Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
28 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 13dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Şakir Bey’in Kaybı
AP Kıbrıs’ta sertleşiyor
AP Dõş İlişkiler Komitesi’nde, Türkiye raportörü tarafõndan hazõrlanan “Türkiye Karar Taslağõ”na son
anda verilen önergeyle Kõbrõs’tan Türk askerinin çekilmesine ilişkin sert ifadeler eklendi.
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Siyasi gözlemcilere göre Rum
lobisinin yoğun baskõsõ altõnda olan Avrupa Par-
lamentosu Kõbrõs’la ilgili mesajlarõnõ sertleşti-
riyor. Avrupa Parlamentosu Dõş İlişkiler Ko-
mitesi’inde Türkiye Raportörü Ria Oomen
Ruijten tarafõndan hazõrlanan “Türkiye Karar
Taslağı”na son anda Kõbrõs’a ilişkin sert ifadeler
ilave edildi. İngiliz milletvekili Andrew Duff,
Kõbrõs’tan Türk askerinin derhal çekilmesinin
istendiği bir değişiklik önergesi sundu. Türki-
ye’den, KKTC’ye yerleşen Türk vatandaşlarõ
sorununu çözmesi, Maraş’õn Rumlara iadesi ve
askerlerini adadan çekmesinin istendiği deği-
şiklik önergeleri AP Dõş İlişkiler Komitesi’nde
oylanarak kabul edildi. Komitenin aldõğõ karar
Rum milletvekilleri tarafõndan büyük bir mem-
nuniyetle karşõlandõ. Bir Rum milletvekilinin oy-
lama sonucunda Türkiye raportörünü kutlamasõ
dikkat çekti. Ancak raportör Ria Oomen Ruij-
ten oylama sonrasõnda gerçekleşen basõn top-
lantõsõnda Kõbrõs’a ilişkin bölümün sertleşme-
sinden parlamentodaki sosyalist ve liberalleri
sorumlu tuttu. Cumhuriyet’e görüşlerini açõk-
layan Hollanda’dan sosyalist milletvekili Emi-
ne Bozkurt ise Ria Oomen Ruijten’in görüşüne
katõlmadõklarõnõ, sosyalistler olarak daha den-
geli bir yaklaşõm için çaba gösterdiklerini,
ama bunun Ruijten tarafõndan reddedildiğini be-
lirtti. Bozkurt, “Biz Kıbrıs’ta Türk tarafına
yapılan izolasyonun kaldırılmasını istediği-
mizi ifade eden bir paragrafa yer vermek is-
tedik. Daha dengeli bir yaklaşım olması
için önergeler sunduk. Ama Ruijten bunu ka-
bul etmedi. Sonuçta rapor tek taraflı oldu.
Her şey Türkiye’den isteniyor. Şu anda
adada müzakereler sürüyor. Bu kararları on-
lara bırakmak gerekirdi. Herkes çözüm is-
tiyor” diye konuştu. Bir siyasi gözlemci de tas-
lakla ilgili yaptõğõ değerlendirmede “Avrupa
Parlamentosu Rum lobisinin pençesinde” ifa-
desini kullandõ.
Rapora son anda verilen bir değişiklik öner-
gesiyle Anayasa Mahkemesi’nin askerlere sivil
yargõ yolunu açan düzenlemeyi iptal etme ka-
rarõndan duyulan kaygõ dile getirilerek
TBMM’nin yeni anayasa yapõlmasõ konusunda
harekete geçmesi çağrõsõnda da bulunuldu.
11’e karşõ 61 oyla kabul edilen taslak bel-
gede Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi ka-
patmasõndan ve seçilmiş parti üyelerinin ba-
zõlarõna siyaset yasağõ getirmesinden “derin
endişe” duyulduğu belirtildi. Şiddet ve terör
kõnanõrken bütün siyasi güçlerin barõşçõl iş-
birliği yaparak eşit vatandaşlõk haklarõ çer-
çevesinde uzlaşma ve toplumsal birliğin sağ-
lanmasõna yardõmcõ olmalarõ istendi.
Türkiye’de “özellikle bir medya grubuna
verilen emsalsiz ceza” ve internet sitelerinin
sõk sõk yasaklanmasõnõn ardõndan basõn öz-
gürlüğünden endişe edildiği ifade edilen tas-
lakta, medya patronlarõnõn diğer ticari faali-
yetlerinin kõsõtlanmasõ talep edildi.
BAŞBAKANLIK İNTERNET SİTESİ
Papandreu’nun
mektubuna sansür
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakanlõk
resmi internet sitesi Yuna-
nistan Başbakanõ Yorgo
Papandreu’nun, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a
gönderdiği mektubun Yu-
nanistan’õn resmi tezleri-
nin savunulduğu bölümle-
rini görmezden geldi. Baş-
bakanlõğõn bu yaklaşõmla
Dõşişleri Bakanõ Ahmet
Davutoğlu’nun Papan-
dreu’nun sağ kolu Yuna-
nistan Dõşişleri Bakan Ve-
kili Dimitris Druças ile
Londra randevusuna
“olumlu zemin” hazõrlan-
masõnõn hedeflenmiş ola-
bileceği belirtildi.
Yunan hükümeti, mektu-
bun Türkiye’ye eleştirel ba-
kõşõn vurgulandõğõ bölüm-
lerini resmi haber ajansõ
ANA’ya sõzdõrdõ. ANA da,
Yunan hükümetinin,
TBMM’nin Yunanistan’õn
karasularõnõ 12 mile çõkarõl-
masõnõ savaş nedeni saya-
cağõ “casus belli” kararõn-
dan, adalarõn üzerindeki
uçuşlar ve kõta sahanlõğõ so-
runundan duyduğu rahat-
sõzlõğõ ön plana çõkardõ. An-
cak Başbakanlõk, Papan-
dreu’nun “Ege konusun-
da temel önceliğimiz em-
niyetli bir ortam yarat-
mak ve karşılıklı itimat
iklimi tesis etmektir. Bu
her ikimizin de toprak bü-
tünlüğüne; uluslararası
hukuka ve gerek ikili, ge-
rek çok taraflı anlaşmala-
ra saygı göstermemiz an-
lamına gelmektedir” yö-
nündeki sözlerini internet
sitesine koymakla yetindi.
Başbakanlõk, Papan-
dreu’nun, iki ülke arasõnda-
ki sorunlarõn çözümü için
yürütülmekte olan istikşafi
görüşmeler için “süre sı-
nırlaması” konmasõ tale-
bini de görmezden geldi.
Başbakanlõk bunun yerine,
Papandreu’nun “İstikşafi
görüşmeleri yeniden can-
landırmalı ve yeni bir ivme
kazandırmalıyız” cümle-
lerini ön plana çõkardõ.
Başbakanlõk, Papan-
dreu’nun Fener Rum Pat-
rikhanesi ile Rum azõnlõğa
yönelik talepleri ile Batõ
Trakya’daki Türk azõnlõ-
ğõn etnik kökeni görmezden
gelinerek, “her türlü etnik
ve dini kökenden gelen
Yunan vatandaşları” ifa-
desi kullanmasõnõ da tama-
men görmezden geldi. Bu
yaklaşõm, Erdoğan’õn Ati-
na ziyareti öncesinde olum-
lu havayõ bozmama çabasõ
olarak da değerlendirildi.
‘Kimyasal Ali’
Saddam’ın
yanına gömüldü
Irak’ta geçen pazartesi günü idam
edilen, 1988’deki Halepçe
katliamının sorumlusu “Kimyasal
Ali” lakaplı Hasan Ali el Mecid dün
toprağa verildi. Devrik Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin’in doğum
yeri olan Tikrit kentinde toprağa
verilen El Mecid’in cenaze törenine
yakınları ve taraftarları katıldı. El
Mecid, Saddam Hüseyin ve oğulları
Uday ile Kusay’ın mezarlarının da
bulunduğu 6 mezarın yanına
gömüldü. Saddam Hüseyin’in yeğeni
olan El Mecid’in sorumlu tutulduğu
Halepçe katliamında 5 bin Kürt
ölmüştü. El Mecid, Amerikan
kuvvetlerinin Irak’ı işgalinden 5 ay
sonra Ağustos 2003’te yakalanmıştı.
Komşular toplantısı Hindistan’ı küstürdü
YENİ DELHİ / ANKARA (Ajans-
lar) - Hindistan’õn, İstanbul’da düzenle-
nen Afganistan’a komşu ülkeler toplan-
tõsõna davet edilmediği gerekçesiyle An-
kara’ya protesto notasõ verdiği bildirildi.
Dõşişleri Bakanlõğõ yetkilileri ise, Hin-
distan’õn Türkiye’ye protesto notasõ ver-
mediği, bu konuya ilişkin rahatsõzlõğõnõ
hem Yeni Delhi’de hem de Ankara’da
sözlü olarak Türk makamlarõna dile ge-
tirdiğini belirttiler. Diplomatik kaynak-
lar, davetlerin katõlõmcõ ülkelerce uzla-
şõyla belirlendiğine dikkati çekti.
Indian Express’te yayõmlanan haber-
de Hindistan’õn, konferanstan Pakis-
tan’õn talebi üzerine dõşlandõğõ sanõldõ-
ğõ kaydedildi. Hindistan basõnõ da, ger-
ginliğin Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün şubatta Hindistan’a yapacağõ
ziyarete “gölge düşürebileceği” yoru-
munu yaptõ. Haberde şu ifadeler kulla-
nõldõ: “Kâbil’in istikrara kavuşturul-
masında önemli payları olan Hindis-
tan, Fransa ve Japonya, Afganis-
tan’ın askeri ve siyasi geleceğinin de-
ğerlendirilmesine yönelik konferansa
davet edilmediği için Ankara’yı pro-
testo etmişti. Paris ve Tokyo son an-
da dahil edilirken, Yeni Delhi dışarı-
da bırakıldı.” Haberde, Hindistan’õn,
25 Ocak’ta Rusya’da düzenlenen ve
dün Londra’da başlayan Afganistan ile
ilgili konferanslara davet edildiğine
dikkat çekildi. Afganistan Talibanõ ise
Londra’daki konferansõ “zaman kay-
bı” olarak niteleyen bir açõklama yaptõ.
(Fotoğraf: AP)
Her gidenin arkasından şunu bir kez daha
anlıyorum ki, insan kendini ne kadar çoğaltırsa,
o kadar çok yaşamış oluyor.
Şakir Eczacıbaşı, yalnız kendisini değil,
içinde yaşadığı toplumu, toplumunu
çoğaltabilmiş ve zenginleştirmiş ender
insanlardan biriydi. Bunu yalnız sanata kol
kanat germekle değil, vizyonuyla da sağladı.
’93’ten beri yönetim kurulu başkanlığını
üstlendiği İKSV, İstanbul’u bir yandan
Avrupa’nın “kültür haritasına” yerleştirirken bir
yandan da Türkiye sınırları içinde Anadolu
kentlerine bir “çıta” getirdi.
Nice Anadolu kentinin, İstanbul’u örnek alan
festivallerle canlanmasını, renklenmesini
sağladı.
“Ben sinemayı İstanbul Film Festivali’nde
öğrendim!” diyen Nuri Bilge Ceylan gibi
dünya çapında yönetmenlerin, yeteneklerin
aramızdan çıkmasında, yetişmesinde payı
oldu. Aynı şekilde İstanbul Bienali’nin, İstanbul
Film Festivali’nin “sivrilmesinde”, dünyada
“markalaşması” ve “marka” olmasında katkısı
oldu. 2000’de izlediğim bir Venedik Film
Festivali’nde, İtalyan yönetmenlerin, “İstanbul
Film Festivali”nin adının geçtiği yerde, nasıl
selam durduklarına bizzat tanık oldum.
‘Hem seyirci hem sanatçının
standardını düşünürdü’
Şakir Eczacıbaşı Türk kültür yaşamına yaptığı
bu paha biçilmez katkıları nedeniyle
-Yıldız Kenter, Türkan Şoray, Yaşar Kemal ...
gibi- Türkiye’nin “has sanatçılarını, değerlerini”
bir araya getiren bir cenaze ile uğurlandı... Şakir
Bey’in cenazesinde, her karşılaşmamda içimden
“Keşke daha çok olsalar!” diye geçirdiğim, güzel
insanlar vardı. O “güzel insanlardan” Gürer
Aykal, “Kaybımız büyük” dedi: “Türkiye zengin
(bildiğiniz, düzayak ‘zengin’) insan çıkartıyor ama
sanata hizmet eden insan çıkartamıyor. Kaybımız
bu nedenle çok büyük.”
Bir başka “güzel insan” Yekta Kara, Şakir
Eczacıbaşı’nın önemini, “1990’lı ve 2000’li
yıllarda çıtayı yükseltmesi” ile anlattı:
“Şakir Bey, (festivaller aracılığıyla) hem
yurtdışından Türkiye’ye önemli toplulukların
gelmesinde hem Türk sanatçıların yurtdışına
lanse edilmesinde etkili oldu. Onun İKSV’nin
başında bulunduğu dönemde, kurum Paris’te,
Berlin’de çok ses getiren etkinliklere imza attı.
Yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen etkinliklerde
koymuş olduğu ‘standartlar’, hep ‘evrensel
standartlardı.’ ‘Bon pour l’Orient’ (Şark’a bu
kadar yeter!) kalıpları içinde hiç düşünmedi.
Yüzü hep Batı’ya dönüktü. Hem sanatçı ve
hem seyircinin yetişmesinde, seyircinin de
sanatçının da standardının yükselmesinde,
olgunlaşmasında büyük rol oynadı. Şakir
Eczacıbaşı’nın bu her ‘iki tarafı’ da düşünen
bakışı çok önemliydi...”
Ve Şakir Bey okulu...
Nihayet Eczacıbaşı’nın en yakınında, 21 yıl
boyunca Şakir Bey’le yan yana, dirsek dirseğe
çalışan İKSV’nin “kurumsal iletişim
direktörlüğünü” yapan Nilgün Mirze ile
konuştum. Mirze de ondan çok şey öğrendim
dedi ve:
1. Hayata, bir amaç ve ideale asılmayı...
2. İlkelerden ödün vermemeyi...
3. “Hayır” cevabına “evet” dememeyi...
4. Ne pahasına olursa olsun, hedefe ulaşmak
için sayısız yollar olduğunu...
5. Ama insan onuruna yakışan biçimde,
insan omurgası ve belkemiğini kırmadan o
hedeflere ulaşmayı...
6. Yaptığın işe duyduğun aşkın seni eninde
sonunda başarıya götüreceğini...
7. Tüm bunları yaparken bencilliğe
kapılmadan, alçakgönüllü olmayı...
8. Niteliğin, niceliğin her zaman önüne
geçmesi gerektiğini...
9. İçtenliğin en büyük erdem olduğunu......
ondan öğrendim diye art arda hemen sıraladı
Şakir Bey dergâhından geçmenin farkını...
“Sanatın hiçbir ormanın bilmediği çiçekleri,
hiçbir ağaçlığın sahip olmadığı kuşları vardır”
diyor Şakir Eczacıbaşı’nın çevirdiği Oscar
Wilde: “(Sanat) kırmızı bir iplikle Ay’ı cennetten
dışarı çekebilir.”
“Kırmızı iplikle Ay’ı cennetten dışarı çeken”
sanatı ve sanatçıları bize yakınlaştıran,
erişilebilir kılan Sevgili Şakir Bey’i ben de çok
sevdiği Oscar Wilde’ın bu sözleriyle hatırlamak
istiyorum. Toprağı bol olsun.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ
31 OCAK 2010 Pazar Saat 11.00
Prof. Dr. SÜHEYL BATUM
“TÜRKİYE NEREDEN NEREYE”
EN ÇOK SATAN YALANLARDAN
GERÇEĞE!
(UĞUR MUMCU VE MUAMMER AKSOY
İLE BİRLİKTE)
KARANLIĞI YIKMAK İÇİN
BULUŞUYORUZ
Hasan Sağlam Öğretmenevi-Eşrefpaşa-Konak-İzmir
Not: Etkinliğimiz kahvaltılıdır.
Kahvaltı ücreti 15 TL Öğrenci 10 TL
Yer ayırtmanız rica olunur. Bilgi ve rezervasyon için
533 765 52 67-532 310 77 44-555 839 06 40
30 OCAK 2010 CUMARTESİ SAAT 14.00
Söyleyecek sözü yapacak gücü olanlarla birlikte
“HALK MEYDANI”
BORNOVA BLD. UĞUR MUMCU KÜLTÜR MERKEZİ
İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR
izmircumok gmail.com
TÜRK KALP
VAKFI
Sigara içenler bugün kendinize
bir fırsat yaratın sigarayı bırakın.
19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr
T.C. BAKIRKÖY 12.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI
Dosya No: 2009/2 İzalei Şüyu
Ortaklõğõn giderilmesine ilişkin aşağõda tapu kaydõ, kõymeti, satõş gün ve saati önem-
li özellikleri ile satõş şartlarõ belirtilen İstanbul ili, Bağcõlar ilçesi, Çõnar Mahallesi,
Esenler Caddesi Hacõkerimoğlu Apt. No:3 adresinde bulunan ve tapunun, 3 pafta, 281
ada, 5 parsel sayõlõ, 360,91 m2 miktarlõ kat irtifaklõ tarla vasõflõ 1. kat 30 No’lu ba-
ğõmsõz bölüm 22/629 arsa paylõ bölüm Bakõrköy 12.İcra Müdürlüğü’nde izalei şüyu ve
açõk artõrma suretiyle satõlarak paraya çevirilecektir.
TAPU KAYDI: Bağcõlar Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 29/05/2008 tarihli yazõşma gö-
re, İstanbul ili Bağcõlar ilçesi, Bağcõlar Köyü 281 ada, 5 parsel sayõlõ tarla vasõflõ 1. kat
30 No’lu bağõmsõz bölüm meskenin 1/2 hissesi İsmail ğlu Hakkõ Çetin’e 1/2 hissesi-
nin Ahmet kõzõ Zakire Çetin’e ait olduğu bildirilmiştir. İlgili dosyasõnõn tetkikinde his-
sedarlardan Hakkõ Çetin’in 02/02/2007 tarihinde ölümüyle miras paylarõ 1 pay eşi Za-
kire Çetin’e, 1 payõ Bayram Çetin’e, 1 pay oğlu İsmail Çetin’e, 1 payõnõn da oğlu Hik-
met Çetin’e düşen miras paylarõ olduğu anlaşõlmõştõr.
İMAR DURUMU: 1/1000 ölçekli 29/07/2003 tasdik tarihli revizyon imar planõnda,
konut alanõnda kalmakta olup, ikiz nizam H=15,50 mt. İrtifada (beş kat) yapõlaşma ko-
şullarõ haizdir.
TAŞINMAZN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Ana taşõnmaz, bağõmsõz bö-
lüm meskenin bölümleri: Salon, 2 yatak odasõ, mutfak, banyo-WC ve teras balkondan
ibaret olup balkon camekân ile kapatõlmõştõr. Salon tabanõ ahşap parke, yatak odalarõ
tabanõ marley õslak hacimli bölüm tabanõ seramik kaplõdõr. Bina ve söz konusu mes-
kenin ve binanõn kalitesi 2. sõnõftõr. Dõş cephesi BTB kaplõdõr. Bina 4 yol ağzõdõr. Bi-
nadan elektrik, su, doğalgaz mevcuttur. Bina, belediye altyapõ hizmetlerinden tam ola-
rak faydalanmaktadõr.
TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: Bağõmsõz bölümün tamamõna 100.000,00 TL değer
takdir edilmiştir. Yukarõda açõk tapu kaydõ, imar ve halihazõr durumu ve kõymeti be-
lirtilen taşõnmazõn;
1- Satõş 04/03/2010 tarihinde Saat: 10:30’dan 10:40’a kadar İcra Müdürlüğü’nde
açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve
rüçhanlõ alacaklar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile
ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak
şartõyla taşõnmaz,
2- Satõş; 15/03/2010 tarihinde İcra Müdürlüğü’nde saat 10:30’dan 10:40’a kadar
ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse gayri-
menkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müd-
det sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki artõrma bedelinin malõn tah-
min edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan ala-
caklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma
masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
3- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetlerin %20’si nispetinde nak-
di “TL”si veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri la-
zõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil veri-
lebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ ile KDV alõcõya aittir. Bi-
rikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir.
4- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki hak-
larõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün
içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olma-
dõkça paylaşmada hariç bõrakõlacaklardõr.
5- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine
sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki
farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak-
lardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil
olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
6- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açõk olup,
masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
7- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõla-
caklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze
başvurmalarõ ilan olunur.
(İc.İf. K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 5151)
MucizelerCaddesi’nde
mucize kurtuluş
Dış Haberler
Servisi - Haiti’yi
yerle bir eden
depremden 2 hafta
sonra başkent Port
Au Prince’te
önceki akşam bir
kişi daha enkaz
altõndan kurtarõldõ.
Mucizeler Caddesi’ndeki bir yolun yõkõntõlarõ
altõndan çõkarõlan 31 yaşõndaki depremzedenin
sağlõk durumunun genel olarak iyi olduğu, ancak
bir bacağõnõn kõrõldõğõ bildirildi. Adamõ kurtaran
Amerikalõ asker, depremzedenin muhtemelen 12
Ocak’taki 7.0 büyüklüğündeki depremde değil,
iki gün sonra meydana gelen şiddetli artçõ
sarsõntõlardan birinde enkaz altõnda kaldõğõnõ
söyledi. Enkaz altõndan son olarak cumartesi
günü 25 yaşõnda bir kişi çõkarõlmõştõ.
HAİTİ DEPREMİ
DAVUTOĞLU-CLINTON GÖRÜŞMESİ
‘Türkiye’ye
güvence verilsin’
Haber Merkezi -
Londra’da ABD Dõşiş-
leri Bakanõ Hillary
Clinton ile görüşen Dõş-
işleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu, Ankara’nõn Er-
menistan Anayasa Mah-
kemesi’nin Türkiye ile
Ermenistan arasõnda im-
zalanan protokollere iliş-
kin gerekçeli kararõn-
dan duyduğu rahatsõzlõ-
ğõ bir kez daha ABD ta-
rafõna iletti. Davutoğlu,
“Vizyonun değişmedi-
ği konusunda Türki-
ye’ye güvence veril-
mesi gerekir” dedi.
Yemen ve Afganis-
tan toplantõlarõ için İn-
giltere’nin başkenti Lon-
dra’ya giden Dõşişleri
Bakanõ Ahmet Davu-
toğlu uçakta gazeteci-
lerin sorularõnõ yanõtladõ.
Davutoğlu, gazetecile-
rin “Balyoz Harekât
Planı”na ilişkin sorula-
rõ üzerine demokrasi
vurgusu yaptõ. Davu-
toğlu, “Türkiye’nin en
büyük gücü demokra-
sidir. Herkesin ve bü-
tün kurumların de-
mokrasiye sahip çık-
ması lazım” dedi. Da-
vutoğlu, Afganistan ko-
nusunda ise “Hakkâri
ve Edirne’deki yurt-
taşlarımızın güvenliği
bizi ne kadar ilgilendi-
riyorsa Afgan halkı-
nın güvenliği o kadar
ilgilendiriyor. Istırap
veriyor” şeklinde ko-
nuştu. Davutoğlu, Tali-
ban ile PKK’nin karşõ-
laştõrõlmasõnõn da doğru
olmadõğõnõ vurguladõ.
Davutoğlu, Ermenistan
Anayasa Mahkeme-
si’nin Türkiye ve Erme-
nistan arasõnda imzala-
nan protokollere ilişkin
gerekçeli kararõyla ilgi-
li olarak da Türkiye’nin
kaygõlarõnõn ABD, İs-
viçre ve Ermenistan ta-
rafõndan bilindiğini kay-
detti. Davutoğlu, “Viz-
yonun değişmediği ko-
nusunda Türkiye’ye
güvence verilmesi ge-
rekir” dedi. Davutoğlu,
Londra’da Ankara’nõn
rahatsõzlõğõnõ ABD tara-
fõna bir kez daha iletti.
Londra’daki ilk görüş-
mesinde yine kendisi gi-
bi Yemen ve Afganistan
toplantõlarõ için İngilte-
re’ye gelen ABD Dõşiş-
leri Bakanõ Hilary Clin-
ton ile yaptõ. Görüşme-
nin yarõm saat sürmesi
öngürülüyordu ancak
Davutoğlu İngiltere’ye
geç ulaştõğõ için 15 da-
kika ile sõnõrlõ kaldõ. Ba-
sõna kapalõ gerçekleşen
toplantõ sonrasõ herhan-
gi bir açõklama yapõl-
madõ. Davutoğlu ve
Clinton’õn bugün yeni-
den bir araya gelmesi
bekleniyor.