27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Yusuf Alper'den Metin Cengiz dizelerinln değerlendirllmesî Metin Cengiz şiiri: 'Dünyaya katkımız...' Metin Cengiz, şiir dünyamıza 1980'in ortalarına doğ- ru, olgunlaşmış bir şair olarak girdi. Biz onun ace- \ mi şiir taslaklarını hiç görmedik. Sonradan öğren- dik ki o şiirini içeride pişirmiş. geliştirmişti. 12 Eylül döneminde hapishanede kaldığı yıllarda olası ki Türk şiirinin ustaları ve Fransız şairlerin- den besienerek şiirini olgunlaştırmıştı. Metin Cen- giz'in toplu şiirlerinin ikinci cildi Dünyaya Katkı- mız Bir Ebru Vurgusu adıyla yayımlandı. O YUSUf ALPER | *m jr etin Cengiz'in şiirleri, l \ #1 5 a 5 ırtlcl v e nıodern I \ i I olarakgöründü. tlk JL V _L kitabı Bir Tufan Son- ras/'nın ilk şiiri bunun kanıtı: "Korkunç bir uçurumun kenarın- dayım/ Ağaç-/ lar gözüküyor aşa- ğıda belli belirsiz/ Bir çağ-/ laya- nın duyulmakta sesi/ Anamın aç- ması ak-/ lımda. Bir ormanın solumasinı andınyor kalbim/ Kıskaçtayım. Duydu- ğutn yalnızca kahkahalar/ ve küfür ses- leri. Dizlerim titriyor. Uçabilsem/ Ka- natlarım olsa yıldız kuyruklanndan. Bir- den-/ bire kaburgalarımın parçalandığı- nı duyuyorum/ Her biri bir yerde ke- miklerimin. Kıskaçtayım/ Sonsuz bir karanlık. Çok şükür hücremdeyim/ Geçti her şey. Hazırlanmalıyim az son- raya/avuçlarımdaki sigarayla yarısı yan- mış." Görüldüğü gibi bu şiir, imgeye daya- nan, modern, evrensel estetik ve top- lumsal değerlerden haberdar, zulmü, iş- kenceyi, tutukluluğu bağırmadan, sakin bir biçimde anlatıyor. Cengiz, genç bir şair olarak toplumsal sorunları işlerken derinden akan bir su gibi sakin bir bi- çimde, anlamı, ritmi, lirizmi poetikası- nın temeli yapıyor. İMCEYİ ÖNEMSEYEN ŞAİR Toplumsal kaygılarm ön planda ol- duğu şiirler yazan, öyle bir poetika sa- hibi şairlerin şiirlcrinc psikodinamik b'akışta çok zorluklar var. Çünkü onla- rın yaratımlarının temel kaynağı bilinç- dışı değil bilinç düzlemi. Tabii ki her insanın bilinçdışı malzcmesi bilincine az da olsa yansıyabilir ancak Marksist ve özdekçi ise bunu sıkı bir biçimde kontrol edebilir, bilinçdışından bilincc ruhsal malzcmc geçişini ketleyebilir, izin vermeyebilir. Elbette bu çok sıkı tutulursa yaratım, sanat escri, şiir bilin- cin kuru bilgileriyle oluşturulmuş, man- tık kurallarının sıkı egemenliği altında, imgeye yüz vermeyen bir yapı sergiler. Oysa Cengiz'in bütün bu toplumcu özclliklcrinc karşın aynı zamanda imge- yi de çok önemseyen, kullanan bir şair olduğunu biliyoruz. Ancak dcnebilir ki oldukça kontrollü bir biçimde imge- den, bilinçdışından yararlanma söz ko- nusu. Yani çağrışımlarını serbcst bıra- kıp anlam nercye giderse gitsin biçi- minde bir yaklaşım söz konusu değil. SAYFA 14 Bunu, ne kadar modernist ve imgeden yana olsa da bu toplumda, bu coğrafya- da yaşayan bir şairin yapabilmcsi pek olası görünmüyor. Çünkü bu toplum son iki yüzyıldır aydımndan, şairinden kendisini yönlendirmesini, rehberlik et- mesini bekliyor. Maalesef olumsuz da olsa bu bir gerçek. Yani bu toplumun şairleri Paris, Londra, New York'ta oturup şiir yazanlar gibi davranamıyor, davranamaz. Tabii bütün şiirleri öyle yazılacak di- ye bir kural, topluma verilmiş sözleri yok. Onun için zaman zaman imgenin yoğun olduğu, anlamın çok sıkı veril- mediği, kısmen çağnşıma yaslı şiirler de yazarlar. Metin Cengiz de o şairlerden biri. Şunu da unutmamalı, artık 70 yıl önçesinin şiirlerini yazmak olası değil. Öte yandan Cengiz'in yıllar içinde ya- kın coğrafyanın; Ortadoğu'nun şiiriyle ilişkisi arttı. Uluslararası şiir etkinlikle- rinde yeni tanışmalar, okumalarla şiiri giderek zenginleşti. Halk kültüriinden yararlanmalar başlangıcından beri vardı ancak daha da yoğunlaştı. Cengiz, başlangıcından beri toplum- cu, lirik bir şiir yazıyordu. Ancak mo- dern Fransız şiiriyle ilişkisi ve İkinci Ycni'ye yaklaşımı onun belirleyici üs- tünlüğüydü. Ancak onun anlayışına görc toplum- cu şiirin apaçık ol- ması gerekmezdi ve biraz kapalı, ör- tük de olabilirdi. Toplumcu bir şiir yazarken tkinci Yeni'nin imgeci, çağnşıma yaslanan tutumundan yarar- landı ama anlamı asla yadsımayan bir poetikanın sürdü- rücüsü oldu. Yıllar içinde aya- ğını bu coğrafya ve tarihc basan, ken- dinin olan bir şiiri belirginleştirdi. Za- man zaman sözcük dağarcığı ve imge- leriyle mistik olan- la yakınlıkları olsa da o, csas olarak özdekçi bir şair. Giderek kolay anlaşılan, yalın bir şiire yöneldi. Son şiirlerinde, kitapla- rında ve özellikle Dünyaya Katkımız Bir Ebru Vurgu- su 'ndabu yalın- laşma belirgin. Ancak imgeden yarar- lanma da sürer: "Ve yüreğimin karanlık mağaralara açılan yüzü/ unutulmuş oyunlar gibi yüzümde/ sanki kör bir ağaca aşılamışlar beni/ görünmez olsun diye de yaprakları/ ölümle sulamışlar" (s. 65). Çok sayıda aşk, cinsellik konulu şiir- ler de yazan Cengiz'in kadını tini ve be- deniyle bir bütün halinde elc aldığı da gözlenir: "Biz böyle iç içe terli ve esrik/ özsuyumuzu içmenin derin sevinciyle/ dünyaya katkımız bir ebru vurgusu/ (...)/ sevinç varsa günlerimizde ve mut- W bir ayin varsa gövdemizde (...)/ son- ra söz uçar yazı kalır/ gönüllü tutsağım ya, göğüslerin/ apisanenin doğuşu" (s. 27-28). ŞAİRİN BİLİNÇALTI Psikodinamik açıdan bakıldığında Metin Cengiz şiirinde Freudyen bakışla oral dönemin yansıması görülebilir. Anneye ve memeye ilişkin yazdıkları bunu gösterir. Aynca yoğun öfkesi ve alkole ilişkin yazdıkları da bu görüşü destekler. Öte yandan Kohutçul açıdan bakıldığında da oldukça sağlıklı ve ku- caklayıcı bir çocukluk ortamında büyü- düğü anne vc babadan çok iyi aynala- malar aldığı, yani ebeveynlerinin ona destekleyici, güven verici kucaklayıcı Metin Cengiz sllrlnln blllncdısı kaynaklan varsa da, daha çok blllnc düzlemln- den kaynaklanan, blllncln egemen oiduflu bir şllr oldugunu soyleyeblliriz. tutumla davrandığı düşünülebilir. So- nuçta güven duygusu yüksek, girişimci bir kişilik yapısı sergilediği vc de bunun şiirdeki yansıması olarak fallik- ödipal dönemi iyi bir biçimde geçiren bir ço- cuğıın erişkin tutumunu gösterdiği söylenebilir. Feodal kültürün aşırı verici, besleyici ortamının olabileceği, belki çok uzun yıllar annenin onu emzirdiği ya da tersi- ne, hemen ardından doğan bir kardeş nedeniyle anne-mcmesiz kaldığını söy- lemek de olası. Yani oral dönem sap- lantısı olan bir şairle karşı karşıyayız ve bunun nedeni her ikisi de olabilir. An- cak şunu belirtmekte yarar var ki sanat- çı ve yaratıcılann büyük çoğunluğu, (kendimi de katayım ki kimseler alın- masın) oral bağımlı kişilik yapısında ve narsisistik örselenmelere çok yatkındır. Olası ki Cengiz de örselenmelere karşı hassas ve alkollc olan ilişkisi de bir bi- çimde hem o duyarlılığı bastırma ge- reksinimi hem de oraliteyle ilişkili görü- lebilir. Tabii zaman zaman özgüven yüksek- liği onda megalomanik ve narsisistik bir tutum olarak dışavurur. Zaman zaman da tersi bir durumla, nihilistik bir içe- rikle karşılaşabiliyoruz: "Oysa hiçlikten olmak isterdim seninle/ ve hiçliğe git- mek toprak yerine." Bu yapının oluşmasında tabii ki aşırı besleyici, masallar anlatan annenin ya- nında ilgili, sevecen, paylaşan, yönlen- diren, iyi bir özdeşim nesnesi olan bir babanın katkısı da olmuş gibi görünü- yor. Bu bakımdan çocuk Metin'in ol- dukça şanslı olduğu ve iyi bir çocukluk geçirdiği düşünülebilir. Özgüven duy- gusuyla atıldığı toplumsal ortamda "Devlet Baba", 12 Eylül'de işkenceden geçirmiş, ilk gençlik ve gençlik dönem- lerinde ciddi örselenmeler yaşamıştır. Baskı, zulüm, işkence, arkadaş ölümleri ya da intihan (bir şiirinde anlattığı Sat- ranç Dersleri'nin sevgili şairi tlhami Çi- çek) onu örselemiştir diyebiliriz: "Ha- yat su gibi tlhami, tutamıyor insan/ el- de kalıyor yalnızca kekremsi bir tat/ sa- atler vuruyor saatler vuruyor saatler vu- ruyor/ en acemi oyuncuya kalıyor şah ve mat" (s. 239). Sonuç olarak, Metin Cengiz şiirinin bilinçdışı (oral, ödipal dönem ağırlıklı, narsisistik özellikler taşıyan) kaynaklan varsa da, daha çok bilinç düzleminden kaynaklanan, bilincin egemen olduğu bir şiir olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca ayakları bu topraklara basan, ancak "dünyada her ne varsa" onla ve oralarla da ilgili, evrensel insan sorunları, zu- lümleri, ölümlerini gören, göstercn ve estetik değerleri içeren bir şiir olduğu- nu da görürüz. Bağdat şiiri buna tipik bir örnek: "Bugün ölümün ne kadar acı olduğunu düşündüm/ yavrularını koru- maya çalışan bir anne gibi/ çarcsiz ka- lınca öliim ne acı/ Bağdat çaresiz bir anne gibi diyordu radyo/ çaresiz bir an- ne gibi titriyorum/ çaresiz bir anne gibi titriyor Bağdat" (s. 152). • Dünyaya Katkımız Bir Ebru Vurgu- su/ Metin Cengiz/ Digraf Yaytnaltk/ 250 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle