Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ munun karakteri ve oradan da en küçük hücresi olan aileye iniyor. Doğu’ya Bakış/ Gerald Mac Lean/ Çev.: Sinan Akıllı/ ODTÜ Yay./ 350 s. Gerald Mac Lean’in kaleminden “Doğu’ya Bakış”, İngilizlerin kendi ada ülkelerinin ötesindeki daha büyük dünyada kendilerine bir yer arayışı içerisinde oldukları bir dönemde, Osmanlı İmparatorluğu ile yaşadıkları karşılaşmaların ve etkileşimlerin kendi ulusal kimliklerini ve imparatorluk emellerini şekillendirmelerine nasıl katkıda bulunmuş olduğunu inceliyor. Kitap, Müslüman Doğu’yu Hıristiyan Batı’dan ayıran sözde “medeniyetler çatışması” kavramının ne kadar yanlış ve tehlikeli bir mit olduğunu gözler önüne seriyor. Türkçe Adlar ve Soyadlar Sözlüğü/ M. Türker Acaroğlu/ IQ Kültür Sanat Yayıncılık/ 288 s. Özbeöz Hıristiyan olan Rumlar ve Ermeniler ile Yahudiler, yüzyıllarca Osmanlı yönetiminde yaşamış olan Romenler ile Sırp ve Hırvatların birçoğu Türkçe ad ve soyad taşır. Eski Türk kavimleriyle iç içe yaşamış, şimdi de Tatarlar, Çuvaşlar, Yakutlar gibi Türk soylu halklarla bir arada ya da komşu olarak oturmakta olan Rusların birçoğu Türkçe ad ve soyad kullanır. M. Türker Acaroğlu, “Türkçe Adlar ve Soyadlar Sözlüğü” isimli çalışmasında Türkçede geçmişten günümüze kullanılan ad ve soyadlara örnekler veriyor. Aşk Karnına/ Özer Şahin/ Dinozor Yayıncılık/ 158 s. Tiyatro sahnesinde oyun sergiliyoruz hepimiz, kuliste gerçek kişiliklerimiz. Pekâla biz bunu niçin yapıyoruz? Karşımızdakine olmak istediğimiz halimizi yansıtarak, ne elde edeceğimizi sanıyoruz? İlk yağmurda üzerimizden akıp gidecek ve meydana çıkacak gerçek rengimiz. Hepimiz tanrıya inanıyor, aslında şeytanı mı seviyoruz? Peki ülkemiz insanının yüzde 80’i zor durumdayken, birbirimizin gerçeklerine niçin tahammülsüzüz. Yalandan nefret ederken, doğrudan niçin bu kadar iğreniyoruz? Özer Şahin, “Aşk Karnına”yla okuyucu karşısına çıkıyor. Halkın İçinde/ Maksim Gorki/ Çeviren: Mustafa Balel/ Kavis Kitap/ 218 s. Maksim Gorki’nin Rus işçi sınıfını, köylüleri, her kesimden insanları ölümsüz kıldığı yapıtları evrensel bir nitelik taşır. “Halkın İçinde” adlı romanın baş kahramanı İgor Petroviç, devrim örgütlenmesi için bir Rus köyüne gider. Köylüleri, halktan ezilmiş kimseleri aralarına girmiş bir tohum gibi besler, inancının ateşini onlara verir, bu nedenle yakalandığında hiçbir pişmanlık, kendi adına hiçbir üzüntü duymaz. Kitapta ayrıca Gorki’nin bir de öyküsü var. Öğretmen Vera’nın bir grup askerle konuşmalarını anlatan ‘Askerler’ adlı bu öykü de yine devrimci örgütlenmenin aşamalarından birini anlatır. Şeyler Denizi/ Nalân Karaduman/ Kavis Kitap/ 106 s. Nalân Karaduman, ilk öykü kitabı Şeyler Denizi ile edebiyat dünyasına katılıyor. Karaduman, yaşamın güçlüklerle, hayal kırıklıklarıyla dolu gerçek yüzünü anlatırken, bütün bu iç bayıltıcı, karamsar tablonun altında umut arıyor. İnsanın düşgücü, onu aslında bugüne dek algıladığı yaşamın bambaşka bir alanına götürür. Orada daha önce karşılaşılan hiçbir şeye benzemeyen “şeyler” görülür. Aşkın, insan sevgisinin, bizi büyüleyen tuhaf yaratıkların yol aldığı, geleceği aydınlık, yepyeni şeyler. Bir anlamda şeyler denizidir bu. Savaş Sonrası: 1945 Sonrası Avrupa Tarihi/ Tony Judt/ Çev.: Dilek Şendil/ Yapı Kredi Yayınları/ 1032 s. “Avrupa dünyanın en küçük kıtasıdır. Kıta bile değildir doğrusu – Asya’ya bağlı bir kara parçasıdır yalnızca. Avrupa’nın tamamı (Rusya ve Türkiye’yi dışarıda bırakırsak) topu topu beş buçuk milyon kilometrekareden oluşur: Brezilya’nın yüzölçümünün üçte ikisi bile değildir bu, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yarısından biraz fazla. On yedi milyon kilometrekareye yayılan Rusya’dır onu küçülten. Öte yandan içsel farklılıkların ve karşıtlıkların bolluğu bakımından Avrupa’nın eşi benzeri yoktur. Son rakamlara göre kırk altı ülkeyi barındırmakta¥ SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1005