Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitap İçinX XXXVIII Selçuk ALTUN Oscar Wilde Yaşamak ve yazmak. Birinden vazgeçeceksen... 933 The Oscar Wilde Calendar’dan: Tüm kadınlar sonunda annelerine benzerler. Bu onların trajedisi. Hiçbir erkek annesine benzemez. Bu da onun trajedisi. İyi romancılar iyi oğullardan daha enderdir. Bir adamın büstü veya portresinin ilk kez kotarılmasıyla sanata çirkinliğin ilk tohumları da atılmıştır. Sanat yapıtları görüş sunmazlar. Sanatçı olmayanlara aittir görüş. Yanlış anlaşılmak büyüklüğün şanından. Her büyük akım, kurucusunun doğuşuyla son bulur. Kişi için yaşamı boyunca yalnızca doğruları konuştuğunu anlamasının korkunçluğu. laşılmış değil. Oysa ben yazının geleceğe seçkilerle taşındığına inanıyorum. Seçki yapmanın bir eleştiri konusu olduğu da kabul edilmiyor.” Aykırılıklar, Memet Fuat “Çalışmak gerçekten o kadar iyi bir şey olsaydı, zenginler onun da çoğunu kendilerine ayırırdı.”Bruce Grocott “İsmail Bayramoğlu için” İki üç ayda bir, kişisel nedenlerle Londra’ya gitmem gerekiyor bir süredir. (Bu seferki Kurban Bayramı tatiline denk geldi.) Londra dükkânları, (mal)um sokaklar ve otel lobileri bağırarak konuşan Türklerle şenlendi. Otelimdeki komşu odada, zoraki ağlayan çocuğun stili de yabancı gelmedi. Onu yüksek sesle tehdit ederek azarlayan annesini duyunca yanılmadığımı anladım. Gözde sahafım Peter Ellis’in bodrum katında, bir rafta iki Zeki Müren CD’siyle karşılaşmaksa ilahi bir şaka gibiydi. Dönüş uçağında, önemli İslam tarihçisi Prof. Bernard Lewis de (doğ. 1916) vardı. Atatürk Hava Limanı çıkışı, hacdan dönen yakınlarını –nerdeyse tüm sülale karşılayanlarla dopdoluydu. Bavullarla santim santim ilerlemek bir işkenceydi. (Yeterli önlem alınmamış olmasına şaşırmadım.) Türk dostu Prof. Lewis’ün günlüğü için sıra dışı bir anekdot sayılmayabilir. 926 939 Bir yazarla yayıncı arasındaki en kısa yazışma rekorunun, Victor Hugo ile yayıncısına ait olduğu iddia edilir. 1862’de tatile çıkan Hugo, son romanı Sefiller’in satış durumunu sormak adına; bir kâğıda çizdiği sözde dolmakalemin yanına soru işareti koyup yayıncısına postalar. Yanıt niyetine gelen kâğıdın üzerinde, yalnızca bir ünlem işareti vardır. (Tuş?!) 940 Lütfü Seymen’in (Sahaf Müteferrika) inatla çıkardığı kitabiyat dergisi Müteferrika’nın 28. sayıOscar Wilde sında, “II.Abdülhamid’in Yaktırdığı Kitapların Bir Listesi” de var. (Yalnızca polisiye kitaplar okumanın ikilemi midir?) 941 Bir Eğitimcinin Öyküsü’nden (Hesabali Turan, YKY): “Karlı bir gün erkenden Veliköy’den kaza merkezine yolculuk yapıyordum. Çok kar yağmıştı. VeliköyCiritdüzü arasındaki yolda bir iz bile yoktu. Yolun ilk yolcusu bendim. VeliköyCiritdüzü arasındaki ormanda bulunduğum sırada dere tarafından bir kurt önüme çıktı. Kurt yorgundu. Tepeye doğru yürüme gücü kalmamıştı. “Önüm sıra aheste aheste Ciritdüzü istikametinde yürümeye başladı. Kurt önde, atımla ben onun peşinde yürüyorduk. Kurt her an geriye dönebilir, saldırabilirdi. Tedbir olarak tabancamı çektim. Ateş edeyim, dedim. Ancak birinci mermi ateş almadı. İkinci mermiyi de namluya yerleştirmek mümkün olmadı. Çünkü ilk mermi namluda kalmıştı. Kurtla yolculuk devam ediyordu. Namluda kalan mermiyi çıkarmaya çalıştım. İmkân bulamadım. Kurt dinlenmişti. Geri dönüp saldırabilirdi. Tabanca çalışmadığına göre kurda karşı koyabilecek bir tedbir düşünmem gerekiyordu. Tabancayı söktüm. Üç parça haline getirdim. Kurt saldırırsa bu parçaları atarak kendimi koruyacaktım. Ciritdüzü köyüne yaklaştıkça köpek sesleri gelmeye başladı. Köpek havlamalarını duyan kurt yolun sağ tarafına sıçrayarak ağaçlarla kaplı tepeye doğru koşmaya başladı. Teftiş hayatımda kurtlarla daha pek çok yolculuğum olmuştur.” (Hesabali Turan’ın (19181992) öğrencilik ve eğitmenlik dönemleri, maddi ve manevi yokluklarla mücadeleyle perçinlenmiştir. Binlerce öğretmen ve öğrenci yetiştiren o anıt insan eniştemdi.) 943 17.01.06 akşamı. Odamda işbu notlara odaklanmıştım. Nur ve Elvin televizyonda ALİYE’yi izliyorlardı. Elvin, “Baba koş, senin şiirini okuyorlar” diye bağırdı. Dizinin bir karakteri, Oktay Rifat’ın “Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir” dizesiyle biten şiiri Karıma’dan alıntı yapmış. Yetişemedim ama işkillendim. (Kendime not: Dizinin senaristi Yıldız Tunç soruşturulacak!) 944 Sabancı Müzesi’ndeki PICASSO sergisi Avrupa basınında da ilgiyle karşılandı. Sabancı Holding ve Güler Sabancı’nın PR’sal puanları arttı. Martin Bailey’in The Art Newspaper’daki (Ocak, 2006) yazısının başlığı, “Can Picasso Help You Join The EU?” (Picasso AB’ye Girmenize Yardımcı Olabilir Mi?)Yazının final paragrafı: “Picasso Asya’nın kapısı İstanbul’da yapıtlarının sergilenmesini acaba nasıl karşılardı? Sanatçı Fransa ve İspanya dışına ender çıktı ve hele Türkiye’ye hiç gitmedi. Seramiğe olan derin ilgisi onun bu ülke kültürüne yaklaştığı noktadır ve o, konsantrasyonunu arttırmak için her gün Türk lokumu çiğnerdi.” 945 “Sanat utanıştan doğmuştur.” W.H.Auden 946 Kısa anketleri severim. Eğitici ve eğlendirici olabilirler. Dergi ve gazete eklerindekine göz gezdirirken artık midem kalkıyor. Sığ sorular, basma kalıp yanıtlar kusması kaçınılmaz yanıtçılar… Observer kitap ekindekilere itirazım yok: (1. Şekspir mi, İncil mi? / 2. Benimsediğiniz bir sözcük? / 3. Kurmaca romandaki en romantik an? / 4. En çok abartılan yazar? / 5. En gözde çeviri romanınız? / 6. İngiliz edebiyatındaki en iyi yemek sahnesi?/7. En ıskalanmış yazar?/8. Gözde çocuk kitabınız?/9. Başucunuzdaki kitap/10. En seksi kitap?) 947 Tom Reiss’in The Orientalist’i Türkçeye çevriliyor mu? Oryantalist nam Lev Nussimbaum nam Kurban Said’in, Ali ve Nino nam bir başyapıtı vardır derler. 948 Yurtdışından dönünce görüştüğüm bir dostumdan duydum; bir İtalyan gazetesine göre, dünyanın en çok zulüm gören yazarları arasında E.Şafak ve M. Mungan da varmış! Yılın başında sayılırız ama bu haber, yılın en trajikomik edebi haltı sayılabilir. Bu yakıştırma içerden tezgâhlandıysa pes… Bizim şike yapmayacağımız bir seçim konusu aklınıza geliyor mu? 949 ALİCANTE Masada portakal Halıda gömleğin Ve sen yatağımda Eşsiz armağan Serinliği gecenin Yaşantımın sıcaklığı. (ŞiirlerJacques Prevert, Çev.: Abdullah R.Ergüven) 927 Gürbüz Doğan Ekşioğlu (doğ.1954) New Yorker dergisine kapak çizeri olarak seçilince medya buna, uluslararası ödül kazanmış şiddetinde tepki göstermişti. Mozaik dokulu New Yorker’da şiir, özellikle öykü veya denemesi çıkmak da önemlidir. Geçen haftakinde, Elif Batuman’ın uzun bir anıdenemesi vardı. O henüz elit Stanford Üniversitesi’nde karşılaştırmalı edebiyat doktorası öğrencisi. (Bu adı hafızamıza kaydedelim.) Polyglot Açelya Yönaç’sa (doğ.1978) New York Üniversitesi kökenli bir karşılaştırmalı edebiyatçı. Deneme ve kısa öyküleri kitaplık’ta çıkmıştı. Deneysel şiirlerini de benimserim. Aklıma Pelin Batu ve Mehmet Kösemen de geliyor. 928 Dünyanın adı en güzel orkestrası: Academy of SaintMartinintheFields. 929 k.İskender’den neoaforizmalar – II: Bugün biriyle sevişsem yarın cenazesindeyim. Tekrarı zor metafor, insanı uyurken bile yoruyor. Ben artık hayvan hücresinde yaşıyorum. İnsana sunulmuş bir vezindir tabiat. Ölürken bilet kontrolü yapılmıyor. 934 1970’li yılların başında Hakkâri’de üç yaz geçirdim. Gazetelerin üç gün geç geldiği, televizyon öncesi pasifik dönemlerdi. Kenti kuşatan dev dağları aşamazdı ulusal radyo vericileri. Yabancı istasyonlarda on dakikalığına yakaladığım İngilizce pop müzik yayınları gecemi şenlendirirdi. Okumaktan yorulmuşsam Vali Konağı’nın balkonundan heybetli Sümbül Dağı’nı izlerdim gözenek gözenek. Gerektiğinde, yabancı gezgin ve dağcılara çevirmenlik yapardım. Avusturyalı bilge bir dağcının, “Hakkâri Dağlarını görene dek, Hindikuş’u yeryüzünün en görkemli dağı bellemiştim” dediğini anımsıyorum… (Sahaf Müteferrika’da, Milli Eğitim Basımevi’nin 1949 ürünü Cilo Dağları’na kavuşunca aklıma geliverenler.) 935 1943 yılında; ülkenin önemli ressamları hükümet buyruğuyla yurdun dört yanına dağılırlar, yurdun dört yanından resimler kotarmak için. Saim Özeren’e (19001964) Hakkâri düşer… O’nun Sümbül Dağı tablosu, askerliğini Hakkâri’de yapan estet yazar Ferit Edgü koleksiyonuna katılır. Biz o anlamlı tabloyu 1998’de Esma Edgü koleksiyonundan almışız. Salonumuzda, Fausto Zonaro’nun Üsküdar Mezarlığı nam tablosunun üst komşusudur. 936 Elvin’in, “Baba, yazılarında daha çok alıntı kullanır oldun” itirazına karşı, “Onların içinde benimsemediğin varsa onu söyle” demiştim. (Bu notun varlığından haberdar olunca, “Bak bu sefer de benden alıntı yapmışsın” buyuracaktı.) 937 Yazar Adayına Öğütler (Yazarlık Yaşamı): “Bir burjuva gibi muntazam ol, ki işinde vahşi ve özgün olabilesin.” Gustave Flaubert “Yazmak üzerine alıp uyguladığım en iyi öğüt: ‘Çocuk sahibi olma’.” Richard Ford “Yaşamak ve yazmak. Birinden vazgeçeceksen yaşamı seç.” Joseph Brodsky “Evlenme…Mutsuz bir evlilik belki yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olabilir ama mutlu bir evlilik hiçbir işe yaramaz.” Ivan Turgenev 938 “Sanırım bizde seçkilerin önemi an 930 15.01.2006 tarihli Observer’in kitap ekine göre on yıl içinde kitap satışlarının %50’si internet’ten download (döküm) şeklinde gerçekleşecekmiş. Matbaanın icadından sonra ikinci büyük icatmış bu! Aynı kaynaktan kitabi istatistikler2005’te İngiltere’de ilk basımı yapılan kitap sayısı: 161 bin/İngiltere’de 2004’te satılan kitap sayısı 296 milyon/Satış Toplamı: 2.2 milyar Sterlin (5.5 milyar YTL) /Kayıtlı yayınevi sayısı: 2400/Kitabevi sayısı: 3900. 931 Kente neredeyse komşu il kadar uzak; adını ilk kez duyduğumuz yörelerde yapılası dev inşaat projelerinin tam sayfa reklamlarına merakla göz gezdiriyorum. Orta direk aileleri de heveslendiren sitesel projelerin, özellikle İngilizce adlar taşıyanları beni kuşkulandırıyor… 932 Anlatıcısına âşık olan bir yazarın öyküsünü yazsam, mükerrerlik yapmış olur muyum? SAYFA 8 942 I Wish I’d Said That’tan (Ned Sherrin): “Bu roman bir kenara yavaşça kaldırılmayı hak etmiyor. Onu var gücünüzle uzaklara fırlatmalısınız.” Dorothy Parker “Başarı. Bana etkisi olduğunu sanmıyorum. Çünkü onu her an bekliyordum.” Somerset Maugham 950 “Bir dâhi gibi düşünür, usta gibi yazar ve çocuk gibi konuşurum.” Vladimir Nabokov (18991977) ? KİTAP SAYI 841 CUMHURİYET