06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ Çile/ Jacques Derrida/ Çeviren: Melih Başaran/ Kabalcı Yayınevi/ 94 s. “Çile”, esas olarak yanıt, ödev, sorumluluk gibi kavramlardan söz ediyor. “Çile” ile eşzamanlı yayımlanan ve birbirlerinden bağımsız olarak da okunabilen Derrida’nın diğer iki denemesi “İsim Hariç” ile “Khora” da Didem Eryar’ın çevirisiyle okurla buluşuyor. “İsim Hariç”, Angelus Silesius geleneğine yerleşerek, bütünüyle dil üzerine yapılanmış bir önermeye dayalı olan negatif teoloji kavramını aşmayı vaat ederken; “Khora”, ismin ortaya çıkıp ötekini söylemesi gibi, varlığa mahal veren ötekiliğe işaret ediyor. Türkiye ve Karanlık Savaş/ Barış Doster/ Bizim Kitaplar/ 232 s. “Türkiye’ye yönelik kuşatmanın, Türkiye üzerindeki karartmanın doruğa çıktığı bir dönem. Sadece siyasi ve iktisadi yapının değil, toplumsal, kültürel, manevi, ahlaki değerlerin de çöktüğü, çözüldüğü, çürüdüğü bir süreç. Topluma yön vermesi gereken kişi ve kurumlar büyük ölçüde susmuş ya da susturulmuş, teslim olmuş ya da yozlaşmış durumdalar.” Bu çalışma, kuşatılan, karartılan Türkiye’de, karanlık savaş yöntemlerini saptamayı ve ona karşı verilen mücadeleye yardımcı olmayı amaçlıyor. Kilitli Kapılar/ Anne Sexton/ Çeviren: Dilek Değerli/ Çekirdek Sanat Yayınları/ 80 s. “Biçimleri sürekli değişse de/ bu kasabada oturan melekler için,/ her gece soğuk patates ve bir kase süt/ bırakırız pencere kenarına./ Cennette otururlar genellikle, bu arada, gözyaşlarına izin verilmez orada./ Ayı itip kakarlar/ haşlanmış Hint patetesi gibi./ Samanyolu, onların dişi kuşudur/ birçok çocuğuyla./ İnekler gece olunca yatarlar/ ama ay, o büyük boğa,/ kalkar ayağa.” Anne Sexton’un bu şiirlerinde, genel olarak şiirin konusu olmayan tabular yer alıyor. Tedirgin Yaz/ Yalçın Sadak/ Öteki Yayınevi/ 80 s. “Bazı şairler binde bir gemilerin uğradığı adalara benzerler. Sanki, ‘bırak her şey biraz karanlıkta kalsın’ der, gibidirler. Yalçın Sadak’ın şiirini böyle düşünmüşümdür; dilin sınır boylarında bir ada. ‘Tedirgin Yaz’ kitabında öyle dizeler var ki onların karanlıkta kalmasını istemem olanaksız: ‘Neden hiç yaşlanmaz tan?/ Yağmurlu tarlada bir karaltı sormuştun/ Demiştim ki atlar! Demiştik uzun’ Okuduğum her kitapta böyle dizelere rastladıkça sevinirim” diyor İlhan Berk. Bu kitapta Yalçın Sadak’ın yeni şiirleri yer alıyor. Türklük ve Şamanlık/ Wilhelm Radloff/ Çeviren: A. Temir, T. Andaç, N. Uğurlu/ Örgün Yayınevi/ 474 s. Şamanlık, Orta Asya’da yaşayan eski Türklerin, Moğolların ve daha başka kavimlerin inancıdır. Bu inanca göre evren; gök, yeryüzü ve yeraltı olmak üzere CUMHURİYET KİTAP SAYI 946 üç bölümdür. Değişik katlardan oluşan gökte en büyük ruh olan Ülgen ile ailesi ve ona bağlı olan ruhlar bulunur. Yeryüzü, insanların yaşadığı yerdir. Yeraltı ayrı katlardan oluşur. Burada Erlik ile çocukları ve kötü ruhlar vardır. Bunlar sevilmez ve kendilerinden korkulur. Dünya iyi ve kötü ruhlarla doludur. Bunlarla insanlar arasındaki ilişkileri şaman denilen din adamları düzenler. Bunlarda atalardan geldiğine inanılan bir güç vardır. Bu kitap, Prof. Dr. Wilhelm Radloff’un Şamanlık hakkındaki araştırmalarını içeriyor. Maldoror’un Şarkıları/ Comte de Lautreamont/ Çeviren: Özdemir İnce/ Kırmızı Yayınları/ 312 s. “Comte de Lautreamont (Isidore Ducasse, 18461870), yirmi iki yaşında ‘Maldoror’un Şarkıları’ ile şiirin klâsik söylemini tamamen değiştirdi ve iki yıl sonra öldü. Üstgerçekçi (sürrealist) şairler tarafından keşfedilinceye kadar elli yıl şiirin yeraltı dünyasında yaşadı. Özgürleşen şiirsel söylemin yalvacı olan Lautreamont, şiirin ve edebiyatın, insanı (yüzü ve tersi olarak) bütünlüğü içinde yansıtabileceğini kanıtladı. Kurulu düzene başkaldırının ve ‘hapishane dil’e karşı ayaklanma çığlığının simgesi oldu” diyor Özdemir İnce. Beni Sıkı Sıkı Kucakla/ Roswitha Defersdorf/ Çeviren: Semra Kuru/ Özgür Yayınları/ 230 s. Algılama güçlüğü çeken çocukların genel olarak görülen çekingen, kendine güvensiz, ilgisiz, zor konsantre olan durumlarından ve algılama güçlüğü çeken çocuklarla iletişim yöntemlerinden söz eden bu kitapta, tüm bu durumlar ve yöntemler Daniel adında algılama güçlüğü çeken bir çocuğun üzerinden örneklerle anlatılıyor. Tarih Boyunca Avrupa Kavşağı Kosova/ Haz.: Osman Baymak/ Bay Yayınları/ 368 s. “Kosova bölgesi, Osmanlı Devleti döneminde Arnavutluk’u oluşturan en büyük vilayetlerden birisiydi. Kosova aslında MÖ 300 yıllarında Balkanlar’da bağımsız bir bölge olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonra Romalıların işgaline uğramıştır. (...) Osmanlılar zamanında Balkanlar’ın kalbi konumuna gelen Kosova, istikrar ve ilerleme dönemi yaşamış ve bu arada Arnavutlar hemen hemen bir bütün olarak İslam dinini kabul etmişlerdi. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar hiçbir değişiklik göstermemiştir.” Bay Dergisi’nin Kosova hakkında çıkan tüm yazıları toplamasıyla ortaya çıkan bu kitap, Kosova’nın tarihteki yerine değiniyor. Beden Biliyor/ Meltem Arıkan/ Destek Yayı./ 140 s. Aşk ve İrade/ Rollo May/ Çeviren: Yudit Namer/ Okuyan Us Yayın/ 432 s. “Günümüzde aşk ve iradeye dair en çarpıcı nokta, geçmişte yaşamın çıkmazlarına bir çözüm olarak görülmelerine karşın, bu kavramların şimdi bizzat sorun haline gelmiş olmalarıdır. geçmişte kendimizi yönlendirdiğimiz eski mitler ve simgeler yok artık: kaygı kol gezmekte ve biz, birbirimize sıkıca sarılıp, hissettiklerimizin aşk olduğuna kendimizi ikna etmeye çalışıyoruz. İrademizi kullanmıyoruz, çünkü bir şeyi veya kişiyi seçersek diğerini kaybedeceğimizden korkuyoruz ve kendimizi şansımızı denemeyecek kadar güvensiz hissediyoruz.” Psikanalist Rollo May bu kitabında, aşk ve iradenin gerçek anlamlarını, kaynaklarını ve birbirleriyle ilişkilerini ortaya koyuyor. Sivas 1877/ Boğos Natanyan/ Haz.: Arsen Yarman/ Birzamanlar Yay./ 560 s. Bu kitabın ana metnini, rahip Boğos Natanyan’ın 1877 yılında kaleme aldığı bir rapor oluşturuyor. 1863 yılında ilan edilen Ermeni Nizamnamesi’nin uygulanıp uygulanmadığını yerinde araştırmak için İstanbul Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan tarafından Sıvas’a gönderilen Natanyan, Sıvas şehri ve bu vilayete bağlı Tokat, Amasya ve Merzifon’u kapsayan bir rapor sunar. Raporda, bu bölgedeki Ermeni manastır ve kiliseleri, okulları, mezarlıkları, eğitim ve yardımlaşma dernekleri, halkın yaşam tarzı, gelenekleri, kadınların alışkanlıkları, bölgenin ekonomik durumu, madenleri, kaplıcaları, zanaat ve ticaret hayatı, meşhur insanları, köprüleri, çeşmeleri hakkında ayrıntılı bilgi yer alıyor. On Üç Ay/ Charles Frazier/ Çeviren: Saadet Tomak/ Epsilon Yayıncılık/ 472 s. Valley River’daki Cheeroke Ülkesi’ndeki Kızılderililerin kendi karakter ve ahlak anlayışları ışığında, yer değiştirme olgusuna yaklaşımları üzerinde durulan bu kitapta, tüm toplumu ve ırkları karıştıran bir hikâyenin altı çiziliyor. Bu koşullar altında Kızılderililer göçe karşı düşmanca bir tavır sergiliyor ve karmaşa başlıyor... Âşık bir adam, kaçan bir kadın ve toprak için tahmin edilemeyecek savaşlara giren bir toplum. Frazier, bu aşkın hikâyesiyle birlikte yaşanan çekişmeleri anlatıyor. ZamanMekân/ Hazırlayan: Ayşe Şentürer, Şafak Ural, Özlem Berber, Funda Uz Sönmez/ Yem Yayın/ 248 s. “Bu kitabı yazdım çünkü binlerce yıldır erkek egemen zihniyetin cehenneme çevirdiği böyle bir dünyada yaşamayı kabul etmiyorum. Bir kadın olarak bana vaat edilen cenneti değil, doğduğum, büyüdüğüm, bedenimle var olduğum bu dünyadaki cenneti talep ediyorum. Biliyorum ki dünyanın değişimi ancak kadınların değişimi ile mümkündür. Çünkü kadınlar var olmazsa erkeklerin var olabilmesi mümkün değildir.” Beden iletişimi, beden dili, çocuklukta maruz kalınan travmalar, ensest ilişki, taciz ve tecavüz konularında seminerlere katılan Meltem Arıkan, yedinci yapıtıyla okurla buluşuyor. ‘Mimarlık’ ve ‘Felsefe’ disiplinlerinin birlikteliğini, bu ilişkinin olanaklarını ve sorunlarını farklı açılardan irdelemek üzere, İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü işbirliğinde başlatılan ‘Mimarlık ve Felsefe’ toplantılarının üçüncüsünde, ‘ZamanMekân’ konusu ele alındı. 1819 Kasım 2005 tarihinde, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla Kampusu’nda gerçekleştirilen ‘ZamanMekân/MekânZaman’ temalı ‘III. Mimarlık ve Felsefe Toplantısı’nda sunulan davetli bildiriler üzerinden yeniden yazılmış metinler, bu kitabın içeriğini oluşturuyor. Ayrıca aynı temanın çeşitli açılımlarıyla tartışıldığı, Nisan 2005’te gerçekleştirilen ve toplantı sırasında sergi ve sunumları yapılan, Mimarlık ve Felsefe Platformu’nun deneysel ve genç ayağı olan ‘Kent Atölyeleri 2005’in ürünlerinin bir araya getirildiği CD de kitapla birlikta okuyucuyla buluşuyor. ? SAYFA 37
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle