Katalog

SAYFA 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 16 18 18 16 18 17 18 18 20 19 18 16 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y PB PB PB PB PB PB PB 15 16 16 24 26 25 17 21 18 18 14 12 13 Oslo K 11 Belgrad Helsinki K 2 Sofya Stockholm K 3 Roma Londra K 1 Atina AmsterdamK 4 Zürih Brüksel K 3 Moskova Paris K 4 Aşkabat Bonn K 3 Taşkent Münih K 2 Baku Berlin K 2 Bişkek Budapeşte B 6 Tiflis Madrid B 9 Kahire Viyana B 5 Şam Y Y Y Y K K B PB PB PB PB B B 8 6 14 18 2 2 17 16 16 10 19 25 22 CUMHURİYET 25 KASIM 2010 PERŞEMBE Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulutlu Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Giresun, Gümüşhane, Trabzon ve Erzincan çevreleri yağışlı geçecek. Yağış alan diğer yerlerde yağmur ve sağanak şeklinde görülecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Kasım 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü mahkeme salonunda geçiren öğretmenler beraat etti GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Hâkim karşısında kutlama TEKEL işçilerini destekledikleri için yargılanan öğretmenler beraat etti. HİCRAN ÖZDAMAR ucunu açık bırakmak yeni bir “hukuksal” ve “siyasal” anlayış! Üç Ergenekon davasının iddianamesi 9 bin sayfa, KCK iddianamesi de 7 bin sayfanın üzerinde. Dünya görüşleri bir yana iki davanın sanıklarının hukuksal kaderi aynı... Ancak davalar karşılaştırıldığında ilginç ayrıntılar dikkati çekiyor. İddianamelere göre Ergenekon tarifsiz, ötekilerden farklı, benzersiz bir “terör örgütü”. Bir kusuru var; varlığı henüz saptanamadı. KCK ise yargılanan kişilerce de varlığı inkâr edilmeyen bir yapı... Medyada yer alan haberlerden edindiğimiz bilgiler ışığında bir karşılaştırma yapalım. Ergenekon’un ne zaman kurulduğu belli değil. Yukarıda aktardığımız gibi henüz varlığı dahi saptanamadı. KCK, Koma Civaken Kürdistan yani Kürdistan Topluluklar Birliği adı altında 2007’de kuruldu. KCK üyeleri, terör örgütü olmadıklarını, siyasal ve toplumsal bir organizasyon olduklarını iddia ediyorlar. Ancak örgütün varlığını yadsımıyorlar. Ergenekon davalarında bugüne kadar bir tek sanık bile çıkıp, “Evet ben böyle bir örgütün üyesiyim” demedi. Çok farklı kesimlerden insanlar bir araya getirilip bir çuvala kondu. KCK davasında tüm sanıklar örgütün varlığını ve üyesi olduklarını kabul ediyor. Hatta kimi sanıklar “İşiniz ne” sorusuna, “KCK üyeliği” karşılığını verdiler. Ergenekon’da savcıların varlığını iddia ettikleri örgütün yapısına, hiyerarşisine ilişkin somut bir bilgibelge yok. Nerede, ne bulunduysa “örgüt yapısı böyle bir şey olabilir” denip iddianameye eklenmiş. Bu nedenle birbirine benzemeyen 3 ayrı örgüt yapısı iddianameye konmuş. KCK’nin bütün organları belli. 30 kişilik bir yürütme konseyi ve konsey başkanı var. Bunun altında 11 komite bulunuyor. Ergenekon’un amacı, savcılara göre, bir yandan mafyayı yönlendirmek bir yandan darbe planlamak. Bir yandan silahlar gizlemek bir yandan TSK’yi ele geçirmek. Bir yandan suikast planı yapmak bir yandan medyayı ele geçirmek... Hangi sanık için ne tutturulabilirse, ona göre suç var. KCK ise amacını ilanen söylüyor: “Oligarşik bir yapıya dönüşen devleti demokratik cumhuriyet haline getirmek.” Bu karşılaştırmayı şu nedenle yaptık: Kamuoyunun “örgüt davası nedir” tam olarak bilmesi için! Ergenekon davasında 45 sanığın bir araya gelip aynı yönde aktif bir harekette bulunduğu neredeyse hiç olmamıştır. KCK davasında ise bir kişi “mahkemede anadilinden başka dil konuşmayacağım” diyor; herkes ona uyuyor. Ergenekon davası sanıkları öyle bir çaresizlik içinde ki, olmayan örgüte üye olmadıklarını, yapılmamış, sadece planlarının bulunduğu iddia edilen bir suikast ya da eyleme karışmadıklarını, hiç tanımadıkları kişileri tanımadıklarını ispat etmek zorundalar. Mahkeme heyeti, “tutukluluğun devamına” ilişkin karar verirken, gerekçe açıklamıyor. Standart bir metin var, her seferinde o okunuyor. Onun özü de şu: Kuvvetli şüphe, delil durumu, üzerlerine atılı suçun vasfı. Kuvvetli şüphe ne? Belli değil. Delil durumu? Belli değil. Sadece suçlamanın ağırlığı var. Bütün bunların yanında Ergenekon soruşturmasının bir özelliği daha var: İleride meydana gelecek olaylardan da sorumlu. Yeni gizli tanıklar bulup şu yönde ifade verdirirlerse şaşmamak gerekir. “Bunlar gelecekte suç işlemişlerdi!” ankcum@cumhuriyet.com.tr TİRE İzmir’de TEKEL işçilerine destek amacıyla bu yılın başlarında düzenlenen eyleme katılan 30’u öğretmen toplam 35 kişi, izinsiz yürüyüş yaptıkları gerekçesiyle 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hâkim karşısına çıktı. Duruşma öncesi aynı güzergâhta yürüyen yurttaşlar, “İleri demokrasinin bedelini ödüyoruz” dedi. Duruşmada, yargılanan yurttaşlar beraat etti. 25 Şubat’ta TEKEL işçilerine destek amacıyla Tire’de meşaleli yürüyüş yapıldı. 300 kişinin katıldığı eylemle ilgili 78 kişi hakkında Tire Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı. Tire İstasyon Meydanı’nda toplanan KESK üyeleri, yargılanan öğretmenlere destek amacıyla mahkeme salonuna dek yürüdü. 5 yıla kadar hapis istemi Uygulamayı antidemokratik bulan 250 kişilik grup 22 Mayıs’ta Tire İstasyon Caddesi’nde toplanıp Cumhuriyet Alanı’na dek yürüdü. Grup, geniş güvenlik önlemleri altında polisin kaldırımdan yürümeleri yönündeki uyarısına karşın caddeyi kullanarak yürüyüşlerini tamamladı. Gruptan 35 kişi hakkında, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”na muhalefet suçundan işlem yapıldı. Soruşturmayı tamamlayan Tire Cumhuriyet Başsavcısı Hikmet Turan aralarında 30’u görevde ve emekli öğretmen olmak üzere toplam 35 kişi hakkında, 5 yıla dek hapis istemiyle dava açtı. 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne denk getirilen duruşma öncesi dün Tire İstasyon Meydanı’nda toplanan KESK üyeleri, yargılanan öğretmenlere destek amacıyla mahkeme salonuna dek yürüdü. CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin ve Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç’ın katıldığı yürüyüşte, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Emekçiler değil çeteler yargılansın” sloganları atıldı. Başbakan’ı protesto ettikleri için hapis cezası alan öğrenciler geri adım atmıyor ‘AKP’ye boyun eğmeyeceğiz’ 24 KASIM’A ÖĞRETMENLERİN PROTESTOLARI DAMGA VURDU Adana’da meşaleli eylem Adana’da Eğitim Sen üyesi öğretmenler, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için meşaleli yürüyüş düzenledi. Yılda bir kez anılmak istenmediklerini belirten öğretmenler, sorunlarına çözüm bulunmasını istedi. FotoğrafF: YUSUF BAŞTUĞ “15 ay değil, 15 yıl da ceza alsak AKP’ye boyun eğmeyeceğiz” diyen öğrenciler, AKP’nin “daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi” vaadiyle milyonları kandırdığını ve iki yüzlü bir politika izlediğini belirtti. FIRAT KOZOK Bakanlığa siyah çelenk Haber Merkezi Milli ifade ederek “Öğrencilerin Şimşek, CHP Genel BaşkaEğitim Bakanlığı (MEB), öğretmensiz, öğretmenle nı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Öğretmenler Günü’nde ön rin işsiz olduğu bir ülke 81 ilin başkanına gönderdiği ceki gün bakanlığa alınma de Öğretmenler Günü gi mektubu okudu. Öğretmenyan Eğitim Sen yöneticile bi bir gün nasıl kutlana lerin yaşadıkları sıkıntılara ri ve öğretmenler tarafından bilir?” dedi. değinilen mektupta, “YasaİSTANBUL Öğretmenler lar, yönetmelikler çıkarprotesto edildi. Eğitim Sen’li öğretmenler bakan Günü İstanbul’da siyasi par mak, okulları yenilemek tiler, yerel yönetimler ve çe tabii ki önemli. Ama asıl lığa siyah çelenk bıraktı. ANKARA Öğretmenler şitli kuruluşlar tarafından bir önemli olan, eğitim süreciGünü kapsamında ilk et dizi etkinlikle kutlandı. İs ni işlevsel kılan öğretmenkinlik Anıtkabir’de düzen tanbul İl Milli Eğitim Mü lerdir. Siz nasılsanız eğitim lendi. Milli Eğitim Bakanı dürü Muammer Yıldız, tüm de öyledir. ÇocuklarımıNimet Çubukçu’nun zın geleceğe umutla bakTBMM’de düzenlenen etması sizin sayenizdedir” kinliğe katıldığı sırada ifadeleri kullanıldı. İZMİR Eğitim Sen’li yönetici Türkiye’nin ilk kadın öğİzmir Büyükşehir Belediyeve öğretmenler baretmenlerinden Rafet Ansi, 24 Kasım Öğretmenler Günü kapkanlığa önceki gün gın da bir grup öğrenci ve samında kentte görev yapan 34 bin öğöğretmenlere karşı retmene, KöyKoop Manisa Birliği bünyeöğretmenleri tarafından gösterilen davranı sindeki atölyelerde kadınların ürettiği fular mezarı başında anıldı. İşçi Partisi (İP) üyesi şı protesto etmek ve şallardan armağan etti. Manisa merkezin kadınlar laik eğitim sisamacıyla siyah çe dışındaki SelendiTavak ve GördesKobakteminin terk edilmesini lenk bıraktı. Eğitim lar gibi köylerde, dokuma çalışan köylüsağladığı gerekçesiyle lerin el tezgâhlarında erkek ve kadın Sen Ankara 2 No’lu öğretmenler için ayrı ayrı ürettiği 18. Milli Eğitim Şurası Şube Başkanı Tuğfular ve şallar büyük beğeni kararlarını protesto etti. rul Culfa, önceki gün topladı. EğitimSen üyesi bir grup öğretmenlere karşı polis da, öğretmenlerin kötü çabarikatları kurulduğunu ve lışma koşullarını İstanbul öğretmenlerin bakanlığa öğretmenler adına Taksim Milli Eğitim Müdürlüğü alınmadığını anımsattı. Eğitim Sen Genel Sekre Cumhuriyet Anıtı’na çelenk önünde protesto etti. İstanbul Büyükşehir Beteri Mehmet Bozgeyik, dü koydu, Üsküdar’da Validezenlediği basın toplantısın bağ Mustafa Necatibey Öğ lediyesi Kültür AŞ’ye bağda 2010 yılı sonu itibarıyla retmen Huzurevi’ndeki öğ lı müzeler, bir hafta boyunatama bekleyen öğretmen retmenleri ziyaret eden CHP ca öğretmen, eş ve çocuksayısının 350 bin olduğunu İstanbul İl Başkanı Berhan larına ücretsiz olacak. Kutlama yapamadılar Ersin, 24 Kasım tarihinin öğretmenlerin bayramı olması gerektiğini ancak iktidarın demokrasi anlayışı nedeniyle eğitimcilerin yargılandığını belirterek, “Öğretmenlerimiz kendi ve başkalarının haklarına destek oldukları için yargılanıyor. Yargılanma tarihinin 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne denk gelmesi çok ilginç. Öğretmenlerimiz bugünde kutlama yapmak yerine kendi sorunlarıyla boğuşuyor. İktidar bunu bize insan hakları diye yutturmaya çalışıyor. Bizde kediye kedi derler” dedi. Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç da, öğretmenlerin süslü laflara karınlarının tok olduğunu söyledi. Adliye önündeki açıklamaların ardından yakalarına “yargılanan emekçilerimiz onurumuzdur” kokartı takan 35 kişi mahkeme salonuna alındı. 40 metrekarelik alanda yapılan duruşmada, yargılamanın belediye salonuna alınması istemi, adli yargılamanın olanaklı olmadığı gerekçesi nedeniyle kabul edilmedi. Daha sonra gerçekleştirilen duruşmada yargılanan 35 kişi beraat etti. ANKARA İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 2008’deki açılış töreninde Başbakan’ı protesto ettikleri için 15 ay hapis cezasına çarptırılan öğrenciler, geri adım atmamakta kararlı. “15 ay değil, 15 yıl da ceza alsak AKP’ye boyun eğmeyeceğiz” diyen öğrenciler, AKP’nin “daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi” vaadiyle milyonları kandırdığını ve ikiyüzlü bir politika izlediğini belirtti. Öğrenciler, “Başbakan her nefes alışında bizi düşünsün. Bizim arkadaşlarımız harç parasını ödemek için inşaatlarda çalışıyor. Bunun için öfkeliyiz” dedi. 18 arkadaşıyla birlikte 15 ay hapis cezasına çarptırılan ve cezası ertelenen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ali Coşkun, referandum sürecinde yapılan araştırmalarda üniversite gençliğinin çok yüksek oranda AKP anayasasına “hayır” diyeceğinin görüldüğünü, bu nedenle üniversitelere uygulanan baskının her gün biraz daha arttırıldığını söyledi. Başbakan Erdoğan’ın kendisini “4. Murat gibi” gördüğünü savunan Coşkun, şunları kaydetti: “Tayyip Erdoğan’a kimse laf söyleyemez hale gelmiştir. Biz Erdoğan’ı protesto ettiğimiz için ceza aldık. AKP bugün devleti ele geçirmiştir, devletleşmiştir” dedi. Coşkun, şu görüşleri dile getirdi: “Değil 15 ay, 15 yıl hapis alsak da AKP icraatları karşısında dimdik duracağız. Elbette tedirgin oluyoruz ama bu cezalarla bizi yıldıramayacaklar. Biz sermayenin temsilcilerine karşı, ‘tavuk yumurtası kesmez’ diye devekuşu yumurtaları almıştık. Başbakan Erdoğan’ın yumurtasını özel olarak saklıyoruz. Üniversitelerimize gelmeye devam ettiği sürece er ya da geç o yumurtayı kendisine ulaştıracağız.” İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi Neval Kösedağ da Erdoğan’ın referandum sürecinde Deniz Gezmiş ve arkadaşları için gözyaşı döktüğünü ancak kendi arkadaşlarının bu isimler için düzenledikleri anma toplantısı nedeniyle tutuklandıklarını ve 4 ay hapis cezasına çarptırıldıklarını anımsattı. AKP’nin referandum sürecinde demokrasi ve özgürlük söylemiyle kendisine birçok destekçi bulduğunu belirten Kösedağ, şöyle konuştu: “Bu aslında uç bir örnek. Bize şöyle deniliyor; AKP’yi, Başbakan’ı protesto edemezsin. Edersen de hapis cezası alırsın. Bu bir korku salma hali... Bugün hapis cezası alan 18 öğrenci ama aslında AKP iktidarı tüm üniversite muhalefetine gözdağı vermek istiyor.” ‘Tayyip Erdoğan 4. Murat gibi’ REKTÖRLER SIRADA Rekor sayıda başvuru yaptılar MAHMUT LICALI ANKARA YÖK, yeni kurulan 7 devlet üniversitesine atanacak rektör adaylarını bugün belirleyecek. 7 devlet üniversitesine ise toplam 191 rektör adayı adayı başvuru yaparken en fazla başvuru 57 kişiyle Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğü’ne yapıldı. YÖK Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında yeni kurulan Bursa Teknik, Erzurum Teknik, İstanbul Medeniyet, İzmir Katip Çelebi, Kayseri Abdullah Gül, Konya ve Yıldırım Beyazıt üniversitelerinin rektörlük atamaları için rektör adayları belirlenecek. YÖK Genel Kurulu, yeni kurulan 7 devlet üniversitesi için 3’er rektör adayı belirleyecek. Cumhurbaşkanı Gül’ün adını taşıyacak Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi için ise 10 rektör adayı başvuru yaparken 7 üniversite için toplam başvuru sayısı 191 oldu. YÖK, söz konusu aday adayları arasından 21 kişiyi rektör adayı olarak seçecek. Belirlenen rektör adayları YÖK tarafından yapılacak sıralamayla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulacak. C MY B C MY B