23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 15 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER ‘Tüm İktidar AKP’ye’ 1917 Bolşevik Devrimi sürecinde Rusya’da şöyle bir slogan hâkimdi: “Tüm iktidar Sovyetler’e”. Bolşevik basınında devrim öncesi hem başkentte hem de bütün Rusya’da Sovyetler’in iktidarı ele geçirmesi için “Tüm iktidar Sovyetler’e” sloganı yer alıyordu. Kuşkusuz Bolşevik Partisi, Çarlık Rusyası’nda sömürü düzeninin sona ermesi ve sosyalizmin kurulması için böyle bir anlayışı benimsiyordu. Şimdi bu sloganı ironik bir biçimde kullanmak istersek AKP de her alanda ve kurumda iktidarını perçinlemeyi amaçlıyor. AKP için sadece hükümet olmak yeterli değil, yürütme ve yasama organındaki egemenliğinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı da uhdesinde olmak üzere diğer kurumlara da nüfuz etmek gerekiyor. AKP, özü itibarıyla bir burjuva partisi. Ancak burjuvazinin belli bir kesimini temsil ediyor. “İslami ya da muhafazakâr burjuvazi” denilen kesimin temsilcisi. AKP özellikle iktidarının ikinci döneminde kendi burjuva sınıfını iyice oluşturdu ve büyük sermayeyi temsil eden TÜSİAD’ı geriletmeye çalıştı. MÜSİAD, TUSKON gibi kendi yandaşı sayılabilecek sermaye örgütlerinden destek aldı. Zaten krizli dönemlerde sermaye içi çatışmalar da yoğunlaşır ve belli sermaye grupları üstünlük kazanır. Krizlerin diğer bir özelliği de sermaye sınıfının bir bütün olarak emek üzerindeki baskısının artmasıdır. Burada sermayenin fraksiyonları işçi sınıfına karşı ortak bir tavır belirlerler. TÜSİAD’ı da, TOBB’u da, MÜSİAD’ı da, TUSKON’u da krizi bahane ederek işten çıkarma, düşük ücret, fazla çalıştırma, esnek istihdam gibi konularda ortak davrandılar. Ancak bir yandan da çıkar çatışmaları devam etti. AKP, medya üzerinde de egemenliğini arttırıp kendi yandaşı bir medya oluşturmaya çalıştı. TÜSİAD ve İstanbul burjuvazinin çıkarlarını savunan Doğan Grubu’na ihtiyacı kalmadığı süreçte, hem TÜSİAD Başkanlığı’ndaki Doğan Grubu temsilcisinin uzaklaştırılmasına ve hem de vergi cezası ile bu grubun medyadaki etkinliğinin azaltılmasına neden oldu. Bu arada hamle sırası Silahlı Kuvvetler’e gelmişti. Çeşitli davalarla ordunun da etkinliği kırıldı. Şimdi son hamleyi yargı üzerinde oynuyor. Anayasa değişikliği yoluyla yargı üzerinde de iktidarın egemenliğini sağlamaya çalışıyor. Yani her alan ve kurumda iktidarını sağlamlaştırmayı amaçlıyor. Özellikle ordu ve yargı üzerindeki hamleler küresel güçlerin de işine geliyor. Aslında şu anda Türkiye’de bir askeri vesayet sorunu yok, bir sınıf tahakkümü var. Sermaye sınıfı ve de özellikle “İslami” fraksiyonu, AKP eliyle Türkiye’nin tüm kurumlarında iktidarı ele geçirmek ve tahakkümünü perçinleştirmek istiyor. Eskiden TCK’nin 141-142’nci maddeleri varken “sosyal bir sınıfın diğer bir sosyal sınıf üzerindeki tahakkümünden” söz edilip solculara ceza verilirdi. Şimdi sermaye sınıfı, var gücüyle bu tahakküm işlevini yerine getirmek istiyor. O nedenle de AKP bu görevi üstleniyor. Bu görev için “Tüm iktidar AKP’ye...” atillaozsever@ttmail.com 33 yõl aradan sonra gelen izin emek kesiminde büyük coşku yarattõ; sendikalardan örnek bir kutlama çağrõsõ geldi İşçiler, emekçiler, 33 yõl sonra Birlik Mücadele ve Dayanõşma Günü’nü yeniden Taksim’de kut- layabilecek. Kutlamalarõn coşkulu bir biçimde geçmesi için altõ kon- federasyon kadar, valilik de ciddi bir çalõşma içinde olacak. Yani dün ya- põlan açõklamalarda bu vurgu, özel- likle Vali Muammer Güler tara- fõndan yapõldõ. Şimdi emek kesimi, “Her ne kadar geçen yılın ya da önceki yılın bu yıldan farkı nedir, ne değişti de Taksim’de kutla- maya izin çıktı? Neden ön- ceki yıllarda yaşlı-genç, kadın- erkek demeden, hatta yaşlı-has- ta demeden, hastaneye bile giden insanların üzerine belki Tak- sim’e giderler diye gaz bomba- larını atan, tazyikli ve boyalı su- ları sıkan zihniyet, bu yıl böyle- sine coşkulu bir kutlamaya fev- kalede gönüllü davranıyor?” gi- bi tatsõz düşünceleri bir yana bõra- karak bu kutlamanõn tadõnõ çõkar- maya hazõrlanõyor. Emekçiye gösterdiği tavõrlardan, özellikle TEKEL direnişi sõrasõnda yaşananlarõn ardõndan, hükümetin artõk emekçinin taleplerini hiç din- lemen reddetme lüksünün kalma- masõ, altõ büyük konfederasyonun tamamõnõn aynõ talepte bulunmasõ, bazõ sendikalarõn inatçõ bir biçimde Taksim talebini yinelemesi ile elde edilen bu sonuçla emekçi yõllardõr arzuladõğõ 1 Mayõs kutlamasõnõ ya- pabilir hale geldi. 1 Mayõs 1977’de Taksim’de DİSK önderliğinde yapõlan kutlamalarda, toplanan yaklaşõk 500 bin kişinin üzerine ateş açõlmõş, 34 kişinin öl- mesi ve 136 kişinin de yaralanmasõ üzerine alan kutlamalara kapatõl- mõştõ. Daha doğrusu ertesi yõl yine 1 Mayõs kutlamasõ yapõlmõş ancak sonraki yõllar izin verilmemişti. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfede- rasyonu (DİSK) Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, 1 Mayõs 1978 yõlõndan bu yana işçiye ve emekçiye yasak olan Taksim Meydanõ’nda bu yõl kutlama yapõlacağõnõ belirterek “Yılmadık, direndik, kazandık” dedi. DİSK Başkanlar Kurulu, 1 Mayõs 2010 kutlamalarõna ilişkin dün Şiş- li’deki DİSK Genel Merkez binasõn- da toplandõ. Toplantõ öncesi gazeteci- lere açõklama yapan Süleyman Çele- bi, 1 Mayõs 1977 katliamõnõn 30. yõl- dönümünde yaşamõnõ yitirenleri anma isteğine devletin izin vermediği, 2008 1 Mayõsõ’nda DİSK Genel Merkez bi- nasõna gaz bombalõ saldõrõlarõn ger- çekleştiğini anõmsatarak, “Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin Taksim Meydanı’nda kutlama kararı çıktı. Alınan karar gecikmiş bir karardır. Şunu açıklıkla ifade etmeliyiz ki, Taksim bir inatlaşma değil, de- mokratikleşme sorunudur. Çünkü 1 Mayıs 1977’deki katliam aydınla- tılmadan Türkiye’de demokra- tikleşmeden bahsedilemez” dedi. Çelebi, bu 1 Mayõs’ta işçiyi, iş- sizi, sendikalõyõ, sendikasõzlarõ, beyaz ve mavi yakalõlarõ, genci, kadõnõ, toplumun tüm kesimini işçi sõ- nõfõnõn evine DİSK’in kortejiyle Tak- sim’deki coşkulu kutlamaya ça- ğõrdõ. E M E K Ç İ N İ N D Ü N Y A S I N D A N Fransa’da bir kadın iç çamaşırı firması Le- jaby’nin işçileri yaptıkları protesto gösterisinde, fabrika önüne sutyen ve külotlar astı. Firma, bu ayın başında 197 kişinin işinden olmasına neden olacak ülkedeki üç üretim tesisini kapatma kararını duyurmuştu. Protes- tocuların tişörtlerine yazılan sloganlarda “Fransa’da işimizi koruyun, Le- jaby yaşamalı, fabrikanın kapanmasına hayır” ifadeleri yer aldı. Kadın işçilerden protesto Eğitim emekçileri 17 Nisan’da Ankara’da Ülkenin dört bir yanõndan eğitim emekçileri 17 Nisan’da Ankara’da buluşacak. Eğitim ve bilim emekçileri Eğitim Sen’in çağrõsõyla “Demokratik, kamusal nitelikli eğitim; örgütlü güvenceli çalışma hakkı” mitingi için Ankara’da toplanacak. Mitingle ilgili bir açõklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kılıç, dün İstanbul ve Şanlõurfa’dan başlayarak iki koldan Ankara’ya yürüyeceklerini duyurdu. Eşini döven işçiye yaptırım geliyor Önceki yõl Bakanlar Kurulu kararõyla Emek ve Dayanõşma Günü ilan edilen 1 Mayõs, bu yõl uzun bir aradan sonra bir ilke sahne olarak yeniden Taksim’de kutlanacak. Şimdi altõ konfederasyon, bu özlemi giderecek bir kutlamanõn heyecanõ ve hazõrlõğõ içinde. Taksim 1 Mayõs alanõdõr Taksim’in bir inatlaşma değil, demokratikleşme sorunu olduğunun altõnõ çizen Çelebi, toplumun tüm duyarlõ kesimlerini örnek bir kutlama için alana çağõrdõ. Çelebi: Yılmadık, direndik, kazandık... DİSK organizasyonuyla başlayan kutlamalarda, dönemin DİSK Başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde provokatörler, Sular İdaresi üstünden ve yan- daki otelin muhtelif katlarından ateş açmış, katılanların panik içinde koşmaya başlaması sonucu 28 kişi ezilme ve boğulma, 5 kişi vurulurak ve bir kişi de panzer altın- da kalarak yaşamını yitirmişti. Kayıpların artmasında Kazancı yokuşunun bir kamyon tarafından kapatılmış olması da önemli bir unsur olmuştu. Türkiye’de Petrol-İş Sendikasõ’nõn başlattõğõ, Halil Ergün ve Meral Okay’õn destek olarak filmlerinde rol aldõğõ “Sen- dikalõ Ol” kampanyasõndan sonra bir kampanya da Ulus- lararasõ Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ITUC) geldi. ITUC, gençleri örgütlemek ve sendikalaşma bilincini arttõrmak için hazõrladõğõ uluslararasõ iletişim kampan- yasõnõn duyurusunu yaptõ. Kampanyada mecra olarak film- ler, sosyal ağlar ve poster- ler kullanõlõyor. Çizgi film tekniğiyle hazõrlanan film- lerin kahramanõ “Her Şey- den Bihaber Joe”. Filmler “Sen de dünyayõ değiştire- bilirsin” çağrõsõ ile bitiyor. Güvencesizler Taksim’de buluştu Dev Sağlõk-İş üyesi taşeron sağlõk işçileri, Samatya Has- tanesi inşaat işçileri, itfaiye işçileri, İSKİ ve güvencesiz öğretmenler Taksim’de buluştu. “Güvenceli iş, insanca yaşam için” direnen güvencesizler Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. “Güvenceli iş, insanca yaşam için dire- niyoruz” pankartõ arkasõnda toplanan güvencesizler Taksim tramvay durağõndan Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüyerek burada bir basõn açõklamasõ yaptõ. Yü- rüyüş, taşeronlaştõrma, güvencesiz çalõşmaya karşõ fark- lõ alanlarda direnen işçi ve emekçileri bir araya getirdi. Samatya Hastanesi inşaat işçileri, İSKİ işçileri, itfaiye işçileri ve güvencesiz öğretmenler hep bir ağõzdan “İn- sanca yaşamak istiyoruz”, “İşimizi geri istiyoruz”, “Sendikalõ çalõşmak istiyoruz” sloganlarõ attõlar. Yakla- şõk 400 kişinin katõldõğõ yürüyüşün ardõndan Galatasa- ray Lisesi önünde bir basõn açõklamasõ yapõldõ. ‘Sendikalı ol’ kampanyaları yaygınlaşıyor (Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU) Sivil toplum örgütleri ve meslek birlikleri, TBMM gündemindeki “Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı”nı dün, yurt genelinde düzenledik- leri gösteri ve açıklamalarla protesto etti. Herke- se eşit ve ücretsiz sağlık hizmeti tanınmasını ve güvenli ortamda güvenceli çalışmak istediklerini söyleyen gruplar İstanbul’da, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimlik binası önünde sloganlar eşliğinde bir süre oturma eyle- mi yaptı. Ankara’da da SES üyesi bir grup Dış- kapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Has- tanesi bahçesinde oturma eylemi yaparak Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı’nı protesto etti. Adana’da da SES, düzenlediği toplantıyla tasa- rıyla ilgili referandum sonuçlarını açıkladı. Fotoğraf:MEHMETKOCAOĞLU İstanbul Haber Servisi - Türk-İş’e bağlõ Türki- ye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sen- dikasõ (Belediye-İş) İstanbul şubeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve bağlõ şirketle- riyle bazõ ilçe belediyelerinde 60 günlük yasal toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşma sağlanamamasõnõ protesto etti. Saraçhane’deki İBB önünde toplanan Belediye-İş üyeleri adõna açõklama yapan Belediye-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanõ Cafer Serdar Özkul, İBB ile bağlõ şirketlerinde Çalõşma Bakanlõğõ’nca ve- rilen toplu iş sözleşmesi hakkõnõn tanõnmadõğõ- nõ belirterek “11 Şubat’ta başlayan ve 7 bin kişiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüş- melerinde, yasal süre tamamlanmasına kar- şın uzlaşma sağlanamamış, uyuşmazlık tu- tanağı tutulmuştur. Zeytinburnu, Gazios- manpaşa, Sultangazi ve Üsküdar belediye- lerinde de durum aynıdır” dedi. Belediye işçisi eylemde CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendikasõ (SES) Samsun Şube Başkanõ Süleyman Bal, Gazi Devlet Hastanesi Müdür Yardõmcõlarõ Ertuğrul Ceylan, İlyas Biçer ve Muzaffer Oğuzhan’õn çalõşanlarõ Me- mur-Sen’e bağlõ Sağlõk-Sen’e geçirmeye zor- ladõklarõnõ belirtti. Bal, “Sendikal faaliyet- lerde bulunacak idari görevlerdeki sağlık çalışanları, idari görevlerinden vazgeçmeli ve tercihleri yolunda çalışmalıdır. İdari gö- revlerinin arkasına sığınarak çevrelerine baskı uygulamak mevcut yasa ve genelge- lere aykırıdır. Başhekim en kısa zamanda devreye girerek adı geçen müdür yardım- cılarını yasanın kendilerine tanıdığı sınır- ların içerisine çekmelidir” dedi. Bal, sendi- kal baskõnõn sürmesi halinde cumhuriyet sav- cõlõğõ ve Sağlõk Bakanlõğõ’na suç duyurusun- da bulunacaklarõnõ, bu durumu düzenlenecek eylemlerle protesto edeceklerini söyledi. Sağlık emekçisine sendikal baskı Tasarıya protesto SGK, emekli maaşlarõ arasõndaki farklõlõğõn Anayasa Mahkemesi’ne intikal etmesi üzerine ‘kötü senaryoya’ hazõrlandõ. Buna göre Ana- yasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõnõn açõk- lanmasõndan sonra yapõlacak düzenlemeyle 2 milyon 200 bin işçi emeklisinin maaşõnda or- talama 310 liralõk artõş olacak. Bunun kamuya maliyeti de yõllõk 8.1 milyar lira olacak. SGK Başkanõ Emin Zararsõz, konunun iddia edildi- ği gibi 4 milyon ya da 6 milyon emekliyi ilgi- lendirmediğini belirterek, 13 farklõ türde emekli maaşõ ödendiğini anõmsatan Zararsõz, intibak düzenlemesi yapõlmadõğõ için maaş farklõlõklarõ oluştuğunu anlattõ. Sosyal Güven- lik Kurumu (SGK) Başkanõ Emin Zararsõz, KEY alacaklarõyla ilgili olarak sadece işçi ve emeklilerin SGK’ye, diğer alacaklõlarõn çalõş- tõklarõ kuruma başvurmasõ gerektiğini söyledi. Emekliye iyi haber MERSİN (Cumhuriyet) - BDP’li Akdeniz Be- lediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikasõ arasõnda, 2 ay önce başlayan ve 319 işçiyi kapsayan top- lu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçlandõ. Toplu iş sözleşmesiyle işçi maaşlarõnda artõş sağlan- dõ. 8 Mart Dünya Emekçi Kadõnlar Günü’nün kadõn işçiler için resmi tatil olmasõ ve eşine şiddet uygulayan erkek işçiye yaptõrõm getiril- mesi de sözleşmede yer aldõ. Sözleşmeyle bi- rinci yõl için aylõk ücretlere brüt 212 TL, ikin- ci yõl için ise 225 TL zam yapõldõ. İmzalanan TİS’te yer alan dikkat çekici maddelerden biri- ne göre, kadõnlara yönelik her türlü olumsuz tutum ve davranõş, fiziksel, ekonomik ve psi- kolojik şiddet, taciz, tecavüz, dayak, hakaret, çokeşlilik ve benzeri tutumlar sergileyenlere önce ihtar, 1-2-3 günlük yevmiye kesimi ve iş- ten çõkõş gibi disiplin cezalarõ uygulanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle