Katalog

Y Ç eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr Sel’in CinSel’inin altı kitabı ‘Masumiyet hiçbir şeyden utanmaz’ Dizinin ikinci kitabı, ‘Genç Bir Don Juan’ın Maceraları’ Fransız şairi Guillaume Apollinaire’in imzasını taşıyor. İspanyol yazar Juan Manuel de Prada, adını 1995 yılında yazdığı ‘Kukular Kitabı’ ile duyurdu. oğunlukla yayımladığı sıra dışı kitaplarla tanıdığımız Sel, bir süredir çok ilginç bir dizi sunuyor okurlarına: CinSel. Diziden, bugüne değin, bildiğim kadarıyla altı kitap çıktı. Dizide yer alan kitaplar kadar dizinin oluşumu da ilginç. Sel Yayıncılık, edebiyatın, alabildiğine ya da dolaysızca cinsellik içeren kitaplardaki dönüştürücü gücünü ortaya koyacak metinler seçmeyi yeğlemiş. Böylesi kitapları sansürlemeden, daha doğrusu otosansür getirmeden yayımlamayı seçmiş. Yayınevinin bu seçiminde, Türkiye’nin sansürü en çok yaşayan ülkelerden biri olmasının payı olsa gerek. Sansürden söz açılınca, Can Yücel’in dizeleri düşer hep aklıma: “Türkiye’de en çok basılan kitap, / Ne Yaşar / Ne Aziz / Ne Kur’ânı Kerim / Türkiye’de en çok basılan eser / Sansürdür, kardeşim, Sansür!” Can Yücel’in bu son dizesi, “Otosansürdür, kardeşim, Otosansür!” diye de okunsa yeridir. İnsanlar, yıllardır, yüzyıllardır, yalnızca yazdıkları, yayımladıkları yazılarda, kitaplarda değil, gündelik yaşamlarında konuşurken, bir düşünceyi dillendirirken, daha da ürküncü bir düşünceyi akıllarından geçirirken, düş kurarken bile otosansür uygulamak zorunda bırakılmamışlar mıdır? Albert Einstein’ın, “Düşgücü bilgiden daha önemlidir, çünkü bilginin sınırlı olmasına karşılık düşgücü tüm dünyayı kucaklar” demesinin nedeni, düşgücüne köstek vurmanın, yalnızca edebiyatta değil, bilimde de yaratıcılığı yaralaması değil midir? Kimine göre, düşgücü, ruhun gözüdür. Ruh çözümlemesinin babalarından Jung’a göre de, “İnsanoğlunun tüm yapıtlarının kökeninde yaratıcı düşlem yatar.” Sel Yayıncılık da, bu diziyi oluştururken, sözcüklerle her şeyin ifade edilebileceği, yaşamda var olan edimlerin yazı aracılığıyla paylaşılmasının önünde hiçbir sansürün olmaması gerektiğinden yola çıkmış. Yola çıkarken de, internet sitesinde, “erotik edebiyata katkı sağlayabilecek her kim varsa gerek telif, gerek çeviri önerileriyle katılmalarını sağlamak için” bir duyuru yayımlamış. Nitekim, CinSel dizisinin ilk kitabı da böyle ortaya çıkmış: Yayınevinin çağrısına Ben Mila adıyla “icabet eden” bir yazarın Perinin Sarkacı adlı kitabı. Ben Mila’nın kim olduğunu bilmiyoruz, ama kitabın başındaki kısacık “yaşamöyküsü”nden öğrendiğimize göre kim olduğunun bilinmesini kendi de önemsemiyor. “Bir gece sakin sessiz yatağına yatıp perdesine yansıyan dalların gölgesini seyrederken yaşa dığı mutlu anların kitabını yazmak istediğine karar vermiş. Bir gün kendine bir arkadaş edinmiş, o arkadaşın sonsuz desteği ve pür aklı sayesinde Perinin Sarkacı’nı yazmış...” Perinin Sarkacı, okuru bir düşgücü yolculuğuna çağırarak başlıyor: “Sen şu anda orada oturmuş güzelim gözlerini bu satırlar üzerinde kaydırırken şunu bilmen gerekir ki okuduğun sayfanın tam aksinde çok acayip bir peri oturuyor. Ona bakmayı denersen alca renklerin birbirine karıştığı bir ışık huzmesinden başka bir şey görmeyeceksin. Bir kitabı okuduğunda, kitaptaki kahramanları keskin hatlarla canlandıramazsın ya kafanda: işte bu kızı da keskin hatlarıyla kafanda canlandırman zor. (...) İşte bu kızcağız bir ceylan gibidir ve senin onu gördüğün saniye, büyük olasılıkla kaçar gider. Ama küçük, minicik bir olasılıkla da kalır. (...) Kızın orada kalma ve senin onunla sonsuza dek oyun oynama olasılığın bir hayli yüksektir. Bunun için yalnızca yaşamdaki bir yere, bilenlerin pek sevdikleri ve isim vermekte güçlük çektikleri o güzelim yere yolculuk etmen gerekir...” Dizinin ikinci kitabı, Birinci Dünya Savaşı yıllarının büyük Fransız şairi Guillaume Apollinaire’in imzasını taşıyor: Genç Bir Don Juan’ın Maceraları. 20. yüzyıl başlarında Fransız edebiyat ve sanat çevrelerinde gelişen tüm öncü akımların içinde yer alan, şiir sanatının önünde yeni yollar açılmasına katkıda bulunan, birçoklarınca gerçeküstücülüğün öncüsü sayılan Apollinaire’in, dönemine göre gözüpek ve aykırı sayılabilecek iki de erotik roman yazdığı biliniyor. En tanınanı, 1907’de yazdığı On Bir Bin Kazık da CinSel dizisinden yayımlanacak kitaplar arasında. Genç Bir Don Juan’ın Maceraları ise, adı üstünde, bugüne dek Moliere, Byron, Mozart, Puşkin, George Bernard Shaw, Miguel de Unamuno gibi pek çok ünlü yazar, şair ve besteciye esin kaynağı olmuş anlı sanlı baştan çıkartıcı “Don Juan” ya da “Casanova” efsanesinden yola çıkan bir yapıt. Gianfranco Mingozzi’nin, Claudine Auger, Marina Vlady gibi oyuncularla 1987’de beyazperdeye de uyarladığı roman, denilebilir ki, bugün erotik edebiyatın klasikleri arasında artık. Apollinaire’in bir dönem Paris’teki Bibliotheque Nationale’de 19. yüzyıl erotizm klasiklerini inceledikten sonra kaleme aldığı Genç Bir Don Juan’ın Maceraları, on beş yaşındaki Roger’nin kendi bedenini ve cinselliğini keşfedişinin romanı. CinSel dizisinin bir başka kitabı da, İspanyol yazar Juan Manuel de Prada’nın Kukular Kitabı adlı yapıtı. De Prada’nın Tempestad (Heyecan Fırtınası) adlı kitabı 1997’de İspanya’nın en saygın edebiyat ödüllerinden Planeta’ya değer görülmüş, ülkede 400 binden fazla satmış, 16 dile çevrilmişti. El Mundo, ABD ve La Semanal gibi gazetelerde köşe yazarlığı da yapan De Prada’nın son romanı La Vida Invisible (Görünmez Hayat) ise 2003’te Primavera Ödülü’nü kazanmıştı. Ama De Prada, adını ilk kez 1995 yılında Kukular Kitabı ile duyurmuştu. Kitabın başında, Luis Garcia Jambrina’nın bir önsözü yer alıyor. “Hangi cinsiyetten olursa olsun bütün okurların, bu kitapta her zaman arzulayıp da asla hayal etmeye cüret edemedikleri şeyleri bulacaklarına şüphe yok,” diyor Garcia Jambrina. “Kukular Kitabı ne erkekler için yazılmış ne de kadınlara ayna olmaya soyunmuş bir kitaptır. Bu kitabın bir cinsel eğitim kılavuzu ya da bir jinekoloji rehberi olma iddiası yoktur. Bu kitaba yapıştırılabilecek tek yafta onun sıra dışı bir kitap olduğudur...” Dizinin en önemli kitaplarından biri ise, Eski Doğu elkitaplarının yaşama sanatına ilişkin bilgeliğinin başyapıtlarından Kama Sutra. Hindistan’da 4. yüzyılda yaşadığı sanılan Vatsyayana’nın bu ünlü kitabındaki dünya, yapıtı dilimize çeviren Mustafa Küpüşoğlu’nun önsözünde de belirtildiği üzere, “ne Avrupa’nın bildiği gibi ne de bugünkü modern Hindistan’daki gibidir. Kitaptaki ideal insan yaşamı renklendiren insandır. Gündüzleri arkadaşlarıyla tavuskuşları eşliğinde bahçelerde gezer, geceleri mis kokulu yatağında kadınıyla birlikte vücutlarını cinsel doruğa ulaştırır. Sanatseverdir; iyi yer ve içer; sosyal bilinci olduğu söylenemezse de bahtsız kişilere karşı kendini sorumlu hisseder. Yaşamı, bu dünyanın duvarları arasında çiçek açan bir ağaç gibi açar. Kama Sutra bu çiçeklenmeyi anlatır. Bahçeleri anlattığı kadar yatağı anlatsa da cinsellik üzerine bir eser olarak nitelenemez...” Evet, günümüzün Batı dünyasında Kama Sutra birçoklarınca yalnızca bir “seks kitabı” olarak tanıtılmış, eski kafalılarca tabu sayılmıştır. Oysa Kama Sutra’nın, insanoğluna yaşama uğraşında yol gösteren, bir ölçüde bilimsel bir kitap olduğu söylenebilir. Bize, kadın ile erkeğin tinsel ve tensel birliğine ilişkin sonsuz bilgiler veren en eski kitaplardan biridir Kama Sutra. P. V’nin yayına hazırladığı belirtilen Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Kadınının Mektupları’na, gelince, bu kitaptaki mektupların üslubundaki şaşırtıcılık, olağandışılık ve gözüpeklik, daha ilk ağızda Laclos ve Sade’in yazdıklarını akla getiriyor. “Meçhul kadın”ın mektupları, kadın erotizminin en çarpıcı yapıtlarından birini çıkarıyor ortaya. Dizinin en son yayımlanan kitabı, 18. yüzyılın ünlü divan şairi Enderunlu Fazıl’ın kendisi kadar ünlü Hubanname’si: Güzel Oğlanlar Kitabı. Zenanname’de döneminin kadın güzellerini anlatan Fazıl, Hubanname’de de çeşitli kavimlerin erkek güzellerini anlatmış. Güzel Oğlanlar Kitabı, Osmanlı döneminin yaşamı aşk serüvenleriyle dolu marjinal bir şairinin en keyifli yapıtları arasında. Sel Yayıncılık’ın CinSel Dizisi’nin sürmesini diliyorum, çünkü JeanJacques Rousseau’nun dediği gibi, “Masumiyet hiçbir şeyden utanmaz...” ? SAYFA 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1005