Katalog

CMYB C M Y B 6 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU 2010 Avrupa Kültür Başkenti İronisi ROMA- Buraya mayıs ayın sonunda Roma’nın ilk çağdaş sanat müzesi MAXXI’nin açılışı için geldim. Geldiğimde İtalya başkentinde şimdiye dek benzerine tanık olmadığım bir “İstanbul Avrupa Kültür Başkenti” bayramı vardı. Açılışa davetiye bulabilmek için insanların birbirini çiğnediği avangard “MAXXI” müzesinin girişinde dalgalanan iri tanıtım bayrakları üzerinde İtalyan sanatçıların yanında -bizden biri- Kutluğ Ataman’ın ismi görülüyordu. “Ataman”ın ismi; kentin “ilk çağdaş sanat müzesi” olması hasebiyle “MAXXI markasının” gündeme geldiği her yerde zikrediliyordu. Yapıtları ilgi çekmiş, sanat kritiklerinin ortak beğenisiyle karşılanmıştı. Aynı zamanda “film yönetmeni” olan bu çağdaş sanatçımız; Türkiye-İtalya arasında benzerine sık rastlanmayan ışıltılı, parlak bir sanat köprüsü kurmayı başarmıştı. Kutluğ Ataman’ın ilgi çeken bu başarısının yanı sıra, kentin en stratejik noktalarında İstanbul ilanları göze çarpıyordu. Mussolini’nin bir zamanlar dev mitinglerinde kullandığı, kentin en büyük meydanı “Piazza Venezia”daki “Palazzo Venezia” sarayı üzerinde örneğin, binayla aşağı yukarı eş boyutlarda muhteşem Boğaz manzaralı bir poster asılıydı. Roma’nın en pahalı mağazalarından biri olan Davide Cenci’nin vitrinleri de şık İstanbul posterleriyle süslenmişti. Roma’da görülmemiş İstanbul havası estiren bu kampanyaya, birkaç günde taksilerin arkasında dikkat çeken “İstanbul görüntüleri” ile “goturkey” (“Türkiye’ye gidin!”) logoları da eklendi. Doğu’ya kıran geminin gövdesinde Batı’ya koşarken Mevcut imkânlar çerçevesinde, zamanlama ve seçilen mekânlar itibarıyla, çok başarılı bulduğum bu kampanya karşısında; “Kedi olalı nihayet bir fare tuttuk!” diye düşünürken “Gazze gazası” ile piskopos Luigi Padovese cinayeti patlak verdi. Sözünü ettiğim müze açılışı 27-28 Mayıs tarihleri arasındaydı. Mavi Marmara felaketi 31 Mayıs’ta yaşandı. 3 Haziran’da piskopos Padovese öldürüldü. Haftayı bulmayan bir zaman dilimi içinde, “Türkiye” dendiğinde yüzlerin aydınlandığı, merak ve ilgiyle gözlerin ışıldadığı bir ruh halinden; “mesafe alma” ve “kaygı” moduna geçişin tüm dışavurum semptomlarına tanık oldum. Ataman’ın eserleri gerçi hâlâ MAXXI’de; İstanbul’un posterleri de Cenci vitrini ve taksilerin arkasında duruyor. Ama konjonktürle birlikte “dalga boyu” değişti. Roma’da bulunduğum on günde kente yapılan tüm “İstanbul 2010 AKB” harcamaları ve çabalarının; olayların ivmesiyle berhava olduğunu gördüm. Algılar bundan böyle “Ataman’ın temsil ettiği yeni ve dinamik Türkiye çağdaşlığına” değil; piskopos cinayetine, İstanbul meydanlarında açılan Filistin bayraklarına ve haziran başından bu yana çarşaf çarşaf çıkan siyasi yazılara açık. Denebilir ki bu denli dramatik olaylar yaşanırken kim takar “Roma 2010 etkinliklerini”? Bu yerinde ve meşru bir soru olabilir. Olabilir de o zaman bunlar niye yapılıyor? Rastgele denk geldiği için mi? Yoksa “gerçek ajandanın”; AKP’nin öncelikli ajandasının üzerine şal çekmek için mi? Avrupa başkentlerinde, irili ufaklı “İstanbul 2010 Avrupa kültür başkenti” etkinlikleri - şimdiye dek eşine rastlamadığımız bir tantanayla- kutlanırken Türkiye -eşine rastlanmadık jeopolitik bir çatlamayla- Ortadoğu’ya kayıyor. Bu büyük ironi. Gazze ‘ümmet kimliğine’ devşirme aracı “La Stampa” yazarlarından Enzo Bettiza bu muazzam kırılmayı “Türkiye’ nin gövdesinin Atlantik dünyasından göz önünde koparak, nerdeyse fiziki yer değiştirişi” şeklinde tarif ediyor. Olanları bir yön değiştirme ya da eksen kaymasının “başlangıç noktası” olarak değil, “olanlar oldu” manasında; Batı ile Türkiye arasında açılan uçurumda geri dönüşü mümkün görünmeyen “krizin bir zirve noktası” şeklinde tanımlıyor. (La Stampa 2 Haziran) Belli başlı yorumcuların hepsi bu denli olumsuz olmasa da; olayı burada hiç kimse - Türkiye de hatırı sayılır bazı köşe yazarlarının yaptığı gibi- genel geçer “duygusallık” parametreleriyle geçiştirmiyor. “Gazze davasının” Erdoğan için taşıdığı sembolik önemi; “dış gözle” değerlendiren yorumcular; keskin ifadeler kullanıyor. “Araplar oralı olmazken, RTE neden Gazze için İsrail’le savaş noktasına geldi” sorusunun cevabı olarak örneğin; T.C. Başbakanı’nın bunu “Türkiye’nin ulusal kimliğini”, “ümmet kimliğine” dönüştürmekte bir “araç” olarak kullandığından söz ediyorlar. (La Stampa, Parsi; 1 Haziran) Yani hiçbir biçimde “duygusal” olmayan; gayet bilinçli bir stratejiden bahsediyor; Erdoğan için -duygusallıkla alakası olmayan- “Makyavelist” tanımını yakıştırıyorlar. “Demokrasi, amaç değil araçtır” diyen bir lideri tanımlamak için bundan uygun bir sıfat bulunabilir mi? Türkiye bazen dışarıdan, içerden göründüğünden daha net anlaşılıyor. [email protected] KABATAŞ ERKEK LİSESİ PİLAV GÜNÜ 13 HAZİRAN 2010 PAZAR SAAT:10.00 Kabataş Erkek Lisesi Yerleşkesi Ortaköy/Beşiktaş/İstanbul KABATAŞ ERKEK LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ KABATAŞ ERKEK LİSESİ EĞİTİM VAKFI KABATAŞLILAR DERNEĞİ KADIKÖY 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DÜZELTME İLANIDIR 2007/10048 İLGİ: 11.05.2010 tarih ve 2007/10048 sayõlõ gayrimen- kul satõş ilanõ yazõmõz: İlgi yazõmõz ekinde gönderilen gay- rimenkul satõş ilanõnda satõş günleri olan birinci satõş günü 02.07.2010 Pazartesi saat 14.00,14.15- ikinci satõş günü ise 12.07.2010 Perşembe günü aynõ saatler arasõnda yapõlma- sõ olarak yazõlmõş olup, birinci satõş gününün 02.07.2010 Cuma günü saat 14.00-14.125, ikinci satõş gününün ise 12.07.2010 Pazartesi günü aynõ saatler arasõnda Kadõköy 4. İcra Müdürlüğü’nde yapõlacaktõr şeklinde düzeltilmiştir. 28.05.2010 (Basõn: 38179) Bu kez kansız el kondu Dış Haberler Servisi - İsrail donanmasõ Gazze Şeridi’ne insani yardõm ulaştõrmak için yola çõkan filonun son gemisini “şid- detsiz” alõkoyarken, İsrail Başbakanõ Binyamin Netanyahu, Rachel Corrie gemisindeki eylemcilerin, “şiddetli Türk terör köktencilerinden” farklõ olduklarõnõ söyledi. Öz- gür Gazze Hareketi’nin Güney Kõbrõs’taki ko- ordinatörü Greta Berlin, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nin 30 kilometre açõklarõnda gemiye çõkarak Aşdod limanõna yönlendirmesini, hafta başõnda diğer 5 gemiye liderlik eden Mavi Marmara gemisine düzenlenen ve 9 Türk’ün ölü- müne yol açan baskõnõn ardõndan yeni bir “zor- balık” olarak tanõmladõ. İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Yigal Pal- mor, bin tonluk tekerlekli sandalye, tõbbi gereç ve inşaat malzemesi taşõyan gemideki yükün Aş- dod’da inceleneceğini, “yasaklı” olmayanlarõnõn Gazze’ye nakledileceğini belirtti. İsrail yöneti- mi, Mõsõr’õn da desteğiyle, Filistinli örgütlerin ro- ket saldõrõlarõnõ gerekçe göstererek, Gazze Şeri- di’ni sõkõ abluka altõnda tutuyor ve çimento gi- bi malzemelerin bölgeye girişine izin vermiyor. İsrail Başbakanõ Netanyahu’nun makamõndan yapõlan açõklamada, İrlandalõ ve Malezyalõ gö- nüllülerin direniş göstermemesi sayesinde bir- kaç dakika içinde şiddetsiz gerçekleşen alõkoy- mayla ilgili olarak şöyle denildi: “Bugün, ay- nı görüşte olmasak da bizimkinden farklı dü- şüncelerin olmasına saygı duyduğumuz barış eylemcilerin gemisiyle, şiddetli Türk terör köktencileri tarafından örgütlenen nefret gemisi arasındaki farkı gördük.” Açõklama- da, İsrail komandolarõnõn pazartesi günküyle ay- nõ tarzõ sergilediklerini, farkõn gemilerdeki ki- şilerin davranõşlarõnda olduğu iddia edildi. An- cak 2 gün boyunca İsrail’de alõkonulan gönül- lüler, İsrail komandolarõnõn Mavi Marmara ge- misine hem helikopterle hem de botlarla ateşli silahlar kullanarak çõktõklarõnõ anlatmõştõ. Netanyahu’nun açõklamasõnda ayrõca, Gazze Şeridi’ni kontrol altõnda tutan İslamcõ direniş ör- gütü Hamas’õn silahlanmasõnõn engelleneceği vurgulanarak, “Gazze’de bir İran limanı ku- rulmasına izin vermeyeceğiz” denildi. Rachel Corrie gemisinde 11 yolcu ile 9 mü- rettebat bulunuyordu. Yolcular arasõnda, Nobel Barõş Ödülü sahibi İrlandalõ Mairead Magui- re, eski BM Genel Sekreter Yardõmcõsõ Denis Halliday ve Malezyalõ yetkililer bulunuyordu. Malezya Dõşişleri Bakanlõğõ’nca, gemideki tüm barõş eylemcilerinin güvenliğinin İsrail tarafõn- dan garanti altõna alõnmasõ istenerek, uluslararasõ topluma, Gazze Şeridi’ne insani yardõmlarõ en- gellememesi için İsrail’e baskõ yapõlmasõ çağrõ- sõnda bulunuldu. İrlanda Filistin Dayanõşma Kampanyasõ da, İrlanda hükümetinden, “İsrail’in Rachel Corrie gemisindeki kişileri kaçırma- sına” diplomatik tepki göstermesini istedi. OPERASYON GENİŞ KAPSAMLI Papa’ya Türkiye’yi şikâyet ettiler Dış Haberler Servisi - Papa 16. Be- nedikt’in Güney Kõbrõs’a düzenlediği zi- yaret sõrasõnda Kõbrõs Rum Kesimi lideri Dimitris Hristofyas, “Türkiye’nin Ku- zey Kıbrıs’ta kültürel ve dini mirası yok ettiğini” öne sürdü. Papa’nõn önceki gün Güney Kõbrõs’a ayak basmasõndan hemen sonra açõkla- ma yapan Kõbrõs Otodoks Kilisesi Baş- piskoposu Hristosmos ise Türkiye’yi “etnik temizlik”le suçlayarak, “Kıbrıs halkı ve kilisesi 1974’ten beri tarihinin en zor dönemini yaşıyor. Türkler ‘sözde medeni’ dünyanın hoşgörüsü sa- yesinde önce işgal edilen toprakları, sonra tüm Kıbrıs’ı ilhak etmeyi plan- lıyorlar” dedi. Rum Kesimi, 1974’ten beri Kuzey Kõbrõs’ta 500’den fazla kili- se ve anõtõn tahrip edildiğini iddia ediyor. Ziyaretinin siyasi bir amaç taşõmadõ- ğõnõ söyleyen Papa ise, konuyla ilgili yo- rum yapmaktan kaçõnarak, adada adil bir çözüm bulunmasõ yönünde temennide bulunmakla yetindi. Batı Şeria’daki protestocular Mavi Marmara gemisinin maketine el koymaya çalışan İsrail askerlerine bir süre direndiler. (Fotoğraf: AP) 2. Mavi Marmara operasyonu Dış Haberler Servisi - Gaz- ze’ye yardõm götüren gemilere izin vermeyen ve Türk gemisi Mavi Marmara’ya düzenlediği saldõrõda 9 kişiyi öldüren İsrail as- kerleri, Batõ Şeria’nõn Bilin kö- yünde İsrail’in ördüğü duvarõ pro- testo eden eylemcilerin taşõdõğõ Mavi Marmara gemisinin make- tine de el koydu. Her hafta duvar karşõtõ gösterilerle İsrail’i protes- to eden Filistinli, İsrailli ve yabancõ eylemcilerin maket gemiyi kara- dan yürütmesine izin vermeyen as- kerler, göstericilere göz yaşartõcõ gaz ve coplarla müdahale etti. Kanada’nõn Toronto kentinde Filistin’e destek için sokağa çõkan grup, İsrail yanlõlarõyla slogan yarõşõ yaptõ. İngiltere’nin başkenti Lon- dra’daki İsrail Büyükelçiliği önün- de toplanan binlerce kişi, hükü- mete İsrail’le diplomatik ilişkile- re son verme çağrõsõ yaptõ. Lübnan’õn başkenti Beyrut’ta düzenlenen gösteriye video kon- ferans yoluyla katõlan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasral- lah, “Gazze’ye ablukayı del- mek için büyük bir şans doğ- muştur” dedi. Nasrallah, TRT El Turkiyye kanalõndaki röportajõn- da, Arap halkõnõn Türkiye’nin politikasõndaki dönüşümü olum- lu karşõladõğõnõ kaydetti. KIBRIS RUM KESİMİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kanada Ottawa Üni- versitesi’nde Ekonomi Profesörü Michel Chossudovsky, ABD Başkanõ Barack Obama’ya en yakõn bürokratlar- dan olan Beyaz Saray Genel Sekreteri Rahm Emanu- el’in, İsrail’in yardõm gemilerine saldõrõsõndan bir hafta önce Tel Aviv’de 26 Mayõs günü İsrail Başbakanõ Binya- min Netanyahu ile görüştüğünü ileri sürdü. Chossu- dovsky, kendi internet sitesi ‘globalresearch.ca’da ya- yõmladõğõ makalesinde şu ifadeleri kullandõ: “Operas- yon, kuşku yok, olası intihar saldırıları dahil Filistin direniş güçlerinin vereceği ve İsrail’in, daha geniş bir askeri operasyonun meşrulaştırılmasında bahane ola- rak kullanacağı karışıklıkları da tetikledi.” Londra’daki gösteride polis sıkı güvenlik önlemleri aldı. Gazze Şeridi’ne insani yardõm götürmeyi deneyen Rachel Corrie gemisi, gönüllülerin direniş göstermemesi sayesinde botlarla yanaşan İsrail askerleri tarafõndan dakikalar içinde ele geçirilerek İsrail’in Aşdod Limanõ’na çekildi. Petrol soslu karides şov ABD Başkanı Barack Oba- ma, BP şirketinin Meksika Körfezi’ndeki petrol kuyu- sundaki sızıntı nedeniyle çevre felaketi yaşanan böl- gedeki bir deniz lokanta- sında karides yedi. 20 Ni- san’dan beri günde 5 bin varil petrolün denize aktığı bölgeye üçüncü ziyaretinde Obama, Grand Isle kentin- deydi. Denizcilikle geçinen vatandaşlarla sohbet eden Obama, İngiliz şirketini kastederek “Körfez sahi- lindeki halka borçlu olduk- ları her senti ödeteceğiz” dedi. (Fotoğraf: AP) (EPA) İsrail Başbakanõ: Türk terör köktencileriyle barış eylemcileri arasındaki farkı gördük