27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sıvas'ta yaşananlara bugün, yarın, on yıllar sonra da yeniden yeniden bakabilmek, bu derin kaygıyı kavrayabilmek için mutlaka okunmalı Ateş ve Kuğu. Burhan Günel, bu son romanıyla Sıvastaki aydınlanma şehitlerine tam anlamıyla bir yanıksama çelengi sunuyor. urhan Cıiıntl son ro manı Ateş ve Kuğu'nun (Alkım, 2004) bır yerınde 'Baştan sona korku, yanıksama"dan (76) soz edıyor Yazarların, yaptıkları ışın ozu gereğı venı yenı sozcuk oneı ılenyle deyış yenıliklcny lc soylem ustalıklarıyla çıka gelmelerıne bayılıyorum Gu nel dc boyle bır yazaı Oıneğın anacan saçbalı dunsellık vb dıyor "Yanıksama" da, go rebıldığımce onıın kullandığı bırsozcuk Sureklı bır yanına, yanıklık duygusu, bu nedenle duyulan korku one çıkıyor soztukte Evet, bu topraldarda yaşayan bır yazarın, sıyasal goruşu her ne olursa olsun 2 Temrnuz 1993'ten bu yana yanıksama duygusu yaşamadan anımsaya bılmesı olası mı Sıvas kıyımını? Sannııyotum, ama yınelıycyım, ınsanların, sağcı da soku da, canı de melek dc olsa canlı canlı yakılmasına, herhangı bır sıyasal bağlanışın gozluğuyle bakan bırı, hele dc yazıp çızıktırıyorsa, yazar olamayacağını, olsa olsa "tcrsıne yazar" orneğı olarak kalacağını lyı yerleştırmek zorunda belleğıne Burhan Gunel'ın daha oncelerde yayımladıgı Ateş Uykusu (Otckı, 1996) adlı romanıyla Karanfîl ve Hançer (Karşı, 1994) başlıklı oykuler demetı de yıne Sıvas'a ozgulenmış ya pıtlardı, bunlar uzerınde de dunnuştum yayımlandıkları donem ıçınde Sıvas'ın kendısı kadar Sıvas'a ozgulenmış urunler de toplumsal bellekte yerını almalı çıınku Atlamıs, gıbı gorduğum bır roman var Fatıh Atıla'nın Olu Canlar'ı (Can, 2003), ama hayır, ılerıkı hattalann bırınde bu romandan da soz edeceğım "Kıtaplar Adası"nda Bu tur urunlere ozel bır onem verdı ğım, bu verımlerın de toplumsal duyarlılık alanı ıçıne alınması gerektığını duşunduğum şu geçen on yıl ıçinde sezumıştır hcrhaJde bırılerıncc, eğer husnukuruntu sayılmayacaksa bu safdıllığım M. Sadık Aslankara Kitaplar Adası "Ateş ve Kuğu" başlıklı oykuler demetı de dık kate ahndığında bu kıtaplann, bır "ateş, uçlemesı" olıışturdu ğu ortada kuşkusuz Bır yazarın bu yondekı gırısjmını ınsanın yakılmasını temel sorunsal bağlamında yapıtlarına alması nı saygıyla kars.ılamak gerekı yor Ancak romanın yerlı yerı ne oturtulabılmesı îçin roman da gerçekleştırılen donuşturum uzerınde dıırmak gerekıyor on ce Gunel, romanını bırbırıne akan ıkı eğık duzlemdc orııntu luyor Ilkındc, doğtudan ken dını anlatmış, gorunurken ıkın cısınde kendısını donuşturerek ortaya koydugu bır yazarı 1960 doğumlu Baharten Gu luş'u odaklıyor Bır başka de yışle ılk duzlemdekı anlatıu, kendıne, ıkıncı duzlemde baş kalarının gozuyle eloykusel bır aktarımla bakmaya gırışıyor "Hepsı başkalarıydı Onların gozuyle bakmam gerekıyordu kendıme ve dunyaya Oyle de yaptım, uzaktan ızledım kendınıı " (12) Bunu yaparken, anla tıcıyla kahramanı arasında bır duvar ormeyı savsaklamıyor Gunel, bu yolla onları ıkı ayrı kışı gıbı yapılandırıyor başlan gıçta Ancak bu duzlemlerın eğık olduğunu, bırbırlerıne her an akıp değebıldıklerını, bırbırıyle kesıs,ebddıklerını ekleyeyım Burhan Gunel'ın, anlatıcısını (yanı donuşturulmuş kendını) Azız Nesın'ın yanında oturtur ken, ona ımzaya gelen Bahar ten'le, sevgılısıyle karşılaştırması (225) ılgınç Bır sınemasal anlatım hızı kazandırıyor bu romana Anlatıcı, Baharten'le Ipek'ın yollarını ozellıkle ken dısıyle kesıştırır Bu, nasılsa elındedır onun, boylelıkk nıte etkınlıkte, eylemde bır araya gelırler Anlatıcı, Baharten'le Ipek'te bır bakıma kendısını seyreder Hem anlatıcının hem de Baharten'tn sevgılısınm adı Ipek'tır îpek, Gunel'le Bahar ten gıbı hem aynıdır, hem değıl Baharten'ın sevgılısı bır ça lım Ipekten'dır zaten Yazarın Baharten'le sevgılısı adına ım zalanmış "Ateşi Seçtim"ı kulla nışı da bunu gostermeye yetı yor Belkı de Gunel, Baharten Guluş'le, o tarıhte Sıvas'ı yaşa mış kendıne, yanı sıra otekılere baİcıyor, on yıJ sonra yeniden, merceğı ılerı gerı oynatarak, bu arada odak kaydırarak farklı gozle bakma olanağı buluyor dunya aydınlanma tarıhı ıçın dekı bu çok onemlı olaya Boylece yazar, ıkı temel ana damar (aks) oluşturuyor roma nın en başında Anlatıunın, bcnoykusel anlatımla aktardık larını bır anı anlatı, eloykusel SAYI 765 Bir "Yanıksama" Romani: anlatımla aktardıldarını ıse sa natlı ya da kurmaca bır anlatı havasında yansıtıyor sankı Nı tekım anlatıcının yarattığı yazar olarak Baharten, "yaşadıklannı unııtup yaratacaklannı tasarla maya başla(mıs,)" (22) bırıdır Bu bağlamda roman, ılk ba kışta daha, yansıttığı soyutla yım duzlemıyle, donuşturu muyle dıkkatı çekıyor bana go re Ote yandan bu donuştu rumde dıışleincılığı snngecılı ğı, gerçekustuculuğu bırlıktc narmanlamaya gırış.ıyor yazar Zaten yapıtın adı da bunu cle vcrıyor Sozgelımı ' kuğu', lyı ınsanları sımgelerken "ateş" ortaçag duşuncesının, ılkellığın korkutuuı ımıne donuşuyor Ote yandan kuğunun karşılığı olarak "karabatak" da (49) anı lıyor yıne bır sımge olarak Bu arada kuğu (bır "turna" eğretılemesı bi(,ımınde de alınabılır bu) temel oğe olarak anlatıya, anlatı evrenıne eşlık edıyor Kuğunun ateşlere batıp çıktığına tanıklık yapıyorsunuz sureklı Bır yazarın romani kurgular ken kendısıyle, kendı gerçeldı ğıyle nasıl oynayabıleteğını, otesınde bunu yaparken nasıl zarıf bır roman ortaya koyabı leceğını de orneklıyor yanılmıyorsam Gunel Ozyaşamoyku sel kurguyıı, yazınsal ger<,eklık le haımanlayıp sunuyor çunku yazar Boylelıkle dengeh bır yol da buluyor romani ıçın Bana gore romanın en buyuk başarısı, buradakı donuştu rumde Resımde kaydırmalarla ulaşılan (.okluk gıbı anlatıcı nın hem kendısı hem kurgula dığı roman kı^ısı olması yaban cı değıl elbette bıze Koşut kurgudan rarklı olarak sarmal bı<,ımde bırbırıne dolanmış ıkı? kurgulu pek çok roman gosterılebılır boyle Bunun ye nı bır yaklaşım olmadığı ortada Ateş ve Kuğu'nun farkı, donuşturumun orneklık ol^u sunde ıncelık yansıtması, gu zelduyusal açıdan goz doldur ması Yanısıra ıçtenlıkle, duy guları taşıran doygunlukla dıkkatı çekmesı, butun rısklerı go ze alıp ıkıyuzlıılukten u/ak korkusuzluk sergılemesı B ragoz koyuyor yerıne, bır baş ka deyışle dıştan bır bakış getı rıyor bu kez Anıyla oykuleme arasında <,ok ınce, ıpınce bır <,ızgıde gezınerek başarıyor bunu yazar Yıne de farklı bır dıl yarat maya yoneldığı soylenebılır yazarın Sankı kutsal metınlerden anıştırmalara, ses benzeşımlerıne de yer ac,ıyor çunku Yoğun kılınmış, kıvamlı bır dıl bu Sağlam da Gerçekten de Ateş ve Kuğu'yu okurken, romani talan bır yana bırakıp dıl tadının peşıne duşmenız de olası Guzel, »^kın, yunmuş, arınmış bır dıl bu Turkçe yazınımızda Gunel'ın ulaştığı boyutun, vardığı duzeyın bu bağlamda da onemle uzermde durmak gerekıyor Yazarın, daha ontelerde pek tanık olmadığımız "vc" kullanımındakı yoğunluk belırgın bıumde dıkkatı çekıyor " Ve"yle başlattığı tumceler de var bu arada Yazar, burada kutsal metınlerle bır duzlem çakışmasına mı goturmek ıstı yor okuru, dıye duşunmeden edemedjrn Ama boyle bır ızlenım bırakmıyorsa, o zaman ışlevsız kalmaz mı "ve"lerr) İLÇİNÇ BİR DONUŞTURÜM... Burhan Gunel, Ateş Uykusu'na oranla farklı bır loman evrenıyle gelıyor Ateş ve Kuğu'da Ateşi Seçtim (1993) C U M H U R İ Y E T K İ T A P DİLSEL TUTUM Burhan Gunel, Ateş ve Kuğu'nun dılını de bu kurgıı yo nunde farkJı ıkı rutuml.) yapılandırıyor Anlatıuda Gunel, Damar dergısınde surdurduğu gunluklerındekı bıçemı temelc almış gorunııyor Bu yolla ken dını anlattığı kanısı uyandırıyor okurda Ama anlatıu, kendı sınden kalkarak roman kahramanı yaratmaya yoneldığınde ıçerden bakışı hemcnce gerı çekıp nesnel, tarafsız bır kame SIYASAL ROMANCILlClMIZA KATKI. . Roman, kahramanlarıyla ko yar kendısını, otesınde anlatma bıçımıyle Sıyasal roman denılınce de bunu anlamak gerekır Sıyasal soylemlerın dızıldığı herhangı anlatıya roman dıyebılmek ıçın en azından bu ozellıklerle otekılerden sıyrılmış ol ması beklenır ondan Ama Burhan Gunel, Ateş ve Kuğu'yu bır sıyasal roman ola rak âa onumuze getırebdıyor Sureklı bır yanıksama duygusu yaşayan roman kahramanı, ar tık tum yaşamsal edımlerının temelıne yerleşen saplantıdan kendını kurtaramamaktadır Bır açıdan anlatıcı ıçın bır varoluş sorunsalına domışmuştur bu Yanıksamanm yol açtığı bır ıçe kapanıştır belkı de bu Otele gırışınden başlayarak ya şadıklarını "keşke"lerle susle mesı, fılm ş^rıdı gıbı bunlan gerıye sarmaya yonelmesı bunu gosterıyor "Keşke vu/ııne da ha dıkkatlı baksaymı^ıın "Ke^kt her basamaga ozenle bassaymışim " Keşke uzun uzun ınceleseymışım orayı " "Keşke boyle duşunmeseymı şım "vb (128, 129 130) Artık roman kışısı kışilcrı, yanıksamanm yol açtığı saplan tılarla surduruvordur ya^amı Bu açıdan bakıldığında psıko lojık oruntusu ınceden ınceye hesaplanıp ruhsal katmanları buna gore neşterlenmış kahıa manlar bunlar Hatta oyle kı, sankı yaşamının sonuna gelıyor da anlatıcıyla roman kahrama nı, olum anı oncesınde yaşamı na katılmış, ta dennlerıne ınıp uzerınde olumlu, olumsuz ız bırakmış herkes başucuna top lanıyor onun Olum volculuğu na hazırlanan kahramanlarımı ?m yonettığı bır sorgulamava katılıyor Anlatıcıyla roman kahramanı, onları vokluyor hatta boğuşııyor onlarla Ca nını çıkaranlar da oluyor bu gorunur ya da gorunmez /ıya retçılerden, mutlulukla gozlerı nı ışıldatanlar dd Sonra bakıyoruz yeniden ıçe kapanmış kahramanımız Boyle olmasa, şunları da soylemez herhalde anlatıcı "Şımdı soru yorum kendıme Neden ıçerı delulerle bırlıkte yanmadını' Bu olum bana çok yakışacaktı"(161) Burhan Gunel, anlatıcısını, Dostoyevskı kahramanı gıbı derınlıklı bır donuşturume uğratıyor "Yazar, kendını anlatı yor" bıçımınde duzayak bır yakıştırmanın yapılamayacağı bıçımdc hem de Ruhsal derınlık lerı, açmazları, çatışmaları, korkuları, tasaları, urpertüerıy le kendısınden kalkarak edebıyatımıza, Sıvas acısını yaşamış, sonrasında, neredeyse bu yanıksamaya takılıp kalmış bır yazar kahraman armağan edı yor Burhan Gunel Doğrusu ya, Ateş ve Kuğu'nun bır sıyasal roman olarak başarısı da 1 buradan gelıyor ışte Ama ıyımserlığını hıçbır zaman yıtırmıyor yıne de yazar "Yeniden yaşamayı goze aldım, yeniden yaratmayı Yaraya tuz basarak, yanık tadını duyarak, sızım sızım sızlaya rak Yazmayı, kendıme bıle ya bancıymışım gıbı bakmayı, kendı golgemı kovalamayı, kullerımden yenı bır roman yaratmayı " (189) Dort anabaşlık altında ılgınç bır geçış bıçımıyle on dort bo lumden oluşturulmuş çok say falı bır roman Ateş ve Kuğu Ama hoş, uçurucu kurgusuyla, dıldekı kamçılayıcılığıyla, yanı sıra sıyasal roman olarak su gıbı okunduğunu goreceksınız yıne de kıtabın Bana sorarsanız, "aşk ve olum ' romani olarak da okuyabılırsınız sız bunu Sıvas'ta ydşdnanjara bü^UD, yarın, on yıllar sonra da yeniden ycnıdcn bakabilmek, bu derın kaygıyı kavrayabılmck ıçın mutlaka okunmalı Ateş ve Kuğu Ateşlerde kavrulmanız gerekmıyor ılle bır yanıksamay la tanışabılmenız ıçın Burhan Gunel, bu son romanıyla Sı vas'takı aydınlanma şehıtlenne tam anlamıyla bır yanıksama çelengi sunuyor çunku • SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle