başımı sardım” (s. 45). Peki, Gazalcı’yı böylesine zor koşullarda; karda kışta yola düşüren büyük ideal ne? Elbette, Anadolu’nun bir köşesinde; sessiz sedasız solup gidecek olan adsız çiçekleri; çocukları soldurmamak. Yolu izi olmayan dağ köylerine bir an önce ulaşmak… Bir an önce okul, öğretmen ve aydınlanma bekleyen Anadolu köylüsünü aydınlatmak… Yol bilmez, hal bilmez dağlar… Dağ 1156 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1156 ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle