29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 TEMMUZ 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Gündem yine yoğunlaştı... Bir yanda terör belası, akan kan... Öte yandan Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ye üye seçimine ilişkin maddelerin “kısmen” iptal edilmesi... Bu yoğunluk içinde Cumhuriyet Vakfı’nın yeni Başkanı ve Cumhuriyet’in İlhan Selçuk’tan sonraki imtiyaz sahibi Orhan Erinç’i nasıl anlatabilirim? Önceki gün gazetemizin 47 yıllık “Orhan Amca”sı her zamanki gibi “mütevazı” ve “dik duruşu”ndan ödün vermeden, o denli güzel anlatmış ki kendisini? Yıllar bir ırmak gibi akıp gidiyor... Orhan Erinç ben gazeteye girdiğimde istihbarat şefiydi, Yalçın Bayer ve ben muhabir... Yalçın İstanbul’da, ben İzmir’de. Ben ilk kez Cumhuriyet’in kapısını Aziz Nesin’in en büyük oğlu sınıf arkadaşım Ateş Nesin’le çalıp, İlhan Selçuk’a şöyle demiştim: “Ağabey, ben gazeteci olmak istiyorum ve mesleğe Cumhuriyet’te başlamak için geldim.” Henüz çok tıfıldım... İlhan Ağabey, ben böyle konuşunca gülümseyerek şu yanıtı vermişti: “Ben arkadaşlarla bir görüşeyim!” Orhan Erinç’in yazısını okuyunca Cumhuriyet’te çalışmaya başladığım yıllar geldi aklıma... Ecvet Güresin’den Adnan Tahir’e, Ergun Balcı’dan Elif Naci’ye, Agop Arat’a, Sami Karaören’e, Erol Dallı’ya değin pek çok ad... Orhan Erinç, açık yürekli bir insandır. Muhabirliği, yöneticiliği ve röportaj yazarlığı olağanüstüdür. Bir hukukçu değildir ama hukuku çok iyi bilir. Benim kimi zaman “Orhan Amca”, kimi zaman “Orhan”, kimi zaman “Orhan Abi” diye seslendiğim Erinç ne diyor: “...Sevgili İlhan Ağabey’in yaşıyor olmasını ve benim de yazar olarak yanında çalışıyor olmamı yeğlerdim. Ama hayatta böyle acılı anlar ne yazık ki kaçınılmaz olarak yaşanıyor.” Erinç’in vurguladığı bir önemli konu da Genel Yayın Yönetmenliği döneminde (5 Eylül 1994) yazdıklarıydı: “...Mesleğimizde üstlenilen görevler, bir bakıma Horozlu mağazasından kiralanmış smokinler gibidir. Bir gün teslim edersiniz. Önemli olan bu süreçte her şeye gazeteci olarak bakabilmek ve salt gazeteci olarak kalabilmektir. Smokini lekelerseniz geri verirken temizletirsiniz ama bizim meslekte bulaşan kirleri temizleyecek hiçbir deterjan henüz bulunamamıştır. Bazılarının yaptığı gibi yükselen değerlere sarılmak da çare değildir.” Orhan Erinç ve ben uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptık. Bir gün İlhan Ağabey bizi yanına çağırdı ve şöyle dedi: “Gazeteyi gençlere teslim etmek istiyorum, siz ağabey olarak katkıda bulunun...” Orhan’la birlikte şu yanıtı verdik İlhan Ağabey’e: “Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız olsun!” İbrahim Yıldız, o dönem Yazıişleri Müdürü’ydü... İlhan Ağabey, İbrahim’e teklif götürdü... İbrahim ise Mustafa Balbay’ın Genel Yayın Yönetmeni olmasını istedi. Mustafa bildiğim kadarıyla İbrahim Yıldız’ı önerdi. Ne Orhan Erinç, Cüneyt Arcayürek, ne İbrahim Yıldız, ne Şükran Soner, ne Ali Sirmen, ne Mustafa Balbay ne de bir başka yazar ve yönetici arkadaşım Cumhuriyet’te koltuk sevdası için görev yapmayız. Daha açık yazayım, koltuğumuza sarılıp, Cumhuriyet kimliğini kullanıp rant sağlamayız, iş takipçiliği yapmayız. Cüneyt Arcayürek’in sevdiğim bir sözü vardır, yineleyeyim: “Ne askerciyim, ne darbeciyim, ne iktidar yalakasıyım. Demokratım, yurtseverim, Atatürkçüyüm ve sapına kadar gazeteciyim. Kimsenin gözünün yaşına bakmam, çıkar peşinde koşmam.” Bizler muhabirlikten geliyoruz... Merdivenleri birer birer çıkarak bugünlere geldik... Bizler patronların paraşütüyle köşelere inmedik... Tırnaklarımızla kazıyarak, emeğimizle, kirlenmemişliğimizle geldik. Koltuklarımıza sımsıkı sarılmadık gazeteci olduğumuz için. Kimseyi satmadık, arkadan vurmadık... Gazetecilikte güven önemlidir... Yeni görevin kutlu olsun sevgili Orhan Amca! Sana güveniyoruz, seni tanıyoruz, seni seviyoruz... Biz senin koltuk sevdalısı olmadığını zaten yıllardır biliyoruz... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Orhan Amca... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahke- mesi’nin anayasa değişiklik paketine ilişkin kararõnõ de- ğerlendiren Hâkimler ve Sav- cõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, “Değişen bir şey yok. Yü- rütmenin yargı üzerindeki etkisi sürüyor” dedi. Özbek, HSYK’ye gelişin- de, gazetecilerin Anayasa Mah- kemesi’nin anayasa değişikli- ği paketine ilişkin kõsmi iptal kararõ ile ilgili sorularõnõ ya- nõtladõ. Yürütmenin, Adalet Bakanõ’nõn ve yürütmenin di- ğer mensuplarõnõn karardan memnun olduklarõnõ belirten Özbek, şöyle konuştu: “İşin esasına girilebilir mi, girile- mez mi, o ayrı bir tartışma konusu olabilir. Ama işin esasına girildiyse, bu nokta- dan değil, daha esaslı un- surlardan bir iptal çıkması gerekirdi. Sanki, yine kişisel düşüncemdir, iptal ediliyor- muş gibi izlenim vererek ip- tal edilmemiş gibi bir karar ortaya çıkmıştır. Bu sebeple de ‘yazõk oldu’ diyorum. Bu yazık oldu ifademin arka- sında da daha ileriki aşama- larını size çok detaylarla açıklayacağım, birçok şey- ler de olabilecek.” Özbek, bir başka soru üze- rine de “Timsah gözyaşları di- ye bir kavram var biliyorsu- nuz, ben onu izledim akşam. Hükümet kanadının saygı- değer mensuplarının yüzleri gülüyordu. Gözlerinin içleri gülüyordu, farkında olmuş olmanız lazım” dedi. Açõklamalarõnõn kendi kişi- sel görüşleri olduğunu ve ku- rulu bağlamayacağõnõ anltan Özbek, kararõn beklentilere ce- vap veren bir karar olmadõğõ- nõ yineledi. Özbek, “Değişen bir şey yok. Yürütmenin yar- gı üzerindeki etkisi devam ediyor. Adalet Bakanı ka- rardan memnun” görüşünü dile getirdi. Özbek, “HSYK olarak pa- keti inceledikten sonra bir açıklama yapmıştınız. ‘Bu paketin bu haliyle geçmesi de- mek, devletin çatõsõnõn mille- tin temelinin çökmesi anlamõ- na gelir’ demiştiniz. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararın- dan sonra bu görüşünüzde ıs- rar ediyor musunuz?” soru- suna şu yanõtõ verdi: “Devletin çatısı derken kuvvetler ayrı- lığı ve hukuk devleti ilkelerini ‘TARAFSIZLIĞI’ UNUTAN TBMM BAŞKANI ŞAHİN KARARI ELEŞTİRDİ ‘Mahkeme yetki gaspı yaptı’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanõ Meh- met Ali Şahin, Anayasa Mah- kemesi’nin kararõnõ “yetki gas- pı” olarak nitelendirdi. Şahin dün yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, “Anayasayı değiştirme yetkisi, yalnızca milletin tem- silcilerine tanınmıştır. Erkle- rin kendilerine anayasayla ta- nımlanan sınırlar içerisinde hareket etmeleri, demokra- tik sistem açısından zorunlu- dur” dedi. Şahin açõklamasõnõ şöyle sürdürdü: “Anayasa Mahkemesi, anayasa değişik- liklerinin esastan da incelen- mesi eğilimini sürdürmekte- dir. Bu, yalnızca milletvekil- lerine tanınan anayasa değiş- tirme yetkisinin bizzat özüne müdahaledir. Anayasa Mah- kemesi’nin bu yetki gaspı, si- yaset kurumunun ve parla- mentonun itibarını zedeleye- cek ve demokraside zaafiyet sorunu yaratacaktır. Bu son kararla Anayasa Mahkemesi, kendisini anayasa koyucu ye- rine koymaktadır. Anayasa Mahkemesi, ana- yasayı çiğneyerek ürettiği ve kendisini kurucu iktidar yeri- ne koyduğu bu vahim eğilimi süratle terk etmek ve anayasa sınırlarına dönmek zorunda- dır. Durum onu göstermekte- dir ki, esastan inceleme yasa- ğını Anayasa Mahkemesi’nin çiğneyemeyeceği yeni bir mo- delin veya anayasa değişikli- ğinin zamanı gelmiştir.” CHP’den sert yanıt Şahin’in eleştiri tarzõna tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Başbakan’ın bütçe görüşmelerindeki tutu- mu karşısında kuzu kesilen Meclis Başkanı, Anayasa Mah- kemesi’ne karşı aslan rolüne bürünmüştür. Meclis Başka- nı’nı anayasaya uymaya davet ediyorum. Meclis Başkanı, AKP’nin mensubuymuş gibi davranmamak, tarafsız olmak durumundadır” diye konuştu. Kõsmi iptal kararõyla yürütmenin yargõ üzerindeki etkisinin süreceğini belirten HSYK Başkanvekili, ‘Yazõk oldu’ dedi. Hükümetin tepkilerinin samimi olmadõğõnõ düşünen Özbek, “Timsah gözyaşlarõ” ifadesini kullandõ. Özbek, hükümetin Anayasa Mahkemesi’nin kararõndan memnun olduğunu söyledi kastetmiştim. O konudaki endişelerimiz devam ediyor. Düzenlemelerde bir değişik- lik yok, çünkü Bakanlığın çok etkin bağlantıları devam etmekte. Bunun sıkıntısını ileride hep beraber yaşaya- cağız. Umuyorum ki halkımız bunun bilincine varacaktır.” Sorunlar bitmez Özbek, soru üzerine refe- randum sürecine ilişkin daha önce açõklama yaptõğõnõ anõm- sattõ. “Tümüyle halka oy- nandığını, referanduma yö- nelik propaganda yürütül- düğünü” daha önce söylediğini belirten Özbek, şöyle devam et- ti: “Burada en büyük rahat- sızlık duyduğumuz konuda yargıyı kötüleyerek, yargı- nın işleyişinin sanki düzelti- liyormuş imajı verilerek bir- takım ifadelerde bulunulu- yordu. Oysa bu ne reform- dur, ne yargının, ne de halkın çektiği sorunları giderecek bir düzenlemedir. Sadece teş- kilatlanmaya yönelik bir dü- zenlemedir.” ‘Timsah gözyaşlarõ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle