Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doç. Dr. Kubılay Aktulumdan "Parçalılık Metınlerarasılık Dilbilimsel açıdan yazım ve anlatı yöntemleri Doçent Dr. Kubilay Aktulum'un son kitabı Parçalıhk Metinlerarasılık, hem dilbilim alanına ışık tutmakta hem de yazma ve okuma becerilerinin sağlam dil ürünleri olmasının yeni ipuçlarını vermekte. Alanla ilgili on beş inceleme bir araya getirilmiş ve kitaplaştırılmış. Her bir yazı kendi içinde bağımsız bir çalışma. Her biri diğerlerini, tanımlar özellikler ve örnekler açısmdan tamamlamış iç bütünlüğü olan bir kitap. Yazarın diğer iki kitabını da destekleyici niteliğe sahip. n Kâmuran Semra ERENC) addenin sakınımı yasasını çoğumuz fen ya da fızik derslerinden öğrendik. Var olanın evrende yilimi yok dönüşümü değişimi var. Bu yasa, yaşamımızın her alanında da geçerlidir. Her bireyin yaşamı, öncekilerden yansıyan mctinlerarası bir kitaptır. Yazınsal metinlerin öznesi hiç kuşkusuz yaşadığı yerle, zaman kesitleriyle insan. O halde bu sakınım yasası yazın alanında nasıl örneklenir? Sorunun yanıtı verilemez değil. Yazının bulunduğu dünden bugüne yazılı anlatım sürmekte. Bu süreç, yeni düşünce akımlarını ve her düşünsel dünyanın yaratılannı ortaya çıkarınış; yaratılan çözümleme yollannı ve yöntemlerini geliştirmiştir. Her yaklaşım ya da her yöntem bir öncekinin tamamlayıcısı, kullanıcısı ya da karşıtı, karşı sözii olagelmiştir. Öyleyse ozanlar, yazarlar yazma eylemlerini dünden bağımsız, yannı görmeyen bir M fanusun içinde gerçekleştirmemişlerdir. Kuşkusuz tüm ozan ve yazarlar yaşarrun kendilerıne, kendilerinin günc yansımalannı yarına olan düşlerini yazmışlardır. Edebiyat incelemelerinde, metin çözümlemelerinde ozan ve yazarların özgün olup olmadığını irdeleriz. Buradaki özgünlük, yazarınozanın kendi oluşu anlamında kullanılmıştır. Özgünlük, yazann yerelde, evrenselden ayrı ve uzak duruşıı mudur? Biz hayır diyeceğiz. Tam tersine, her iki yapı, yazarın kendi nedefleri için yazma serüveni biçemini oluşturmasıyla ilgilidir. Bu serüveni göze alan yazar kendi beslendiği kaynakları biçeminin içine doğrudan ya da dolayh olarak sokabılır. Hatta geçmişin bu metinleri yeni anlatının öznesi bile olabilir. Hedeflenen yolda örülen metin içten dışa dışandan içe yol alabilir. tşte bu anlatı yolculuğunu okurken ya da okuyup çözümlerken parçalıhk, metinlerarasılık, uzatı gibi dilbilimsel kavramlardan yararlanma mız gerekir. Hani bir Zuhal Olcay şarkısı vardr Dünden sonra, yanndan önce... dizesinde olduğu gibi... Bugünün anlatısı dün den yarına ncleri taşımakta:' Dünün metinleri bugünün yazarları tarafından nasıl okunup yarına kurgulanmış? Tüm bu soruların yanıtı yeni okur biçemini de lartışmaya açmakta. Doçent Dr. Kubilay Aktulum'un(l) son kitabı PARÇALILIK MRTİNLERARASI LIK. I lem dilbilim alanına ışık tutmakta hem de yazma ve okuma becerilerinin sağ lam dil ürünleri olmasının yeni ipuçlannı vermekte. Alanla ilgılı on beş inceleme bir araya getirilmiş ve kitaplaştırılmış. Her bir yazı kendi içinde bağımsız bir çalışma. Her biri diğerlerini, tanımlar özellikler ve örnekler açısından tamamlamış, iç bütünlüğü olan bir kitap. Yazarın diğer iki kitabını da destekleyici niteliğe sahip. Burdur Eğitim Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Kubilay Aktulumla yapıtıyla ilgili konuştuk ve sorular sorduk. Aldığımız yanıtlar kitabı okuduğunuzda göreceğiniz gibi alanla ilgili yeni açılımlar sunarak metınler içinde yaşamayı bilenlere yeni okuma biçemleri sunmakta, aynı zamanda bu konularda araştırma yapacakları somut örnekler ve belgelerle aydınlatmakta. • Yazarlartn metınlerarasılık, parçalıhk, uzatt gıbı bu,em seçımlen anlattJah zaytfltklarmdan Jeğıl tam tersine anlatıyı surekuzlık «stiınden kurgulamalarından kaynaklanır dtye bir •iaptamamz var (s 96) kı kattlıyorum ancak bu bıçem okuyucuda anlattyı algılamada ızleksel bir dağ'mıklıg'ı da yanında gctırmcz mı> Baska bir bakı$la anlatıda süreklılıg'ı sağlamak okuyucuda ne gıbı okuma engellerı olusturuyor da yazarlar parçalılık, uzatı, kolaj gıbı btçemlert kurguya \okuyor' • Elbette ki metinlerarasılık, parçalıhk, uzatısallık bir bıçem seçimıdir, tarklı dönem lerde bu yollardan birisine ya da tümüne başvuran yazarlar sayıları azımsanmayacak kadar çoktur onlara çcşıtli işlevler yüklcrler. Her döncmde bir yazardan ötekine işlev farklılaşabilmektedır. Koland Barthes örne ğın parça yazıya bir karşı çıkış işlevı yükler. Batddarın her şeyi dizgeleştirme, formüllere indirgeme, düşünceyi bir dizi kalıplar içerisine sokına çabalarına bir karşı çıkjştır onunki; parça yazı aynı zamanda bir tat alma işleviyle belirir onun yapıtlarında. Gerçekten de parça yazı sürekli bir yeniden başlama olduğu için bir tat alma işjemidir ona göre. Kuşkusuz başka yazarlarca başka işlevler yüklenir parça yazıya. Ancak sizin de söylediğiniz gibi böyle bir biçem seçimi ilk anda anlatıyı algı lamada, okumada güçlük yaratır Ozellikle parçalı bir yazıdan yana seçım yapmanın klasik anlatı geleneğıne karşı çıkmak olduğunu anımsatmalıyım. Parça yazı çoğıı yazarın paylaştıkları bunlara Roland Barthes da dahil dir ortak bir mırastan tüketme, bir başka deyişlc kökeni Arıstoteles felsefcsıne uzanan, XVII. yüzyılda yeniden gündcme gelen, sanatı, yazını bclli kalıplar içerisine sokma, onu kurallarla beürleme, ortak bir düzen içerisindeki yerini vc işlevini belirleme çabasına, kısacası kurala, kuralcılığa karşı çıkıştır. Kimi yazarlann yapmak istedikleri şey gerçeküstü "Masal ile gerçek bazen birbirine çok yakışır, edebiyat ile tarih de..." İnanç Çakıroğlu Sen onları bulamazsın... Hiç beklemediğin bir yerde, hiç beklemediğin bir anda çıkarlar karşına. Kimi zaman okuduğun kitaptan, ya da bir lokantada yediğin yemekten tanırlar seni. Onlar... Gölgeciler... OOĞAN KİTAP www.dogankitap.com.tr . SAYFA 24 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 765