18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 28 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Şakir Bey’in Kaybı AP Kıbrıs’ta sertleşiyor AP Dõş İlişkiler Komitesi’nde, Türkiye raportörü tarafõndan hazõrlanan “Türkiye Karar Taslağõ”na son anda verilen önergeyle Kõbrõs’tan Türk askerinin çekilmesine ilişkin sert ifadeler eklendi. ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Siyasi gözlemcilere göre Rum lobisinin yoğun baskõsõ altõnda olan Avrupa Par- lamentosu Kõbrõs’la ilgili mesajlarõnõ sertleşti- riyor. Avrupa Parlamentosu Dõş İlişkiler Ko- mitesi’inde Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten tarafõndan hazõrlanan “Türkiye Karar Taslağı”na son anda Kõbrõs’a ilişkin sert ifadeler ilave edildi. İngiliz milletvekili Andrew Duff, Kõbrõs’tan Türk askerinin derhal çekilmesinin istendiği bir değişiklik önergesi sundu. Türki- ye’den, KKTC’ye yerleşen Türk vatandaşlarõ sorununu çözmesi, Maraş’õn Rumlara iadesi ve askerlerini adadan çekmesinin istendiği deği- şiklik önergeleri AP Dõş İlişkiler Komitesi’nde oylanarak kabul edildi. Komitenin aldõğõ karar Rum milletvekilleri tarafõndan büyük bir mem- nuniyetle karşõlandõ. Bir Rum milletvekilinin oy- lama sonucunda Türkiye raportörünü kutlamasõ dikkat çekti. Ancak raportör Ria Oomen Ruij- ten oylama sonrasõnda gerçekleşen basõn top- lantõsõnda Kõbrõs’a ilişkin bölümün sertleşme- sinden parlamentodaki sosyalist ve liberalleri sorumlu tuttu. Cumhuriyet’e görüşlerini açõk- layan Hollanda’dan sosyalist milletvekili Emi- ne Bozkurt ise Ria Oomen Ruijten’in görüşüne katõlmadõklarõnõ, sosyalistler olarak daha den- geli bir yaklaşõm için çaba gösterdiklerini, ama bunun Ruijten tarafõndan reddedildiğini be- lirtti. Bozkurt, “Biz Kıbrıs’ta Türk tarafına yapılan izolasyonun kaldırılmasını istediği- mizi ifade eden bir paragrafa yer vermek is- tedik. Daha dengeli bir yaklaşım olması için önergeler sunduk. Ama Ruijten bunu ka- bul etmedi. Sonuçta rapor tek taraflı oldu. Her şey Türkiye’den isteniyor. Şu anda adada müzakereler sürüyor. Bu kararları on- lara bırakmak gerekirdi. Herkes çözüm is- tiyor” diye konuştu. Bir siyasi gözlemci de tas- lakla ilgili yaptõğõ değerlendirmede “Avrupa Parlamentosu Rum lobisinin pençesinde” ifa- desini kullandõ. Rapora son anda verilen bir değişiklik öner- gesiyle Anayasa Mahkemesi’nin askerlere sivil yargõ yolunu açan düzenlemeyi iptal etme ka- rarõndan duyulan kaygõ dile getirilerek TBMM’nin yeni anayasa yapõlmasõ konusunda harekete geçmesi çağrõsõnda da bulunuldu. 11’e karşõ 61 oyla kabul edilen taslak bel- gede Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi ka- patmasõndan ve seçilmiş parti üyelerinin ba- zõlarõna siyaset yasağõ getirmesinden “derin endişe” duyulduğu belirtildi. Şiddet ve terör kõnanõrken bütün siyasi güçlerin barõşçõl iş- birliği yaparak eşit vatandaşlõk haklarõ çer- çevesinde uzlaşma ve toplumsal birliğin sağ- lanmasõna yardõmcõ olmalarõ istendi. Türkiye’de “özellikle bir medya grubuna verilen emsalsiz ceza” ve internet sitelerinin sõk sõk yasaklanmasõnõn ardõndan basõn öz- gürlüğünden endişe edildiği ifade edilen tas- lakta, medya patronlarõnõn diğer ticari faali- yetlerinin kõsõtlanmasõ talep edildi. BAŞBAKANLIK İNTERNET SİTESİ Papandreu’nun mektubuna sansür ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakanlõk resmi internet sitesi Yuna- nistan Başbakanõ Yorgo Papandreu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektubun Yu- nanistan’õn resmi tezleri- nin savunulduğu bölümle- rini görmezden geldi. Baş- bakanlõğõn bu yaklaşõmla Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun Papan- dreu’nun sağ kolu Yuna- nistan Dõşişleri Bakan Ve- kili Dimitris Druças ile Londra randevusuna “olumlu zemin” hazõrlan- masõnõn hedeflenmiş ola- bileceği belirtildi. Yunan hükümeti, mektu- bun Türkiye’ye eleştirel ba- kõşõn vurgulandõğõ bölüm- lerini resmi haber ajansõ ANA’ya sõzdõrdõ. ANA da, Yunan hükümetinin, TBMM’nin Yunanistan’õn karasularõnõ 12 mile çõkarõl- masõnõ savaş nedeni saya- cağõ “casus belli” kararõn- dan, adalarõn üzerindeki uçuşlar ve kõta sahanlõğõ so- runundan duyduğu rahat- sõzlõğõ ön plana çõkardõ. An- cak Başbakanlõk, Papan- dreu’nun “Ege konusun- da temel önceliğimiz em- niyetli bir ortam yarat- mak ve karşılıklı itimat iklimi tesis etmektir. Bu her ikimizin de toprak bü- tünlüğüne; uluslararası hukuka ve gerek ikili, ge- rek çok taraflı anlaşmala- ra saygı göstermemiz an- lamına gelmektedir” yö- nündeki sözlerini internet sitesine koymakla yetindi. Başbakanlõk, Papan- dreu’nun, iki ülke arasõnda- ki sorunlarõn çözümü için yürütülmekte olan istikşafi görüşmeler için “süre sı- nırlaması” konmasõ tale- bini de görmezden geldi. Başbakanlõk bunun yerine, Papandreu’nun “İstikşafi görüşmeleri yeniden can- landırmalı ve yeni bir ivme kazandırmalıyız” cümle- lerini ön plana çõkardõ. Başbakanlõk, Papan- dreu’nun Fener Rum Pat- rikhanesi ile Rum azõnlõğa yönelik talepleri ile Batõ Trakya’daki Türk azõnlõ- ğõn etnik kökeni görmezden gelinerek, “her türlü etnik ve dini kökenden gelen Yunan vatandaşları” ifa- desi kullanmasõnõ da tama- men görmezden geldi. Bu yaklaşõm, Erdoğan’õn Ati- na ziyareti öncesinde olum- lu havayõ bozmama çabasõ olarak da değerlendirildi. ‘Kimyasal Ali’ Saddam’ın yanına gömüldü Irak’ta geçen pazartesi günü idam edilen, 1988’deki Halepçe katliamının sorumlusu “Kimyasal Ali” lakaplı Hasan Ali el Mecid dün toprağa verildi. Devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in doğum yeri olan Tikrit kentinde toprağa verilen El Mecid’in cenaze törenine yakınları ve taraftarları katıldı. El Mecid, Saddam Hüseyin ve oğulları Uday ile Kusay’ın mezarlarının da bulunduğu 6 mezarın yanına gömüldü. Saddam Hüseyin’in yeğeni olan El Mecid’in sorumlu tutulduğu Halepçe katliamında 5 bin Kürt ölmüştü. El Mecid, Amerikan kuvvetlerinin Irak’ı işgalinden 5 ay sonra Ağustos 2003’te yakalanmıştı. Komşular toplantısı Hindistan’ı küstürdü YENİ DELHİ / ANKARA (Ajans- lar) - Hindistan’õn, İstanbul’da düzenle- nen Afganistan’a komşu ülkeler toplan- tõsõna davet edilmediği gerekçesiyle An- kara’ya protesto notasõ verdiği bildirildi. Dõşişleri Bakanlõğõ yetkilileri ise, Hin- distan’õn Türkiye’ye protesto notasõ ver- mediği, bu konuya ilişkin rahatsõzlõğõnõ hem Yeni Delhi’de hem de Ankara’da sözlü olarak Türk makamlarõna dile ge- tirdiğini belirttiler. Diplomatik kaynak- lar, davetlerin katõlõmcõ ülkelerce uzla- şõyla belirlendiğine dikkati çekti. Indian Express’te yayõmlanan haber- de Hindistan’õn, konferanstan Pakis- tan’õn talebi üzerine dõşlandõğõ sanõldõ- ğõ kaydedildi. Hindistan basõnõ da, ger- ginliğin Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün şubatta Hindistan’a yapacağõ ziyarete “gölge düşürebileceği” yoru- munu yaptõ. Haberde şu ifadeler kulla- nõldõ: “Kâbil’in istikrara kavuşturul- masında önemli payları olan Hindis- tan, Fransa ve Japonya, Afganis- tan’ın askeri ve siyasi geleceğinin de- ğerlendirilmesine yönelik konferansa davet edilmediği için Ankara’yı pro- testo etmişti. Paris ve Tokyo son an- da dahil edilirken, Yeni Delhi dışarı- da bırakıldı.” Haberde, Hindistan’õn, 25 Ocak’ta Rusya’da düzenlenen ve dün Londra’da başlayan Afganistan ile ilgili konferanslara davet edildiğine dikkat çekildi. Afganistan Talibanõ ise Londra’daki konferansõ “zaman kay- bı” olarak niteleyen bir açõklama yaptõ. (Fotoğraf: AP) Her gidenin arkasından şunu bir kez daha anlıyorum ki, insan kendini ne kadar çoğaltırsa, o kadar çok yaşamış oluyor. Şakir Eczacıbaşı, yalnız kendisini değil, içinde yaşadığı toplumu, toplumunu çoğaltabilmiş ve zenginleştirmiş ender insanlardan biriydi. Bunu yalnız sanata kol kanat germekle değil, vizyonuyla da sağladı. ’93’ten beri yönetim kurulu başkanlığını üstlendiği İKSV, İstanbul’u bir yandan Avrupa’nın “kültür haritasına” yerleştirirken bir yandan da Türkiye sınırları içinde Anadolu kentlerine bir “çıta” getirdi. Nice Anadolu kentinin, İstanbul’u örnek alan festivallerle canlanmasını, renklenmesini sağladı. “Ben sinemayı İstanbul Film Festivali’nde öğrendim!” diyen Nuri Bilge Ceylan gibi dünya çapında yönetmenlerin, yeteneklerin aramızdan çıkmasında, yetişmesinde payı oldu. Aynı şekilde İstanbul Bienali’nin, İstanbul Film Festivali’nin “sivrilmesinde”, dünyada “markalaşması” ve “marka” olmasında katkısı oldu. 2000’de izlediğim bir Venedik Film Festivali’nde, İtalyan yönetmenlerin, “İstanbul Film Festivali”nin adının geçtiği yerde, nasıl selam durduklarına bizzat tanık oldum. ‘Hem seyirci hem sanatçının standardını düşünürdü’ Şakir Eczacıbaşı Türk kültür yaşamına yaptığı bu paha biçilmez katkıları nedeniyle -Yıldız Kenter, Türkan Şoray, Yaşar Kemal ... gibi- Türkiye’nin “has sanatçılarını, değerlerini” bir araya getiren bir cenaze ile uğurlandı... Şakir Bey’in cenazesinde, her karşılaşmamda içimden “Keşke daha çok olsalar!” diye geçirdiğim, güzel insanlar vardı. O “güzel insanlardan” Gürer Aykal, “Kaybımız büyük” dedi: “Türkiye zengin (bildiğiniz, düzayak ‘zengin’) insan çıkartıyor ama sanata hizmet eden insan çıkartamıyor. Kaybımız bu nedenle çok büyük.” Bir başka “güzel insan” Yekta Kara, Şakir Eczacıbaşı’nın önemini, “1990’lı ve 2000’li yıllarda çıtayı yükseltmesi” ile anlattı: “Şakir Bey, (festivaller aracılığıyla) hem yurtdışından Türkiye’ye önemli toplulukların gelmesinde hem Türk sanatçıların yurtdışına lanse edilmesinde etkili oldu. Onun İKSV’nin başında bulunduğu dönemde, kurum Paris’te, Berlin’de çok ses getiren etkinliklere imza attı. Yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen etkinliklerde koymuş olduğu ‘standartlar’, hep ‘evrensel standartlardı.’ ‘Bon pour l’Orient’ (Şark’a bu kadar yeter!) kalıpları içinde hiç düşünmedi. Yüzü hep Batı’ya dönüktü. Hem sanatçı ve hem seyircinin yetişmesinde, seyircinin de sanatçının da standardının yükselmesinde, olgunlaşmasında büyük rol oynadı. Şakir Eczacıbaşı’nın bu her ‘iki tarafı’ da düşünen bakışı çok önemliydi...” Ve Şakir Bey okulu... Nihayet Eczacıbaşı’nın en yakınında, 21 yıl boyunca Şakir Bey’le yan yana, dirsek dirseğe çalışan İKSV’nin “kurumsal iletişim direktörlüğünü” yapan Nilgün Mirze ile konuştum. Mirze de ondan çok şey öğrendim dedi ve: 1. Hayata, bir amaç ve ideale asılmayı... 2. İlkelerden ödün vermemeyi... 3. “Hayır” cevabına “evet” dememeyi... 4. Ne pahasına olursa olsun, hedefe ulaşmak için sayısız yollar olduğunu... 5. Ama insan onuruna yakışan biçimde, insan omurgası ve belkemiğini kırmadan o hedeflere ulaşmayı... 6. Yaptığın işe duyduğun aşkın seni eninde sonunda başarıya götüreceğini... 7. Tüm bunları yaparken bencilliğe kapılmadan, alçakgönüllü olmayı... 8. Niteliğin, niceliğin her zaman önüne geçmesi gerektiğini... 9. İçtenliğin en büyük erdem olduğunu...... ondan öğrendim diye art arda hemen sıraladı Şakir Bey dergâhından geçmenin farkını... “Sanatın hiçbir ormanın bilmediği çiçekleri, hiçbir ağaçlığın sahip olmadığı kuşları vardır” diyor Şakir Eczacıbaşı’nın çevirdiği Oscar Wilde: “(Sanat) kırmızı bir iplikle Ay’ı cennetten dışarı çekebilir.” “Kırmızı iplikle Ay’ı cennetten dışarı çeken” sanatı ve sanatçıları bize yakınlaştıran, erişilebilir kılan Sevgili Şakir Bey’i ben de çok sevdiği Oscar Wilde’ın bu sözleriyle hatırlamak istiyorum. Toprağı bol olsun. [email protected] AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ 31 OCAK 2010 Pazar Saat 11.00 Prof. Dr. SÜHEYL BATUM “TÜRKİYE NEREDEN NEREYE” EN ÇOK SATAN YALANLARDAN GERÇEĞE! (UĞUR MUMCU VE MUAMMER AKSOY İLE BİRLİKTE) KARANLIĞI YIKMAK İÇİN BULUŞUYORUZ Hasan Sağlam Öğretmenevi-Eşrefpaşa-Konak-İzmir Not: Etkinliğimiz kahvaltılıdır. Kahvaltı ücreti 15 TL Öğrenci 10 TL Yer ayırtmanız rica olunur. Bilgi ve rezervasyon için 533 765 52 67-532 310 77 44-555 839 06 40 30 OCAK 2010 CUMARTESİ SAAT 14.00 Söyleyecek sözü yapacak gücü olanlarla birlikte “HALK MEYDANI” BORNOVA BLD. UĞUR MUMCU KÜLTÜR MERKEZİ İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR izmircumok gmail.com TÜRK KALP VAKFI Sigara içenler bugün kendinize bir fırsat yaratın sigarayı bırakın. 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr T.C. BAKIRKÖY 12.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI Dosya No: 2009/2 İzalei Şüyu Ortaklõğõn giderilmesine ilişkin aşağõda tapu kaydõ, kõymeti, satõş gün ve saati önem- li özellikleri ile satõş şartlarõ belirtilen İstanbul ili, Bağcõlar ilçesi, Çõnar Mahallesi, Esenler Caddesi Hacõkerimoğlu Apt. No:3 adresinde bulunan ve tapunun, 3 pafta, 281 ada, 5 parsel sayõlõ, 360,91 m2 miktarlõ kat irtifaklõ tarla vasõflõ 1. kat 30 No’lu ba- ğõmsõz bölüm 22/629 arsa paylõ bölüm Bakõrköy 12.İcra Müdürlüğü’nde izalei şüyu ve açõk artõrma suretiyle satõlarak paraya çevirilecektir. TAPU KAYDI: Bağcõlar Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 29/05/2008 tarihli yazõşma gö- re, İstanbul ili Bağcõlar ilçesi, Bağcõlar Köyü 281 ada, 5 parsel sayõlõ tarla vasõflõ 1. kat 30 No’lu bağõmsõz bölüm meskenin 1/2 hissesi İsmail ğlu Hakkõ Çetin’e 1/2 hissesi- nin Ahmet kõzõ Zakire Çetin’e ait olduğu bildirilmiştir. İlgili dosyasõnõn tetkikinde his- sedarlardan Hakkõ Çetin’in 02/02/2007 tarihinde ölümüyle miras paylarõ 1 pay eşi Za- kire Çetin’e, 1 payõ Bayram Çetin’e, 1 pay oğlu İsmail Çetin’e, 1 payõnõn da oğlu Hik- met Çetin’e düşen miras paylarõ olduğu anlaşõlmõştõr. İMAR DURUMU: 1/1000 ölçekli 29/07/2003 tasdik tarihli revizyon imar planõnda, konut alanõnda kalmakta olup, ikiz nizam H=15,50 mt. İrtifada (beş kat) yapõlaşma ko- şullarõ haizdir. TAŞINMAZN HALİHAZIR DURUMU VE EVSAFI: Ana taşõnmaz, bağõmsõz bö- lüm meskenin bölümleri: Salon, 2 yatak odasõ, mutfak, banyo-WC ve teras balkondan ibaret olup balkon camekân ile kapatõlmõştõr. Salon tabanõ ahşap parke, yatak odalarõ tabanõ marley õslak hacimli bölüm tabanõ seramik kaplõdõr. Bina ve söz konusu mes- kenin ve binanõn kalitesi 2. sõnõftõr. Dõş cephesi BTB kaplõdõr. Bina 4 yol ağzõdõr. Bi- nadan elektrik, su, doğalgaz mevcuttur. Bina, belediye altyapõ hizmetlerinden tam ola- rak faydalanmaktadõr. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: Bağõmsõz bölümün tamamõna 100.000,00 TL değer takdir edilmiştir. Yukarõda açõk tapu kaydõ, imar ve halihazõr durumu ve kõymeti be- lirtilen taşõnmazõn; 1- Satõş 04/03/2010 tarihinde Saat: 10:30’dan 10:40’a kadar İcra Müdürlüğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla taşõnmaz, 2- Satõş; 15/03/2010 tarihinde İcra Müdürlüğü’nde saat 10:30’dan 10:40’a kadar ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse gayri- menkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müd- det sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki artõrma bedelinin malõn tah- min edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan ala- caklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 3- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetlerin %20’si nispetinde nak- di “TL”si veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri la- zõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil veri- lebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ ile KDV alõcõya aittir. Bi- rikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 4- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki hak- larõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olma- dõkça paylaşmada hariç bõrakõlacaklardõr. 5- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak- lardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõla- caklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (İc.İf. K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 5151) MucizelerCaddesi’nde mucize kurtuluş Dış Haberler Servisi - Haiti’yi yerle bir eden depremden 2 hafta sonra başkent Port Au Prince’te önceki akşam bir kişi daha enkaz altõndan kurtarõldõ. Mucizeler Caddesi’ndeki bir yolun yõkõntõlarõ altõndan çõkarõlan 31 yaşõndaki depremzedenin sağlõk durumunun genel olarak iyi olduğu, ancak bir bacağõnõn kõrõldõğõ bildirildi. Adamõ kurtaran Amerikalõ asker, depremzedenin muhtemelen 12 Ocak’taki 7.0 büyüklüğündeki depremde değil, iki gün sonra meydana gelen şiddetli artçõ sarsõntõlardan birinde enkaz altõnda kaldõğõnõ söyledi. Enkaz altõndan son olarak cumartesi günü 25 yaşõnda bir kişi çõkarõlmõştõ. HAİTİ DEPREMİ DAVUTOĞLU-CLINTON GÖRÜŞMESİ ‘Türkiye’ye güvence verilsin’ Haber Merkezi - Londra’da ABD Dõşiş- leri Bakanõ Hillary Clinton ile görüşen Dõş- işleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu, Ankara’nõn Er- menistan Anayasa Mah- kemesi’nin Türkiye ile Ermenistan arasõnda im- zalanan protokollere iliş- kin gerekçeli kararõn- dan duyduğu rahatsõzlõ- ğõ bir kez daha ABD ta- rafõna iletti. Davutoğlu, “Vizyonun değişmedi- ği konusunda Türki- ye’ye güvence veril- mesi gerekir” dedi. Yemen ve Afganis- tan toplantõlarõ için İn- giltere’nin başkenti Lon- dra’ya giden Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davu- toğlu uçakta gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtladõ. Davutoğlu, gazetecile- rin “Balyoz Harekât Planı”na ilişkin sorula- rõ üzerine demokrasi vurgusu yaptõ. Davu- toğlu, “Türkiye’nin en büyük gücü demokra- sidir. Herkesin ve bü- tün kurumların de- mokrasiye sahip çık- ması lazım” dedi. Da- vutoğlu, Afganistan ko- nusunda ise “Hakkâri ve Edirne’deki yurt- taşlarımızın güvenliği bizi ne kadar ilgilendi- riyorsa Afgan halkı- nın güvenliği o kadar ilgilendiriyor. Istırap veriyor” şeklinde ko- nuştu. Davutoğlu, Tali- ban ile PKK’nin karşõ- laştõrõlmasõnõn da doğru olmadõğõnõ vurguladõ. Davutoğlu, Ermenistan Anayasa Mahkeme- si’nin Türkiye ve Erme- nistan arasõnda imzala- nan protokollere ilişkin gerekçeli kararõyla ilgi- li olarak da Türkiye’nin kaygõlarõnõn ABD, İs- viçre ve Ermenistan ta- rafõndan bilindiğini kay- detti. Davutoğlu, “Viz- yonun değişmediği ko- nusunda Türkiye’ye güvence verilmesi ge- rekir” dedi. Davutoğlu, Londra’da Ankara’nõn rahatsõzlõğõnõ ABD tara- fõna bir kez daha iletti. Londra’daki ilk görüş- mesinde yine kendisi gi- bi Yemen ve Afganistan toplantõlarõ için İngilte- re’ye gelen ABD Dõşiş- leri Bakanõ Hilary Clin- ton ile yaptõ. Görüşme- nin yarõm saat sürmesi öngürülüyordu ancak Davutoğlu İngiltere’ye geç ulaştõğõ için 15 da- kika ile sõnõrlõ kaldõ. Ba- sõna kapalõ gerçekleşen toplantõ sonrasõ herhan- gi bir açõklama yapõl- madõ. Davutoğlu ve Clinton’õn bugün yeni- den bir araya gelmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle