22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Jack Kerouac’tan ‘Beat Kuşağı’ ÜYAP tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği ile düzenlenen TÜYAP İzmir Kitap Fuarı açılıyor. Bu yıl on yedincisi düzenlenen İzmir Kitap Fuarı 1422 Nisan 2012 tarihlerinde Uluslararası İzmir Fuar Alanı’nda okurlarla buluşacak. Yaklaşık 350 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenecek olan fuar dokuz gün süresince söyleşi, panel, şiir dinletileri, dans gösterisi ve çocuk etkinlikleriyle toplam 150 etkinlik gerçekleştirilecek. İzmir Kitap Fuarı’nın bu yılki onur yazarı ise Yaşar Aksoy. 1947 yılında İzmir Karşıyaka’da doğan Aksoy, yılların gazetecisi ve sıkı bir İzmir uzmanı. İzmir ve Çeşme başta olmak üzere Ege kültür tarihi üzerine yaptığı araştırmalarıyla da öne çıkan Aksoy yapıtlarıyla tarih kitaplığımızı zenginleştirenlerden. Yaşar Aksoy fuar süresince çeşitli etkinliklerde konuşmacı olarak İzmir Kitap Fuarı’nda olacak. 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın onur konuğu Hollanda yıl boyunca süren etkinlikler kapsamında İzmir Kitap Fuarı’na da katılıyor. Fuarda Hollanda kültürüne ait kitapların yanı sıra bir de dans gösterisi gerçekleştirilecek. Geleneksel folklorüne ait dansları sergileyecek Palonia dans grubu 20 Nisan Cuma günü İzmir Kitap Fuarı’nda izleyicileriyle buluşacak.. Girişin ücretsiz olduğu 17. İzmir Kitap Fuarı, her gün 11.0020.00, kapanış günü 22 Nisan 2012 tarihinde ise 11.0019.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Tüm Egeli okurların iyi ve bol kitaplı bir fuar geçirmelerini dileriz. T Kafası güzel bir oyun Jack Kerouac, Yolda‘nın ardından kaleme aldığı ve annesi tarafından daktilo edilen Beat Kuşağı adlı oyunda “yeraltı sakinleri”nin ya da Kerouac ve tayfasının Tanrı, var oluş ve hayaller gibi konulardaki bir günlük konuşmaları yer alıyor. Elbette Amerikan Rüyası’na da alttan alta geçiriyorlar. ? Ali BULUNMAZ ile kolay, tam bir günü tuhaf tiyatro metnine dönüştürmek öyle hemen başarılacak bir iş değil. Ama Jack Kerouac’ın, Beat Kuşağı’nın en önemli ve yırtık temsilcilerinin başını çektiği düşünülürse vaziyetin “ciddiyeti” kavranabilir. Yeraltı sakinleri, namı diğer Beat Kuşağı’nın kafası birbirinden güzel üyeleri oturup bir gün geçirmiş, içki masasıyla kahvaltı sofrası, hayalle gerçek yer değiştirmiş müthiş bir kovalamaca sürüp gidiyor. At yarışı ve bozuk kırık müzik sesleri akıllara seza bir ortam yaratmış. Aslında bu, dışarıdan bakınca böyle; tayfanın normal bir günü Kerouac’ın metnindekinin neredeyse tıpa tıp aynısı. “Serin sabahın yuvarlanan ilk şarabı”, bu ekibe güç kuvvet veriyor. YERYÜZÜ CENNETİNİN MERKEZİ HİPODROM İç içe geçmiş bir sürü konu konuşulurken gözümüze en çok var oluş, Tanrı, şiir ve yaşamın sefası çarpıyor. Sözcükleri görecek gözlükleri takmaya yeltense de tayfa bunu genellikle hissediyor. Sözcükler onları yeryüzü cennetine gönderiyor. Çağrışımlar sağ olsun! Bu arada atlar dört nala koşuya devam ediyor. İstatistikler ve son düzlük, tayfayı hem tartıştırıyor hem de keyiflendiriyor. O keyif hali ki adamlarımıza swing bile yaptırıyor. Tam o sırada yarış kuponu ve bülteni masanın üstünde. Adamlarımız Tanrı, var oluş ve hayal gibi konulara dadansa da esas mesele beygirlerden parayı kırıp köşeyi dönmek. Bu yüzden fırsat bulup kendilerini dışarı attıklarında hipodromu mesken tutuyorlar. Hayallenmiş kafanın tadı bir başka. Gerçek ve düş birbirine karışıyor, Milo’nun dediklerine bak sen: “Ha Buck, sen şimdi Kaliforniya pistlerinden sorumlu ol, tamam mı, ben havale edeceğim parayı. New England pistlerinden ve Tommy de Florida pistlerinden, uyar mı Tommy, orda Florida’da ne kadar çıtır varsa hepsinin kıçını bi güzel okşarsın? Bizim Jule’a St. Louis’e yakın olan Chicago pistlerini ayarlayacağız, hem orada evine yakın olur ve eski kırıklarına arada bir görünür... New Orleans’a da Irwin’i göndereceğiz, onun bu işi düzgün yaptığını ve sistemi kavradığını anladığım anda tabii, bilirsin gözünü tabelaya dikip son dakikaya kadar beklemesi gerekir, o eskimiş kauçuktan yapılma iki rakamlarından göndermeliyiz ona, ya Paul? Onu Rusya’ya göndermemiz gerekecek, Rusya pistlerinden sorumlu olur orda ve Aguascalientes’le ilgilensinler diye bir iki Meksikalı delikanlı ayarlarız ve hemen sonra da Marlon Brando’yu Fransa’ya falan bir yerlere göndeririz pistlerle ilgilensin diye, dostlardan oluşan bir ağımız olur, milyon dolarlık bir örgüt, aşevleri kurarız, manastırlar, hepsini karmaya adarız anladın mı? Karmamızı halleder ve basıp gideriz geleceğe, böyle bir şeyle öldüğümüzde uzay boşluğundaki gelecek yaşamımız, bir çeşit yeni krediyle basıp gideriz ve kırarız tüm bu döngüyü, çünkü biliyorsun yapılması gereken bütün bu şeyler için yeterince zaman yoktur, yeterince para yoktur, farkında mısın?” YOLDA BİRKAÇ BEAT Rüyalarının, hayallerindeki parayı kazanma dürtüsüyle at başı gittiği düşünülürse tayfa, hayli büyük bir gayretle tahminlerini bahislere yatırıp gelecekteki güzel günlerin heyecanına kapılıyor. Yaşamı bir bahis gibi görmesi, tayfanın hayatla eğlenme güdüsünü besliyor. Örneğin, yeniden doğma ihtimaliyle hangi atın kazanacağı arasında garip bir bağlantı kuruyorlar. Olayların öbür boyutu da yaşamı yolculuğa benzetmeleri; mesela bir tren yolculuğuna. Dünya dönüyor, yolculuk sürüyor. Buck’ın ağzındaysa bir soru: “Neden Tanrı devreye girmiyor, parmağını şaklatıp da çat diye durdurmuyor dünyayı?” Bu soruların zihinlerine tebelleş olduğu sırada tayfaya Papaz katılıyor; adamlarımız da ondan cennetin kapılarının kendilerine açık olup olmadığını öğrenmeye uğraşıyor. O değil de tartıştıkları konular epey ağır aslında: “Kendi olmak”, “benlik” ve “dünyayüzey” ilişkisi. Olayın özü şu: Yüzeyde kalmak mı, derine inmek mi? Tayfa, olabildiğince derine inmekten yana. Kerouac’ın “anlamsız” Beat Kuşağı oyunu, yeraltı sakinlerinin tavana vuran yaşama isteğini simgeliyor; onların bir gününü hayaller eşliğinde durmak bilmez bir sürüklenişle anlatıyor. Kenardan köşeden duyulan müzikle beraber kafası güzelleşen Kerouac ve arkadaşları, deyim yerindeyse hayatın ritmi ve şiiri için hiçbir şeyden sakınmıyor. ? alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr http://bulunmazali81.blogspot.com Beat Kuşağı/ Jack Kerouac/ Çeviren: Garo Kargıcı/ Siren Yayınları/ 116 s. D TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Kerouac’ın 1957’de kaleme aldığı Beat Kuşağı, yazılışından 55 yıl sonra, Kerouac’ın doğumunun 90. yılında 1014 Ekim’de, dünyaya geldiği Massachussetts’te “Jack Kerouac Edebiyat Festivali”nde ilk kez sahnelenecek. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1156 12 NİSAN 2012 ? SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle