Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? rımsanacağından emin bir Hayri K. Yetik tavrı görüyoruz. Sevildiğini bilen bir adam tavrıdır bu. “‘Büyük suların sesi’ sen o sessizliğinle / benim yalnızlığıma bir devrim” diyen ozan, sessizlikteki erdemi de duyumsadığını gösteriyor. “Düşün ki sabah serinliği içinde / bulutsun kırlangıçlar süzülüyor içinde” demek her ozana özgü olmasa gerek... “Kalbim sana teşekkür ederim” dizesiyle kendi duygularına saygı göstermesi gerektiğinin ayrımında. Teşekkürü hak ettiğini önceki dizeleri kanıtlıyor kalbinin ona… Zamanı giyinmek gerektiğinden de söz ediyor ozan. Zamanın bir dala takılmasından da. “Sen benden de gerçeksin güzel” dizesinden daha hoş bir iltifat olabilir mi bir kadına? “Korkma ben senin Kürt Mehmedcik’in / karanlığa ıs“Aşk bir Miraç / düşersin ama”, lık çalmasını bilir” dizelerinde gu“demedim deme enel aşk, enel rurlu bir kimlik sorgulamasının izleaşk…” dizeleriyle de ‘90 sonrası şiri görüyoruz Hayri K. Yetik’in. irimize ozanın yeni bir felsefi boyut “Güzel günah, görmek için kendimi kattığını belirtmek bilmem abartı yaratıp yitirdiğim”(…) “kır kalemimı olur bilemiyorum. Ama bildiğim ni bu şiirin” gibi dizelerinde her bir şey var, o da Hayri K. Yetik’in ozanda olması gereken o pervasız “şiir samimiyeti”. Bu her ozanda rahatlığı da görüyoruz ki, “Gider rastlanabilen bir özellik değil ne yayalan oluruz” dizesinin özgünlüğü zık ki. Yukarıda andığım dizeleribu pervasızlığın sakıncalarını hafifnin ağırlığı “uzun şiirde ayıklamalaletiyor. rı başarma zorluğuna ilişkin” zaafını “Burada olacağım ben Mirac’ınhafifletiyor. ? da…/ değişse de Almak ve Sırrah /” dizelerindeki anlamadığımız sözAşk Bir Hayal/ Hayri K. Yetik/ İlcükler için Aşk Bir Hayal’in sonuna ya Yayınları/ Nisan 2007/ İzmir/ küçük bir sözlük eklemiş Yetik. İnce Oda hirde her şey yeni ve olumlu/ insanları seçkin ve sevinçli/ sesleri çiçeklerle donanmış/ oyuncakları inanmış geleceğin/ aydınlık dünyasına/ özenli bir çalışkanlıkla/ çamaşırını mutlu yıkarım zamanın...” (s.5) İmge ve benzetmelerle yüklü şiirler karşılıyor okuyucuyu. “Baharın kenarına” oturup okumak gerekiyor şiirleri. O zaman, “sevdanın demli çayı” da içilmez mi? İstediği ince odalı ev şöyle olmalı: “saçları olgun bir şehrin/ yanı başına kursak evimizi diyorum/ odaları ince/ duvarlarında heyecan resimleri/ şarkıları yumuşak/ uzak düşler kursak kır kokulu yatağımızda/...biz de/ nar çiçeği yanaklı çocuklar doğursak hayata/ gönençli bulutlar üstümüzden geçerken/...bütün sevdalıları gülden evlere oturtsak...” (s.6) Ozan, evrensel düşler kurup evrensel düşünüyor, erken ölen babasına üzülüyor, çocukluğunu anımsıyor: “...pantolonu askılı/ çarığında yitik yazlar/...nerdesin çocuk/ hangi nar içinde/ hangi erik ağacında elin/...mendil sallar pencereden/ öykündüğüm eski çocuk// meğer kediler de ağlarmış/ ben büyürken...” (s.89) Eski ağustosları anlatırken, ince ıslığını, yakasına karanfil takan onurlu yürüyüşçüyü, üretilen aşkla904 ? Hasan AKARSU “İ nce Oda” ozan Oğuz Tümbaş’ın yeni şiir kitabı. 1946 GaziantepOğuzeli doğumlu olan ozanın önceki şiir kitapları: Yürek Söylencesi (1998) ve Bellek Pazarı (2002). Tümbaş’ın şiirleri bugüne değin birçok gazete ve dergide yayımlandı. 19661969 yılları arasında Ankara’da Çele ve Meltem dergilerini yöneten ozan, şimdilerde İzmir’de yayın yaşamını sürdüren Ünlem’in kurucusu ve yazı kurulu üyesi. Ozan, sokaklarda gölgesini gezdiren “hüzün”ün ayırdında. Kuşlarını derin mavilere uçuruyor ve sabahları yeni sözcüklere kavuşuyor. “Her uçurtmanın altından/ coşkulu bir çocuk tarihi”nin geçtiğini anımsatıyor, sesleri çiçeklerle donanmış insanları selamlıyor: “kurduğum şeKİTAP SAYI ? SAYFA 23 CUMHURİYET