Katalog

Gürsel Korat'ın Çizgili sarı Defter'i yeniden basıldı însana ilişkin kalın çizgiler Gürsel Korat'ın tüm yapıtları can Yayınları tarafından yayımlanıyor. "Çift Aslan" dörtlemesinin iki kitabının ardından yayımlanan öyküler toplamı "Çizgili Sarı Defter "de Korat'ın ilk öyküleri de yer alıyor. "i şahin YILDIRIM şın altına koyar ve ustunu harçla kapa tır Bu oykude uç değışık anlatıcı ve uç bolum var Bırıncı bolumun anlatıciM gazetecı kadın, ıkıncı bolumun anlatıcı sı o kadının çocukluk arkadaşı Omer, uçuncu bolumun anlatıcısı ıse yazarın kendısıdır (uçuncu kışı adılı) Bu uç bolumun dılı bırbırınden haylı farklı En ıyı anlatım ıkıncı bolumde, belgeselın dılı Gazetecı kadının anlatı mı zayıf, dığer bolumlerde ozellıkle bel geselde akıp gıden dıl nedense dığer bolumlerde oldukça puruzlu takıntılı Bunu sanırım yazarı açıklayacaktır Ve Sonra însanlar OÎur oykusunde Hatça'yla (evlıdır) Alı'nın yasak aşkı an latılır Kırsal kesımde geçen bu yasak ılışkıden Hatça bır çocuk doğurur gızlıce Çocuğu doğurduğu gece annesı nın oldurulduğu anda kendısını nasıl (ıiıı scl Koı ,u (,1/l.M I N\RI 1)1 I I FR Ç ızgılı Sarı Defter, on oykuden oluşan değışık konulan ıçermesı ne karşın tematık olarak ınsanın değışmeyen hallerını yansıtan bır oykuler toplamı (Can Yayınları, 2004) Bu on oykuden bırkaçı uzermde ozel lıkle durmak gerektığıne ınanıyorum Bu oykuler Gürsel Korat'ın aynı zaman da ılk oykulerı Kıtabın ılk oykusu Kum Harcı Gur sel Korat'ın Golgenın Canı'nda zayıf kalan ya da yeterınce hısseddmeyen 'mekân" duygusu burada daha bır be lırgın halde "Mekân", oykude her za man ıçın onemlı bır oğedır Her şeyın oturduğu, oturtulduğu bır 'kap'tır ade ta Daha ılk oykude bunun çok net bır bıçımde verılmesı, okuyucunun zıhnın de somut bır bıçımın oluşmasını sağlı yor, hıçbır şey havada kalmıyor, sınırları bellı bır alana gırılıyor, bu alandan çık nıak ıçın kuçuk aralıklar bırakmak da ıhmal edılmemış Kum Harcı'nda, anlatıcı surları gezer ken, bır taşın altında ıkı adet sıkke bu luyor Bu sıkkelerın uzerınde Yunanca yazılarla bırlıkte bır yuzunde ayçıçeğı, dığer yuzundeyse ınsan betımı kabart ma var Oykunun çılcış noktası, "Bu paralar oraya neden gomulmuş olabıhr" soru sudur Bu soruyla yola koyulan anlatıcı nın, (kı bu anlatıcının kadın gazetecı olduğu dokuz sayfa sonra anlaşılıyor) tarıhte (geçmış zamanda) karşılaştığı durumlar, belgesel çekımı ıçın kurduğu hayaller ve şımdıkı zamanda dolaştığı mahalleler sokaklar, yapılar arasında yaptığı kıyaslamalara tanık oluyoruz Oyku ınsanın hallerının zaman ve me kânla sınırlı olmadığını, ınsanın her de vırde aynı duyguları yaşadığını vermeye çalışıyor Hangı ulustan, hangı çağdan olursa olsun ınsan olarak bırbmmıze çok benzıyoruz, demeye getırıyor Me kânların zaman ıçınde uğradığı değıştm Jer însana yansımıyor Oz olarak hep ay nı kalıyoruz Anlatıcı, gazetecı kadın bır belgesel çekmeyı tasarlamaktadır Bu belgeselın notları arasında dolaşırken orada da Lmır Kaymaz'ın surların tamıratı sıra sında kendısı gıbı ıkı adet sıkke buldu ğunu gorur Emır, bu sıkkelerın tılsımh olduğuna ınanarak onları burçta bır ta 10 koruduğunu sar Bu anımsayışla gayrı meşru çocuğunun yerıne kendını oldu rur Olduğu anda yıllardır sakladığı bır sırrı da haykırır Hemen ardından yaza rın aşk ve mtkân uzerıne akıl yurutmesı gelıyor Bu hem okuyucunun hayal gu cunu sınırlıyor hem de oykunun yazar tarafından sonlandırılmasına neden olu yor Oysa bılınır kı, ıyı oyku bıterken başlar, bıterken çoğalan oykudur ıyı oy ku Kımı durumlara olgulara olaylara karşı hepımızın bır duşuncesı vardır bu duşuncelen dıle getıreceğımız uygun tormlar da Oyku denılen narın tur ne yazık kı bu doğrudan duşuncclerı kal dırmıyor en azından formatı uygun duşmuyor Sarı Detter kıtaba adını veren oyku Çızgılı sozcuğu eklenerek Kanımca kıtabın en çarpıcı oykusu bu Hem dıl, anlatım hem de beklenmedık bıtışıyle Yalnızlık duygusu evrenstl ve yuzyıllar da geçse değışmeyecck bır dutum ın san" ıçın Ne kı ınsan yalnı/lığı ıçınde yaşar dıştan kalabalık gorunse dc Sevgı Duran on altı yaşında bır genç kız bakıcılık yapıvor kahrını çekmedığı kalmamış ona gore Yalnız Bır defter (sarıdır, muhtcmelen çunkıı rengı sade ce oykunun adında geçıyor) hemen he pımızın lıse yıllarında tuttuğu ve aıka daşlarımızın Bana kalbın kadar tcmız bu sayfayı ayırdığın ıçın turunden tumceler kurdukları bır anı defterı Sevgı bu deftcıın sayfalarını hep kendısı doldurmuştur başkası doldurmıış gıbı yaparak Yazıların ortak yanı Sevgı'nın dostları arasında (kızlı erkeklı) çok se vılmesı ve yaşamın çok acımasız olacağı nın daha o yaşlarda (on beş on altı yaş larında) sezılmesı vurgulanması Sev gı nın sonu ınsanı tızuyor sarsıyor ve oyku aslında bıterken başlıyor Kısa çarpıcı sağlam bır oyku Sarı Defter AŞKIN SORCULANMASI En ılgınç oykulerden bırı de Kara Aş kın Gunluğu Bu bır oyku mudur, buna okuyan karar verecek Alfabetık sıraya konmuş metınlerden once, onsoz nıtelı ğınde açıklaması var yazarın Burada ya zar, okuyacağımız metınlerın aslında bır gunluk olduğunu soyluyor ' Bıraz sonra bır gunluk okuyacaksını/ ' (s 107) Bu gunluklerden(^) sonra BlRlNCl AÇIKLAMA gelıyor okunan şeylerın anlaşılmayacağını hangı yaşantılarla ıl gılı olabıleceğını kcstırmenın zor oldu ğıı belırtılıyor A/ once gunluk denılen metınlere bu kez yaşanan aşkın şıd detını gostermek ıçın kurulmuş bır tıra da benzıyor ınsan âşık olduğu zaman, ıçındekı gerıhmı bırısıne anlatmak ıster bu yuzden saklı kalmış tek aşk yoktur Metın de bu kurala uyuyor' dıyor (s 110 111) Bu açıklamanın tamamında (yaklaşık ıkı sayfa) yazar hem aşkı hem dc onunla ılgılı bır metnı tartışıyor go runuyor Sankı bır metnın konusuna go re nasıl olması gerektığını de anlatıyor, ders vermeye çalışıyor Golgenın Ca nı'nı anımsadığımda Gürsel Korat'ın da bu dersten çokça yararlandığını duşun dum "UÇUNCU AÇIKLAMA" aşk'ı sorguluyor Tıradların/gunluklerın/oy ku parçacıklarının anlamlarından hare ketle sorgulanan aşk "Aşk her ınsanın dıyalog yoluyla oynadığı bır monolog dur" yargısına ulaşıncaya dek (s 117) Oyku bıterken YAZARIN SON NO TU" başlıyor O not şoyle Açıklama' olarak yazdıklarımı bır kenara atıp yal nızca numaralanmış bolumlerı, kendı açınızdan bır daha okumanızı oğutle rım Emınım, yeniden okuduğunuzda 'açıklamalar'ın sadece yargı olduğu, oy kunun ıse okuyan kışıyle yeniden kurul duğu açığa çıkacaktır" (s 120) Bu oyku, ya da her neyse eğlencelı bır okuma eylemıne donuşuyor Ilgınç, tutarlı, keyıflı, ıtıcı sıkıcı, akıcı, tatsız, aşkın ve yazarın hallerını yansıtan bır metın bu Golgenın Canı'ndakı (Can Yayınları, 2004) yetkın dılın anlatımın nasd orta ya çıktığını anlamak konulardakı zen gınlığı gormek açısından oykuseverlerın bu kıtabı okuması gerekecek, belkı de Korat'a kımı durumlarda ıçten ıçe kız mak ıçın DIĞER OYKULER Sene Bın Uç Yuz Kırk Bır'de ınsanın çağlar boyunca ozde değışmeyen mace rasının bır betımlenışı, gucun (devlet) galıp gelışı var Possesıa, (s.anırım Ital vanca ve sahıp olmak gıbı anlamlar taşı yor) W Shakespeare ın Kral Lear yapı tından bır alıntıyla başlıyor Uç gunu ve uç mekânı anlatan bu oykude evlı ve bır kız çocuk babası adamın nesneler araci lığıyla geçmışe yolculuğunda karşılaştık larıyla şımdıkı zamanda yaşananlar ara sında hıçbır farkın olmadığı vurgulan SAYFA C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 765