07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Zürafa ile Gergedan Anlatan Lesley Sims/ Resimleyen Laure Fournier/ İş Bankası Kültür Yayınları/ Basım yılı: 2008/ 30 s./ 67 yaş İlk Okuma Kitaplarım dizisindeki kitaplardan biri olan “Zürafa ile Gergedan” bir Afrika masalı. Lesley Sims bu masalı henüz okumaya başlamış çocuklar için yeniden anlatmış, Laure Fournier de eğlenceli çizimleriyle resimlemiş. Küçük Zürafa ile en iyi arkadaşı gergedan dünyanın ilk zürafası ve gergedanıdır. Afrika’da yaşarlar. Günlerini yiyecek arayarak geçiren zürafa ve gergedan bir türlü karınlarını doyuramazlar. Hava çok sıcak olduğundan yemek bulmak çok zordur. Onlar da yardım almak için Bilge Adam’a giderler. Bilge Adam onlara bir iksir hazırlayacağını söyler. Ertesi gün Bilge Adam’ın evinde buluşmaya karar verirler. Ancak gergedan buluşmaya geç kalır. İksiri tek başına içen Zürafaya neler olacak dersiniz? Gergedan arkadaşını görünce neden şaşıracak?.. Uzman eğitimciler tarafından hazırlanan dizideki öyküler resimlerle destekleniyor. Büyük puntolu yazıları ve eğlenceli resimleri ile çocukların ilgisini çekeceğe benzeyen öykülerin sonunda bulmacalar da var. Fark bulma, resimleri sıraya dizme, resimdeki yanlışı bulma vb. etkinlikler çocukların öyküyü okuduktan sonra da nedensonuç ilişkilerini çıkarmaya yönelik becerilerini geliştirecek çalışmalar. Dizinin diğer kitapları: “Anka Kuşu ile Ejderha”, “Fillerin Kanatlarına Ne Oldu?”, “Dilek Balığı” ve “Kale Masalları”. Odada Yalnız Mine Soysal/ Günışığı Kitaplığı/ Basım Yılı: 2009/ 116s./ 9+ Yazınsal çalışmalarını birçok alana yayan Soysal, özellikle gençlerle ilgili konulardaki duyarlılığıyla sıra dışılığını koruyor. Gençlerin her zaman sorunları vardır; öyle ya da böyle. Ancak “Odada Yalnız” adlı kitapta işlenen konular, gençleri belki de küçük sorunların arasında kaybolmayı bırakıp çevrelerine daha dikkatli bakabilmelerini sağlayacak. Her öykü, ayrı bir sorunu işliyor. Üstelik kimi öyküde, günlük yaşamımızda karşı karşıya geldiğimiz ya da her an gelebileceğimiz birden fazla sorunun ortaya konması, öykülere büyük sorumluluk yüklüyor. Kitap, bu sorumluluğu başarıyla taşıyor. Anne baba ayrılıkları, ölümlü trafik kazaları, dağa çıkan gençler, okutulmayan kızlar, ergenlik sorunları, toplum baskısı, sınav bunalımları, din ayrımcılığı, akrabalık ilişkilerindeki kopukluk, töreler, yürekleri çerçeveye sokan, gençlerin yaşamını daraltan ne A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz varsa… Hatta yalnızca gençlerin değil, büyük okurların da sorunları bunlar. Kısacası, gençler kadar yetişkinlerin de okuması gereken bir kitap. Bu kitap, okurken eğlenmek ve kendini iyi hissetmek için değil, aksine, farkındalığı yükseltmek, özdeşim kurabilme becerisini geliştirmek; kendinden başkasını görebilmeye ve anlamaya, yaşamı yorumlamaya yönlendirmek için… Kitapta on üç öykü var; bazıları: Pembe Çile, Odada, Kayısım, Komşu, Umut, Dönüş, İntikam, Azad… Semih ve Balat’ın Bulutu Yazan ve resimleyen: Tim Davis/ Türkçeleştiren: Senem Davis/ Mandolin/ Basım yılı: 2008/ 40s./7+ Yalnızca çocukların değil, yetişkinlerin de zevkle okuyacakları bu kitabın kahramanı Semih, bilim adamı olan anne ve babasıyla Balat’ta yaşar. Tek gözü kör kediyi de unutmayalım… Ne de olsa, o da öykünün önemli kahramanlarından biridir… Her zamanki gibi bir gündür; zaman, sıradan işleyişiyle akarken, Semih anne ve babasının akşam yemeğinde konuştuklarını duyar: “Neredeyse söylemeyi unutuyordum! Bu akşam büyük bir fırtına çıkacakmış. Haberlerde söylediler.” Annesinin bu sözleriyle, Semih okuru da beraberinde sürükleyeceği heyecanlı bir maceranın kapısını aralar… Yakın arkadaşı Murat ile gece yarısı terasa çıkıp fırtınayı izlemeye karar verirler. Semih, uyku ile uyanıklık arasında terasa çıktığında, ne Murat’tan ne de fırtınadan iz vardır. Yalnızca terasın kenarından bir soru işareti gibi kıvrılarak yükselen sarmaşık vardır; ucunda da beyaz bir bulut… Semih buluta tırmanır ki… İşte bundan sonrası, Semih’le birlikte okuru da düş gücünün renklerine bulayacak bir serüvene sürükleniştir… Harika resimleri ve başarılı çevirisiyle bıkmadan,defalarca okunacak, okuru felsefenin ve hayal dünyasının dehlizlerinde dolaştıracak bir kitap. MOMO Michale Ende/ Kabalcı Yayınevi/ Türkçeleştiren: Leman Çalışkan/ 303 s./ 10+ Kitabın iç kapağında yazılan adıyla; “Momo ya da zaman hırsızlarının ve çalınmış zamanı insanlara geri getiren çocuğun tuhaf öyküsü” her yaştan okuyucunun zevkle okuyacağı bir kitap. Momo adında değişik bir çocuğun öyküsü bu. Zamanı belli değil, yeri belli değil öyle ki Momo’nun kaç yaşında olduğu, nereden geldiği de belli değil. Bu belirsizlikler yanıltmasın; Momo herkesin sevgisini kazanan özel bir çocuk. İnsanların artık kullanılmayan dilleri konuştukları çok eski zamanlardan beri ayakta kalan büyük bir kentte başlar serüven. Çok eskilerden kalmış, yıkılmış dökülmüş eski uygarlıkların yanında gelişmiş, son derece çağdaş binalarla donatılmış bir kentte. Kenti çevreleyen bir anfi tiyatro vardır. İşte Momo, burada ortaya çıkar ve bu yıkık dökük tiyatroda yaşamaya başlar. Üstelik yapayalnızdır Momo. Yaklaşık yedi yaşlarında görünmesine karşın ona yaşını soranları, ne zaman dünyaya geldiğini merak edenleri; “Ben hep buradaydım,” diye yanıtlar. Ne annesi vardır ne babası. Yapayalnızdır Momo. Ama buna karşın sevgi dolu, sıcacık ve neşeli bir çocuktur. Önceleri garipser kent halkı onu ama kısa sürede sever, benimserler. Her gün ziyaretine gelir, uzun sohbet eder, ona yor ona yiyecek getirirler. En çok da yetişkinler sever onunla söyleşmeyi. Momo ile konuşanlar rahatlar, sakinleşir, sorunlarına yeni bakış açısı kazanırlar. Çünkü Momo herkesi can kulağı ile dinler. Herhangi bir yorum yapmadan, eleştirmeden hatta hiç yanıt vermeden dinler. Çocuklar için Momo’nun yeri bir başkadır. Onunla olduklarında dünyanın en eğlenceli oyunlarını oynarlar. Hiç gidilmemiş yerlere gider, eşi benzeri olmayan serüvenler yaşarlar. Hepsi de Momo’nun bulduğu, yarattığı oyunlardır. O bir oyun ustasıdır. Momo’nun en yakın arkadaşları ise yaşlı çöpçü Beppo ile Turist Rehberi Gigi’dir. Gigi sadece rehber değil aynı zamanda bir masal anlatıcısıdır. Daha önce kimseye anlatılmamış, kimsenin anlatmadığı masallar anlatır. Yaşam en sakin ve eğlenceli bir şekilde akarken bir gün şehirde garip görünüşlü adamlar belirir kentte. Gri takım elbiseli, gölgeli bu adamların elinden gri çantaları ağızlarından sigaraları eksik olmaz. Gri arabalara binip hemen her yerde inanların karşısına çıkıverirler. İşlerini bitirip giderken arkalarında gri bir duman kalır. Bir de sebepsiz bir telaş… Duman Adamlar, zaman biriktiricisidir. Tek işleri bu dünyadaki varlık sebepleri insanlardan çalarak biriktirdikleri zamandır. İnsanlar kıymetli saniyelerini yitirmemek için birbirleriyle sohbet etmekten bile kaçınır zamanla. Günlük işlerini telaşla koştura koştura yaparlar. Öyle ki, bu koşturmaca içinde neredeyse kendilerini yitirirler. Akıp giden yaşamı izlemek, bir çocukla gülüp oynamak, bir yaşlı ile sıcak bir sohbet bile onlara zaman kaybı gibi gelir. Hepsinin de yapılacak çok daha önemli işleri vardır. Ancak bunca koşturmaya karşın yine de zamansızlıktan yakınırlar. Çocuklar bile oyun oynamayı bırakmıştır artık. Sokaklarda, tiyatroda oynamak yerine yetişkinlerin idaresi ve gözetiminde özel merkezlerde toplanırlar. Artık eğlenceli oyunlar yerine biraz ciddi ama yaşam için gerekli bilgileri edinebilecekleri oyunlar oynarlar. Sıkıcı bile olsa gereklidir hepsi de. İşin ilginç tarafı Çöpçü Beppo ve Turist Rehberi Gigi’nin de yeterli zamanı yoktur. Önceleri elindeki süpürgeyi yavaş yavaş sallayan Beppo artık nefessiz kalıncaya dek çalışmaktadır. Gigi’nin ise masallara ayıracak zamanı kalmamıştır. Duman Adamlar Momo’ya da ulaşırlar. Ama Momo’nun zamanı o denli kıymetlidir ki onu kimselerle paylaşmaya niyetli değildir. Bu arada onunla konuşan Duman Adam asıl amaçlarını azından kaçırıverince serüven başlar. Momo bir yandan Duman Adamlar’ın elinden kurtulmaya çalışır bir yandan çalınan zamanları geri getirmeye. Kaçarken karşılaştığı gizemli kaplumbağa Kassiopeia onun en büyük yardımcısı olur. Sırtında beliren parlak renkli harflerle konuşan bu kaplumbağa aslında zaman ustası Hora’nın yardımcısıdır. Birlikte Hora’ya giderler. Hora zamanın durduğu yerde yaşamaktadır. Daha fazla yazıp zamanınızı değil ama okuma zevkinizi almak istemeyiz. En iyisi Momo’nun peşine takılacak bir zaman yaratmak. Kim bilir belki sizin de alacağınız vardır Duman Adamlar’dan… Kitap, Avrupa Gençlik Kitapları Ödülü Şeref Listesi’ne girmiş ve bugüne dek pek çok dile çevrilmiş. İyi okumalar dileriz. ? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216 381 17 50 www.nilayyilmaz.com// [email protected] SAYFA 30 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle