Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? lıktı. Cinler dünyası, Batılı edebiyatın içerisinde, şirin yaratıkların yaşadığı, gökkuşaklarının altında yaşayan, mutlu küçük elfler olarak ele alınıyordu. Ancak bildiğimiz üzere, Anadolu mitlerindeki cinler, çok daha saldırgan, tehditkâr ve tehlikelidir. Biz, bunu yansıtmak istedik. Fantastik edebiyatın, cinlere bakış açısını biraz olsun değiştirmeye çalıştık. Orkun, Zifir ile ilgili planlarını bitirdikten sonra, kafasındaki kurguyu netleştirip, beni çağırdı, kalemi elime aldım ve daha önce öykü olarak yazdığım türde, rahatsızlık hissi uyandıran, gizemli bir korku kitabı olan Zifir'i yazmaya başladım. Zifir daha çok 'proje' bir kitap gibi geliyor bana... Proje kitap nedir diye sorsam, sizin cevabınız ne olur? Orkun Uçar: Ben teknik bir yazarım; yani önce aklıma fikir, konu, kurgu, çatı gelir. Anlatım en son aşamadır. Bu açıdan her yazdığım kitap gerek kendi içinde, gerekse birbirleriyle bir başka büyük resmin parçasıdır. Yıllara yayılan böylesi bir planlamada her eserim bana bir proje olarak geliyor. Burak Turan: Ben kelimelerin arasındaki bir yazarım; kurgudan önce, parçalar aklıma gelir. İlk düşündüğüm anlatım ve atmosferdir. Orkun ile bizi teknik olarak ayıran unsur da bu, Zifir'i, güzel bir kitap kılan da bu! İşte bu yüzden, tıpkı birer sarmaşık gibi dolandı yeteneklerimiz Zifir'in sayfalarına ve onu eksiksiz bir proje haline getirdi. Türkiye'de, Türk kültürünün de içinde olduğu bir 'fantastik edebiyat' yazınından söz edebilir miyiz? Bu konuda sizlerin düşünceleri nelerdir? Orkun Uçar: Birkaç yıl öncesine kadar yayınevlerinde, Türk yazarların yazdığı bilimkurgu ve fantastik kurgu eserlerine karşı bir tavır vardı. Eser göndermek isteyenlere, “Biz Türk yazarların bilimkurgu ve fantastik kurgu eserlerini basmıyoruz,” diye cevap veriliyordu.Bu nedenle “Ölümsüz Öyküler Yayımevini” kurmuş ve yedi kitap yayımlayabilmiştik. Bu yayımevi sayesinde bazı yazarlarla tanıştım ve Metal Fırtına sonrası elde ettiğim güçle iki yılda on kadar kitabın yayımlanmasını sağlayabildim. Örneğin Türk fantastik kurgusu yazan Saygın Ersin'in Zülfikar'ın Hükmü ve Erbain Fırtınası kitaplarının editörlüğünü yaptım ve bu kitaplar çok beğenildi. Burak Turan: Anadolu topraklarında yaşayan bizler, kendi hayatlarımızla empati kurabileceğimiz bir fantastik edebiyata henüz sahip değil iken, Orkun tarafından Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü kuruldu ve fantastik edebiyat üreten insanlar bir araya geldiler. Ben de o kulüpteydim. Anadolu fantastik edebiyatına olan güvenim, o vakitler sağlamlaştı ve bu topraklara ait fantezilerin de rahatlıkla üretilebileceğini anladım. Önümüzdeki yıllarda, raflar, Anadolu topraklarından kopup gelmiş korku, bilimkurgu, fantezi ve polisiye kitaplarla dolup taşacak. Belki de şu anda, bu dönemin başlangıcındayız. Fantastik edebiyatın genç okur arasında hızla beğeni topladığını ve takip edildiğini görüyoruz. Türkiye'de okur sayısı malum... Yeni bir okur kitlesi yaratmak, gençlere yeniden edebiyatı sevdirmek için 'fantastik' türden yararlanabilir miyiz, ne dersiniz? Orkun Uçar: Kızıl Vaiz adlı ilk kitabımı bir yayınevine götürdüğümde, editör bana, “Yeteneğiniz büyük ama normal şeyler yazsanız,” demişti. Neden bilimkurgu ve fantastik kurgu aşağılanır bilmem. Oysa benim için en önemli türler bilimkurgu, fantastik kurgu ve korCUMHURİYET KİTAP SAYI kudur... Çünkü; bilimkurgu geleceği sadece yazmaz, şekillendirir de; fantastik kurgu en az günümüz ülke sınırları kadar önemli hayal diyarını belirler, korku insanın en temel duygularına hitap eder ve korkuya egemen olan insanları da yönlendirir. Biz Metal Fırtına ile çok uzun yıllardır kitap okumayan veya hiç okumamış insanlara bile ulaştık. Büyük bir okuyucu kitlesi kitaplarımı beğendi ama bazı çevrelere ağzımla kuş tutsam yaranmam mümkün değil. Her kitabımla bir açıdan kendi okur kitlemi yarattım: Türk edebiyatında, Metal Fırtına politik kurgu ilkti, Asi epik fantezi… Şimdi de Zifir bir ilk. Bu kitaplar ve sonrasında büyük bir okur kitlesine hitap edeceğimi biliyorum ama yıllardan beri Türk edebiyatında birçok türün önünü tıkayan, okuru belli yönlendirmelerle boğan kişilerin beni hiçbir zaman kabul etmeyeceğini de biliyorum. Zaten ödüllere boğulmuş okunmayan bir yazar olmaktansa, okunan ama Türk edebiyatının köşe başını tutanlara hoş gelmeyen biri olmayı yeğlerim. Politik kurgu, fantastik, korku ve bilimkurgu kitapları Türk edebiyatına taze bir hava, bir enerji getirdi ve bunun devam edeceğini umarım. En azından ben yazdığım kitaplar ve referans olduklarımla buna çabalıyorum. ÖLÜMSÜZ ÖYKÜ KULÜBÜ Fantastik türün yayılmasında internetin de epey bir payı var. Özellikle genç kalemler, fantastik öykülerini net'te yayımlıyorlar... Orkun Uçar'ın bu türü kapsayan bir yarışma düzenlediğini de biliyoruz. Bu konuda bilgi verir misiniz? Orkun Uçar: Beş yıldır bütün imkânsızlıklara rağmen Xasiork Ölümsüz Öykü Kulübü olarak öykü yarışması düzenledik. Bu yarışmadan “Ölümsüzler” diye bir kitap çıktı ve bugün o kitapta öyküsü bulunan, yazarlık kariyerinde ilerleyen arkadaşlar var. Örneğin Burak Turan da o yarışmamızda jüri üyesiydi… Öykü yarışmamızda Ahmet Büke, Yiğit Değer Bengi, Seran Demiral, Bedi Solak, Yunus Emre Altanay iyi derece aldılar ve bugün kitaplarıyla okura ulaşıyorlar. Bu sene yarışmayı son kez roman türünde düzenledik. Xasiork olarak sona erdirmek zorunda kaldık zira yarışmayı ben düzenliyorum ve aşırı yoğun olduğumdan gecikme oluyor. Ayrıca, gelen eserlerin biri nedeniyle bile bir gün fikir hırsızlığı suçlaması ile karşılaşmak istemem. Önümdeki dört yıl yazacağım roman konularım var ve bunlardan birine yarışmaya katılan eserlerden biri denk gelirse o fikri çöpe atmak zorunda kalırım. Ama bu demek değil ki yardım devam etmeyecek. Şimdi yeni bir oluşum kuruyoruz ve şu anda sitemizde bulunan yazar adayları her yıl bir yayınevinden bilimkurgu, fantastik, korku, polisiye, psikolojik gerilim türlerinde toplu bir öykü kitabı çıkaracaklar. Aynı zamanda fantastik ve korku türüne hem yazar hem de okur olarak destek oluyorsunuz. Zifir'in devamı olacak mı? Orkun Uçar: Zifir öyle büyük bir hayal gücü ve konuyu işliyor ki, kurgusal gerçekliği tek kitaba sığamaz… Elbette devamı gelecek. Burak Turan: Cinlerin yaşadığı âlem, şeytan, cehennem ve boydan boya 'kötü' olarak bildiğimiz pek çok kavram üzerinde cevaplamayı istediğimiz sorular henüz bitmedi. Zifir, bu yüzden devam etmeli. ? Zifir/ Orkun Uçar Burak Turan/ Altın Kitaplar/ 398 s. 897 SAYFA 11