Katalog

Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Genel Müdürlüğü’nün faaliyet raporunda, sosyal yardõmlaşma ve dayanõşma vakõflarõna aktarõlan yardõmlarõn 2009 yõlõnda 378 milyon 953 bin 254 TL’ye ulaştõğõ ifade ediliyor. FIRAT KOZOK ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Er- doğan arasõnda yaşanan “po- pülizm” tartõşmasõyla yeniden gündeme gelen devlet yardõm- larõ, yerel seçimlerin yapõldõğõ 2009’da rekor seviyeye ulaştõ. 1 yõl içerisinde 378 milyon 953 bin TL’lik gõda, 9 milyon 126 bin TL’lik kömür, 50 milyon TL’lik de barõnma olmak üze- re toplam 438 milyon 81 bin TL’lik yardõm dağõtõldõ. Başbakanlõk Sosyal Yar- dõmlaşma ve Dayanõşma Ge- nel Müdürlüğü’nün 2009 faa- liyet raporunda, sosyal yar- dõmlaşma ve dayanõşma va- kõflarõna aktarõlan yardõmlarõn 2009 yõlõnda 378 milyon 953 bin 254 TL’ye ulaştõğõ ifade ediliyor. Cumhuriyet’in edin- diği rapordan yansõyan bazõ sa- tõr başlarõ şöyle: ? Geçen yõl “gıda yardım- ları” çerçevesinde 2 milyon 63 bin 363 aileye 378 milyon 953 bin 254 TL’lik yardõm ak- tarõldõ. 2008’e göre yardõm gönderilen aile sayõsõ 43 bin 103 azalõrken, dağõtõlan yar- dõmlarõn maddi karşõlõğõ 160 milyon 50 bin TL arttõ. ? Hükümetin 2007-2008 ve 2009 yõllarõnda dağõttõğõ gõda yardõmlarõn tutarõ 737 milyon 400 bin 695 TL oldu. ? 2003 yõlõndan itibaren Tür- kiye Kömür İşletmeleri’nden sağlanan kömürleri her aileye 500’er kilogram olarak dağõtan hükümet, 2009 yõlõnda 2 milyon 256 bin 265 aileye 1 milyon 910 bin 778 ton kömür dağõttõ. Kö- mürlerin maliyeti ise 9 milyon 126 bin TL oldu. 2008’e göre aktarõlan kaynak 2 milyon 510 bin 250 TL arttõ. Son üç yõlda ise 6 milyon 498 bin 548 aileye da- ğõtõlan 5 milyon 197 bin 219 ton kömürün devlete maliyeti 21 milyon 614 bin 150 TL oldu. ?Fondan geçen yõl 20 bin 183 kişi de barõnma yardõmõ aldõ. Bu kişiler için toplam 50 milyon 1966 TL kaynak aktarõldõ. Yine son 3 yõlda dağõtõlan barõnma yardõmlarõ için toplam 92 milyon 601 bin 619 TL kullanõldõ. 3 yılda 851 milyon TL ? İktidarõn son 3 yõlda da- ğõttõğõ gõda ve kömürlerle ba- rõnma yardõmlarõnõn devlete maliyeti 851 milyon 616 bin 463 TL’ye ulaştõ. ? Geçen yõl en fazla yardõm gönderilen bölge 91 milyon 484 bin 519 TL ile Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi oldu. ? Rapora göre işsizliğin ve yoksulluğun belirgin olarak yaşandõğõ yerlerde kurulan 53 aşevinden 2009 yõlõnda 31 bin 615 kişi yararlandõ. Aşevle- rinde dağõtõlan yemeklere ak- tarõlan para 8 milyon 653 bin 495 TL oldu. ?Yine 2009 yõlõnda doğal afet yardõmlarõ kapsamõnda 264 ki- şi için toplam 4 milyon 60 bin TL, terörden zarar gören 22 ki- şiye 55 bin TL, sosyal güvenlik kurumu prim borcu yardõmlarõ kapsamõnda 97 bin 108 TL, di- ğer sosyal ve özel amaçlõ yar- dõmlar kapsamõnda da 23 milyon 694 bin 125 TL aktarõldõ. CMYB C M Y B 6 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sözün Özü ve Arap Ahmet... Tristan Tzara’nın çok sevdiğim şiirinden bir bölüm: “İşte son usare/Yanan ince köklerden/Ateşli parmak uçlarına dek/Gösterir insanlara bu aydınlığı/Çocuğun çığlık hülyası kurduğu/Ufka kadar toprak toprak.” Ben o çığlığı 40 yıldır duyarım Filistin’de. Mahmut Derviş’in “Arap Ahmet”ini tanırım... Tel Zaatar’da kurulan çadırları... Kül olmuş kentleri... Açlığı, yoksulluğu, baskıyı... Bekir Coşkun’un “Sanki Kazanmış Gibi Olduk” başlıklı yazısını okurken Tel Zaatar’da kurulan çadır kampları, solmuş çiçekler, sevdalar ve Arap Ahmet geldi aklıma... Kendi düşlerimle başbaşaydım... Celâl Üster’in, eski çağlardan günümüze yazarlar ve düşünürlerden derlediği “Sözün Özü” (Can Yayınları) kitabınının sayfalarını çevirirken “hayal gücü”ne ilişkin tümcelere baktım... Joseph Joubert: “Düş gücü ruhun gücüdür.” Fyodor Dostoyevski: “Can sıkıntısı düş gücünü kışkırtır.” Albert Camus: “Düş gücü uykuya dalınca, sözcüklerin anlamı boşalır.” Celâl Üster’in kitabında “hayat”la ilgili görüşler de vardı: Abraham Cowley: “Hayat, tedavisi olmayan bir hastalıktır.” Molière: “İnsan zaaflarının en güçlüsü, yaşamayı sevmektir.” Düş kurmak yaşamı sevmektir. Hayallerini (düşlerini) çoğaltmayan, yaşamı sevmeyen bir insan ne şiir sever, ne insanları, ne kadınları, ne hayvanları, ne çiçekleri, ağaçları, ne de kuşları... Yaşamı sevmez yaşamı! İsrail’deki “sol basın” Türk gemisine yapılan silahlı baskını, o acımasızlığı kıyasıya eleştiriyordu... Sol gazeteler, Bekir Coşkun’un yazdığı gibi bakanlara şöyle seslendi: “Bunlar budala!” Mavi Marmara Gemisi’nde dokuz yurttaşımız şehit düştü, onlarca yaralı var! Bizim yandaş medya ise AKP iktidarına, Başbakan’a, bakanlara alkış tutuyor: “Bu bir zaferdir, şimdi seçim olsa AKP yüzde 50 oyla iktidara gelir!” Bu aymazlık neden? Böyle bir baskının olacağını bile bile 600 insanımızı gemiye bindirenlere “Siz bunu neden yaptınız” demeyecek miyiz? Ortadoğu’daki Arap ülkelerinin yoksul ve ezilen halkları bize alkış tutarken, o ülkeyi yöneten faşistlerin sesi soluğu çıkmıyor... ABD emperyalizminin tetikçisi ve Ortadoğu’daki işbirlikçisi olan Arap ülkelerinin yönetimleri İsrail için tek söz söylediler mi? Unutkan bir toplumuz! 21 Şubat 1973’te çadır kamplarında öldürülen devrimci gençlerimize “Onlar komünist terörist” diyenlerle televizyon ekranlarına çıkan kimi eski arkadaşlarımızın da sesi soluğu çıkmıyor. Eski bir Dışişleri Bakanı, bakın ne dedi dört-beş gün önce: “Filistin kamplarında Türk teröristlerin silahlı eğitim aldıklarını unutmadık.” Eski bakan, bir İsrail baskınında o devrimci gençlerimizden kaçının öldürüldüğünü keşke araştırmacı yazar Faik Bulut’a sorup öğrenseydi... Dün İsrail’i “en güvenilir dost” görenler, bugün ne diyorlar: “Terörist devlet!” Çünkü o tarihte yurtsever, devrimci gençlerimiz “terörist ve komünist”ti ve İsrail devleti onları öldürdüğü için, başta hükümet üyelerinin ve askerlerin İsrail’i alkışlamaktan avuçları patlamıştı. Bari, İsrail askerlerinin öldürdüğü Bora Gözen, Kerim Öztürk, Cafer Topçu, Ali Kiraz, Gürol Ülban, Şükrü Öktü, Ahmet Özdemir ve Yücel Özbek’in anılarına saygı gösterin! O saldırıdan kurtulan beş-on kişi hâlâ yaşıyor, bazıları medyada AKP yandaşlığı yapıyor... İsrail 9 insanımızı öldürdü, onlarcasını yaraladı... AKP iktidarı ayakta alkışlanıyor, yandaş, tarikatçı ve dinci medya tarafından... Ben de Bekir Coşkun gibi şaşırıyorum bu olup bitenlere... Gazze’deki insanlık dışı olayları, kuşatmayı kınıyorum... Baştan beri de şunu söylüyorum: “İsrail terörist bir devlettir ve ne ABD, ne İngiltere, ne Fransa ne de Almanya İsrail’den hesap soramaz!” Liboşlar, dinci ve tarikatçı medya bayram yapıyor: “AKP’nin oyları yüzde 50’yi buldu!” 9 insanımız ölmüş, ne fark eder... Şehit cenazeleri onlar için bir anlam taşımaz. Sözlü kültürden yazılı kültüre geçmeyen toplumlar kadercidir... Düşleri de yoktur, hayatları da! Ne Tzara’nın dizelerini bilirler ne de Mahmut Derviş’in Arap Ahmet’ini... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 BDP’Lİ TUNCEL, ERDOĞAN’A YANIT VERDİ ‘PKK terör örgütü değil’ Türkiye Değişim Hareketi (TDH) lideri ve Şişli Belediye Başkanı Musta- fa Sarıgül, Wow İstanbul Convention Center’da TDH’nin partileşme sü- recine ilişkin il başkanlarıyla düzenlediği basın toplantısında 26 Haziran’da partiyi kuracaklarını açıkladı. Sarıgül, “26 Haziran’dan sonra Ankara’daki oyunları bozacağız. Ankara’daki siyaset anlayışını değiştirmeye, siyasetin kalitesini yükseltmeye gidiyoruz. Ankara’ya parti kurmaya değil, AKP’den ‘mührü’ almaya gidiyoruz” dedi. (Fotoğraf: HAKAN KAYGUSUZ) Sarõgül partisini kuruyor İstanbul Haber Servisi - BDP İs- tanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de aralarõnda bulunduğu yaklaşõk 100 kişilik bir grup, Şõrnak’õn Silopi ilçe- sindeki yürüyüşte çõkan arbedede BDP Şõrnak Milletvekili Sevahir Bayın- dır’õn kalça kemiğinin kõrõlmasõnõ pro- testo etti. Yürüyüşün ardõndan düzen- lenen basõn açõklamasõnda konuşan Tuncel, “Biz de PKK’yi bir terör ör- gütü olarak görmüyoruz” dedi. Galatasaray Meydanõ’nda toplanan protestocular, “Silopi terörü İsrail te- röründen farksızdır kınıyoruz” pan- kartõ taşõdõ. Meydanda eylemciler adõ- na basõn açõklamasõnõ BDP İstanbul İl Başkanõ Mustafa Avcı yaptõ. Tuncel de saldõrõyõ kõnadõklarõnõ vurgulayarak, “Bu ülkede devlet terö- rü bir kez daha kendi milletvekiline gerçek yüzünü gösterdi. Bu ülke İs- rail’deki devlet terörüne karşı ayak- ta. Başbakan bunu söylerken ‘O yar- dõm gemisiydi’ diyor. Başbakan ‘Da- ha Furkan 19 yaşõndaydõ, nasõl öldürül- dü?’ diyor. Evet biz buna da katılı- yoruz ama Sayın Başbakan bir de si- zin yaptıklarınızı hatırlatalım. 30 yıldır Kürdistan’da savaş yürütülü- yor” ifadelerini kullandõ. Hamas-PKK karşılaştırması “Netanyahu ile aranızda ne fark var? O Filistin halkına bunu uy- guluyor siz de Kürt halkına bunu uyguluyorsunuz” diyen Tuncel, şunlarõ söyledi: “Başbakan ‘Ha- mas’õ terör örgütü olarak görmüyo- ruz, PKK ile onu karşõlaştõrmak iste- yenler var’ diyor. Sayın Başbakan biz de PKK’yi bir terör örgütü olarak görmüyoruz. Başbakan, 20 milyon Kürt’ü tanımadığınız süre- ce gerçek anlamda barış olmaz.” 2009 yõlõnda devlet eliyle 438 milyon TL’lik gõda, kömür, barõnma yardõmõ dağõtõldõ İşte ‘popülizmin’ belgesi Başbakan, 9.3 milyar liralık zarar yarattı MURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümetin ver- diği “popülist” görevler nede- niyle, Kamu İktisadi Teşebbüs- leri’nin (KİT) AKP iktidarõ boyunca toplam 9.3 milyar TL zarar ettiği hesaplandõ. Hükümetler, KİT’lerle il- gili 233 sayõlõ Kanun Hükmünde Kararna- me’nin 35. maddesinde- ki “Teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıklara konu- ları ile ilgili olarak Bakanlar Ku- rulu’nca görev verilebilir. Gerek- tiğinde bu görev için yapılacak ödeme miktarı Bakanlar Kurulu Kararı’nda belirtilir. Bu görevden doğan zarar ve mahrum kalınan kâr yukarıdaki esaslar dahilinde Hazine’ce karşılanır” hükmü ge- reği, KİT’lere gerçek bedelinden daha düşük bedelle hizmet verme ola- nağõna sahip oluyor. Hazine Müsteşarlõğõ’ndan derlenen verilere göre, AKP Hükümeti’nin verdiği bu tür görevler nedeniyle KİT’ler 2003-2009 yõllarõ arasõnda toplam 9.3 milyar lira zarar etti. Bu zararõn 4.1 milyar lirasõ Top- rak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO), 2 milyar lirasõ TCDD’den, 1.5 milyar lirasõ Türkiye Kömür İşletmele- ri’nden kaynaklandõ. Diğer önemli zararlar ise 523 milyon lira ile TEKEL, 429 milyon lira ile TEDAŞ, 406 milyon lira ile Türkiye Şeker Fabrikalarõ ve 170 milyon lira ile Türkiye Elektrik Tahahhüt ve Ticaret A.Ş.’den (TE- TAŞ) geldi.