Katalog

KİTAPÇI Ağlayamayan Bulut Banu Bozdemir / Beyaz Balina Yayınevi / Resimleyen: Gökçe Akgül / 2008 / 30 s. ( 6–9 yaş) Yağmur yağarken gökyüzüne bakıp; “Bulutlar ağlıyor!” demeyen küçük çocuk var mıdır acaba? Ne güzel bir kanıdır o bulutların gözyaşlarıyla yıkanmak… Hele küresel ısınma tehlikesinin kapıda olduğunu düşünürsek çok özleyeceğiz bu ılık damlaları... Banu Bozdemir’in yazdığı, Gökçe Akgül’ün resimlediği Ağlayamayan Bulut, bir küçük bulutun öyküsü. Canbulut, bembeyaz, topacık bir buluttur. Mavi göklerde neşe ile oynar, gezer. Arkadaşlarını ve dünyayı seven bu minik bulutun bir derdi vardır. Canbulut ağlayamaz. Ne yapsa ne etse gözyaşlarını akıtamaz dünyaya. Bu derdinin sebebini bulmak ve çare aramak için arkadaşı Güzelbulut ve kardeşi Beyazbulut ile yeryüzüne inerler. Canbulut, dünyaya inince bir de ne görsün? Meğer onun ağlayamamasının bir nedeni varmış. Hem de tüm dünyayı etkileyecek, çok önemli bir nedeni… Canbulut, dünyada tanıştığı Melek ve Can’la arkadaş olur. Melek ve Can, ağlayamayan buluta yardımcı olmak için ellerinden geleni yaparlar. Birlikte çözüm ararlar. Bakalım, buldukları çözüm Canbulut’un işine yarayacak mı? Yanıtı kitapta... Memiş Can/ İbrahim Zeki Burdurlu / Tudem Yayınları / Kapak Resmi: İlham Evrenoğlu / 2007 / 191 s. (10 + yaş) Memiş Can, annesi ve babasını yitirmiş bir köy çocuğudur. Amcasının eşi Ayşe Yenge ve oğlu Mustafa’dan başka kimsesi yoktur. Üçü birlikte zor şartlara katlanmakta, çalışıp, didinip sızlanmadan yaşam savaşımı vermektedir. Akıllı bir çocuktur Memiş Can. Okumayı sever, çalışmayı sever, insanları sever, Ayşe Yengesi ve Mustafa’yı çok sever. Mustafa ile birlikte taşocağı açıp taş çıkarmaktan halı dokumaya değin pek çok iş yapar, karınlarını doyururlar. Ama aklı fikri okumaktadır Memiş Can’ın. Ninesinin ona söylediklerini hiç unutmaz; “Oku Memiş Can, oku büyük adam ol!” Her şey yolunda giderken, birden aksilikler baş gösterir. Yoksulluk hepsinin belini bükmüş, çaresiz bırakmıştır. Bu zor günlerinde Ayşe Yenge’ye sunulan çözüm Memiş Can için yalnızlık, yoksulluk ve yoksunluk dolu günlerin başlangıcıdır aslında. Ancak Memiş Can, hiç aldırmaz bu acılara; “Kaderim buymuş,” deyip susmaz. Okumak için elinden geleni yapar. Parasızlıkla, yalnızlıkla savaşır, onu horlayan insanlara saygısızlık etmez ama boynunu da bükmez. Şair, yazar, öğretmen İbrahim Zeki Burdurlu’nun kendi yaşam öyküsünden de izler taşıyan Memiş Can, kadercilikten uzak bir yaklaşımla yazılmış bir mücadele romanı. Özellikle öğretmenlere, öğretmen adaylarına önerilebilir. Destek olunduğunda küçük ve çaresiz gibi görünün bir köy çocuğunun neleri başarabildiğini görmek için iyi bir örnek… İ. Zeki Burdurlu’nun tüm yapıtlarının Tudem Yayınları’nca yayımlanacağı bilgisi de verilmiş kapakta. Kutlarız. Kapak demişken; Memiş Can’ın kapak resminin ve tasarımının da çok güzel ve özenli olduğunu söylemek gerek. İyi okumalar… CUMHURİYET KİTAP SAYI 958 A. Akal, M. Yener, Ç. Gündeş, N. Yılmaz Cesur Meltem Laurie Lears / Resimleyen: Gail Piazza / Çeviri: Sevim Öztürk / Bumerang Yayınları / 2008/ 32 s. (7+ yaş) Bulut Yayınları’nın bir yan kuruluşu olan Bumerang, cesur bir girişimle, “Epilepsi (Sara)” ile ilgili bir kitap yayımlamış. Üstelik bu kitap yalnızca anne babalar için değil, öncelikle çocuklar için… Gerek kendisi, gerekse ailesinden birisinin epilepsi hastası olduğu durumlarda, küçük bir çocuk nasıl davranır, neler hisseder? Epilepsi hastalığının baş edilmesi mümkün bir hastalık olduğu, korkulmaması gerektiği ve böyle bir hastalığı olanlara nasıl davranılabileceği, hoş bir öykü içinde anlatılıyor. Kitabın girişinde, hastalıkla ilgili, Amerika’nın Epilepsi Vakfı İletişim Başkanı’nın bir yazısı var: “Epilepsili çocukların hepsi, herhangi birine nasıl davranılıyorsa ona da öyle davranılmasını isterler. Bunu başarmak o kadar kolay değildir. Bu öyküde olduğu gibi, açıklık, cesaret ve bilgi, büyük bir fark yaratabilir,” diyor. Didem, ablasına hayrandır: Meltem, birçok konuda başarılı, üstelik çok cesur bir kızdır. Ancak Cesur Meltem, epilepsi hastası olduğunu sınıf arkadaşlarına söyleyecek cesareti bulamamıştır. Bir gün sınıfta nöbeti tutunca… Kitap, duygusal bir öyküyle, hastalıklardan değil, bilgisizlikten korkulması gerektiğini vurguluyor; epilepsi hakkındaki gerçekleri, çocukların anlayabileceği yalın bir dille aktarıyor. Herkesin okuması gereken bir kitap… Yeraltında Anna Milbourne / Resimleyen: Serena Riglietti / Çeviri: Şeyma Bayrak / Tübitak Popüler Bilim Kitapları/ 2008 / 24 s. (36 yaş) Yeraltını keşfetmek isteyenler, Tübitak’in Erken Çocukluk Kitaplığından “Yeraltında” başlıklı kitabı alıp sayfalarını çevirmeye başlamalı. Yeraltında neler neler var. Kurtlar, böcekler, tavşanlar, köstebekler… Yalnız canlılar mı? Yeraltından geçen borulara, dehlizlere, mağaralara ne demeli? Altın madenlerine uğramadan olmaz. Biraz daha kazalım, bakalım nerelere ulaşacağız… Akla gelen, gelmeyen, koskoca bir dünya varmış meğer yeraltında. İlgi çekici resimlerle, yeraltı dünyasını çocuklara tanıtmak isteyen anne babalar ve öğretmenler için… Afacan Bilmeceler Cüneyt Bağlar / Resimleyen: Gökçe Akgül, Şükrü Karakoç / İyi İnsanlar Yayınları / 2008 / 160 s. (7+ yaş) Bilmeceleri sevmeyen var mı? Her yaşta sorulur bilmece, her yaşta yanıtlar aranır… Bu kez, “Afacan Bilmeceler”in sayfalarında çıkıyor karşımıza, birbirinden ilginç sorular. Yanıtları mı? Eğer bilemezseniz, hemen sayfanın altında, ters olarak yazılmış. Dileyen yanıtı araştırır, dileyen hemen bakar, bulur. Aslında sayfayı çevirmesine bile gerek yok, bulmacanın hemen yanındaki resim de, yanıtı görsel olarak açıklıyor. Kitap, dört bölümden oluşuyor: Hayvan Bilmeceleri, SebzeMeyve Bilmeceleri, Nesne Bilmeceleri ve Soğuk Bilmeceler. Her bölümden birer örnek verelim, meraklı okurlar için: Hayvan Bilmeceleri: * Suda yayılır, karada bayılır (balık) SebzeMeyve Bilmeceleri: * Dalda sallanır, yere düşer, bayılır (dut) Nesne Bilmeceleri: * Dört ayağı var canı yok, Ayağını kessen kanı yok (masa) Soğuk Bilmeceler: *Hangi simit yenmez? (can simidi) Mavisel YENER kında bir şey bilmemesi oldu. Çünkü çevremdeki büyük küçük tüm erkekler maçı ve kurallarını biliyorlar. Ama Ökkeş hiç bilmiyor ve komik şeyler söylüyor. Herkesin Ökkeş kadar iyi niyetli ve çalışkan olması dileğiyle… Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar Sevgili Cumhuriyet Çocukları, okulların kapanmasıyla beraber bize gönderdiğiniz mektuplar daha da çoğaldı, teşekkür ederiz. Tatil sürecinde göndereceğiniz mektuplarınıza okul adresinizi değil, size armağanlarınızın ulaşabileceği ev adreslerinizi yazın olur mu? Yaz tatilinde bol okumalı günler dileriz. Yuket Alara GÜRCANLI, Bandırma, 9 yaş KEV Koleji 3B sınıfı Merhaba! Ben iki yazar ve kitaplarını yazmak istiyorum. Bende Aysel Gürmen’in bütün Selen serisi var. Hepsini okudum. En çok “Benim Adım Selen” i sevdim. Selen çok komik bir karakter. Çok eğlenceli. Beni çok güldürüyor ve ben gülmeyi öyle çok seviyorum ki… Selen, Aysel Gürmen’in kızıymış. Keşke benim annem de yazar olsa. Kendimi çok şanslı hissederdim. Bana kitaplar yazardı. Keyifle okurdum. Selen de kendini şanslı hissediyor mu acaba? Bir de lütfen bu seri devam etsin. Fatih Erdoğan’ın da Sihirli Şemsiye kitabını okudum. Orada palamudu bulan kız, şemsiyesini açtıkça mevsimler değişiyor. İnanması zor. Ama böyle bir macerayı kim yaşamak istemez ki? Bu yazıyı görünce annem çok şaşıracak. Teşekkürler. Güvercinler Ece’ye bakalım ne getirecek? Ayce Türkoral , Adana, 10 yaş Sevgili Cumhuriyet gazetesi çocukları, ağabeyim Ata size bir yazı yollamıştı siz de seve seve yayınlamıştınız. Futbol Makinesi adlı bir kitap da göndermiştiniz, ağabeyim “bu kitap çok güzel” demişti. “Al sen de oku” dedi ben de okudum gerçekten de çok güzeldi. Bu kitapta en sevdiğim kahraman Rita’ydı. Çünkü zeki bir oyuncu. Bu kitapta aklıma yatan şey Mark’ın 60 km. hızla koşmasıydı çünkü böyle hızlı koşan bir şeyi hiç görmemiştim; kitapta beni en çok düşündüren yer futbol çılgınlarıyla yapılacak maçtı çünkü çok heyecanlanmıştım. Futbol Makinesi’ni herkesin okumasını öneririm. Yayınevi: Caretta Yayıncılık, Yazar: David Bedford Ayce’nin tatil armağanı bizden geliyorrr… Hande Bakıner, Seyhan, 11 yaş Merhaba, okuduğum kitabın adı: Kraliçeyi Kurtarmak. Yazarının adı: Vladimir Tumanov. Yayınevi: Günışığı. Ben bu kitapta en çok Jayden’i sevdim. Çünkü çok zeki ve akıllı bir kraliçe. Ama her şeyden önce iyi biri. Bunun yanı sıra Rechner adında bir kral varmış. Kötüymüş ve bir gün Jayden’i kaçırmış. Dört yüz mahzeni olan bir yere kapatmış. Kraliçenin kurtarılması için Rechner’le evlenmesi ya da bazı bilmeceleri çözmesi gerekiyor. Bu bilmeceleri Aleks adında bir çocuk çözmeye karar veriyor. Beni en çok etkileyen bölüm Aleks’in yazdıklarının aynılarının kraliçenin de elinde olması. Merak uyandıran bu kitabı okuyun. Hande’nin sürprizi yakında kapısını çalar! Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel YenerAta Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: sihirlidegnek Yuket’in armağanı yola çıktı bileee… Ece Güz, Samsun, yaş 8 Özel Ezgililer İlköğretim Okulu Ben Muzaffer İzgü’nün “Ökkeş Maçta” kitabını çok beğendim. Kitap Özyürek Yayınevi’nden çıkmış. Bu kitapta en çok Ökkeş’i sevdim. Çünkü Ökkeş çok komik maceralar yaratıyor, yardım sever, iyi niyetli bir kişi. Beni en çok düşündüren bölüm Hasan’ın ayağının kırılması oldu. Ökkeş annesine haber verdi ama annesini hastanedekiler yanında bırakmadı. Tek başına, bilmediği bir hastanede ve acı içinde olması, beni çok üzdü. Böyle bir durumda olmayı hiç istemem. Öyküde bana alışılmadık gelen bölümse, Ökkeş’in maç hak [email protected] Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. SAYFA 31