15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
25 KASIM 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU Üç komutan açığa alındı Hükümet, Balyoz sanıkları arasında yer alan Tümgeneral Helvacıoğlu, Tümgeneral Kaya ve Tuğamiral Gavremoğlu’nu AYİM’in ‘terfi ettirilmeli’ kararını yok sayarak görevden aldı. Komutanlar itiraz etti BARKIN ŞIK Bakanlar ve komutanlar da soruşturulmuş 39 sanığın yargılandığı davada söz alan Sema Kavuk, operasyonda ölen kardeşini bulmak için morga gittiğini belirterek “2 ceset yanmıştı. Başka bir ceset ise delinmişti. Suratı belli olmuyordu. Kardeşimi elmacık kemiklerinden ve dişlerinden teşhis ettim” dedi. Mağdurlar, dönemin bütün yetkililerinden şikâyetçi oldu. HİLAL KÖSE KARAR 65’İNCİ MADDEYE DAYANDIRILDI Üç general, TSK Personel Kanunu’nun 65. maddesi çerçevesinde açığa alındı. Söz konusu madde şöyle: “Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler. Açığa çıkarılanlar yapmakta oldukları görevden alıkonulurlar ve kendilerine başka görev verilmez.” Balyoz iddianamesinde sanıklar, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs”le suçlanıyor. ANKARA Balyoz sanıkları arasında yer alan üç general, Yüksek Askeri Şura’daki (YAŞ) terfilerinin onaylanmaması nedeniyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) açtıkları davayı kazandı. Ancak hükümet, mahkeme kararını yerine getirmek yerine üç generali Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65. maddesine dayanarak görevden aldı. Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu AYİM’e başvurarak açığa alınma kararına itiraz etti. Balyoz sanıkları arasında yer alan üç ismin atamaları, terfileri onaylanmış gibi yapılmıştı. Tümgeneral Helvacıoğlu, korgeneral kadrosundaki Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanvekilliği’ne, Tümgeneral Kaya, yine korgeneral kadrosundaki Harita Genel Komutanlığı’na ve Tuğamiral Gavremoğlu, tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığı’na atanmıştı. Üç general, AYİM’den, “terfi etti rilmemeleriyle ilgili tasarrufun / işlemin iptal ve yürütmenin durdurulmasını” talep etmişti. Başvurular üzerine AYİM de “Kararlar neden, hangi gerekçe ile yürürlüğe konulmuyor?” sorusuyla önce MSB’den, ardından da Başbakanlık’tan savunma istemişti. AYİM, MSB ve Başbakanlık tarafından yapılan savunmaları uygun bulmayarak, ekim ayında oybirliğiyle yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Generaller, bu karar uyarınca görevlerine başlamışlardı. AYİM, bu kararının ardından da Kurban Bayramı tatili öncesi davayı sonuçlandırarak “Generallerin terfi ettirilmeme gerekçeleri uygun değildir” sonucuna vardı. Mahkemenin bu kararının ardından Helvacıoğlu, Kaya ve Gavremoğlu’nun terfilerini alarak yeni rütbelerini takmaları bekleniyordu. Ancak hükümet bu karara uymadı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, kendisine bağlı Jandarma Genel Komutanlığı’nda görev yapan Helvacıoğlu’nu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise Kaya ve Gavremoğlu’nu görevden aldı. ERDOĞAN: YASALARA UYGUN aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, üç generalin açığa alınması ile ilgili olarak, Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan Lübnan’a hareketi öncesinde şunları söyledi: “Her şey yasalar çerçevesi içerisinde. Bakanlarımıza verilen yetkiler vardır, Bakanlar Kurulu’na verilen yetkiler vardır ya da üçlü kararname ile atanmışsa, üçlü kararname ile görevden alınmalar vardır. Birçok bu tür metotlar vardır. Nasıl ki herhangi bir üst düzeyde memuru görevden alma yetkisine onları oraya atayanlar sahipse, burada da aynı şeyler geçerlidir. Kaldı ki burada çok daha farklı, tabii İç Hizmet Kanunu’na göre bazı yetkiler vardır. Bu yetkiler çerçevesi içerisinde gerek İçişleri Bakanımız gerekse Milli Savunma Bakanımız bu yetkilerini kullanmışlardır.” B MHP’li Vural: Neden şimdi? MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, generallerin görevden alınmasıyla ilgili olarak “Dava açıldığı zaman 65. madde yok muydu? Neden şimdi? Netice itibarıyla hukuk çerçevesinde alınmış bir karardır. Dolayısıyla alınmasına sebep olan yeni bir delil mi ortaya çıktı? Türkiye’de eğer gerçekten bu soruşturma münasebetiyle açığa alınmalarla ilgili bir karar varsa, darısı inşallah... Mesela, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında Danıştay’ın, soruşturma açılmamasına ilişkin Sayın Beşir Atalay’ın verdiği kararı kaldırması lazım” dedi. AKP’Lİ HÜSEYİN ÇELİK ‘Teamül değil hukuk işler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin 3 generalin görevden alınmasıyla ilgili olarak “Siyaset kurumu içerisinde yer alanların da her sivil tasarrufu desteklemeleri gerekir” dedi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ise “Anayasa, kanunlar, hukuk, demokrasi varken kimse teamüllerle uğraşmaz. Sivil memurlarla ilgili yapılan neyse, burada bir farklılık görmüyorum” diye değerlendirdi. TBMM Başkanı Şahin 3 generalin açığa alınmasına destek verdi. Şahin, konuya ilişkin sorular üzerine “Türkiye’yi siviller yönetmektedir, çünkü Türkiye’de demokrasi vardır. Yapılan her türlü tasarruf sivil bir tasarruftur. Siyaset kurumu içerisinde yer alanların da her sivil tasarrufu desteklemeleri gerekir diye düşünüyorum” dedi. Hüseyin Çelik ise düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “YAŞ ile ilgili olarak da Sayın Kılıçdaroğlu, ‘TSK’nin teamülleri vardır. Bu teamüllere uyulmak zorundadır. Kimse bunlara karışmasın’ anlamına gelecek ifadeler kullandı. Bir memlekette anayasa varken, kanunlar varken, hukuk varken, demokrasinin evrensel ilkeleri ve normları varken, kimse teamüllerle falan iş yapamaz. Sivil memur için sivil kamu çalışanları için yapılan neyse, hukukun işletilmesi açısından bir Tümgeneral farklılık ben görmüHelvacıoğlu yorum. ‘TSK’nin teamülleri vardır’ diyen zihniyetle buna ‘sivil darbe’ diyen zihniyet aynı yerden kopan bir anlayıştır.” Tuğgeneral Kaya Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 kişinin yaşamını yitirdiği “Hayata Dönüş” operasyonu sırasında görevli, çoğunluğu komando eri olan 39 sanığın yargılandığı davanın ikinci konuşan müştekiler, dönemin İçişleri ve Adalet bakanları, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun ve operasyon emrini veren komutanlar dahil tüm sorumlulardan şikâyetçi oldular. Mahkeme heyeti, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman ve cezaevi savcısı Ferzan Çitici’nin de aralarında bulunduğu yetkililer hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ayrı bir soruşturma yürütüldüğünün anlaşıldığını belirterek yapılan işlemleri araştırmaya karar verdi. Adalet ve İçişleri bakanlıkları adına davaya katılma talebinde bulunan Hazine Vekili Nilgün Güvenç ise operasyon nedeniyle cezaevinin çok büyük hasar gördüğünü belirtti. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü oturumunda, operasyondan kurşun yarasıyla kurtulan tutuklu ve hükümlüler ile yakınlarını kaybeden aileler yaşadıklarını anlattı. Bayrampaşa’da ölen Fırat Kavuk’un ablası Sema Kavuk, kardeşini bulmak için gittiği Adli Tıp Kurumu morgunda gördüklerini unutamadığını belirterek, “İki ceset yanmış, kömür gibi olmuştu. Biri delinmiş, suratı belli olmuyordu. Başka bir cesedin ise kollarındaki deriler sarkmıştı. Kardeşimi elmacık kemiklerinden ve dişlerinden teşhis ettim” dedi. BDP’li Ata: Olumlu BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, “Türkiye’de demokratikleşme açısından, birçok kesim açısından, birçok kesimin beklentisi olduğu ve olumlu karşılanan bir olgu. Türkiye’de bir ilk olması belki şaşılacak bir durum, belki üzerine gidilmesi gereken bir durum olacaktır” diye konuştu. Tuğamiral Gavremoğlu Tümgeneral Kaya, 12 askerin şehit düştüğü Gediktepe’de Erdoğan’a brifing vermişti. ‘Bütün yetkililerden şikâyetçiyim’ Operasyonda bacağından vurulan Bekir Şimşek, askerlerin hedef gözeterek ateş ettiklerini belirterek, “Bu operasyondan Adalet ve İçişleri bakanlıkları, Bakanlar Kurulu ve Genelkurmay sorumludur. Hepsinden şikâyetçiyim. Buradakilere ceza verilse de verilmese de adalet yerine gelmeyecek. Asıl sorumluları aklamak için kullanılmış ve atılmış olacaklar” dedi. ‘Savaş hukukuna bile aykırı’ Operasyon sırasında tutuklu olan Ahmet Tamer de savaş hukukuna bile aykırı bir saldırı yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bu operasyonu planlayanlar, insanları kurşunlayan, diri diri yakan özel operasyon timleri, emri veren komutanlar bugün burada neden gelip yaptıklarının hesabını veremediler? Neden operasyonu savunamadılar? O dönem bizi F tipine gönderenlerin bazıları Ergenekon soruşturmasında tutuklandılar. Kendi inşa ettirdikleri cezaevlerinde kalamadılar. Hastalandılar.” Anadol: İntikam, bu da sivil darbe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 3 generalin açığa alınmasına tepki gösterirken “İntikam; bu da darbe, bu da sivil darbe. İktidarın zihniyetini ortaya koyan hak arama özgürlüğünü bir suç gibi algılayan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP zihniyeti” dedi. Anadol, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 20 Temmuz 2010 tarihinde Erdoğan’ın gözyaşı döktüğü video görüntülerini projektörle gazetecilere izletti. 12 Eylül 1980 darbe sürecinin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin 14 Ekim’de yasa önerisi verdiklerini anımsatan Anadol, şunları söyledi: “Hâlâ Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya gündeme almadı. Gündeme almadığı takdirde bütün bu söylenenlerin yalan olduğunu her fırsatta söyleyeceğiz. 12 Eylül ile ilgili bir işlem yaptılar; Kenan Evren’in maaşını yükselttiler. 12 Eylül’e bakışları bu. 12 Eylül’den hesap sormak isteyenler emuhtıra verenlere madalya vermezler. Eğer darbelere karşı olsalardı Büyükanıt’tan hesap sorarlardı. Mustafa Balbay içeride, Büyükanıt’a madalya veriliyor. Gazeteciler, bilim adamları içeride, Silivri zulümhanesinde, ama muhtıra verenler zırhlı araba ile dolaşıyorlar. Onlara üstün hizmet madalyası veriliyor.” Anadol, dün öğleden sonra yeniden bir basın toplantısı düzenleyerek söylediği “sivil darbe” sözlerine açıklık getirdi. Anadol, “Bu bal gibi AKP sivil vesayetidir. Üç general Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma kararı alınca bu karar veriliyor” dedi. İktidarın birçok bürokrat için yargılanma izni vermediğine dikkat çeken Anadol, şu açıklamaları yaptı: “6 Temmuz 2010 tarihinde Balyoz iddianamesi mahkemeye sunuldu. Bu iddianame içinde açığa alınan 3 general de var. Madem bu kadar titizsiniz, o zaman iddianame kabul edildiği zaman neden görevden almadınız? 23.7.2010 tarihinde yakalama emri çıkarılan 102 kişi arasında da bu 3 general var. Daha sonra Çankaya’da bir pazarlık yapıldı, bu yakalama emri kaldırıldı. Eğer Balyoz sanığı olmak bir gerekçeyse, görev başında 22 general var. Neden onlar açığa alınmıyor? Bu üç general ne zaman açığa alınıyor? Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurma kararı aldıkları zaman. Hak aradıkları için açığa alındılar. Sivil darbe dediğim bu. Bu, çifte değil, çoklu standart. Aklınız yürütmeyi durdurma kararına kadar neredeydi?” ‘Ranza demirleri bile eridi’ Operasyonda sırtından vurulan Erol Arıkan “Kocaman bir ordu geldi yaktı yıktı... Tüm sorumlulardan, buradakilerden de şikâyetçiyim. Ben de askerlik yaptım... Böyle bir insanlık suçuna katılmayabilirlerdi” dedi. Turhan Tarakçı, “Ben sırtımdan vuruldum. Atılan bombalar nedeniyle ranza demirleri bile eridi. Çatılarda bordo bereli askerler gördüm. Birbirlerine ‘binbaşım’, ‘yüzbaşım’ diye hitap ediyorlardı. Ellerindeki silahlar, filmlerdekilere benziyordu” dedi. Mehmet Güvel ise şunları anlattı: “Öleceksek ayakta dimdik ölelim diye hep birlikte havalandırmaya çıktık. Halaya durduk. Çatılardaki askerler biz ikinci turu dönerken ateş açmaya başladılar. Ali Ateş vurularak katledildi. Cengiz Çalıkoparan orada vuruldu... Ellerinin kanı ile çocuklarını nasıl seviyorlar?” Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları Madımak’ın kamulaştırılmasını yeterli bulmadı Devlet zararı için geldi Adalet ve İçişleri bakanlıkları adına davaya katılma talebinde bulunan Hazine Vekili Nilgün Güvenç, operasyon nedeniyle cezaevinin çok büyük hasar gördüğünü belirtti. Talep, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedildi. ‘AKP hükümetine güvenmiyoruz’ SELDA GÜNEYSU Bakanlar hakkında soruşturma Mahkeme heyeti, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, operasyonda görev alan emekli Binbaşı Zeki Bingöl, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Cumhuriyet Savcısı Ferzan Çitici, Fikret Ünalan, cezaevi birinci ve ikinci müdürleri, Ankara Özel Asayiş Komutanlığı, Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Koruma Tabur Komutanlığı, Halkalı Jandarma Tabur Komutanlığı ve Avrupa Yakası Mürettep Bölük Komutanlığı personeli hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ayrı bir soruşturma yürütüldüğünün anlaşıldığını belirtti. Bu şüpheliler hakkında ne gibi bir işlem yapıldığı konusunda bilgi verilmesi için Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına hükmedildi. Davayı 6 Nisan 2011’e erteleyen heyet, ifadesi alınmayan 7 sanık hakkında zorla getirme kararı, sanıklar Bayram Mavi, Mustafa Ece, Yusuf Aktepe hakkında ise kaçma ve kuvvetli suç şüpheleri olduğu gerekçesiyle tutuklanmak üzere yakalama emri çıkardı. ANKARA Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te 35 kişinin yakılarak katledildiği Madımak Oteli’nin kamulaştırılması, katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerini tatmin etmiyor. Sivas’ta, yaşamını yitirenlerin ailelerinin görüşleri şöyle: Ahmet Yeter Sivri (Asuman ve Yasemin Sivri’nin annebabası): Biz bu karardan kesinlikle memnun değiliz. Madımak Oteli’nin utanç müzesi olmasını istiyorduk. Zaten Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bize bu konuda söz vermişti. Biz otelin asla devletin güdümüne girmesini istemedik. İsteğimiz bir türlü yerine getirilmedi. Biz bu hükümete güvenmiyoruz. Serdar Doğan (Serkan Do BAKAN GÜNAY: UNUTULMASIN AMA TAHRİK ARACI OLMASIN ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Madımak Oteli’nin kamulaştırılmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’nin yüzünü kızartan bir mekânı kültür, müze, hatıra merkezi, eğitim merkezi olarak kullanma şansına eriştik” dedi. Antalya’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay “ Elbette biz bu yaşananların unutulmasını istemiyoruz ama bir tahrik vesilesi yapılmasını da istemiyoruz. Orada yaşananların hafığan’ın ağabeyi): Eğer Madımak, kamulaştırıldıktan sonra utanç müzesine dönüştürülmezse, bu hükümeti de kınarız. Devlet Bakanı Faruk Çelik, bizimle yaptığı kapalı görüşmede, oranın müze olması konusunda da ellerinden geleni yapacaklarını dile getirmişti. Biz orasının utanç müzezamızdan bir daha çıkmamasını sağlayacak bir düzenleme, bir anıtsal düzenleme yapılacak” diye konuştu. Diyarbakır Cezaevi’yle ilgili Günay şöyle konuştu: “Yeni bir cezaevine hükümlü ve tutuklu nakli sağlanırsa Diyarbakır Cezaevi’ni biz Milli Emlak’tan talep edeceğiz. İçinde tescilli yapılar varsa onların müze olarak kullanılması ve bazı uygun başka mekânların aynı şekilde kullanılması benim tarafımdan da şahsen çok arzu ediliyor.” kılmış, onların eserlerini kütüphaneye nasıl koyacaksınız? Hüsniye Kaya (Koray ve Menekşe Kaya’nın annesi): Daha önce bize şeref sözü vermişlerdi. Hatta Bakan Günay’ın ailelerle kucaklaştığı boy boy resimleri basıldı gazetelerde. Bir anne, “Senin de yav si olmasını ve yeni kuşakların, o kapının önünden geçen herkesin bir daha böyle bir şey yaşanmamasını dilemesini istiyoruz. Şimdi bir de otel Yunus Emre ya da Âşık Veysel Kültür Merkezi yapılsın ya da kütüphane yapılsın deniyor. Ne alakası var? Sivas’ta, şairler, yazarlar ya run var” dedi. Sonra ne oldu? Biz, yıllardır Madımak’ın müze olmasını bekliyoruz. 1993’ten bu yana içimiz yanıyor, Madımak müze olursa bu yangın biraz olsun küllenir dedik ama olmadı. Bizimle oyun oynuyorlar. Biz kesinlikle hükümete inanmıyoruz. Şimdi de Bakan Çelik, “Beş katlı müze olur mu” diyor. Biz ondan 5 katlı müze istemedik. Otelin bir katını talep ettik. Eren Aysan (Behçet Aysan’ın kızı): Eğer bugün Madımak kamulaştırıldıysa, bu AKP’nin değil, duyarlı toplumun ve orada yakınlarını kaybeden ailelerin başarısıdır. Orayı utanç müzesi değil, kütüphane ya da başka bir şey yaparak özünde Cumhuriyet değerlerine, laikliğe karşı da yapılan saldırıyı hafifletemezler. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle