Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
“Ruşen Keleş’e Armağan” dizisi... Seçkin bir bilim insanının yarım yüzyılı dermesiydi. Çok önemsiyordu alkol ve uyuşturucu tehlikesini... Bir eğitim sorunu olarak yaklaşıyordu olaya. Gençler arasında içki alışkanlığının yayılmasını önlemek için her fırsatı değerlendiriyordu. İşi şansa bırakmak istemiyordu bu konuda... Bu nedenle olsa gerek, Yeşilay’ın ortaöğretimde örgütlenmesi sorumluluğunu, geleceği parlak bu iki ‘maiyet memur’una yüklemişti. Bir taşla iki kuş vurmayı amaçlıyordu sanırım. Çünkü ona göre, bu, hem iki yetenekli ‘yönetici adayı’ için öğretici bir uygulama olacak, hem de Yeşilay’ın gençler arasında yayılmasını, ilgi görmesini sağlayacaktı. Ruşen Keleş ve Cevat Geray Ağabeylerle Yeşilay’da başlayan dostluğumuz, o gün bu gün, yarım yüzyılı aşan bir süredir, kesintisiz sürüyor... Hiç ayrılmadık, hep iç içe olduk... Hiç kopmadık birbirimizden... *** Kısa süren kamu görevlerinin ardından, bilime, üniversiteye, sevdalı oldukları Mülkiye’ye, bir daha ayrılmamak üzere, dönüşlerinin coşkusunu yaşadık birlikte... Onlarla ‘doktor’ oldum, onlarla ‘doçent’ ve ‘profesör’... Bilimin yanı sıra, kültür etkinliklerinde de hep öncü oldular... Çağdaş çizgilerinden hiç sapmadılar. Aydınlanma felsefesi tek yol göstericileri oldu... Paylaşım duygusu, belirgin özelliklerinden oldu... Hep özverili davrandılar... Alçakgönüllü olmaları sıra dışı yaptı onları... Başarılarını adım adım, kıvanç duyarak, gönenerek izledim, yakından. “Ruşen Keleş’e Armağan” dizisi, sayısız makalenin, onlarca kitabın, yüzlerce akademisyenin, binlerce öğrencinin arkasındaki öncü bir kişiliğe saygı yapıtı olarak hazırlanmış. Her biri farklı konulara odaklanan altı kitaptan oluşan dizi, elli yılı aşkın akademik yaşamı boyunca ilklere imza atan Ruşen Keleş’e yakışır biçimde, yüzden fazla yazarı bir araya getiriyor. Ruşen Keleş’in kentbilime adanan yaşamını taçlandıran bu altı ciltlik dizi, sıradan bir “armağan kitap” değil... Araştırmacılar için güvenilir bir başvuru kaynağı. Genç bilim insanlarına ufuk açacak zengin içeriğe sahip... Ë Yılmaz ÖZTÜRK uşen Ağabey’i, “Prof. Dr. Ruşen Keleş”ten çok önce tanıdım. Tanıdığımda o, ‘İstanbul Vilayeti’nde, çiçeği burnunda Mülkiye mezunu genç bir yönetici idi... Dönemin ünlü valisi Fahrettin Kerim Gökay’ın yanında ayrıcalıklı ‘maiyet memuru’ idi... İnsan sarrafı valimizin gözdeleri... O ve ortak dostumuz Cevat (Geray) Ağabey... Bir yerde görüp İstanbul’a, yanına almış onları, Yeşilay’cı Gökay... Ben de İstanbul Erkek Lisesi’nde öğrenci idim. Ruşen ve Cevat Ağabey ile dostluk yolumuzun başlangıç noktası, o yıllarda, ‘50’li yılların ilk yarısında, Fahrettin Kerim’in Yeşilay’ı idi... Fahrettin Kerim’in Yeşilay’ı diyorum, çünkü gerçekten öyle idi. Gökay, hem kurucusu, hem de başkanı idi Yeşilay’ın. Halkın, “alkol”ün ölçüsünü kaçıranların aklına, önce o gelirdi... Kısacası Gökay, Yeşilay’dı, Yeşilay da Gökay... Bütünleşmişlerdi adeta... O kadar ki, o tarihlerde, piyasaya sürülen ‘küçük rakı’ şişesine, ‘Fahrettin Kerim’ benzetmesi, rasgele bir yakıştırma değildi. Akşamcıların, içki karşıtlığı ile ün salan sevimli valilerine, küçük, sıcak bir gön R ne, ödün vermeden bağlı kalmasıdır. Çoğu kişinin gözü kapalı ‘evet’ diyebileceği siyasi koltuk önerilerini, duraksamadan reddedebilmiştir. Üstelik birçok kez. Siyasete uzak, bilime yakın durmayı yeğlemiştir hep. Bilim insanının, iki şeyden, özellikle “siyaset”ten ve “ticaret”ten uzak durması gerektiğini savunur. Yalnız üniversite içi ve dışı bilimsel çalışmalarında değil, tüm kültürel etkinliklerde tek ölçütü “bilimsellik” olmuştur, sadece. Bilim yolundan hiç sapmadı. Öğrendi, öğrendiğini öğretti. Karşılığını, “resmi emekli”liğinden sonra öğrencilerinden fazlasıyla aldı. Doğrusu, fazlasıyla hak etti bunu... Kapsamlı bir “armağan kitap”la ödüllendirildi: Kentbilime Adanan Bir Yaşam: Ruşen Keleş. Sıradan bir şeymiş gibi, büyük bir alçakgönüllülükle karşıladı armağan kitabı: “Kentbilim yazınına ve eğitimine çok ufak katkılarımın bir karşılığı olarak dostlarımın büyük emekleriyle hazırlandı bu dizi.” Dizinin editörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Ayşegül Mengi de, yazdığı önsözde “hocam, arkadaşım, meslektaşım” dediği Keleş’in anısına sunulan bu çalışmayı şöyle değerlendiriyor: “Elli yıldan bu yana kentleşme, yerel yönetimler ve çevre politikaları alanında öncü çalışmalarıyla yol gösterici olan saygın bilim insanı için hazırlanan bu armağan, kapsam ve hacmi ile bir ‘ilk’ oldu.” Bir imece ürünü “armağan kitap”. Yerli ve yabancı dostlarının, Mülkiyeli dostlarının Ruşen Keleş’i taçlandıran bir vefa belgesi... Alışageldiğimizden, benzerlerinden daha kapsamlı ve oylumlu... Zengin içerikli... Bilimsel bir başvuru kaynağı... Türünde tek... Altı cilt, 2310 sayfa... 2310 sayfanın, tamı tamına 25 sayfası, Keleş’in bilimsel yayınlarının listesini içeriyor. 45 yıla sığdırdığı (19612006), kimi ortak imzalı, Türkçe kitaplarının sayısı 36... yabancı dillerde yayımlananların ÇOK SEVİLEN HOCA sayısı 11... Derlemeleri 7... Çevirileri ise Mülkiye’nin bu çok sevilen hocasını, 16... Toplam 70 kitap... Prof. Dr. Ruşen Keleş’i, öğrencilerinin Yayımlanmış bilimsel makalelerinin gözünde “Ruşen Keleş Ağabey” yapan, sayısı ise Türkçede 250, yabancı dillerde hiç kuşkusuz onun, yüreğini, bilgisini, 80’i aşıyor. Günlük gazetelere yazdığı ayrım yapmaksızın, olanca zarafeti, hiç 90’a yakın makalenin 15’i hariç, tamamı eksilmeyen nezaketi ile Cumhuriyet’te yayımöğrencilerine, çevresilandı. ne açık tutmasıdır... “Armağan kitap”tan Onun gönül dünyasonra yazdıkları ve yasında, yardımlaşma ve zacakları bir yana... dayanışma öncelikli Olağanüstü bir veüstün değerlerdir. Bu, rimlilik... zaman içinde, olağanlıDizinin, anıların yer ğa, bir yaşam biçimine aldığı ilk cildinde, dönüşmüştür. Kim Kentbilime Adanan Bir olursa olsun, herkese Yaşam’da, Keleş’in, karşı eşit uzaklıkta yerli ve yabancı dostladurma, herkese hakça rının, meslektaşlarının davranma duygusunu ve öğrencilerinin 43 yahep canlı tutmuştur. zısı yer alıyor. Evrensel değerler, her Ötekilerde, Kent ve koşulda, onun vazgePlanlama/Geçmişi Koçilmezleri arasında yer rumak Geleceği Tasaralmıştır... Onu Ruşen lamak’ta 26, Kent ve Keleş yapan, etik dePolitika/Antik Kentten Ruşen Keleş, siyasete uzak, bilime yakın durmayı yeğlemiştir hep. Dünya Kentine’de 17, ğerlere, kişisel ilkeleri Yerellik ve Politika/ Küreselleşme Sürecinde Yerel Demokrasi’de 21, Çevre ve Politika/Başka Bir Dünya Özlemi‘nde 18, Demokrasi ve Politika/Hukuk Yönetimi ve İktisat Üzerine’de de 27 bilim insanının ve yazarların kapsamlı araştırmaları var... Ruşen Keleş’e ve kentbilime ilişkin özel yazılar ve bilimsel makaleler... “Armağan kitap”, anı ve araştırma türünde toplam 152 yazı içeriyor. 15’i yabancı bilim insanlarının makaleleri... Ruşen Keleş, olağanüstü bir enerjiye sahip. Zaman ve uzaklık kavramları etkilemiyor onu. Planlı, programlı, sürekli çalışıyor. Oldum olası böyle. Ancak yine de kendine özel alan yaratmayı, dostlarına zaman ayırmayı başarıyor. Emekli ama, köşesine çekilmeyi düşünmüyor. Birikimini sunuyor öğrencilerine, Mülkiye’de ve değişik üniversitelerde. Aynı canlılıkla, hâlâ sürdürüyor ders vermeyi. Üniversite dışında da öncü kişiliğiyle göze çarpar. Sivil toplum örgütlerinin önemine inanır. Mesleki örgütlenmelerde ilk akla gelen isimlerden biridir. Otuzun üstünde yerli ve uluslararası derneğin başkanı, üyesi ve danışmanıdır. BİLİM DİLİ Ruşen Keleş’in göz ardı edilmeyecek önemli bir özelliği de ‘bilim dili’dir. Bilimsel yazılarında kullandığı dil: Akıcı, yalın bir dil. Sıradan bir okurun rahatça anlayabileceği durulukta. Oysa o, bunu olağan karşılar. Olması gereken doğal bir nitelik olarak görür. Türkçenin, bilim için yeterli olmadığı savında olanlara da bir yanıttır yazdıkları.Bu yetkinlik, yalnız yazı diline değil, günlük konuşma diline de yansır: Kusursuz, anlaşılır ve etkileyici... Dile egemenliği, dil uzmanlarını kıskandıracak düzeyde...“Sözlük” hazırlamayı göze alacak kadar dil ustası. Bilimde, yazında, konuşmada özenli bir dilci... Kısacası, Türkçe onun ses bayrağı... *** Ruşen Keleş’in kentbilime adanan yaşamını taçlandıran bu altı ciltlik dizi, sıradan bir “armağan kitap” değil... Araştırmacılar için güvenilir bir başvuru kaynağı. Genç bilim insanlarına ufuk açacak zengin içeriğe sahip... Kanımca, bu dizinin güzel yanlarından biri de Prof. Dr. Ruşen Keleş’i tüm yönleriyle gelecek kuşaklara taşıyacak somut bir belge olması... Onun dostlarınca, yaşarken onurlandırılması sonraki kuşaklara güzel bir örnek ve büyük bir değerbilirliktir. Böylece, Cevat (Geray) Ağabey’den sonra, o da Mülkiyelilerin unutulmazları arasında hak ettiği yeri aldı... Artık şimdi sıra Ruşen Ağabey’in anılarını yazmasına geldi.... Zaman yitirmeksizin yazmaya başlamalı. Yaşamının bilinmeyen, henüz kayda geçmeyen satır aralarını... Çünkü yaşadıkları onun değil yalnızca... O, siyasal ve toplumsal çalkantılarla geçen uzun bir dönemin birebir canlı tanıklarından biri. Üstelik sözüne güvenilir bir tanık... Yazmalı, hem de sansürsüz. Yaşamımızı yaşanılır kılanlara selam olsun! ? Kentbilime Adanan Bir Yaşam (Ruşen Keleş’e Armağan Dizisi 6 cilt)/ Hazırlayan: Ayşegül Mengi/ İmge Kitabevi/ 2310s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 958 SAYFA 8