29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

denizin demir bir kapı gibi sallandığı yere ve dokunuyoruz. İnsanlar ölüyor başka bir ülkede Sevgilim, rüzgâr çağlayandan dökülen taşlar gibi düşüyor ve dokunduğumuzda tamamen giriyoruz dokunmaya. Kimse yalnız değil. İnsan bunun için öldürüyor, veya daha fazlası. Ya ölüler? Yatıyorlar ayakkabısız taştan kayıklarında. Denizin dursaydı olacağından daha taş gibiler. Kutsanmayı kabul etmeyen gırtlak, göz ve parmak boğumları. Cevat ÇAPAN Şiir Atlası Anne Sexton/ Şiirler/ Çeviren: Nurduran Duman Büyücülük Yazan bir kadın çok hisseder, o esrimeleri ve kehânetleri! Döngüler ve çocuklar ve adalar yetmezmiş gibi; yaslar ve dedikodular ve sebzeler hiç yetmemiş sanki. Uyarabileceğini düşünür yıldızları. Casustur aslında bir yazar. Sevgili aşkım, ben o kızım. Yazan bir erkek çok bilir, sözgelimi sihirleri ve fetişleri! Ereksiyonlar ve toplantılar ve ürünler yetmezmiş gibi; makineler ve kalyonlar ve savaşlar hiç yetmemiş sanki. Eski mobilyayla bir ağaç yapar. Düzenbazdır aslında bir yazar. Sevgili aşkım, sen o erkeksin. Kendimizi asla sevmeden, ayakkabılarımıza ve şapkalarımıza bile düşman birbirimizi seviyoruz, değerli, değerli, Ellerimiz açık mavi ve soylu. Gözlerimiz korkunç itiraflarla dolu. Ama evlendiğimizde, çocuklar yeşerir nefret içinde. Çok fazla yiyecek var ve kimse yok kalan tüketecek bu tuhaf bolluğu. ‘Sadece bir kez bildim yaşam ne için’ 1928 yılında Newton, Massachusetts’te dünyaya gelen Anne Gray Harvey, 19 yaşında Alfred Muller Sexton II ile evlendi. 1953 yılında depresyon teşhisiyle Westwood Lodge’da tedavi gören Anne Sexton, kızının doğumundan sonra 1955 yılında tekrar aynı hastaneye yatırıldı. Doktoru tarafından şiir yazmaya teşvik edilmesiyle bu uğraşın üzerine eğildi. Boston şiir seminerlerinde tanıştığı ve bir daha hayatından hiç çıkarmadığı dostu Maxime Kumin ile yediği öğle yemeğinden sonra 1974 yılının sonbaharında 46 yaşında hayata kendi elleriyle veda etti. Anne Sexton, Robert Lowel’ın başını çektiği, Amerika’da ortaya çıkmış ‘Confessional Poetry’ (İtirafçı Şiir) adlı akımın, Allen Ginsberg, Adrienne Rich, Sharon Olds ve Sylvia Plath gibi önemli bir ismi olarak anılır. Bu akımdan başka, yazdığı konulardan yola çıkılarak pek çok şairle ve akımla ilişkilendirilir. Şiirinde en çok; ölüm, aile, kadın kimliğine ait meseleler, cinsiyetin anlamı, din, dönüşüm, delilik, intihar, seksüel dürtüler vb. konuları ele alır. Özellikle zıt kavramlar, zıtlıklar üzerine kafa yorar. Dini ve inançları irdelediği için “religious poet” (dini şair), ruh çözümlemeleri yaptığı için Freudyen olarak tanımlanır. Kadınlık hakkında keskin tespit ve tepkilerde bulunduğu için feminist çevreler tarafından sahiplenilir. 1967 yılında “Live or Die” ile Pulitzer Ödülü’ne değer görülmüş ve hayatı boyunca sekiz şiir kitabı yayımlanmıştır. Hayatı boyunca yayımladığı kitaplar: Anne Sexton To Bedlam and Part Way Back (1960); All My Pretty Ones (1962); Selected Poems (1964,1988); Live or Die (1966; Pulitzer Ödülü); Love Poems (1969); Transformations (1971); The Book of Folly (1973); The Death Notebooks (1974). Ölümünden sonra yayımlanan kitapları ise: The Awful Rowing Toward God (1975); 45 Mercy Street (1976); Words for Dr. Y.: Uncollected Poems (1978); The Complete Poems (1981). Böyle Birisi Dışarı çıktım cin çarpmış büyücü gibi, uğursuzluk tutkunu, gece daha yürekli; şeytanı düşleyerek, yaptım tersliğimi kır evlerinin üstünden, ışıktan ışığa: kimsesiz şey, on iki parmaklı, akıl fukarası. Böyle bir kadın tam kadın değildir. Ben böyle birisi oldum. Sıcak mağaralar buldum ağaçlar arasında, tavalar, oymalar, raflarla doldurdum gömme dolaplar, ipekler, bir sürü öte beriyle; akşam çorbası pişirdim kurtlar için ve periler: yola getirdim yoldan çıkmışı. Böyle bir kadın yanlış anlaşılır. Ben böyle birisi oldum Arabana bindim, arabacı, çıplak kollarımı salladım geçtiğimiz köylerde, SAYFA 30 Sadece Bir Kez Sadece bir kez bildim yaşam ne için. Boston’da, öyle aniden, anladım; Charles Nehri boyunca yürüdüm oraya, kendilerini kopya eden ışıkları izledim, ağızlarını opera şarkıcıları gibi kocaman açan, pır pır yanıp sönen neonları; yıldızları saydım, küçük yol arkadaşlarımı, yaralı papatyalarımı, ve bildim yürüttüğümü onun gece yeşili yüzünde aşkımı, ve ağlattığımı kalbimi doğuya giden arabalara ve ağlattığımı kalbimi batıya giden arabalara ve taşıdım gerçeğimi küçük kambur bir köprünün üstünden ve gönderdim gerçeğimi, tılsımını, aceleyle eve ve biriktirdim bu değişmezleri sabaha gitmiş olduklarını görmek için sadece. Genç ‘All My Pretty Ones’ adlı kitabından Bin kapı önce yalnız bir çocukken büyük bir evde, dört garajlı ve yazdı anımsadığım kadarıyla, uzandım çimlere gece vakti, üstümde kırışırken yonca yaprakları, bilge yıldızlar üzerime yattılar, annemin penceresi volkan bacası sızdırırken sarı sıcağı dışarı babamın penceresi, yarı kapalı, yataklı vagonların geçtiği ray tüneliydi, ve evin tahtaları yumuşaktı hem de mum gibi beyaz ve belki de bir milyon ayrılık süzülüyordu tuhaf saplarında ötüşürken hep birlikte cırcır böcekleri ve ben, gıcır gıcır bedenimin içinde, henüz kadın olmamış, sorularımı anlattım yıldızlara ve gerçekten görebildiğini düşündüm Tanrı’nın harareti ve boyalı ışığı, dirsekleri, dizleri, düşleri, iyi geceleri. CUMHURİYET KİTAP SAYI 841 son ışıklı yolları keşfederek, hayatta kaldım ateşinin hâlâ kalçalarımı ısırdığı yerde ve tekerlerin döndükçe kaburgalarımın kırıldığı. Böyle bir kadın ölmekten utanmaz. Ben böyle birisi oldum. Ölünün Bildiği Gerçek Annem için, doğumu Mart 1902, ölümü Mart 1959 ve babam için, doğumu Şubat 1900, ölümü Haziran 1959 Gitti diyorum ve çıkıyorum kiliseden kasvetli cenaze alayından kaçarak bırakarak arabasında giden ölüyü yalnız başına. Aylardan Haziran. Yorgunum yürekli olmaktan. Cape’e sürüyoruz. Kendimi ekiyorum güneşin gökyüzünden eriyip aktığı,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle