18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada konuşmaları genel olarak savunma veya eleştirilerin ağır bastığı konuşmalar diye nitelenebilir. Oysa, konuşmalar özde o kadar basit değil. Örneğin Devlet Bahçeli son darbe kargaşasını iktidarın devlet sorununa dönüştürdüğünü öne sürerken Çankaya’daki AKP’linin Milli Güvenlik Kurulu’nu toplayarak duruma el koymasını istiyor. MHP lideri bir çare diye, kargaşaya son verecek, gelişmeleri gerçek yönüyle saptayacağı umuduyla MGK’nin derhal toplanmasında yarar görüyor ama… Kurul’da AKP elinde bir çeşit sağırlar diyaloğunu andıran görüşmeler yapıldığını… etliyle sütlüye değinmeyen bir açıklama ile sonuçlandığını hesaba katmamış görünüyor. Kurul’da alınacak kararlarda veya varıldığı söylenen ortak görüşte askerlerin öne sürdükleri görüşlere karşı AKP’li üyeler görüşleriyle ağır basıyor. Gerçek bu olduğuna göre AKP’li Çankaya, MGK’yi toplasa ne olacak? Darbe ticareti yapan AKP’nin görüşleri yine ağır basacak ve… …üstelik AKP’nin kargaşaya prim veren darbe senaryolarını savunan tezi devlet politikasına dönüşecek! (Açıklayıcı not: MG Kurulu’nda: sivil kanat AKP’li Cumhurbaşkanı, Başbakan, üç Başbakan Yardımcısı, Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanı ile 9 üyeyle; askerler ise Genelkurmay Başkanı, dört kuvvet komutanı ile 5 üyeyle temsil ediliyor ve bu sayı dengesine göre gündemdeki konular üzerinde görüş birliğine varıldığı açıklanıyor.) Siyasal gelişmelerle medyamız ilgilenir ama RTE’nin siyasal inançları doğrultusunda kimi konuları nereye sürüklemek istediğine işaret eden sözleri dikkatini çekmez! Örneğin RTE, son grup konuşmasında Uğur Mumcu cinayeti üzerindeki irdelemelere katkıda bulunuyor… ne ki tecahül-ü arifaneden gelen bir saptama yaparak… bugüne değin ağırlık kazanan kimi değerlendirmeleri yine kendi penceresinden yorumluyor. “Bakınız” diyor: “…bundan 17 yıl önce 24 Ocak’ta Uğur Mumcu evinin önünde katledildi. Bu saldırının hemen ardından ‘belli kesimler töhmet altında’ bırakıldı, adres saptırıldı…” Laikliği canı pahasına savunan, dinci örgütlerin içyüzünü kitaplarında teşhir eden Mumcu’yu katledenlerin ardında dinci kesimlerin bulunduğunu varsaymak yanlış değildi. O zaman devlet (hükümet) bu cinayetin üzerine eğildi. Uğur Mumcu’yu katledenlerin rejim ihraç etme çabasındaki İran gizli örgütü olduğunu gösteren bilgileri dosyaladı. Bir hükümet üyesi Tahran’a gidip dosyanın içerdiği bilgiler ışığında yetkililerle görüştü ve tabii, bilgisizlik yanıtı ile karşılaşıp döndü. İran’la duyarlı ilişkiler nedeniyle bu dosyadan hiç söz edilmedi. RTE şimdi cinayetin ardından “belli kesimler töhmet altında bırakıldı” derken içerideki laiklik karşıtı (dinci) hareketleri ve… “adres saptırıldı” derken de İran’ı aklamak istiyor. Öyleyse? Karanlıkları aydınlatmayı görev sayan RTE’nin yapması gereken, Uğur Mumcu’yu kimin öldürdüğünü, hangi dış ve iç örgütün marifeti olduğunu bulmak; yoksa içli dışlı olduğu İran’la dinci, laiklik karşıtı örgütleri aklamak değil! İşte meydan! Haydi Başbakan: Ergenekon savcılığı görevini üstlendiğiniz gibi… Mumcu ve diğer cinayetlerin faillerini bulmak için de aynı görevi üstlenin de boy bos neymiş görelim! Deniz Baykal Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu RTE’ye anımsatırken sonuç olarak konuşmasının bir yerinde; “Bu devleti kuranlar bu mücadeleyi yaparken Tayyip Erdoğan zihniyetinde olanlar, o işgali himaye edenlere destek veriyorlardı…” dedi. Düşman işgalinden Anadolu’yu ve İstanbul’u kurtarmak için mücadeleye başlayan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının savaşımını halife ve padişah yönetimi sineye çekerken… bugün “Mütareke Basını” diye adlandırılan Osmanlı başkentinde kimi kalemler, Osmanlı aydınları, (örneğin Ali Kemal, Ref’i Cevat ve gibileri) “Mustafa Kemal isyancıdır, cezası ağır olmalıdır” diyen yazılar döktürüyorlardı. Baykal o gün devleti kuranlara karşı mücadele edenlerin Tayyip Erdoğan zihniyetinde olduğunu veya RTE’nin o mücadeleyi yapanların zihniyetinde mi olduğunu açıklamıyor konuşmasında… ...dünümüzü ve bugünü aydınlatmak için Sayın Baykal; şeffaflık adına biraz daha açıklık lütfen!.. SAYFA 28 OCAK 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Ocak Oslo K -3 Helsinki K -13 Stockholm K -3 Londra Y 5 AmsterdamK 5 Brüksel K 3 Paris K 4 Bonn K 1 Münih K 0 Berlin K 3 Budapeşte K -2 Madrid B 10 Viyana K 3 Belgrad B 1 Sofya B 6 Roma Y 13 Atina Y 15 Zürih K 2 Moskova PB -13 Aşkabat PB 6 Taşkent Y 7 Bakû PB 6 Bişkek B 7 Tiflis PB 5 Kahire B 22 Şam PB 16 İstanbul Y 5 Edirne B 0 Kocaeli K 4 Çanakkale B 5 İzmir Y 11 Manisa Y 11 Denizli Y 9 Zonguldak K 4 Sinop Y 7 Samsun Y 7 Trabzon Y 9 Giresun Y 7 Ankara K 2 Eskişehir K 2 Konya K 4 Sıvas K -2 Antalya Y 13 Adana Y 11 Mersin Y 12 Diyarbakır K 4 Şanlıurfa K 4 Mardin K 5 Siirt K 4 Hakkâri K -5 Van K -1 Kars B -6 Ülkemiz geneli par- çalı çok bulutlu, Mar- mara’nın güneydoğu ve doğusu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Kara- deniz, Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz’in ba- tısı, Doğu Anadolu’nun güney ve batısı ile Gü- neydoğu Anadolu ya- ğışlı geçecek. Yağışlar Marmara’nın doğusu, Batı ve Orta Karade- niz’in iç kesimleri, İç Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu’nun güney ve batısı göller yöresi kar- la karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. ‘POLİSİN AJANI OLMAYACAĞIZ’ İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi iddialarõ ‘terör suçu’ kapsamõnda değerlendirdi ‘Poyrazköy’ kabul edildi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda, Poyrazköy’deki kazõlarda bulunan mühimmata ilişkin, Tuğamiral Levent Görgeç’in de aralarõnda bulunduğu ikisi emekli 17 denizci asker hakkõnda “Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak, cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını en- gellemeye teşebbüs” suçlarõndan dava açõldõ. İddianameyi kabul eden İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi, askerler hakkõndaki iddialarõn ‘askeri suç’ kapsamõnda de- ğerlendirilemeyeceğini, ‘terör suçu’ ol- duğunu belirtti. Sanõk askerler Beşik- taş’taki mahkemede 9 Nisan 2010’da yar- gõç karşõsõna çõkacak. Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten sav- cõlardan Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafõndan hazõrlanan 300 sayfalõk iddia- name, Anayasa Mahkemesi’nin “askerlere sivil yargı yolunu kapatan” kararõnõn in- celenmesinin ardõndan kabul edildi. Tu- tuklu sanõklarõn tahliye taleplerini redde- den mahkeme, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda daha önce hazõrlanan üç id- dianameyi ve süren davalara gönderilen resmi belgeleri de İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nden istenmesine karar verdi. 2’şer kez müebbet istemi İddianamede tutuklu sanõklar emekli Deniz Binbaşõ Levent Bektaş, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe, Deniz Binbaşõ Emre Onat ve Deniz Binbaşõ Eren Gü- nay ile tutuksuz sanõk Deniz Yarbay Mustafa Turhan Ecevit “Cebir ve şid- det kullanarak TBMM’yi ortadan kal- dırmaya, kısmen veya tamamen gö- revlerini yapmasını engellemeye teşeb- büs etmek”, “Cebir ve şiddet kullana- rak yürütme organını ortadan kaldır- maya, görevlerini yapmasını engelle- meye teşebbüs etmek” suçlarõndan 2’şer kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis ile “Er- genekon silahlı terör örgütü üyesi ol- mak”, “Patlayıcı madde bulundurmak” suçlarõndan 57’şer yõla kadar hapisle ce- zalandõrõlmalarõ talep edildi. Tutuklu sanõk Deniz Astsubay Ergin Geldikaya’nõn 39 yõla kadar hapis cezasõna çarptõrõlmasõ öngörüldü. Tutuksuz sanõklar Tuğamiral Levent Görgeç, Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, deniz kõdemli başçavuşlar Ha- lil Cura, Ferudun Arslan, Sadettin Do- ğan , deniz kurmay albaylar İbrahim Ko- ray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Şa- fak Yürekli, Dora Sungunay, Tayfun Duman ve Mert Yanık’õn 15 yõla kadar hapisle cezalandõrõlmalarõ istendi. İddianamede “155 mail ihbar hattı”na gönderilen çok sayõda imzasõz ihbar mek- tubuna yer verilmesi dikkat çekti. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre iddianamenin iadesini gerekti- ren bir husus bulunmadõğõnõ belirten mahkeme heyeti, kabul kararõnda, sanõklara atõlõ eylemlerin 1632 sayõlõ Askeri Ceza Kanunu dõşõnda kal- dõğõnõ kaydetti. Mahkeme atõlõ eylemlerin nitelikleri gereği ‘askeri ma- hal dõşõnda’ gerçekleşip sonuç doğuracağõna dikkat çekti. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversite- si’nde eğitim gören bir grup öğrenci, polisin sürekli olarak ailelerini aradõğõnõ belirterek “Polis, ailelerimize bizleri potansiyel suçlu olarak gösteriyor. Bizleri de taciz ederek ‘iş- birliği’ yapmaya zorluyor” dedi. Galatasaray Meydanõ’nda toplanan bir grup öğrenci, “Po- lisin ajanõ olmayacağõz”, “Polis üniversite- den defol” sloganlarõ attõ. İHD’liler ve öğren- ciler Galatasaray Postanesi’ne giderek so- rumlular hakkõnda suç duyurusunda bulun- mak için Meclis İnsan Haklarõ Komisyonu ve İçişleri Bakanlõğõ’na mektup gönderdi. ‘ASKERİ MAHAL DIŞINDA’ İSMAİLAĞA’YI SORUŞTURMUŞTU ASKERE SİVİL YARGININ İPTALİ Jandarma alay komutanı gözaltına alındı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet ) - Erzincan’da İsmailağa cemaatine yönelik operasyonlar dü- zenleyen üç askerin gözaltõna alõnmasõnõn ar- dõndan, bir dönem Erzincan’da görev yapan ve yaklaşõk 4 ay önce Eskişehir’e atanan Jan- darma Alay Komutanõ Kõdemli Albay Recep Gençoğlu da Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda gözaltõna alõndõ. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõ- sõ’nõn isteği doğrultusunda Eskişehir Cumhu- riyet Başsavcõsõ Ekrem Aydıner, cumhuriyet savcõlarõ ile bazõ askeri savcõlar alay komutan- lõğõna gitti. Burada yasal prosedürün yerine getirildiği ve Albay Gençoğlu’nun Erzurum’a götürüleceği öğrenildi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcõsõ Ekrem Aydı- ner, cumhuriyet savcõlarõ, bazõ askeri savcõlar ile as- keri yetkililer, Albay Gen- çoğlu’nun makamõnda arama yaptõ. Burada yapõ- lan aramanõn ardõndan Gençoğlu’nun arabasõ ve Arifiye Mahallesi’ndeki lojmanõ da avukatõnõn ne- zaretinde arandõ. Arama- larda Gençoğlu’na ait bil- gisayarlarõn harddisklerine ve bazõ belgelere el konulduğu öğrenildi. Öte yandan, Gençoğ- lu’nun, Aydõn’õn Kuşadasõ ilçesindeki Özay- dõnkent sitesindeki yazlõğõnda da arama yapõl- dõğõ kaydedildi. Gençoğlu’nun avukatõ Erol Halka, “Burada yapılan işlem müvekkili- min ifadesinin alınması, sorgulanması işle- mi değil tamamen yasal prosedürler içinde gözaltına alınması işlemidir. Soruşturma gizli olduğundan detaya giremiyoruz. Muhtemelen yarın (bugün) askeri görevli- ler nezaretinde Erzurum’a götürülecek. Kendisi tertemiz, pırıl pırıl bir şahıstır. Bu soruşturmanın sonucunda kendisinin akla- nacağını ümit ediyoruz. Kendisi de tama- men masum olduğunu ifade ediyor” dedi. Gençoğlu’nun Erzincan Alay Komutanlõğõ görevinden 30 Ağustos 2009’da Eskişehir’e atandõğõ belirtildi. Erzincan’da 28 Kasõm’da İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Er- tan, Müdür Yardõmcõsõ Ersin Ergut ve aynõ birimden Osman Esirger de Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanmõştõ. Recep Gençoğlu Kılıç kısmen muhalif kalmış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana- yasa Mahkemesi’nin, askere sivil yargõ yolu- nu açan düzenlemenin iptal edilen hükümle- rinin yürürlüğünün de durdurulmasõna ilişkin kararõ, Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Yürür- lüğün durdurulmasõ kararõna Yüksek Mahke- me Başkanõ Haşim Kılıç’õn muhalif kaldõğõ ortaya çõktõ. Anayasa Mahkemesi’nin kararõnda, Türk Ceza Yasasõ ile Bazõ Kanunlarda Değişiklik Yapõlmasõna Dair Kanun’un, 7. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. madde- sinin (3) numaralõ fõkrasõ- nõn değiştirilen son tümce- sinde yer alan “...savaş ve sıkıyönetim halinde...” ibaresinin, 21 Ocak 2010 günlü kararla iptal edildiği anõmsatõldõ. Kararda, bu ibarenin uygulanmasõndan doğacak, sonradan gideril- mesi güç veya olanaksõz durum ve zararlarõn önlen- mesi, iptal kararõnõn sonuçsuz kalmamasõ için kararõn (iptale ilişkin gerekçeli kararõn), Res- mi Gazete’de yayõmlanacağõ güne kadar yü- rürlüğünün durdurulmasõna oyçokluğuyla ka- rar verildiği belirtildi. Karara, Anayasa Mah- kemesi Başkanõ Haşim Kõlõç muhalif kaldõ. Edinilen bilgiye göre Kõlõç, yürürlüğü dur- durma yerine TBMM’ye 6 ay süre verilmesi görüşünü savundu. Eğer Kõlõç’õn görüşü ka- bul edilmiş olsaydõ, sorunsuz anayasa deği- şikliği olasõlõğõ daha da güçlenecekti. Ayrõca, dünden sonra mahkemenin kararõ uyarõnca artõk iptal edilen düzenleme kapsamõnda ya- põlacak her işlem ilerleyen dönemde Yargõ- tay’da bozma nedeni olabilecek. Haşim Kılıç Hukukçular iddianamenin kabul edilmesiyle ilgili farklõ değerlendirmelerde bulundu ‘Yargıtay’dan dönebilir’ İstanbul Haber Servisi- Poy- razköy’deki kazõlarda ele geçi- rilen mühimmata ilişkin iddia- namenin İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi- ni değerlendiren hukukçular, Anayasa Mahkemesi’nin askere sivil yargõ yolunu kapatan kara- rõna dikkat çekerek Poyrazköy id- dianamesiyle ilgili kararõn Yar- gõtay’dan dönebileceğini vurgu- ladõ. Hukukçularõn değerlendir- meleri şöyle: Eski DGM savcısı Mete Göktürk: Ortada mahkeme ta- rafõndan incelenme süresi dolmuş bir iddianame var. İddianame ya- sa değişikliğinden önce mahke- meye sunuldu. Anayasa Mahke- mesi’nin gerekçeli kararõ da henüz açõklanmõş değil. Dolayõsõyla mahkemenin iddianameyi kabul etmesi çok normal. Anayasa Mah- kemesi’nin gerekçeli kararõnõ ya- yõmlamasõnõn ardõndan ‘görev- sizlik’ kararõ verilerek dosya as- keri mahkemeye gönderebilir. Eski DGM hâkimi Metin Çetinbaş: Davanõn hangi mah- kemede görüleceğine karar veri- lebilmesi için Anayasa Mahke- mesi’nin gerekçeli kararõnõn tam olarak açõklanmasõ gerekir. Poy- razköy iddianamesinde görevli askerlerin askeri silahlarõ dõşarõ ta- şõdõğõ söz konusu ve dolayõsõyla buna askeri mahkemenin bak- masõ gerekir. Mahkeme yargõla- ma sõrasõnda görevsizlik kararõ da verebilir. Mahkemenin yargõla- ma sonucunda alacağõ karar da Yargõtay’dan dönebilir. Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan: Görevsizlik kararõ verilme duru- mu yoktur. Anayasa Mahkeme- si’nin kararõyla anayasanõn 145. maddesinde yazan, “asker kişi- lerin askeri olan suçları tabiri” yönünden sanõrõm değerlendir- me yapõlmõştõr. TCK’de de yaz- makla birlikte muvazzaf asker ki- şiler için bu asõl suçtur. Ve yar- gõlama görevi de suçlar yönünden askeri mahkemededir. Ama ikaz edilen suçlar iddianamede 5. bö- lümde yer aldõğõ için ve sanõrõm askeri suç olarak da değerlendi- rilmeyeceği için mahkeme ken- disini bu aşamada görevli görmüş olmalõ ki bu kararõ vermiş. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Koca- sakal: Sanõklar görevsizlik kararõ talebinde bulunabilir. Görev ka- mu düzeninden olduğu için yar- gõlamaya başlasa dahi ileri ki aşamalarda görevsiz olduğunun anlaşõlmasõ halinde görevsizlik ka- rarõ verilebilir. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mahmut Ko- ca: İddianamenin kabulünü doğ- ru buluyorum. Henüz Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ- nõ bilmiyoruz. “Terör Örgütü Kurmak”, “Anayasa’yı İhlal Etmek” gibi suçlar Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmediği için sivil mahkeme bu kapsamdaki da- valara bakabilir. Bu yüzden mah- kemenin verdiği karar hukukidir. Emekli Orgeneral Edip Başer: Bir ülkede hukuk varsa vardõr. En yüksek hukuk kurumu bir karar vermişse o hukuki karara herkesin uyma mecburiyeti vardõr. Askeri yargõyõ Türkiye Cumhu- riyeti’nin yargõ sistemi dõşõnda görmek çok yanlõş ve geçersizdir. ‘KARAR YAYIMLANINCA ASKERİ MAHKEMEYE GEÇER’ Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk: Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ daha yayõmlanmadõ. Karar yayõmlanõn- ca askeri mahkemeye geçer. O zaman anaya- sanõn 145’nci maddesi kapsamõnda olan da- valar askeri mahkemelere devredilecek. O nedenle bazõ mahkemeler gerekçe yayõmla- nõncaya kadar erteleme kararõ verdiler. Eğer bu dava da bu kapsamdaysa devredilecek. Poyrazköy’de geçen yıl polisin yaptığı kazılarda çok sayıda mühimmat bulunmuştu. ‘Gayrimüslimler hedef’ İddianamede Ergenekon örgütünün, TSK içerisindeki faaliyetlerinin bir kõsmõnõ ‘ka- rargâh evleri’ ismi altõnda gizli hücre yapõ- lanmasõ ile yürüttüğünün tespit edildiği be- lirtilerek, sanõk İbrahim Şahin liderliğinde suikast amaçlõ oluşturulan S-1 isimli hücre ya- põlanmasõnõn emniyet ve TSK mensubu ki- şilerden seçildiği kaydedildi. Darbe zemini oluşturulmak için Cumhuriyet gazetesine bomba atõlmasõ ve Danõştay saldõ- rõsõnõn düzenlendiği ileri sürülen iddianamede, örgütün 2005 yõlõndan bu yana defalarca deği- şik eylem planlarõ hazõrladõğõ, deşifre olan her eylem planõndan sonra yeni eylem planlarõ ha- zõrlayõp uygulamaya koyduğu iddia edildi. Kafes Eylem Planı anlatıldı İddianamede, “Psikolojik Harekât Kont- rol Formu” başlõklõ dört sayfalõk gizli ibare- li belge ile “Kafes Eylem Planı” adlõ altõ say- falõk belgeye geniş bir biçimde yer verildi. Ka- fes operasyonu incelendiğinde, ‘Ergenekon te- rör örgütünün’ İstanbul ve İzmir gibi gayri- müslimlerin yoğun olarak yaşadõklarõ illerde, gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu Adalar bölgesindeki çeşitli mahallerde bomba patla- tõlmasõnõ, azõnlõk haklarõnõ savunan kişilere sui- kast düzenlenmesini, AGOS gazetesi gibi be- lirlenen yerlere ses bombasõ konulmasõnõ planladõğõ iddia edildi. İddianamede “Türki- ye’de yaşayan gayrimüslimlerin güvenlik- lerinin tehlikede olduğu imajını yayarak mevcut hükümet üzerinde iç ve dış toplu- mun baskısını arttırmayı, kamuoyunu meş- gul ederek Ergenekon davası başta olmak üzere gündemi değiştirmeyi amaçladığı an- laşılmaktadır” denildi. Planõ hazõrlayan karargâhõn, ‘Özel Ope- rasyon Gücü Komutanlığı’ olduğu belirtilen iddianamede planõn, İstanbul’da Mart 2009’da hazõrlandõğõ kaydedildi. İddianemede Rahip Santoro, Hrant Dink ve Malatya’daki Zirve Yayõnevi katliamõnõn da Ergenekonla bağlantõlõ olduğu ima edilirken, zaman dilimi C olarak gösterilen belgede ‘durum’ başlõğõ altõnda şu ifadeler dikkat çekti: “Rahip Santoro, Zirve Yayınevi ve Hrant Dink operasyonları sonrasında, Türkiye’de yaşayan gayri- müslimlerin irticai grupların hedefinde olduğu yönünde kamuoyu oluşmuş ancak AKP tarafından, karşıt medyanın da des- teğiyle, söz konusu olayların Ergenekon ta- rafından organize edildiği şeklinde propa- ganda faaliyetlerinde bulunulmuştur.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle