23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
kuduğum Kitaplar Bir hülya adamın romanı Ahmet Hamdi Tanpınar A hmet Hamdl Tanpı- nar, yaşarken okuhardan bekle- diği ilgiyi görememiş ya- zariardan. ölümünden sonra ise blrçok yazann aksine her geçen yıl daha çok okunmuş, hakkında araştırmalar yapılmış, esenerf dünya dillerine çevrilmiş, klaslkleşmlş bir yazar. Ahmet Hamdl Tanpınar. lise onun- cu sıntfta. Saflda. ayakta (üstte). Aslstanı. meslekta$ı ve ölümün- den sonra yapıtlannın yayımian- masını saölayan dostu Mehmet Kaplan lle blrllkte (altta). I özetlikle çağdaş edebiyata pek sıcak bakmayan akademik çevrelerin ilgisi, hakkında yapılan araştırmalann, incele- melerin çokluğu dikkate değer. Üniversi- telerin merakının kökeninde kuşkusuz eserterinin gücü yanında, öğrencilerinin Tanpınar'a ilgisi ve sevgisi de yatıyor. Mehmet Kaplan, Zeynep Kerman ve Inci Enginün'ün çabalannı özellikle anmak gerek. Tanpınar'ın öğrencilerinden Prof Dr. Orhan Okay az ve öz yazmasına rağmen değerli eser- lere imza atmış, hem akademik hem de edebi çevrelerin yakından tanıdığı, önemsediği bir isim. özellikle Beşir Fuad'la ikjili çalışması ile anılır. Orhan Okay, hocası Tanpınar hakkında birçok makale, inceleme yazmış. Tanpınar hak- kındaki en geniş çalışması ise geçtiğimiz gün- lerde yayımlanan Bir Hülya Adamının Romanı Ahmet Hamdi Tanpınar(Şubat 2010, Oergâh Yay.). Kitabın adında "roman" ibaresi geçse de Orhan Okay, Tanpınar monografisini bilimsel bir bakış açısıyla yazmış. Tanpınar'ın yaşarken yayımladığı çok az sa- yıda eseri var; 37 şiirden oluşan bir şiir kitabı, iki roman, bir deneme kitabı, iki küçük antotoji, bir edebiyat tarihi ve birkaç çeviri... Denemele- rinin ve şiirlerinin çoğu dergilerde kalmış. ölü- münden sonra yanm kalan romanlan da dahil birçok eseri derienmiş, kitaplaştırılmış. Mek- tuplan ve günlükleri kitap halinde basılmış. Bel- ki de bu nedenle Tanpınar hakkında ölümün- den sonra bu kadar yoğun ilgi olmuş, yazılmış, konuşulmuş. Eserlerinin topiadığı ilgi ister istemez okurun Tanpınar'ın hayat öyküsünü de merak etmesi- ne neden oluyor. Sevdiğiniz, önemsediğiniz yazann nasıl biri olduğunu, nasıl yaşadığını bil- mek istiyorsunuz. Orhan Okay'ın eseri bu an- lamda önemli. Orhan Okay önsözde çalışması- nı şöyle tanımlıyor; "Peşin söylemeliyim ki bu monografi tam bir hayat hikâyesi değikJir. Ge- nel olarak kronolojiye uyulmakla beraber Tan- pınar'ın hayatının ve şahsiyetinin çekirdeğini oluşturan bazı konular, yer yer birtakım paran- tezlerie geriye ve ileriye doğru olaylarla bir çer- çeveye yerteştirilmek istenmiştir. Tanpınar'ın biyografisini çıkarırken resmi diyebilecegimiz hayat hikâyesi ile sahip olduğu kültürün kay- naklannı ve izlerini paralel geliş- tirmeye gayret gösterdik. Bunun için biyografisiyle beraber eser- lerini, bizzat kendisi için anlattık- lannı ve çevresiden gelen bazı hatıra ve anekdotları takip ettik. Bu işin zor ve riskli tarafı Tanpı- nar'ın kendisi hakkındaki sınırlı bilgiler yanında özellikle kendi değer yargılannın da hemen bü- tün eserleri gibi poetik yanı ağır basan metinler olmasıdır." Orhan Okay, önce yazan be- lirieyen çevre, aile ve mekânı an- latarak söze başlıyor. Tanpı- nar'ın hayatına bu açıdan göz atıyor. 43 sayfalık bu ilk bölüm- den sonra tekrar başa dönüp daha kronolojik bir anlatımla do-* ğumundan başlayarak Tanpı- nar'ın okul, iş ve edebiyat haya- tını anlatıyor. Bu bölümdeki bel- ge ve bilgi yoğunluğu dikkate değer. Birçok bekje ilk kez gün ışığına çıkarhlıp Tanpınar'ın* hayat öyküsünün bilinmeyen dönemleri aydın- latılmış. Orhan Okay, böylelikle "Tanpınar'ın resmi diyebilecegimiz hayat hikayesi"ne önemli katkılarda bulunmuş, iyice aynntılandırmış. Ama mektuplanndan ve günlüklerinden Tanpı- nar'ın eserlerinde önemli etkisi olduğunu anla- dığımız özel hayatına değinmiyor. Hayatını yal- nız bir adam olarak sürdürmesinin nedenleri, bakmakla yükümlü olduğu ailesi ile ilişkileri, dostlannın onu hem sevmesi hem de biraz şüpheyle karşılamasına, hatta dışlamasına ne- den olan alışkanlıklan, hiç evlenmemiş olması- nın, kayda değer aşklar yasamamasının ne- denleri, hayatını belirieyen kişisel özetlikleri an- latılmıyor ya da bir cümlede bırakılıp avnntılan- dınlmıyor. Orhan Okay, "Daha özel Bir Hayat" başlıklı "artık özel hayatını da anlatacak" diye umduğumuz dört sayfalık bölümde Tanpınar'ın geçirdiği hastalıklan listelemekleyetinmiş. Sü- rekli hasta olma halinin Tanpınar'ın hayatını na- sıl beliriediğine, özeli bir yana "resmi hayat hi- kâyesi"ni nasıl şekillendirdiğine değinmek ge- reği duymamış. Orhan Okay ne kadar sözünü etmese ya da üstü kapalı geçse de Tanpınar'ın çok ilginç bir özel yaşamı olduğunu anlıyoruz. Kitapta sözü edilmeyen ama fotoğrafları yer alan Zümrüt fil- minde figüranlık yapması, güzellik yanşmasın- da jüriliği bize bunu düşündürüyor. Bohemliği, derbederiiği, kumar, içki alışkanlıklan, karşılık- sız ya da platonik aşklan, dönemin önemli ya- zar ve sanatçılanndan oluşan yakın çevresi an- latılmadan Tanpınar'ı resmi de olsa tanımamız mümkün değil. Tanpınar mektuplan ve günlük- lerinde özel hayatı hakkında birçok aynntıyı ve- riyor ama Okay bu bilgilere itibar etmiyor. "Kırtipil Hamdi" diye anılmasının, kendini "debeder şair" diye tanımlamasının, en yakınla- nnın bile "Hamdicik" gibi küçümseyici tabirler kullanmasının, çalışma hayatında pek sempa- tiyle karşılanmamasının, milletvekilliği görevin- den sonra üniversitedeki görevine dönmeye çalıştrken öylesine zorlanmasının temelinde Tanpınar'ın anlatılmayan kişisel özellikleri, alış- kanlıklan var. özellikle politikaya girme arzusu ile dikkatimizi çeken siyasi bakış açısındaki pa- SAYFA 12 radokslar gün geliyor Orhan Okay'ın odaklan- dığı edebiyat anlayışına da akademik hayatına da yansıyor. Orhan Okay, Tanpınar'ın üç buçuk yıl süren . milletvekilliği hakkında pek bekje bulunmadığı- nı belirterek bu dönemin üzerinde pek durma- mış. Kitabın sonuna eklediği Tanpınar'ın siyasi çalışmalan ve yazılannı ele aldığı yazısının baş- lığı ise çok manidar; "Politika Batağında Bir Şair". Bu yazıdan Orhan Okay'm Tanpınar'ın özellikle günlüklerinde iyice netleşen siyasi eği- limlerini, değertendirmelerini beğenmediğini, hatta kınadığını anlıyoruz. Tanpınar, hayatı boyunca CHP'li olmuş, tek parti iktidannın gerekliliğine inanmış, Atatürk'e ve Inönü'ye hayranlık duymuş, Inönü ile şah- sen tanışıp görüşmüş, CHP'den milletvekili se- çilmiş, CHP'nin resmi yayın organlannda yaz- mış. Muhafazakâr çevrelerin onu konumlandır- mak istediği yerin tam tersinde yer almış. De- mokrat Parti'ye karşı olmuş, 27 Mayıs 1960 as- keri darbesini desteklemiş. Orhan Okay, Tanpınar'ın Inönü'den yazılann- da "Büyük ŞeT olarak söz etmesinden, anaya- sanın Türkçeleştirilmesini alkışlamasından hoş- lanmıyor ve Tanpınar'ı mazur gösterecek "ge- çim derdi", "gönül borcu", "minnet duygusu" gibi siyaset dışı mazaretler bulmaya, Tanpı- nar'ın bu tavnnın gerçek görüşlerini yansıtma- dığına bizi ikna etmeye çalışıyor. Ama Tanpı- nar'ın 27 Mayıs'ı destekleyen, idam karariannı onaylayan yazılan için "zalimane" demekten, "yazılan onun bibliyografyasına olduğu kadar biyografisine de çamurtanmış sayfalar olarak girecektir" demekten başka söyleyecek sözü yok, mazeret üretemiyor. Çünkü Tanpınar'ın tavn çok açık, net. Böyle olunca da Tanpınar'ın siyasi fıkiıieri, tavn görülmesi istenen tablo bo- zulmasın düşüncesiyle olsa gerek monografiye dahil edilmemiş ama bu yazı kitaba eklenme- den de edilememiş. Tanpınar ne kadar paradoks içindeyse Okay da onun hayat öyküsüne karşı o denli para- doksal. Görmek, göstermek istediği Tanpınar tablosu bozulduğu anda bilimselliğe uzak dü- şüyor, objektif bakışını yitiriyor. Belki de bunda Orhan Okay'ın Tanpınar'ın özel değil resmi ha- yat öyküsünü yazma niyeti nedeniyle mektup- lannı ve günlüklerini yeterince değeriendirme- mesi yatıyor. Tanpınar'ın kişiliğine biraz daha eğilseydi, onun özel hayatında yaşadığı ikilem- leri değeriendirseydi sanınm resmi hayatındaki paradoksları da daha iyi anlayacak, Tanpınar'a daha makul yaklaşacaktı. Insanoglu hataları ve sevaplanyla bir bütündür. Tanpınar'ı da böyle değeriendirmek gerek. Orhan Okay da genel olarak bu çabada. Orhan Okay'ın önsözde belirttiği gibi Tanpı- nar, "nev'i şahsına münhasır bir kişi. "Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine" sahsiyet- lerden. Onu kafamızdaki şablonlara yerleştir- mektense olduğu gibi değeriendirmek, anla- maya çalışmak herhalde en doğrusu. Orhan Okay Bir Hülya Adamının Romanı Ahmet Ham- di Tanpınafda birçok yeni bikjiyi günışığına çı- kararak, iyi ve derin bir araştırmayla Tanpı- nar'ın hayat öyküsünü olabildiğince aynntılan- dınyor, yeni boyutlar katıyor. Tanpınar tutkun- lan için de Türk edebiyatını anlamak isteyenler için de önemli bir başvuru kitabı. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1052
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle