24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Erendiz Atasü son 10 yılda peş peşe dört roman yayımladıktan sonra ilk göz ağrısı öyküye yeniden döndü. Yeni kitabı ‘İncir Ağacının Ölümü’, biraz da “kadınlığın her zaman her yerde geçerli olan halleri üstüne yazayım” dediği bir öyküler toplamı. Bilindiği gibi gerçekçi bir feministtir Erendiz Atasü. Fikirlere, dünya görüşlerine, ilişkilere takım tutar gibi kapılan insanlardan olmadı hiç. Peki salt politik mi kitapta yer alan öyküleri? Duruşunu korumakla birlikte hem evet, hem hayır! Erendiz Atasü ile Gamze Akdeimir konuştu. Ahmet Erhan, ‘Sahibinden Satılık’ adını taşıyan kitabı ile bu yılın Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’nü aldı. Kitap başlığıyla da çok farklı bir şeyi imlemiyor aslında. Diğer kitap adlarıyla ve oradaki şiirlerin ruhuyla bakılabilir bu başlığa. Sıradanmış gibi duran ama çarpan bir başlık. Kitabın son şiiri Büyük İlan’da veriyor satılık ilanını şair. Sitem, ironi, her şeyden önemlisi kendiyle hesaplaşma yüklü şiirler... Erhan’ın şiirlerini İhsan Tevfik değerlendirdi. Hülya Soyşekerci yıllardır kitaplar ve yazarlar üzerine değerlendirme yazıları yazar. Bu yazılarından bir bölümünü ‘Yazarlara ve Yapıtlara Yönelik Okumalar’ adıyla kitaplaştırdı. Yeni şeyler öğrenmek arzusuyla kendini edebiyata adayan bir edebiyat insanını görüyoruz kitaptaki yazılarda. Soyşekerci, okumakla yazmak arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmemizi sağlıyor. Bol kitaplı günler… Italo Calvino’dan ‘Klasikleri Niçin Okumalı?’... Her yeni okuma, yeni bir keşif İtalya’nın ‘kalem sincabı’ Italo Calvino, yaşamının değişik dönemlerinde kendisi için büyük bir önemi olmuş yazarları, şairleri, bilim adamlarını ağırlıyor ‘Klasikleri Niçin Okumalı?’da. Yalnız edebi yapıtlarıyla değil, edebiyat üzerine düşünceleriyle de pek çok yazarı etkilemiş olan Calvino’nun bu kitabı, ilk kez Türkçede... Ë Ahmet ÖNEL den de (Amerika Dersleri’ni özel bir yere mi koymalı) düzyazılarını basan Yapı Kredi Yayınları, Kemal Atakay’ın özenli çevirisiyle az önce düşünce üretmeye çalıştığımız konuya ışık tutuyor. Dahası, seçkin örneklemelerle okurunun önüne kendini atmaktan çekinmiyor. “Klasik yapıtlar, haklarında ‘okuyorum’ sözünü değil, genellikle ‘yeniden okuyorum’ sözünü işittiğimiz kitaplardır” diye ilginç bir tarifle işe girişiyor Calvino. Aslında kendi okuruna bilge ve hınzır bir göz kırpma bu. Okumanın ironiyle bezendiğine dair bir mesaj barındırıyor sinesinde. Pek çok başlıkla açımladığı “klasik yapıt” tanımının kanımca en çarpıcı olanı ise şu: “Bir klasik, sürekli olarak kendisi hakkında bir eleştirel söylemler bütününü tahrik eden, ama hep onları silkeleyip üzerinden atan bir yapıttır.” GİZLİ BİR OYUN... Calvino’nun söylediği basit aslında. Onca zamandır gözümüzü korkutan, ürkütücü bir biçiminde uğultusunu raflardan kulaklarımıza ulaştıran bu eprimiş ciltlerin içinde eğlenceli bir okuma serüveninin ötesinde, okuru kendisiyle buluşturmaya yönelik bir oyun da gizli: “Turgenyev’in Babalar ve Oğullar’ını ya da Dostoyevski’nin Cinler’ini okuduğumda, bu kişilerin nasıl yeni kılıklara bürünerek bugün de karşımıza çıktığını düşünmekten kendimi alamam.” Calvino’nun klasiklerle ilgili yargısı, aslında bu ayrıksı sınıflamanın ne kadar talihsiz olduğuna, dahası klasik yaftasını yemiş yapıtların her birinin nasıl çağdaş olabildiklerine de işaret eden bir yaklaşım. Kitapta değerlendirmeye alınmış yazıların seçiminde bile hoş bir hınzırlık gizli sanki. Gerolamo Cardano okur elinin kolay kolay uzanacağı bir klasik değil örneğin; ama özellikle böylesi bir uç örnek, şu sözünü ettiğim seçimler öncesinde ufku genişletmeye yönelik bir çağrıyı sinesinde barındıracak kadar da akıllıca! “Cardano, hem açıklanması olanaksız olguyu, hem o olguyu nasıl bir ruh haliyle yaşadığını seyirlik bir oyunu olabildiğince kesin bir dille anlatmaya çalışır.” Bir şaşırtıcı alıntı da Defoe’dan olsun öyleyse: “Defoe’nun Robinson Crusoe ve daha sonraki romanlarındaki tutumu, ayin saatinde kiliseye gidip kendini paralayan, sonra da mesaisini aksatmamak için dışarı çıkan normlara saygılı işadamının tutumuna çok benzer!” Homeros’tan başlayıp Pavese’ye kadar ulaşan bir klasik kuşağa çarpıcı bir bakış derlemesi olarak da okunabilir ‘Klasikleri Niçin Okumalı? Art niyetli! bu yazılar toplamının seçimle ilgili yepyeni bir ölçüt oluşturacağı kesin. Klasik bir korkuya dönüşen “klasiklere yaklaşma” korkusunun bir okuma şöleniyle yer değiştirmesi için böylesi bir kışkırtıcıya gerek duyuyoruz çünkü. Benzeri bir sıkıntı yaşamayanlar ise “yeniden okumalarını” anlamlandırmak için iyi bir gerekçeyle yüz yüzeler bu arada. Çünkü sevgili yazarımızın söylediğine göre, “bir klasiği her yeniden okuma, ilk okuma gibi bir keşif okumasıdır.” ? Klasikleri Niçin Okumalı/ Italo Calvino/ Çev: Kemal Atakay/ YKY/ 292 s. H TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr az, öğreti, alışkanlık... benzeri bir yapılanmanın sonunda oluşur okuma edimi. “Oku” çağrısının okurla buluşan cephesinde, seçme özgürlüğüne başvuru ise giderek kaçınılmaz oluyor. Günümüzde yayımlanan yüzlerce, binlerce kitap karşısında ölümlü okurun doyumlu bir okuma edimiyle buluşması için okuma bilincinin yanı sıra “seçme” yetisiyle de donanmış olması neredeyse bir zorunluluk çünkü. Baştan kara girişilir okumaya oysa. Başlangıçta öğretmen ya da ebeveyn önerileriyle biçimlenen ilk okumaların ötesinde, sahici bir okur olmayla ilgili süreç beğeni ölçütlerini kendi başına oluşturabilme ayrıcalığında gizlidir ki, bunun da formülü yine okuma çabasının bünyesinde yer alır. Kuru bir “Oku!” çağrısının fazla bir kıymeti harbiyesi yok bu nedenle. Bilinci berraklaştıran bu yapılanmanın özünde peşin bir berraklık talebi var çünkü. Aydınlanmanın ışığı diye hem edimle hem de dönemle paralellik kurarak bağlayabiliriz bu açılımı. Okuru klasik yapıtlarla buluşturan kavşağa da böylelikle ulaşılabilir aslında. Okunmadığı sürece okur vicdanında yalnızca bir azaba dönüşecek olan bu edim, neden böylesi bir buluşma çağrısını sıklıkla yineler durur peki? Temelsiz ev olmaz benzeri sıradan bir teşbihle işin içinden sıyrılmak da mümkün ama hazzın kaynağına ulaşmadan hazla ilgili bir tarif nasıl yapılabilir ki! Italo Calvino, öykü ve romanları kadar denemeleriyle de okurunu şaItalo Calvino şırtan bir yazar. Onun daha önce İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Güray Öz?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 958 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle