05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aydınlanma’nın öğretmeni Prof. Server Tanilli’den ‘Din ve Politika’ Laikliğin olmazsa, demokrasi raftadır Din’le Politika’nın iç içe girdiği, Tarikatların gerek bürokraside, gerek toplum içinde gerekse ekonomik alanda güçlendiği zorlu bir dönem yaşıyoruz. Laiklik ilkesi bugünlerde ülkemizde çok tartışılıyor. Kendilerine liberal adı verilen kimi yazarlar laiklik ilkesinin zedelenmesini umursamıyorlar, hatta bunun ötesinde laiklik ilkesinin demokrasiye zarar verdiğini belirtiyorlar. Din’i Politika’ya en hızlı, en uygun ve en etkin bir biçimde sokan ve alet eden AKP’yi liberallikle ve demokratlıkla niteliyorlar. Yağcılık, yalakalık ve zibidilik akıl tutulmasına yol açıyor. İşte böylesi bir dönemde öğretici, yol gösterici ve etkin bir yapıtla okuyucunun karşısına çıkıyor Server Tanilli. Ë Dr. Alev COŞKUN erhum Prof. Dr. Bülent Tanör’ün tanımı, Server Tanilli için en uygunudur. Prof. Tanör “Her şeyi insanda arayan Yazar” başlıklı yazısında şöyle diyordu: “Server Tanilli, düşünce üretiminin durak bilmeyen dinamosu. Neredeyse biz onu okumaya yetişemez olduk. O ise sürekli koşuyor. En son katkılarından biri Robert Mantran yönetimindeki ‘Osmanlı İmparatorluğu Tarihi’ni dilimize kazandırması.” (Cumhuriyet Kitap 25. Ocak. 1996) Prof. Paul Dumont’da Tanilli için şöyle demişti: “Tekerlekli sandalyesine mıhlanmış da olsa, başı iştah ve tasarılarla tıka basa, hepimizden çok daha hızlı koşuyor” (Türkiye’de Aydınlanma Hareketi, 1999) Gerçekten bu yargılar çok doğrudur. Prof. Tanilli genel olarak aydınlanma felsefesinin temellerine dayalı, Türk aydınlanmasının üreticisidir. Örneğin Devlet ve Demokrasi (1981), Uygarlık Tarihi (1972), Yüzyılların Gerçeği ve Mirası, Yaratıcı Aklın Sentezi: Felsefeye Giriş (1997), Dünyayı Değiştiren On Yıl, Fransız Devrimi Üstüne (1989), Voltaire ve Aydınlanma (1994), İslam Çağımıza Yanıt Verebilir mi? (1991), Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz (1987), Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz, Değişimin Diyaloğu ve Devrim (2001) Kadın Sorununun Neresindeyiz (2006) ve daha niceleri…. Ayrıca Robert Mantran başkanlığındaki bir bilim kurulu tarafından yazılmış olan iki ciltlik Osmanlı Tarihi’nin Türkçeye kazandırılması. İşte böylesine temel yapıtlar vermiş olan Prof. Tanilli’nin Din ve Politika adlı kitabı yayımlandı. Günümüz Türkiye’sinin ve kanımca en az çeyrek yüzyıllık geleceğimizin en önemli ve yakıcı konusu “din ve politika” olacaktır. İşte böylesi bir konuyu bilimsel olarak çözümleyecek etkin kişilerin, en önde geleni de kuşkusuz Prof. Tanilli’dir. Din ve Politika kitabında ele alınan en önemli konu kuşkusuz laikliktir. Laiklik kavramının ve düşüncesinin temelleri aydınlanma hareketine gider. Bugün Türkiye’de Aydınlanma kültürünün temel altyapısını ve temel kaynaklarını en berrak bir biçimde bize aktaran Server Tanilli’dir. Tanilli derki: “Aydınlanma kültürü olmadan hayata bakılamaz, yaşam anlaşılamaz.” LAİKLİK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ Aynı yaklaşımla, Tanilli der ki, “Laiklik olmadan Demokrasi olmaz, Özgürlük olmaz.” Demokrasiyi iyi anlayabilmek, iyi özümseyebilmek, kavramları tam anlamıyla yerlerine koyabilmek için öncelikle Aydınlanma hareketini iyi özümsemek gerekir. Ancak bu yöntemle laiklik kurumunun bu sistemin içinde doğru yere konulması sağlanabilir. İşte Tanilli’nin Din ve Politika kitabı bu bilimsel sistematiği sağlıyor. Kitap genel kaynaklar ve dizinle birlikte 246 sayfadan oluşmaktadır. Kitapta yer alan on bölüm, yukarıda belirtilen sistematiği sağlamaya yöneliktir. İlk iki bölümde Fransızca ve Batı’da Laiklik kavramının gelişme ve yerleşmesinin toplumsal ve tarihsel kökenleri ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde ‘din’ ve ‘politika’ olgularının Türkiye’deki çözümü üzerinde durulmaktadır. Bu bölüm: “Türkiye’de Kemalist Çözüm” başlığını taşımakta ve laik Cumhuriyetin ana karakterine ulaşmasındaki tarihi gelişim üzerinde durulmaktadır. Türkiye’de Laikliğin sıradan bir yöneliş ya da yeğleyiş olmadığını, yaşamın dayattığı bir gelişme olduğu vurgulanmaktadır. Çünkü 1923’te kurulan Cumhuriyet’in hedefi “çağdaş bir toplum yaratmaktı”. Bireyin özgür olmasının, yaratıcı gücünü ülke ve insanlık yararına kullanabilmesinin olanakları yaratılmak isteniyordu. Bunun için de, bireyin “dinsel baskılarından kurtulması” gerekiyordu. BÜYÜK DÖNÜŞÜM Bu büyük dönüşümün temeli, anahtarı laiklikti… Bunları belirten Prof. Tanilli laikliğin bilimsel tanımını da yapıyor: “Laiklik yalnızca din ve devlet işlerinin birbirlerinden ayrılmasını öngören bir ilke değil, dünya yaşamının din kurallarının etkisinden kurtulup, bilim ve aklın egemenliğine bırakılmasıdır. Bunun yanı sıra da, dünya sorunlarına akılcı ve bilimsel bakış açısı getiren bir yaşam biçimidir.” (S. 59) Bu tanıma göre laiklik, dogmalarla bağdaşmaz, onları reddeder. Laiklik aklı öne çıkarır, eleştirel düşünen çağdaş yurttaşlar yetiştirmenin yolunu açar. Sonuç olarak laiklik: “Türk Aydınlanmasının temelidir ve bütün bir sistemin varlığı ona bağlıdır.” (S. 59) Tanilli laiklik gibi Batılı bir kavramın Ortadoğu’da bambaşka bir siyasal ve sosyal ortamda doğup geliştiğine işaret ederek, bir Türk laikliğinin söz konusu olduğunu belirtmektedir. (S. 5859) Bunun yanıtını Prof. Tanilli şöyle veriyor: “(Laiklik) Batı’daki örneklerde, bir Fransa’da, bir İngiltere ile ABD’de, bir Almanya’da olduğu gibi, o ülkenin kendi koşullarına göre biçimlenmiştir.Türkiye’deki biçimleniş ise, oralarda olduğundan çok farklı ve radikal bir içerik taşıyacaktı; şu nedenle ki, laiklik bir Müslüman ülkede, en başta kültür koşulları pek değişik bir ülkede toprağa ekiliyordu ve daha da önemlisi 1923 Devrimi devleti olduğu kadar toplumu da bütünüyle yeniden yapılandırmak istiyordu.” (S. 59) BÜTÜN İSLAM DÜNYASINDA TEK ÖRNEK İşte bu laiklik atılımı ve onu izleyen bir dizi devrimle, “Türkiye bütün Müs ¥ M Tanillli, İlhan Selçuk’la... SAYFA 16 CUMHURİYET KİTAP SAYI 958
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle