02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Yunus Nadi Ödülleri, ülkemizin halen verilmekte olan en eski ödülü. Yunus Nadi’nin 1945 yılındaki ölümünün ertesinde, gazetemiz böyle bir ödül verme kararı almış. Altmış yıldır verilmekte olan bu ödül, edebiyatımıza, bilimimize ve kültürümüze önemli isimler kazandırmıştır. Ödüller uzun zamandır roman, öykü, şiir, sosyal bilimler ve karikatür dalında veriliyor. Yunus Nadi Ödülleri’ni bu yıl kazananlar; romanda Yiğit Okur, öyküde Sezer Ateş Ayvaz, şiirde Ruşen Hakkı, sosyal bilimlerde Zeki Sarıhan ve Esra Yakut, karikatürde ise Muammer Olcay. Ödül alan yazarlarımızı, sosyal bilimcilerimizi ve karikatüristimizi bir kez de buradan kutluyor ve onlardan yeni ürünler bekliyoruz. Ödül kazananlarla söyleşiler yer alıyor sayfalarımızda. Yeni yazarları tanımak için de iyi bir fırsat bu söyleşiler. Sadık Albayrak, edebiyata farklı yerden bakan bir yazar. İlginç şeyler söylüyor kitabında. Albayrak’la bir söyleşi ve kitabını değerlendiren bir yazı yer alıyor sayfalarımızda. Edebiyatımızın Salim Amca’sını unutmak mümkün mü? Onu kaybedişimizin üzerinden bir yıl geçti. Genç araştırmacı Çiğdem Ülker, Salim Şengil’in edebiyattaki yerine ve dergiciliğine değiniyor yazısında. Salim Şengil’i bir kez daha saygıyla anıyoruz. Aslı Tohumcu’nun “Yok Bana Sensiz Hayat”ı üzerine yazarla yapılmış bir söyleşi ve bir değerlendirme yazısı da yer alıyor sayfalarımızda. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] oktan bir "İncipit Enstitüsü" kurulmuş, gelişecek ve dallanıp budaklanacak, yerkürenin dört ucunda kendisine resmî ya da gayrıresmî bağlı biçimde harıl harıl çalışan temsilciler edinecek vakti bulmuş, kullanmış olmalıydı. Büyük, güçlü bir merkez düşünüyorum, uluslar ve diller arası ağını gitgide yayan, yeni üyeEnis BATUR lerle işbirliğini pekiştiren, veri toplama ve sınıflandırma sistemini oturtmuş, işleyişi nicedir katı kurallarına ve sarsılmaz hiyerarşi anlayışına bağlanmış, almayı başardığı destekleri doğru kullanmayı bugüne dek başarmış bir örgüt. Bugüne dek kurulamamış olması, ilk kuruluş adımlarının atılmasına engel hiç değil: İletişimin farklı kurallardan yaygın ve yakın geçmişe oranla kolay yollarla gerçekleşme olanağının serpildiği bir dünyada, konuya bağlanmış insanları bir çatı altında toplamaya girişmek, yeni ilgililer yaratmak çok güç olmasa gerek. Enstitü diyorum ya, akademik, yarıakademik bir kuruluş geçmiyor aklımdan. Akademisyenler de üye, temsilyalın, başka bir kaynağa başvurmayı geci, yönetici olabilir gereğinde, ama bütürektirmeyecek tanımını verebilir kuruluşun: nüyle gönül işi saydığıma göre İncipit tut"İncipit Enstitüsü", adı üstünde, yeryükusunu, daha çok lonca sistemini andırazünde bugüne dek yazılmış bütün kitaplacak, Patafizik Koleji’ndeki biçimsel edâyı rın ilk cümlelerini bir araya toplamak, ondeğilse bile karşılıksız kendinden verme ları sınıflandırmak, biçimlendirmek ve ilişcoşkusunu esas alacak bir örgüte yönekilendirmek, yorumlamak ve boyutlandırlinmeli. Enstitü çalışanları yabancılar, dımak amacıyla kurulmuş, elde ettiği bütün şarlıklılar önünde bu aidiyetleri nedeniyle sonuçları günbegün sunmayı, paylaşmayı uluorta övünmeye, görünmeye kalkışmahedefleyen bir merkezdir. Geniş kamuoyu, malı, çalışmalarının gelir hanelerine hiçbir karakamu için yeterlidir bu çerçeveleme, katkısı olmayacağını bilmeli, küçük giderlabirentin kapısına içeride ne olduğunu, leri (fotokopi, posta, vb.) hesaba katmalıneler olabileceğini yazmanız uygun ve düdır. Enstitü’nün en tepesindekilerin, kurüst bir tavır olur, ha, birileri o "ne"lere rumlar heyeti tarafından seçilme yöntemiucuz bir merakla yaklaşacak olursa nasılnin özünde, onların sessiz becerikliliklerisa ağzının payını alır ve saatlarını yitirdiknin belirleyici payı olmalı bana kalırsa: ten sonra çekip gider, yakıcı bir merakla Sistem’in gelişmesi, dayanıklı kılınması, içeri dalarsa, buna karşılık, ya gırtlağına amaç ve hedeflerini belli bir tutarlılık kadar batar ve sariçinde çeşitlemesi bir bakış açısı soNathaniel Hawthorne malın ortasına geniş runu şüphesiz, burada doğru akıl yüzamanlarını gömmeyi rütme ve yaratıcı duyarlık öne çıkahak eder, ya da gırtlacaktır; gelgelelim, iş uygulamaya yöğına kadar batar ve neldiğinde, sorumluların pratiklik bundan anlaşılmaz özelliğinin ağır basması gerekeceği bir mutluluk devşirir, apaçık ortadadır. Dolayısıyla, güvenikim ne yaparsa yaplirliğin yanı sıra, işbilirliği ve toplumsın, sonuçta Hayat sal temsil yeteneğinin aranan niteliknasıl olsa bir rulet ler arasında ön sırayı alması şaşırtıcı temposuyla döndüsayılmalıdır. İşin oylumu büyüdükçe, ğüne, döndürdüğüne mekanizmanın çalışmasını, tökezlegöre, hiçbir tutku ötememesini sağlayacak alçakgönüllü kisinden kutsal sayıancak yeterli bir bütçeye gereksinme lamaz. Bunları dile duyulacağı apaçık ortadadır: Merkegetirirken, Enstitü’nün bütün kapılarının, zin yerleşim ve mekân giderleri kadar iletielini kolunu sallayarak iş olsun diye içeri şim, dosyalama, corpus’ler oluşturma, etgirecek herkese kendiliğinden açık tutulakinlikler (sempozyum, kollokyum, vb.) dücağını söylemiş oluyor muyum? Paradokzenleme, yayın yapma dallarında ortaya sal görünebilir: Bu hem böyle olacaktır, çıkacak zorunlu harcamalarının hesaplı bihem de böyle olmayacaktır. İletişim kanalçimde öngörülmesinden doğal ne olabilir? larından herhangi birini kullanarak, posta "İncipit Enstitüsü", gene de, işlevsel olya da eposta yoluyla, çat kapı merkeze mayan herhangi bir açılıma girmemeli, gelip "işte benim en sevdiğim yirmi incigösteriş ya da kibir bağlamında değerlenpit" diye bir liste sunan kişiyle, "Nathaniel dirilebilecek sapmalardan, tanıtımdan da, Hawthorne’un bütün incipitleri"ni, bir kutlamadan da uzak durmalıdır. Bunu adım sonrasında "Hawthorne’un bütün söylemek, tersini söylemek değildir; örneözgün incipitleri ve Rusça çevirilerdeki ğin, Enstitü’nün gizli örgüt, tuhaf tarikat, karşılıkları"nı sunanlar arasında Enstitü kapalı aygıt gibi algılanması en hafifinden çalışanları elbette farklı bir tavır takınarak yanlış olur; elbette tanınacak, bilinecektir, ilişki kuracaklardır: İlk örnekteki başvuruki çok sayıda gönüllü işgücünün katılmayu teşekkür edip aldıktan sonra kibarca sı, toplanması, üretmesi söz konusu olabaşvuru sahibini savuşturmaları doğal bir bilsin. Bütün bunlar yaygara koparmadan, takdir hakkı olarak görülebilir; buna karşıbasın önüne çıkmadan yapılabilir: İyi talık, ikinci, özellikle üçüncü başvuru sahisarlanmış, uzantı ağı doğru harmanlanmış binde Enstitü’nün ilk kademe üyesi olma bir internet sitesi olabilecek en kısa, en Ç Pervasız Pertavsız ‘İncipit’ durumu kendiliğinden devreye girecektir; gelişecek diyaloğun sonuçlarına, bir sonraki adımda oluşabilecek ilerlemeye bağlı biçimde, ikinci ve/ya üçüncü kişinin bir üst düzeyde üye olması, katılımcılık eğilimine koşut bir eğri çizerek daha yukarılarda bir konuma yükselmesi, giderek üyelik merdiveninin bütün basamaklarının etkin kişilere açık olması söz konusu edilmelidir. Alaca karanlıkta uçuyor muyum? Tabii. üzerine deneme ÇAĞDAŞ TÜRK ROMANINDAN BEŞ "İLK CÜMLE" SEÇKİSİ "Kolera Sokağı’nın en kral kevaşesi Edâ, yatıştan sonra apış arasını yıkadığı suyu, hurdaya çıkmış metal artıklarından yapılma kerhanenin pencere iskeletinden şık bir figürle boşluğa saldı". Metin Kaçan, Ağır Roman "Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbabı livata rivayet ve ilân, hikâyet ve beyan etmişlerdir ki kunı Kâinattan 7079 yıl, İsa Mesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Kostantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı". İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası "Gece yavaş yavaş geliyor". Bilge Karasu, Gece "Buzlucam bölmeli dikdörtgen odanın, penceresiz, kapısı loş koridora hep açık üçte birine sıkışık, ayaklarından birinin kırığı takoz destekli masasına abanmış, sabah çayına eğri simidini daldırıp çıkarıyor". Vüs’at O. Bener, Buzul Çağının Virüsü "Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti". Orhan Pamuk, Yeni Hayat Haftanın kitabı: Mehmet Yaşin / Yakınname (Doğan Yay.) İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk? Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yayın Yönetmeni: Turhan Günay ? Sorumlu Müdür: Güray Öz ? Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı ? Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 ? Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna İstanbul Tel:0 (212 454 30 00 ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden / Reklam Müdürü: Eylem Çevik? Tel: 0 (212) 251 98 74 75 0 (212) 343 72 74 ?Yerel süreli yayın ? Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 853 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle