27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
15 NİSAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Ö lümünün 422. yõlõ nedeniyle 9 Nisan’da başlayan Mimar Sinan’õ anma haftasõn- da Antalya’daki ödül töreninin anlamõ de- rindi.. Mimarlarõmõz, “mimar olmayan” iki yurt- sever bilim insanõmõzõn “mimarlığa katkı”larõnõ kut- sarken diyorlardõ ki: “Kent ve çevre değerlerine du- yarlı bir mimarlık ve şehircilik için yol gösterici öğretmenliğinize teşekkürlerimizle...” Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki (SBF) “kentbi- lim” eğitiminin önderleri ve emektarlarõ Prof. Dr. Ce- vat Geray ile Prof. Dr. Ruşen Keleş, Mimarlar Oda- sõ Antalya Şubesi’nin “mesleğe katkı” ödüllerini al- dõlar… Geray’a ödülünü sunan YTÜ Mimarlõk Fa- kültesi Dekanõ Prof. Dr. Zekai Görgülü dedi ki: “İki duayenimiz de bizlere şehirciliğin temellerini öğ- retmenin ötesinde, ülkemizi sevmeyi de öğretti- ler...” Antalya Vali Yardõmcõsõ Mehmet Seyman da Ke- leş’e ödülünü verirken; “İki hocamızın da öğren- cileri olmaktan daima onur duymuşumdur” di- yordu… ‘YARIM YÜZYILIN ANISI’NA Mimarlar Odasõ’ndaki ilk konuşmasõnõ, 1960’ta he- nüz asistanken Devlet Planlama Teşkilatõ’nõn ku- ruluşu nedeniyle yaptõğõnõ belirten Prof. Geray, al- dõğõ ödülün 50 yõlõ aşan bir beraberliği simgelediğini söyledi. Prof. Keleş de aynõ beraberliğin kendilerine ve SBF’deki eğitime de “katkı”sõ olduğunu belirterek şunu ekliyordu: “Mimarlar Odası’nın rant poli- tikalarına karşı kamu yararını gözeten mesleki duruşunu bizler derslerimizde de örnek göster- mişizdir.” Nitekim, Antalyalõ mimarlarõn yõllardõr ödün ver- medikleri aynõ duruşun ödül gerekçesinde “kent planlamasında rant beklentileri yerine toplum- sal esenliğin esas alınmasını kamu yöneticilerine de öğrettikleri” vurgulanõrken, Mimarlar Odasõ Şu- be Başkanõ Osman Aydın şunlarõ vurguluyordu: “Tarihi kültürel değerlerimizin korunması ve ge- liştirilmesi konusunda mesleğimize ve kentleşmeye koydukları önemli katkılar bizler için eşsiz de- ğerdedir.” ‘20. YILIN’ ÖDÜLLERİ Antalya’da iki yõlda bir gerçekleştirilen ve 10.’su düzenlenen Batõ Akdeniz Mimarlõk Ödülleri’nin ama- cõ özetle şöyle: “Kentlerin ve bölgemizin doğal, ta- rihsel çevre ve mimari mirasla iç içe oluşumun- da mimarın sorumluluğunun gelişmesi ve halkın mimariyle birlikte koruma-kullanma bilincinin yaygınlaşmasını sağlamak.” Aydõn’õn ifadesiyle: “20 yıl önce Türkiye’de mimarların sadece büyük kentlerde ol- madıklarını kanıtlamak için” başlatõlan ödüllerin 2010 yõlõ sahiplerini Gülşen Can, Şükrü Uçak, Özge Köksal, Şevkiye Erdal, Mine Kaya, Şeyda Duran, Türker Öcal, İlhan Sobutay ve Eşref Yet- kin’den oluşan jüri belirledi. “Proje” dalõnda Bilal Ateş- Şevket Altındal, Nail Ata- soy, Seval Gelen, Ufuk Par- lakdağ; “Yapı” dalõnda Şev- ket Altõndal-Ahmet Bıçaklı ve Zeynep Esengil-Recep Esengil’in ödül alan proje ve uygulamalarõ Mimarlar Oda- sõ’ndaki Tarõk Akõltopu Salonu’nda tanõtõlõrken, Ge- ray ile Keleş’in yaşamlarõ ve “mimarlığa katkı”larõ da sergileniyor... HOCALARIN HOCALARI Geray’õn ve Keleş’in, hem kendi akademik ça- lõşmalarõyla hem de “beraber” gerçekleştirdik- leri sayõsõz kitap, makale, araştõrma, rapor, bildiri ve tüm değerlendirmeleri, SBF’deki “hocaların hocaları” olma birikimleriyle birlikte, kentleş- me, imar, çevre, kültür ve mimarlõk-şehircilik ala- nõnda eşsiz zenginlikteki “bilimsel kaynak- ça”mõzõ oluşturmuştur. Özellikle vali ve kaymakamlarõmõzõn, Ruşen Ke- leş’in Türkçemize kazandõrdõğõ deyimle “kentbilim” (şehircilik) alanõnda eğitimli kamu yöneticileri ol- malarõnõ sağlayan öğretmenlikleri, Tarihi Kentler Bir- liği’ndeki Danõşma Kurulu üyelikleriyle kültürel mi- rasõmõzõ sahiplenen belediye başkanlarõ ve yerel yö- neticiler için de geçerli... CUMHURİYET DEVRİMCİSİ 1950’de öğrenci olarak gir- diği SBF’deki öğretim üyeli- ğine bugün de “yorulmadan” devam etmekte olan Geray için meslektaşõ Prof. Alpaslan Işıklı demişti ki; “Ders ver- meyi şehvetle sever...” Prof. Geray, 1993’te Sõvas’ta 35 aydõnõmõzõ yitirdiğimiz, ge- rici yobazlarõn “Madımak Oteli yangını katliamı”ndan Aziz Nesin’le birlikte sağ kur- tulabilen birkaç kişi arasõn- daydõ. Ödünsüz “Cumhuri- yet Devrimcisi” kimliğiyle bütünleştirdiği toplumsal du- yarlõlõğõnõ kaymakamlõklarõnda, eğitimde, dekanlõ- ğõnda, Bayõndõrlõk Müsteşarlõğõ’nda, Dil Derne- ği’nde, demokratik kuruluşlarda ve her yerde, her ko- numda sürdürdü.. ULUSLARARASI ÖĞRETMEN SBF’yle birlikte Ankara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi’ni bitiren Prof. Dr. Ruşen Keleş de SBF’nin iki dönem dekanlõğõnõ üstlendi; ABD ve Japon üniversitelerinde dersler verdi; KKTC-Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde de öğretim üyeliği yaptõ... Bilimsel kuram ve hukuk dünyamõza sayõsõz ki- tap ve araştõrmasõyla katkõda bulunarak Türkiye Cum- huriyeti’nin laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerinin, şehircilik ve kentleşmedeki ödünsüz savunucusu olan Keleş, yerel yönetimler ve de- mokrasi konusunda ülkemizin uluslararasõ kuruluş- larda ve forumlardaki emektar temsilcisidir... “Mimarlığın Mülkiyeli dostları”na esenlik için- de sağlõklõ bir yaşam diliyoruz... SBF’nin ‘kentbilim’cileri Cevat Geray ve Ruşen Keleş’e ‘Mimarlõğa Katkõ’ ödülü verildi 1-Ruşen Keleş ve Cevat Geray, Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Osman Aydın’la... (Fotoğraf: Mimar Cemal Can) 2-Cevat Geray, yobazların Sıvas katliamından sağ kurtulanlar arasındaydı... 3-Ruşen Keleş’in kitapları, kentleşme alanında ülkemizdeki en birikimli bilimsel kaynakçayı oluşturuyor... ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Çukurova Sanat Günleri... Meğer çevrede ne çok Kozan hayranı varmış! Geçen pazar Kozan’a ilişkin “Fellini ve Kusturica çok kıskanacaktı...” başlıklı yazıma birbirinden keyifli tepkiler geldi. Elbet Kozan’a kaledeki o nikâh töreni için gitmemiştim. “Çukurova Sanat Günleri” çerçevesinde Adana ve Kozan’da birer konuşma yapmaya gitmiştim. Sözü Kozan’dan alıp Çukurova Sanat Günleri’ne geçmeden sinema ve televizyon filmleri, dizi çekenlere seslenmek istiyorum: Kozan’ı görün!.. Restore edilmeye başlanan konakları, arastası, ağları, bahçeleri, kaleleri, kuleleriyle doğal bir plato, harika bir film seti olabilir. Benden söylemesi... 1998 yılında Adana Sanat Günleri adı altında başlayan, üç yıl sürdükten sonra sürekliliği kesilen, sekiz yıllık bir aradan sonra, bu kez “Çukurova Sanat Günleri” adını alan etkinlik bu yıl dördüncü kez gerçekleştirildi. Dört gün süren “Çukurova Sanat Günleri”nin bildiğimiz sanat etkinliklerinden farklı bir yapısı var: Sadece Adana’da değil tüm çevre kentlerde hatta sınır ötesinde de gerçekleşiyor. Örneğin bu yıl Lazkiye’de (Suriye’de) başladı, Mersin’deki törenle sona erdi. Açılışla kapanış arasında Adana, Kozan, Ceyhan, Tarsus, Silifke, Taşucu, Osmaniye, Gaziantep, Antakya, Harbiye, İskenderun’da çeşitli etkinlikler yer aldı. Bence de bu, muhteşem bir düşünce. Yani sadece bir yerde değil de tüm yöreye yayma niyeti çok güzel... Hele son zamanlarda iller, ilçeler arası amansız çekişme, kıskançlık, takım tutmacılık göz önüne alınacak olursa, bu etkinlikleri tüm yöreye yayma ve sanat günlerini, dayanışmanın, paylaşmanın ortak harcı kılmak gerçekten harika bir düşünce. Ama eğer çalışırsa... “Etkinlikler” dediğim, yazar, şair, gazeteci ve bu yıl özellikle dil üzerine çalışan öğretim üyeleri, araştırmacıların verdiği konuşmalar, konferanslar... Ayıp olmasın diye başkalarından değil, kendimden örnek vereceğim. Örneğin Kozan’da benim ve benden önceki tüm konuşmacıların dinleyicileri, on kişi ya vardı ya yoktu... (Sonradan anlaşıldı ki, etkinliğin yer aldığı Kozan Ticaret Odası, olayı “unutmuş!”) Elbet sayısal çokluk azlık değer ölçüsü olamaz ama, yine de insan emeğe, masrafa, çabaya, zamana üzülmeden edemiyor. Neyse ki, Mersin ve Antakya’da Adana’dakinden çok daha geniş ilgi varmış. “Çukurova Sanat Günleri”nin mimarı, neferi, başlıca emekçisi, gazetemizin Adana temsilcisi Çetin Yiğenoğlu... Onunla konuşunca, “Çukurova Sanat Günleri”nin sadece etkinliklerden ibaret olmadığını görüyorum. Örneğin öncesinde ve sonrasında süren sergiler... Çukurova’ya ilişkin kitap ve dergi yayınları... Yerel basında sanat günlerine ilişkin müthiş bir seferberlik... Bu yıl Taha Toros’un aldığı, her yıl verilen “Çukurova Sanat Ödülü”... Bu etkinlikler aracılığıyla kurulan dış ilişkiler... Bu yılki Çukurova Sanat Günleri’nde, Fas, Suriye, Lübnan ve Filistin’den birer temsilci vardı. Çetin Yiğenoğlu’nun vurguladığı gibi bunlar, yöresel rekabeti değil, bölgesel birlik ve dayanışmayı güçlendiriyordu. Bir bakıma “1071’den beri buralardayız” değil, “Bizim on bin yıllık geçmişimiz var” düşüncesini yaymaya yarıyordu. Sadece çeşitli kuruluşların katkılarıyla varlığını sürdüren ve herkesin gönüllü çalıştığı “Çukurova Sanat Günleri”nin güçlendirilip sürdürülmesi en büyük dileğim. Ancak bunun için, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği, katılımcı bir program, örgütlü bir çalışma ve hedefin önceden belirlenmesi kaçınılmaz kanısındayım. [email protected] faks: 0212. 257 16 50 Kültür Servisi - Sabancõ Üni- versitesi Sakõp Sabancõ Mü- zesi (SSM), “2010 Türki- ye’de Japonya Yılı” etkinlik- leri kapsamõnda Mitsubishi Corporation ve Japan Tobac- co’nun (JT) katkõlarõyla, “Fır- ça ve Kalemin İzinde Sınır- ları Aşmak - Doğu ve Batı Yazı Sanatından Seçmeler” başlõklõ sergiye ev sahipliği yapõyor. Dün bir basõn toplantõsõyla tanõtõ- lan sergi, bugünden başlaya- rak 27 Haziran’a kadar sanat- severlerle buluşacak. Basõn toplantõsõna, Kampo Müzesi Müdürü Yuri Harada, MG Latin Kaligrafisi Okulu Baş- kanõ Muriel Gaggini, Sakõp Sabancõ Müzesi Direktörü Nazan Ölçer, Mitsubishi Türkiye Genel Müdürü Taic- hi Ito ve JTI Türkiye Genel Müdürü Bilgehan Anlaş ile birlikte katõlan Japonya’nõn Ankara Büyükelçisi Nobuaki Tanaka, Osmanlõ, Uzakdoğu ve Latin kültürlerini bir araya getiren bu serginin hayata ge- çirilmesinden duyduğu mem- nuniyeti dile getirdi. Sergide, SSM hat koleksiyonun- dan seçilen Osmanlõ dönemi eserleriyle, Japonya’daki Kampo Müzesi’nden gelen Çin ve Japon kaligrafi örnek- leri, Latin kaligrafisinden ta- rihsel örneklerin yanõ sõra MG Latin Kaligrafisi Okulu sanat- çõlarõnõn yazdõğõ ünlü Türkçe metinler de yer alõyor. Bu me- tinler arasõnda Atatürk’ün özdeyişleri, Nâzım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Yahya Kemal Beyatlı gibi ünlü şair- lerimizin şiirleri yer alõyor. Söz uçar, yazõ kalõr Kültür Servisi - İnternet ortamõnda online kitap satõşõ yapan İdefix’in öncülüğünde Tür- kiye Teknoloji Geliştirme Vakfõ ile TÜBİ- TAK’õn desteği ve bazõ yayõnevlerinin işbir- liğiyle gerçekleştirilen e-kitap projesi, Türk- çe kitaplara uyarlandõ. Önceki gün düzenlenen bir toplantõyla tanõtõlan projenin ardõndan e- kitap cihazlarõ bugünden itibaren idefix.com adresi üzerinden satõşa çõkõyor. Can Yayõnla- rõ ise projeye, iki ay sürecek açõlõş kampanyasõ kapsamõnda 25 kitabõnõ e-kitap cihazõ satõn alan okuyuculara hediye ederek destekte bulunu- yor. Projeye ayrõca, April, Aras, Ataç, Denizler, Helikopter, İthaki, İz, Kabalcõ, Kõrmõzõ Kedi, Kitap, Kurtuba, Notos, Oğlak, Optimist, Öz- gür, Pan, Sel, Siren, Şema, Versus, Yeditepe ve Yordam Yayõnevi de katõlõyor. İdefix.com Genel Müdürü Mehmet İn- han, yazarla okuyucu arasõndaki mesafeyi kõ- saltacak e-kitap projesiyle ilgili olarak “Ci- hazların Türkiye pazarına ve Türkçeye uyumlarının sağlanmasının, yazar, ya- yınevi ve okurun haklarının korunması için gerekli altyapının tamamlanmasının ar- dından artık her şey hazır. Bu proje, ya- yıncılık sektöründe okuma oranını arttı- racak, korsana karşı mücadeleyi kolaylaş- tıracak” dedi. Birçok yayõncõnõn e-kitap ko- nusunda çekimser kaldõğõnõ söyleyen Can Yayõnlarõ Genel Müdürü Can Öz ise “Kita- bın daha ucuz ve kolay dağıtılması, daha çok kitap okunması demek. Türkiye’nin zaman içinde fiyatları daha da düşecek olan e-ki- tapları çabuk benimsemesini diliyorum” de- di. E-kitap fiyat avantajõ, kitaplarõ taşõma ve ar- şivleme konusundaki pratikliği, basõmõ tü- kenmiş kitaplara anõnda erişim sağlamasõ gi- bi özellikleriyle de dikkat çekiyor. Türkiye,Türkçee-kitap’labuluşuyor İDEFİX’İN ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ PROJEYLE CİHAZLAR SATIŞA ÇIKIYOR Kültür Servisi - Beykent Üniversitesi Yabancõ Diller Yüksek Okulu ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İstanbul Şu- besi işbirliğiyle düzenlenen “70. Kuruluş Yılında Köy Ens- titüleri ve Edebiyat” konulu etkinlik, yarõn saat 10.00 -13.15 saatleri arasõnda Beykent Üniversitesi Şişli – Ayazağa Yer- leşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yüksel ve Ya- bancõ Diller Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Veysel Kı- lıç’õn açõlõş konuşmalarõyla başlayacak etkinlik, Beykent Üni- versitesi Sinema Televizyon Türkçe Bölüm Başkanõ Prof. Dr. Oğuz Makal tarafõndan hazõrlanan “Ülkeyi Kucakla- yan Adam Tonguç” belgesel filminin ilk gösterimi ile de- vam edecek. “70. Kuruluş Yılında Köy Enstitüleri ve Ede- biyat” konulu panele; Beykent Üniversitesi Mütercim Tercümanlõk Rusça Bölüm Başkanõ, yazar, ozan Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, Köy Enstitülü yazarlar Talip Apay- dın, Osman Şahin, eleştirmen Emin Özdemir ve Yrd. Doç. Dr. Musa Sapıtmaz konuşmacõ olarak katõlacak. Köy Enstitüleri ve edebiyat ‘Mülkiye’nin mimarlõk bilgeleri Kültür Servisi - 2010 Necati- gil Şiir Ödülü, önceki gün Kaba- taş Lisesi’nde düzenlenen bir tö- renle Hulki Aktunç’a verildi. Bu yõl Necatigil ailesince, Kaba- taş Lisesi Eğitim Vakfõ’nõn kat- kõlarõyla Kabataş Lisesi’nde ger- çekleştirilen törende bir konuşma yapan Aktunç, Behçet Necati- gil’le çok genç yaşta tanõşmasõnõn öyküsünü anlattõktan sonra, Ne- catigil’in asõl ad soyadõnõn Behçet Gönül olduğunu, 15. yüzyõl Divan şairi Necâtî’nin şiirine duyduğu büyük bağlõlõkla Ne- catigil soyadõnõ aldõğõnõ belirterek “Akrabalık ise, akrabalık budur” dedi. Necatigil’in günlük yaşamõ, çalõşma tarzõ ve al- çakgönüllü var oluşunun da bir ders olduğunu vur- gulayan Aktunç, onun yalnõzca şiirinden değil, rad- yo oyunlarõndan ve sözlüklerinden de etkilendiğini söyledi. Ödüle “Sönmemiş Dizeler” adlõ yapõtõyla değer görülen Aktunç, “Necatigil şiiri pek çokla- rının inandığı gibi sessiz sakin bir şiir değildir, ben Necatigil’i isyan- cı bir şair olarak görürüm” dedi. Törende konuşan seçici kurul baş- kanõ Doğan Hızlan, kimi ödüllerin değerlendirme toplantõlarõnda so- nuca zor varõldõğõnõ, ancak bu kez se- çici kurul üyelerinin toplantõya ner- deyse Hulki Aktunç adõnda ortak bir karara varmõşçasõna katõldõklarõnõ belirtti. Behçet Necatigil’in yaşa- mõndan karelerin gösterildiği tören- de konuşan, Necatigil’in öğrencile- rinden, şair ve yazar Hilmi Yavuz da, Necatigil’in yaşam biçimiyle, herkesten biriyken herkesten bi- ri olmadõğõnõ ortaya koyduğunu belirterek, gerçek öğretmenlerin bu dünyadan ayrõldõktan sonra da öğ- retmeye devam ettiklerini söyledi. Kabataş Lisesi öğrencilerinin Necatigil’den şiirler okuduklarõ tö- rende, Kabataş Lisesi Eğitim Vakfõ Başkanõ Naci Karaağaç ve Necatigil’in kõzõ, yazar Ayşe Sarı- sayın da birer teşekkür konuşmasõ yaptõlar. Necatigil Şiir Ödülü’nü aldõğõ törende konuşma yapan Aktunç: ‘Necatigil isyancõ bir şair’ Hulki Aktunç ödülünü Ayşe Sarısayın’dan aldı. SABANCI ADANA TİYATRO FESTİVALİ’NDE BUGÜN  H.O SABANCI SAHNESİ Almanya - Freiburg Tiyatrosu - Kar saat 20.00  SABANCI ÜNİVERSİTESİ İspanya-Tatiana Garrido Flamenko Topluluğu-Fueago Y Arena “Ateş ve Kum” saat 20.00 Yazan: Yılmaz OKUMUŞ Desen: Tuncay AKGÜN Uyarlayan ve Oynayan: Haldun AÇIKSÖZLÜ Barış Derneği; İstiklal Caddesi, Gazeteci Erol Dernek Sokak Hanif Han 11/5 Beyoğlu / İstanbul Tel: (212) 252 13 76 18 Nisan Pazar Saat: 20:00 Barış Derneği Nâzım Hikmet Salonu www.barisdernegi.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle