Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
konuşmaları genel olarak savunma veya
eleştirilerin ağır bastığı konuşmalar diye
nitelenebilir.
Oysa, konuşmalar özde o kadar basit değil.
Örneğin Devlet Bahçeli son darbe kargaşasını
iktidarın devlet sorununa dönüştürdüğünü öne
sürerken Çankaya’daki AKP’linin Milli Güvenlik
Kurulu’nu toplayarak duruma el koymasını
istiyor.
MHP lideri bir çare diye, kargaşaya son
verecek, gelişmeleri gerçek yönüyle saptayacağı
umuduyla MGK’nin derhal toplanmasında yarar
görüyor ama… Kurul’da AKP elinde bir çeşit
sağırlar diyaloğunu andıran görüşmeler
yapıldığını… etliyle sütlüye değinmeyen bir
açıklama ile sonuçlandığını hesaba katmamış
görünüyor.
Kurul’da alınacak kararlarda veya varıldığı
söylenen ortak görüşte askerlerin öne sürdükleri
görüşlere karşı AKP’li üyeler görüşleriyle ağır
basıyor.
Gerçek bu olduğuna göre AKP’li Çankaya,
MGK’yi toplasa ne olacak? Darbe ticareti yapan
AKP’nin görüşleri yine ağır basacak ve…
…üstelik AKP’nin kargaşaya prim veren darbe
senaryolarını savunan tezi devlet politikasına
dönüşecek!
(Açıklayıcı not: MG Kurulu’nda: sivil kanat
AKP’li Cumhurbaşkanı, Başbakan, üç Başbakan
Yardımcısı, Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve
Dışişleri Bakanı ile 9 üyeyle; askerler ise
Genelkurmay Başkanı, dört kuvvet komutanı ile
5 üyeyle temsil ediliyor ve bu sayı dengesine
göre gündemdeki konular üzerinde görüş
birliğine varıldığı açıklanıyor.)
Siyasal gelişmelerle medyamız ilgilenir ama
RTE’nin siyasal inançları doğrultusunda kimi
konuları nereye sürüklemek istediğine işaret
eden sözleri dikkatini çekmez!
Örneğin RTE, son grup konuşmasında Uğur
Mumcu cinayeti üzerindeki irdelemelere katkıda
bulunuyor… ne ki tecahül-ü arifaneden gelen bir
saptama yaparak… bugüne değin ağırlık
kazanan kimi değerlendirmeleri yine kendi
penceresinden yorumluyor.
“Bakınız” diyor: “…bundan 17 yıl önce 24
Ocak’ta Uğur Mumcu evinin önünde katledildi.
Bu saldırının hemen ardından ‘belli kesimler
töhmet altında’ bırakıldı, adres saptırıldı…”
Laikliği canı pahasına savunan, dinci
örgütlerin içyüzünü kitaplarında teşhir eden
Mumcu’yu katledenlerin ardında dinci kesimlerin
bulunduğunu varsaymak yanlış değildi.
O zaman devlet (hükümet) bu cinayetin
üzerine eğildi. Uğur Mumcu’yu katledenlerin
rejim ihraç etme çabasındaki İran gizli örgütü
olduğunu gösteren bilgileri dosyaladı.
Bir hükümet üyesi Tahran’a gidip dosyanın
içerdiği bilgiler ışığında yetkililerle görüştü ve
tabii, bilgisizlik yanıtı ile karşılaşıp döndü.
İran’la duyarlı ilişkiler nedeniyle bu dosyadan
hiç söz edilmedi.
RTE şimdi cinayetin ardından “belli kesimler
töhmet altında bırakıldı” derken içerideki laiklik
karşıtı (dinci) hareketleri ve… “adres saptırıldı”
derken de İran’ı aklamak istiyor.
Öyleyse? Karanlıkları aydınlatmayı görev
sayan RTE’nin yapması gereken, Uğur
Mumcu’yu kimin öldürdüğünü, hangi dış ve iç
örgütün marifeti olduğunu bulmak; yoksa içli
dışlı olduğu İran’la dinci, laiklik karşıtı örgütleri
aklamak değil!
İşte meydan! Haydi Başbakan: Ergenekon
savcılığı görevini üstlendiğiniz gibi… Mumcu ve
diğer cinayetlerin faillerini bulmak için de aynı
görevi üstlenin de boy bos neymiş görelim!
Deniz Baykal Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu
RTE’ye anımsatırken sonuç olarak konuşmasının
bir yerinde; “Bu devleti kuranlar bu mücadeleyi
yaparken Tayyip Erdoğan zihniyetinde olanlar, o
işgali himaye edenlere destek veriyorlardı…”
dedi.
Düşman işgalinden Anadolu’yu ve İstanbul’u
kurtarmak için mücadeleye başlayan Mustafa
Kemal ve arkadaşlarının savaşımını halife ve
padişah yönetimi sineye çekerken… bugün
“Mütareke Basını” diye adlandırılan Osmanlı
başkentinde kimi kalemler, Osmanlı aydınları,
(örneğin Ali Kemal, Ref’i Cevat ve gibileri)
“Mustafa Kemal isyancıdır, cezası ağır olmalıdır”
diyen yazılar döktürüyorlardı.
Baykal o gün devleti kuranlara karşı mücadele
edenlerin Tayyip Erdoğan zihniyetinde olduğunu
veya RTE’nin o mücadeleyi yapanların
zihniyetinde mi olduğunu açıklamıyor
konuşmasında…
...dünümüzü ve bugünü aydınlatmak için
Sayın Baykal; şeffaflık adına biraz daha açıklık
lütfen!..
SAYFA 28 OCAK 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Ocak
Oslo K -3
Helsinki K -13
Stockholm K -3
Londra Y 5
AmsterdamK 5
Brüksel K 3
Paris K 4
Bonn K 1
Münih K 0
Berlin K 3
Budapeşte K -2
Madrid B 10
Viyana K 3
Belgrad B 1
Sofya B 6
Roma Y 13
Atina Y 15
Zürih K 2
Moskova PB -13
Aşkabat PB 6
Taşkent Y 7
Bakû PB 6
Bişkek B 7
Tiflis PB 5
Kahire B 22
Şam PB 16
İstanbul Y 5
Edirne B 0
Kocaeli K 4
Çanakkale B 5
İzmir Y 11
Manisa Y 11
Denizli Y 9
Zonguldak K 4
Sinop Y 7
Samsun Y 7
Trabzon Y 9
Giresun Y 7
Ankara K 2
Eskişehir K 2
Konya K 4
Sıvas K -2
Antalya Y 13
Adana Y 11
Mersin Y 12
Diyarbakır K 4
Şanlıurfa K 4
Mardin K 5
Siirt K 4
Hakkâri K -5
Van K -1
Kars B -6
Ülkemiz geneli par-
çalı çok bulutlu, Mar-
mara’nın güneydoğu ve
doğusu, Ege, Akdeniz,
İç Anadolu, Batı Kara-
deniz, Orta Karadeniz,
Doğu Karadeniz’in ba-
tısı, Doğu Anadolu’nun
güney ve batısı ile Gü-
neydoğu Anadolu ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar
Marmara’nın doğusu,
Batı ve Orta Karade-
niz’in iç kesimleri, İç
Ege, İç Anadolu, Doğu
Anadolu’nun güney ve
batısı göller yöresi kar-
la karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
‘POLİSİN AJANI OLMAYACAĞIZ’
İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi iddialarõ ‘terör suçu’ kapsamõnda değerlendirdi
‘Poyrazköy’ kabul edildi
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda, Poyrazköy’deki
kazõlarda bulunan mühimmata ilişkin,
Tuğamiral Levent Görgeç’in de aralarõnda
bulunduğu ikisi emekli 17 denizci asker
hakkõnda “Ergenekon silahlı terör örgütü
üyesi olmak, cebir ve şiddet kullanarak
TBMM’yi ortadan kaldırmaya, kısmen
veya tamamen görevlerini yapmasını en-
gellemeye teşebbüs” suçlarõndan dava
açõldõ. İddianameyi kabul eden İstanbul 12.
Ağõr Ceza Mahkemesi, askerler hakkõndaki
iddialarõn ‘askeri suç’ kapsamõnda de-
ğerlendirilemeyeceğini, ‘terör suçu’ ol-
duğunu belirtti. Sanõk askerler Beşik-
taş’taki mahkemede 9 Nisan 2010’da yar-
gõç karşõsõna çõkacak.
Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten sav-
cõlardan Ercan Şafak ve Murat Yönder
tarafõndan hazõrlanan 300 sayfalõk iddia-
name, Anayasa Mahkemesi’nin “askerlere
sivil yargı yolunu kapatan” kararõnõn in-
celenmesinin ardõndan kabul edildi. Tu-
tuklu sanõklarõn tahliye taleplerini redde-
den mahkeme, Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda daha önce hazõrlanan üç id-
dianameyi ve süren davalara gönderilen
resmi belgeleri de İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nden istenmesine karar verdi.
2’şer kez müebbet istemi
İddianamede tutuklu sanõklar emekli
Deniz Binbaşõ Levent Bektaş, Deniz
Yarbay Ercan Kireçtepe, Deniz Binbaşõ
Emre Onat ve Deniz Binbaşõ Eren Gü-
nay ile tutuksuz sanõk Deniz Yarbay
Mustafa Turhan Ecevit “Cebir ve şid-
det kullanarak TBMM’yi ortadan kal-
dırmaya, kısmen veya tamamen gö-
revlerini yapmasını engellemeye teşeb-
büs etmek”, “Cebir ve şiddet kullana-
rak yürütme organını ortadan kaldır-
maya, görevlerini yapmasını engelle-
meye teşebbüs etmek” suçlarõndan 2’şer
kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis ile “Er-
genekon silahlı terör örgütü üyesi ol-
mak”, “Patlayıcı madde bulundurmak”
suçlarõndan 57’şer yõla kadar hapisle ce-
zalandõrõlmalarõ talep edildi. Tutuklu sanõk
Deniz Astsubay Ergin Geldikaya’nõn 39
yõla kadar hapis cezasõna çarptõrõlmasõ
öngörüldü. Tutuksuz sanõklar Tuğamiral
Levent Görgeç, Deniz Kurmay Albay Ali
Türkşen, deniz kõdemli başçavuşlar Ha-
lil Cura, Ferudun Arslan, Sadettin Do-
ğan , deniz kurmay albaylar İbrahim Ko-
ray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Şa-
fak Yürekli, Dora Sungunay, Tayfun
Duman ve Mert Yanık’õn 15 yõla kadar
hapisle cezalandõrõlmalarõ istendi.
İddianamede “155 mail ihbar hattı”na
gönderilen çok sayõda imzasõz ihbar mek-
tubuna yer verilmesi dikkat çekti.
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre iddianamenin iadesini gerekti-
ren bir husus bulunmadõğõnõ belirten mahkeme heyeti, kabul kararõnda,
sanõklara atõlõ eylemlerin 1632 sayõlõ Askeri Ceza Kanunu dõşõnda kal-
dõğõnõ kaydetti. Mahkeme atõlõ eylemlerin nitelikleri gereği ‘askeri ma-
hal dõşõnda’ gerçekleşip sonuç doğuracağõna dikkat çekti.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversite-
si’nde eğitim gören bir grup öğrenci, polisin
sürekli olarak ailelerini aradõğõnõ belirterek
“Polis, ailelerimize bizleri potansiyel suçlu
olarak gösteriyor. Bizleri de taciz ederek ‘iş-
birliği’ yapmaya zorluyor” dedi. Galatasaray
Meydanõ’nda toplanan bir grup öğrenci, “Po-
lisin ajanõ olmayacağõz”, “Polis üniversite-
den defol” sloganlarõ attõ. İHD’liler ve öğren-
ciler Galatasaray Postanesi’ne giderek so-
rumlular hakkõnda suç duyurusunda bulun-
mak için Meclis İnsan Haklarõ Komisyonu
ve İçişleri Bakanlõğõ’na mektup gönderdi.
‘ASKERİ
MAHAL
DIŞINDA’
İSMAİLAĞA’YI SORUŞTURMUŞTU
ASKERE SİVİL YARGININ İPTALİ
Jandarma
alay komutanı
gözaltına alındı
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet ) - Erzincan’da
İsmailağa cemaatine yönelik operasyonlar dü-
zenleyen üç askerin gözaltõna alõnmasõnõn ar-
dõndan, bir dönem Erzincan’da görev yapan
ve yaklaşõk 4 ay önce Eskişehir’e atanan Jan-
darma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Recep
Gençoğlu da Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda gözaltõna alõndõ.
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõ-
sõ’nõn isteği doğrultusunda Eskişehir Cumhu-
riyet Başsavcõsõ Ekrem Aydıner, cumhuriyet
savcõlarõ ile bazõ askeri savcõlar alay komutan-
lõğõna gitti. Burada yasal prosedürün yerine
getirildiği ve Albay Gençoğlu’nun Erzurum’a
götürüleceği öğrenildi. Eskişehir Cumhuriyet
Başsavcõsõ Ekrem Aydı-
ner, cumhuriyet savcõlarõ,
bazõ askeri savcõlar ile as-
keri yetkililer, Albay Gen-
çoğlu’nun makamõnda
arama yaptõ. Burada yapõ-
lan aramanõn ardõndan
Gençoğlu’nun arabasõ ve
Arifiye Mahallesi’ndeki
lojmanõ da avukatõnõn ne-
zaretinde arandõ. Arama-
larda Gençoğlu’na ait bil-
gisayarlarõn harddisklerine ve bazõ belgelere
el konulduğu öğrenildi. Öte yandan, Gençoğ-
lu’nun, Aydõn’õn Kuşadasõ ilçesindeki Özay-
dõnkent sitesindeki yazlõğõnda da arama yapõl-
dõğõ kaydedildi. Gençoğlu’nun avukatõ Erol
Halka, “Burada yapılan işlem müvekkili-
min ifadesinin alınması, sorgulanması işle-
mi değil tamamen yasal prosedürler içinde
gözaltına alınması işlemidir. Soruşturma
gizli olduğundan detaya giremiyoruz.
Muhtemelen yarın (bugün) askeri görevli-
ler nezaretinde Erzurum’a götürülecek.
Kendisi tertemiz, pırıl pırıl bir şahıstır. Bu
soruşturmanın sonucunda kendisinin akla-
nacağını ümit ediyoruz. Kendisi de tama-
men masum olduğunu ifade ediyor” dedi.
Gençoğlu’nun Erzincan Alay Komutanlõğõ
görevinden 30 Ağustos 2009’da Eskişehir’e
atandõğõ belirtildi. Erzincan’da 28 Kasõm’da İl
Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Er-
tan, Müdür Yardõmcõsõ Ersin Ergut ve aynõ
birimden Osman Esirger de Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanmõştõ.
Recep Gençoğlu
Kılıç kısmen
muhalif kalmış
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana-
yasa Mahkemesi’nin, askere sivil yargõ yolu-
nu açan düzenlemenin iptal edilen hükümle-
rinin yürürlüğünün de durdurulmasõna ilişkin
kararõ, Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Yürür-
lüğün durdurulmasõ kararõna Yüksek Mahke-
me Başkanõ Haşim Kılıç’õn muhalif kaldõğõ
ortaya çõktõ.
Anayasa Mahkemesi’nin kararõnda, Türk
Ceza Yasasõ ile Bazõ Kanunlarda Değişiklik
Yapõlmasõna Dair Kanun’un, 7. maddesiyle
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. madde-
sinin (3) numaralõ fõkrasõ-
nõn değiştirilen son tümce-
sinde yer alan “...savaş ve
sıkıyönetim halinde...”
ibaresinin, 21 Ocak 2010
günlü kararla iptal edildiği
anõmsatõldõ. Kararda, bu
ibarenin uygulanmasõndan
doğacak, sonradan gideril-
mesi güç veya olanaksõz
durum ve zararlarõn önlen-
mesi, iptal kararõnõn sonuçsuz kalmamasõ için
kararõn (iptale ilişkin gerekçeli kararõn), Res-
mi Gazete’de yayõmlanacağõ güne kadar yü-
rürlüğünün durdurulmasõna oyçokluğuyla ka-
rar verildiği belirtildi. Karara, Anayasa Mah-
kemesi Başkanõ Haşim Kõlõç muhalif kaldõ.
Edinilen bilgiye göre Kõlõç, yürürlüğü dur-
durma yerine TBMM’ye 6 ay süre verilmesi
görüşünü savundu. Eğer Kõlõç’õn görüşü ka-
bul edilmiş olsaydõ, sorunsuz anayasa deği-
şikliği olasõlõğõ daha da güçlenecekti. Ayrõca,
dünden sonra mahkemenin kararõ uyarõnca
artõk iptal edilen düzenleme kapsamõnda ya-
põlacak her işlem ilerleyen dönemde Yargõ-
tay’da bozma nedeni olabilecek.
Haşim Kılıç
Hukukçular iddianamenin kabul edilmesiyle ilgili farklõ değerlendirmelerde bulundu
‘Yargıtay’dan dönebilir’
İstanbul Haber Servisi- Poy-
razköy’deki kazõlarda ele geçi-
rilen mühimmata ilişkin iddia-
namenin İstanbul 12. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nce kabul edilmesi-
ni değerlendiren hukukçular,
Anayasa Mahkemesi’nin askere
sivil yargõ yolunu kapatan kara-
rõna dikkat çekerek Poyrazköy id-
dianamesiyle ilgili kararõn Yar-
gõtay’dan dönebileceğini vurgu-
ladõ. Hukukçularõn değerlendir-
meleri şöyle:
Eski DGM savcısı Mete
Göktürk: Ortada mahkeme ta-
rafõndan incelenme süresi dolmuş
bir iddianame var. İddianame ya-
sa değişikliğinden önce mahke-
meye sunuldu. Anayasa Mahke-
mesi’nin gerekçeli kararõ da henüz
açõklanmõş değil. Dolayõsõyla
mahkemenin iddianameyi kabul
etmesi çok normal. Anayasa Mah-
kemesi’nin gerekçeli kararõnõ ya-
yõmlamasõnõn ardõndan ‘görev-
sizlik’ kararõ verilerek dosya as-
keri mahkemeye gönderebilir.
Eski DGM hâkimi Metin
Çetinbaş: Davanõn hangi mah-
kemede görüleceğine karar veri-
lebilmesi için Anayasa Mahke-
mesi’nin gerekçeli kararõnõn tam
olarak açõklanmasõ gerekir. Poy-
razköy iddianamesinde görevli
askerlerin askeri silahlarõ dõşarõ ta-
şõdõğõ söz konusu ve dolayõsõyla
buna askeri mahkemenin bak-
masõ gerekir. Mahkeme yargõla-
ma sõrasõnda görevsizlik kararõ da
verebilir. Mahkemenin yargõla-
ma sonucunda alacağõ karar da
Yargõtay’dan dönebilir.
Askeri Yargıtay Onursal
Üyesi Ali Fahir Kayacan:
Görevsizlik kararõ verilme duru-
mu yoktur. Anayasa Mahkeme-
si’nin kararõyla anayasanõn 145.
maddesinde yazan, “asker kişi-
lerin askeri olan suçları tabiri”
yönünden sanõrõm değerlendir-
me yapõlmõştõr. TCK’de de yaz-
makla birlikte muvazzaf asker ki-
şiler için bu asõl suçtur. Ve yar-
gõlama görevi de suçlar yönünden
askeri mahkemededir. Ama ikaz
edilen suçlar iddianamede 5. bö-
lümde yer aldõğõ için ve sanõrõm
askeri suç olarak da değerlendi-
rilmeyeceği için mahkeme ken-
disini bu aşamada görevli görmüş
olmalõ ki bu kararõ vermiş.
Galatasaray Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi Doç. Dr. Ümit Koca-
sakal: Sanõklar görevsizlik kararõ
talebinde bulunabilir. Görev ka-
mu düzeninden olduğu için yar-
gõlamaya başlasa dahi ileri ki
aşamalarda görevsiz olduğunun
anlaşõlmasõ halinde görevsizlik ka-
rarõ verilebilir.
Kadir Has Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim
üyesi Doç. Dr. Mahmut Ko-
ca: İddianamenin kabulünü doğ-
ru buluyorum. Henüz Anayasa
Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ-
nõ bilmiyoruz. “Terör Örgütü
Kurmak”, “Anayasa’yı İhlal
Etmek” gibi suçlar Askeri Ceza
Kanunu’nda düzenlenmediği için
sivil mahkeme bu kapsamdaki da-
valara bakabilir. Bu yüzden mah-
kemenin verdiği karar hukukidir.
Emekli Orgeneral Edip
Başer: Bir ülkede hukuk varsa
vardõr. En yüksek hukuk kurumu
bir karar vermişse o hukuki karara
herkesin uyma mecburiyeti vardõr.
Askeri yargõyõ Türkiye Cumhu-
riyeti’nin yargõ sistemi dõşõnda
görmek çok yanlõş ve geçersizdir.
‘KARAR YAYIMLANINCA ASKERİ MAHKEMEYE GEÇER’
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk: Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli
kararõ daha yayõmlanmadõ. Karar yayõmlanõn-
ca askeri mahkemeye geçer. O zaman anaya-
sanõn 145’nci maddesi kapsamõnda olan da-
valar askeri mahkemelere devredilecek. O
nedenle bazõ mahkemeler gerekçe yayõmla-
nõncaya kadar erteleme kararõ verdiler. Eğer
bu dava da bu kapsamdaysa devredilecek.
Poyrazköy’de geçen yıl polisin yaptığı kazılarda çok sayıda mühimmat bulunmuştu.
‘Gayrimüslimler hedef’
İddianamede Ergenekon örgütünün, TSK
içerisindeki faaliyetlerinin bir kõsmõnõ ‘ka-
rargâh evleri’ ismi altõnda gizli hücre yapõ-
lanmasõ ile yürüttüğünün tespit edildiği be-
lirtilerek, sanõk İbrahim Şahin liderliğinde
suikast amaçlõ oluşturulan S-1 isimli hücre ya-
põlanmasõnõn emniyet ve TSK mensubu ki-
şilerden seçildiği kaydedildi.
Darbe zemini oluşturulmak için Cumhuriyet
gazetesine bomba atõlmasõ ve Danõştay saldõ-
rõsõnõn düzenlendiği ileri sürülen iddianamede,
örgütün 2005 yõlõndan bu yana defalarca deği-
şik eylem planlarõ hazõrladõğõ, deşifre olan her
eylem planõndan sonra yeni eylem planlarõ ha-
zõrlayõp uygulamaya koyduğu iddia edildi.
Kafes Eylem Planı anlatıldı
İddianamede, “Psikolojik Harekât Kont-
rol Formu” başlõklõ dört sayfalõk gizli ibare-
li belge ile “Kafes Eylem Planı” adlõ altõ say-
falõk belgeye geniş bir biçimde yer verildi. Ka-
fes operasyonu incelendiğinde, ‘Ergenekon te-
rör örgütünün’ İstanbul ve İzmir gibi gayri-
müslimlerin yoğun olarak yaşadõklarõ illerde,
gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu Adalar
bölgesindeki çeşitli mahallerde bomba patla-
tõlmasõnõ, azõnlõk haklarõnõ savunan kişilere sui-
kast düzenlenmesini, AGOS gazetesi gibi be-
lirlenen yerlere ses bombasõ konulmasõnõ
planladõğõ iddia edildi. İddianamede “Türki-
ye’de yaşayan gayrimüslimlerin güvenlik-
lerinin tehlikede olduğu imajını yayarak
mevcut hükümet üzerinde iç ve dış toplu-
mun baskısını arttırmayı, kamuoyunu meş-
gul ederek Ergenekon davası başta olmak
üzere gündemi değiştirmeyi amaçladığı an-
laşılmaktadır” denildi.
Planõ hazõrlayan karargâhõn, ‘Özel Ope-
rasyon Gücü Komutanlığı’ olduğu belirtilen
iddianamede planõn, İstanbul’da Mart 2009’da
hazõrlandõğõ kaydedildi. İddianemede Rahip
Santoro, Hrant Dink ve Malatya’daki Zirve
Yayõnevi katliamõnõn da Ergenekonla bağlantõlõ
olduğu ima edilirken, zaman dilimi C olarak
gösterilen belgede ‘durum’ başlõğõ altõnda şu
ifadeler dikkat çekti: “Rahip Santoro, Zirve
Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları
sonrasında, Türkiye’de yaşayan gayri-
müslimlerin irticai grupların hedefinde
olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş ancak
AKP tarafından, karşıt medyanın da des-
teğiyle, söz konusu olayların Ergenekon ta-
rafından organize edildiği şeklinde propa-
ganda faaliyetlerinde bulunulmuştur.”