Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2010 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Daha da Geç Kalmadan
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Cem TV’deki “Ayıptır Söylemesi”nin cuma
günkü konuğu, AKP İstanbul Milletvekili ve
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr.
Burhan Kuzu idi. Süheyl Hoca (Batum) ile
birlikte kendisine yönettiğimiz soruları
yanıtlarken, Sayın Kuzu CHP’yi kastederek,
muhalefeti beğenmediğini belirtti.
- Muhalefetin işi zaten kendisini iktidara
beğendirmek değil. Aslında biz de kendilerini
beğenmiyoruz. Ne var ki, sizleri duydukça
“galiba bunlar, iyi bir şeyler yapıyorlar da biz
fark etmiyoruz” diye düşünüyoruz, dedim.
Ana muhalefet CHP’nin, AKP’nin rejimi tehdit
eden girişimlerinin karşısında durduğu
kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçek.
Yadsınamayacak bir başka gerçek de
iktidarın son zamanlarda birçok yönden köşeye
sıkışmış olduğudur. Bu sıkışmışlık, oylarına da
yansıyor. Nitekim kamuoyu yoklamalarında
AKP, 2007’deki yüzde 47’nin çok altında,
yüzde 32’ler dolayında gözükmekte.
Hatta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a
göre, Tayyip Bey 20’lere kadar düşmüştür.
Düşüşün o düzeye kadar varmış olup
olmamasından daha önemlisi eğrinin iniş
trendini muhafaza etmesidir.
Tayyip Bey’in puan kaybında, CHP
muhalefetinin etkisinin ne ölçüde olduğu
konusunda kesin bir tahminde bulunmak pek
mümkün görünmüyor.
Ama yoklamalara bakınca böyle bir etkinin
eğer var ise bile yetersiz kaldığı görülüyor.
Evet AKP’nin desteğini kaybetmekte olduğu
yadsınamaz. Ama bu, rejimi Tayyip Bey
tehlikesinden kurtarmak için yeterli değil.
Çünkü tehdit oluşturan bir iktidardan
kurtulmanın gerekli koşulu, onun oy kaybıdır.
Fakat bu yetmez; ona bir de yeterli koşulun
eklenmesi gerekir. Bu durumda yeterli koşul ise
iktidarın yerine talip bir muhalefetin olması ve
oyunu arttırarak onun yerini almasıdır. Bu
durumda iktidar oy kaybediyor müjdesi veren
muhalefet liderine sorarlar:
- İyi onun oyu düşüyor da, seninki ne
durumda, artıyor mu?
Oysa AKP’deki düşüşe, muhalefet açısından
elverişli ortamda olmamıza karşın, CHP’nin
oylarında bir artış görünmüyor.
O zaman şöyle bir durum ile karşı karşıya
olduğumuzu kabul etmek gerekir:
CHP muhalefeti, tümüyle kötü değil, ama
yetersiz.
Eğer CHP iktidar olmak istiyorsa, bu gerçeği
görüp, eksikliği gidermek için harekete
geçmelidir.
Burada daha önce birçok kez dile getirmeye
çalıştığım gibi, CHP’nin eksikliği, gençleri,
kadınları, geniş emekçi kitlelerini kucaklamayı,
onları kendi iktidar yürüyüşüne katmayı
becerememiş olmasıdır.
Bu görüşe katılanların sayısı hiç de az değil.
Partinin üyelerinden Bedri Baykam da bunlardan
biridir ve ortaya koyduğu andan itibaren, hiç de
küçümsenmeyecek bir kesimin desteğini alan,
partiyi geniş kitlelerle buluşturarak sinerji
yaratmayı hedefleyen “demokratik devrim” paketi
de bu amaca yöneliktir.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da,
pazartesi günkü Milliyet’te yayımlanan
söyleşisine bakılırsa, bu gerçeği bir ölçüde de
olsa kavramış görünüyor. Baykal mayıs
ayındaki Kurultay’dan sonra CHP’de büyük bir
değişiklik yaşanacağının işaretlerini veriyor,
ama Kurultay sırasında herhangi bir tüzük
tadilini de öngörmüyor.
Oysa değişiklik zorunluluğu çanlarının uzun
süredir çalmakta olduğu CHP’nin artık
yitirecek zamanı kalmamıştır.
Nitekim, CHP’den Sarıgül hareketine geçmiş
olan Bülent Tanla Vatan gazetesindeki
söyleşisinde, Baykal’ın sunduğu programda
ileri sürdüklerinin bazılarını yaşama geçirmeye
hazır olduklarını belirtmiştir.
Doğa gibi siyaset de boşluktan nefret eder,
örgütlenmede, geniş kitleleri
kucaklamada, örgüt içi demokratikleşmede
bazı alanlar CHP tarafından boş bırakılırsa, o
boşluğu doldurmaya talip olanlar hemen
harekete geçerler.
Mesele o boşluğu bırakmamaktadır. Yoksa,
emekçileri, kadınları, gençleri yeterince
kucaklamayarak, ortada bırakıp, sonra da
çabuk davranıp, onları saflarına davet edenlere
yönelik olarak, “oylarımızı bölüyorlar” diye
haykırmanın anlamı yoktur.
CHP yenilik ve atılım istiyorsa, daha fazla
vakit kaybetmemelidir.
Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi durumunda olasõ risk ve senaryolar değerlendirildi
AKP referandumu tartõşõyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP Merkez Yürütme
Kurulu’nda (MYK), anayasa de-
ğişikliğinin referanduma sunul-
masõ durumunda olasõ risk se-
naryolarõ masaya yatõrõldõ. Bazõ
parti yöneticileri, 7-8 maddelik bir
anayasa paketi getirilerek mayõs
ayõnda referanduma sunulmasõ
gerektiğini belirtirken bazõlarõ da
bunun riskli olduğunu, sürecin iyi
yönetilememesi durumunda mu-
halefetin bunu hükümet aleyhine
kullanabileceğini, bu nedenle
anayasa değişikliğinin seçim son-
rasõna bõrakõlmasõ gerektiği gö-
rüşünü savunuyor.
AKP’nin MYK toplantõsõnda,
anayasa değişikliğinin referan-
duma götürülmesi durumunda
olasõ risk ve senaryolar değer-
lendirildi. Anayasa değişiklikle-
rinde referandum süresini 120
günden 60 güne indiren yasa
önerisinin TBMM Genel Kuru-
lu’nda öncelikli olarak görüşül-
mesinin benimsendiği toplantõda,
olasõ bir anayasa paketinin mayõs
ayõ sonunda referanduma sunul-
masõ seçeneği tartõşõldõ.
‘Zaman yok’
Bazõ parti yöneticileri, yeni
anayasa için zaman olmadõğõnõ,
seçim öncesinde mini bir anaya-
sa paketinin referanduma sunu-
labileceğini belirterek “Mini ana-
yasa değişikliği paketi ile Tür-
kiye’nin önünü açalım, demo-
kratikleşme sürecini hızlandı-
ralım” görüşünü dile getiriyor.
‘Büyük risk’
Bazõ parti yöneticileri ise refe-
randumun risklerine dikkat çe-
kerek “Mayıs ayında referan-
duma gidersek, genel seçime 1
yıllık süre kalıyor. Referan-
dum sürecini yönetmek kolay
olmaz. Siyaseten de büyük risk
almış oluruz. Referandumdan
beklediğimiz sonucu alamaz-
sak, bunu seçim sonucu gibi yo-
rumlayacak muhalefetin erken
seçim baskısına maruz kalırız.
Bu da yeni bir gerginlik konu-
su olur. Mini bir anayasa paketi
yerine anayasa tamamen de-
ğiştirilmeli, bu da genel seçim-
den sonra yapılmalı” önerisin-
de bulunuyor. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, 8 Şubat’ta mil-
letvekilleriyle parti genel merke-
zinde bir araya gelerek başta ana-
yasa paketi olmak üzere gün-
demdeki konulara ilişkin öneri ve
görüşlerini alacak. AKP yöneti-
minin, bu toplantõnõn ardõndan
anayasa paketiyle ilgili planõnõ
netleştirmesi bekleniyor.
Anayasa paketinin TBMM Ge-
nel Kurulu’ndaki oylamasõ sõra-
sõnda diğer partilerden destek
gelmemesi, partiden de 7 kadar
milletvekilinin fire vermesi du-
rumunda bazõ düzenlemelerin pa-
ketten düşmesi olasõlõğõ da de-
ğerlendiriliyor.
Bazõ parti yöneticileri, sürecin iyi yönetilememesi
durumunda muhalefet partilerinin bunu hükümet
aleyhine kullanabileceğini, bu nedenle gündemdeki
anayasa değişikliğinin seçim sonrasõna bõrakõlmasõ
gerektiği görüşünü savunuyor.
Katili 39 yıldır bulunamadı
Amasya TİP İl Başkanõ Şerafettin Atalay mezarõ başõnda anõldõ
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Türkiye’de ilk siyasi ve faili
meçhul cinayete kurban giden Türkiye İşçi
Partisi (TİP) Genel Yönetim Kurulu 1. Ye-
dek Üyesi ve Amasya İl Başkanõ Şerafettin
Atalay katledilişinin 39. yõldönümünde me-
zarõ başõnda anõldõ.
Amasya’da 1938 yõlõnda doğan, 1965’te
Amasya’da TİP örgütünü oluşturan Atalay ve
arkadaşlarõna ilk suikast 1969’da düzenlendi.
Yemek yedikleri lokantaya bomba atõldõ ama
bomba pencere pervazõna çarparak dõşarõda
patladõ. İkinci suikast girişimi 1970’de oldu.
Şehir dõşõnda yolu kesilerek öldürülmek isten-
di ve bundan da kurtuldu. Öldürülmeden iki
hafta önce de polise başvurarak “Devrimci
güçleri susturmak için tertipler düzenleni-
yor” dedi. Cinayetten önce de evine “Artık
sıra sende” yazõsõ bõrakõldõ. Atalay, 27 Ocak
1971’de evinin önünde kafasõna bir kurşun sõ-
kõlarak öldürüldü. Aradan 39 yõl geçmesine
karşõn katiller bulunamadõ. Atalay için dün
Memüdede Mezarlõğõ’ndaki mezarõ başõnda
düzenlenen anma törenine ÖDP İl Galip Yaz-
gan, EMEP İl Başkanõ Hulisi Şimşek, Eği-
tim-Sen temsilcileri ve Şerafettin Atalay’õn
amcasõnõn oğlu Zeki Atalay ile arkadaşlarõ
katõldõ. Zeki Atalay, Türkiye’deki sosyalist
hareketin 60’lõ yõllarõn gerisine düştüğünü,
ciddi bir dağõnõklõk yaşandõğõnõ ve özeleştiri
yapõlmasõ gerektiğini söyledi. Darbe mağduru
olan ilerici, devrimci sosyalistlerin günümüz-
de yaşanan darbe tartõşmalarõna bile katõlama-
dõğõnõ ifade eden Atalay, “Özeleştiri yapmak
ve toparlanmak durumundayız. Gerçekten
işçi sınıfının partisini örgütleyebilirsek, ku-
rabilirsek, onu sosyalizmin yolunda yürüte-
bilirsek bu mezarın başına birlikteliğimizi
sağlamış olarak geliriz” dedi.
DENİZ BAYKAL
‘İktidarın
sonu olur’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal, anayasa deği-
şikliği tartõşmalarõyla ilgili
olarak, “Türkiye’nin temel
sorunları işsizliktir, yoksul-
luktur, yolsuzluktur. Anaya-
sa değişikliği bunlara çare
olamaz. Meclis’ten yeterli
desteği bulamayacaklarını
anladıkları için şimdi refe-
randum yoluna gideceklerini
açıklıyorlar. Ama bu refe-
randum AKP iktidarının so-
nu olabilir” dedi.
CHP Merkez Yönetim Ku-
rulu’nun (MYK) dünkü top-
lantõsõnda son gelişmeler de-
ğerlendirildi. Edinilen bilgiye
göre Baykal, “AKP, Türki-
ye’yi yönetemez hale gelmiş-
tir. Çeşitli bahanelerle bunu
halkın gözünden saklamaya
çalışıyor. Her hafta bir bom-
ba patlatıyor, belgeler açıklı-
yor. Onların da artık kanık-
sandığını gördüğü için şimdi
de anayasa değişikliği tale-
biyle halkı oyalamaya çalışı-
yor” dedi. Baykal, ayrõca şu
görüşleri dile getirdi: “Hükü-
met TSK ile yargıyla kavga-
lı. ‘Güç bende’ anlayışıyla
toplumu otoriter bir şekilde
yönetmeye çalışıyor. Böyle
bir ortamda anayasa deği-
şikliği talebi toplumda daha
büyük gerilimlere yol açabi-
lir. Laiklik karşıtı eylemle-
rin odağı haline geldiği Ana-
yasa Mahkemesi tarafından
karara bağlanan bir parti-
nin anayasa değişikliği yap-
ması doğru değildir. Anaya-
sa değişikliğinden maksatla-
rı HSYK ve Anayasa Mah-
kemesi’nin yapısını değiştir-
mektir. Bu kabul edilemez.”
15 yaşõndaki kõz çocuğu gösteriye katõldõğõ gerekçesiyle gözaltõna alõnmõştõ
Berivan’a 8 yıl hapis cezası
Yurt Haberleri Servisi - Bat-
man’da bir yasadõşõ gösteriye
katõlarak slogan attõğõ gerekçe-
siyle 15 yaşõndaki Berivan S, 8
yõl hapse çarptõrõldõ. 3 aydõr tu-
tuklu olan Berivan, olay sõrasõn-
da tesadüfen oradan geçtiğini
belirterek “Polisler beni dövdü.
Çok korkmuştum. Ne söyledi-
lerse kabul ettim” dedi.
Sabah gazetesinin haberine gö-
re, Batman’da geçen 9 Ekim’de
kent merkezinde düzenlenen gös-
teride 15 yaşõndaki Berivan S. de
gözaltõna alõndõ. Yaklaşõk 3 aydõr
tutuklu bulunan Berivan S’nin
“yasadışı gösteriye katıldığı”,
“yasadışı sloganlar attığı” ve
“polise taşla saldırdığı” gerek-
çesiyle her suçtan ayrõ ayrõ yar-
gõlanmasõna karar verildi.
Berivan hakkõnda, “örgüte üye
olmamakla birlikte örgüt adına
suç işlemek”ten 7.5 yõl, “toplantı
ve gösteri yürüyüşleri kanu-
nuna muhalefet”ten 5 yõl, “örgüt
propagandası yapmak”tan 1 yõl
hapis istemiyle dava açõldõ. Ön-
ceki gün Diyarbakõr Özel Yetki-
li Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki ilk
duruşmaya çõkan Berivan, hak-
kõndaki iddialarõ reddetti. Ailesiyle
birlikte köyde yaşadõğõnõ belirten
Berivan, o gün köyden kent mer-
kezinde bulunan teyzesini ziyarete
geldiğini, gösterilerin arasõnda
kaldõğõnõ, polisler tarafõndan göz-
altõna alõndõğõnõ belirterek şunla-
rõ söyledi: “Ben polise taş at-
madım. Olaylarla ilgim yok.
Olay günü teyzemin evine gi-
diyordum. Yolda yürürken gös-
teri yapan topluluğu uzaktan
fark ettim. Merak ederek ka-
labalığa doğru yürüdüm. Olay
yerine varmadan polis kalaba-
lığa saldırdı. Beni de gösterici
sanarak gözaltına aldı. Polisler
beni dövdü. Çok korkmuştum.
Ne söyledilerse kabul ettim.
Dayak yememek için polise taş
attığımı, grubun içinde yer alıp
slogan attığımı, yüzümü poşu ile
kapattığımı söyledim. Suçsu-
zum, beni serbest bırakın.”
İlk duruşmada karar veren mah-
keme heyeti, Berivan’õ toplam 7
yõl 9 ay hapse çarptõrdõ. Mahke-
me, Berivan için barodan kendi-
sine avukat tayin edilen avukatõn
ücreti olan 452 liranõn da tahsil
edilmesine karar verdi.
Berivan’õn Batman’õn Aydõn-
konak köyünde tek katlõ, 2 göz
odalõ bir evde yaşayan annesi de
perişan oldu. Anne Meryem S.
kõzõ tutuklanmadan önce mev-
simlik işçi olarak gittikleri Ma-
nisa’dan döndüklerini belirterek
yaşadõklarõnõ şunlarõ söyledi:
“Benim kızımın bu olaylar-
la ilgisi yok. 15 yaşındaki bir
çocuk ne yapabilir ki? Yok-
sulluktan dolayı babası onu
okutamadı. Parasızlıktan ce-
zaevine ziyaretine bile gide-
miyorum. 3 ay oldu, kızımın
yüzünü göremedim. Babası in-
şaatlarda kalıp ve sıva işleri ya-
pıyor. Şimdi İstanbul’da. Ben
de çocuklarım da bu kış günü
perişan oldum. Yalvarıyorum
kızımı bıraksınlar. O daha çok
küçük. Cinayet mi işledi?
Adam öldüren katiller bile bu
kadar ceza almazken, katıl-
madığı bir yürüyüşün içinde
yakalanan kızımın bu kadar
insafsızca cezalandırılması
hangi vicdana sığar?”
8 AYDIR TUTUKLU YARGILANIYOR
Avukatlara örgüt
üyeliği suçlaması
HİLAL KÖSE
İHD Yönetim Kurulu üyesi avukat Filiz Kalaycı,
katõldõğõ eylemlerin suç unsuru gibi gösterildi-
ği davada 8 aydõr tutuklu yargõlanõyor. İHD
Genel Merkez yöneticisi avukatlar Filiz Ka-
laycõ, Murat Vargün, Halil İbrahim Vargün
ve Hasan Anlar hakkõnda Mart 2007’de An-
kara Emniyeti’ne gönderilen ihbar mailinin ar-
dõndan soruşturma başlatõldõ. Telefonlarõ din-
lenen, mailleri denetlenen avukatlar Mayõs
2009’da gözaltõna alõndõ. Yasalara aykõrõ ola-
rak sabaha karşõ polislerce sorgulanan avukat-
lar hakkõnda “PKK Kongra-Gel örgütü”
üyesi olmak suçundan dava açõldõ. Ankara 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nde süren davada üç
avukat tutuksuz, Kalaycõ ise tutuklu yargõlanõ-
yor. Davanõn ikinci duruşmasõ bugün.
SİLAH YASASINA İTİRAZ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
İçişleri Komisyonu içinde oluşturulan alt ko-
misyon silah tasarõsõ üzerinde çalõşmalarõnõ
sürdürürken Milli Savunma Bakanlõğõ (MSB)
temsilcileri “MİT ve Emniyet’in harp silahı
ithaline izin verilmesi”ne ilişkin itirazlarõnõ
komisyona anlattõ. Kimyasal silahlar ve füze
rampasõnõn bile denetimsizce getirilebileceği-
ne dikkat çeken askerler, ortaya çõkacak zaaf-
tan başta PKK olmak üzere diğer yasadõşõ
odaklarõn da yararlanabileceğini vurguladõ.
İçişleri Komisyonu bünyesinde oluşturulan
alt komisyon, önceki gün MSB temsilcilerini
dinledi. MSB temsilcileri şu görüşleri dile ge-
tirdi: “Elbette, Emniyet Genel Müdürlüğü
ve MİT de gereksinim duyduğu istediği si-
lahları ithal edebilir. Ancak, bunların ka-
yıtlarının tek merkezde tutularak, denetim-
lerinin sağlıklı bir şekilde yapılması gere-
kir. Genelkurmay ve MSB’nin de mutlaka
ithalattan haberdar olması gerekiyor. Bu-
rada bir kıskançlıkla, güzide kurumlarımı-
zın ihtiyaç duydukları silahları ithal etmele-
rine karşı çıkmıyoruz. Ancak, ithalatın
MKE eliyle yapılmasını, kayıt ve denetimi-
nin tek elden yapılmasının doğru ve gerekli
olduğunu ifade ediyoruz. Silah ithalatı-
nın özel kişilerce yapılması çok ciddi sa-
kıncaları beraberinde getirir. Silah deyince
bunun içinde TNT, kimyasal silahlar, füze
rampaları gibi ciddi malzemeler bulunuyor.
MKE’nin by-pass edilmesi isabetli olmaz.”
Silah ruhsatı düzenlemesi
Tasarõdaki “silah ruhsatı vermeye yetkili
merci, başvuru sahibinin yerleşim yerinde-
ki mülki amirlik” düzenlemesine itirazlarõnõ
da ifade eden MSB temsilcileri, eski düzenle-
menin sürmesini istedi. Askerler, “Subay-ast-
subayın bu silahının ruhsatının bağlı bulun-
duğu kuvvet komutanlığınca verilmeye de-
vam edilmesinde özellikle operasyon bölge-
sinde yarar ve pratik kolaylık var. Kaldı ki
Emniyet ve MİT de kendi mensubunun si-
lah ve ruhsatını veriyor” görüşünü iletti.
Binbaşıya ‘M.Y.’ takılması
Alt komisyon toplantõsõna Milli Savunma Ba-
kanlõğõ Kanunlar Kararlar Dairesi’nden Binbaşõ
Murat Yaman da katõldõ. Milli Savunma Bakan-
lõğõ’nõ ilgilendiren yasal düzenlemeler sõrasõnda
genel kurul ve komisyon çalõşmalarõna katõlan
Yaman’a bazõ milletvekilleri takõldõ. Askere sivil
yargõ yolunu açan tasarõ yasalaştõktan sonra
“TBMM’ye şafak baskını” yaptõğõ öne sürülen
askerlerden birinin “M.Y.” rumuzlu bir binbaşõ
olduğu haberlerine atõfta bulunan milletvekilleri,
Yaman’a “M.Y. rumuzlu baskıncı asker siz
misiniz” diye sordu. Yaman “M.Y. benim”
derken, savlarõnõn doğru olmadõğõnõ bildirdi.
PKK’nin
işine yarar
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gençlik
Birliği (TGB) üyesi 10 kişiye, Eskişehir’de 10
Kasõm 2009 tarihinde Atatürk’ün Bursa Nut-
ku’nu okuduklarõ için soruşturma açõldõ. TGB’li-
ler, “Bursa Nutku’nun yargılanamayacağını”
vurgularken, öğrencilere destek için basõn açõkla-
masõna katõlan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ
da Türkiye’de yükselen karşõdevrimle mücadele
etmenin herkesin görevi olduğunu belirtti.
Aralarõnda 4 lise öğrencisinin de bulunduğu
toplam 10 genç, Eskişehir’de düzenlenen bir ba-
sõn açõklamasõnda Atatürk’ün Bursa Nutku’nu
okuduklarõ için 15 Ocak 2010 tarihinde ifade
verdi. Yaşanan olayla ilgili Taksim’deki Attilâ
İlhan Kültür Merkezi’nde düzenelen basõn açõk-
lamasõna TGB’lilerin yanõ sõra çok sayõda sivil
toplum örgütü tamsilcileri de katõldõ. TGB Genel
Başkan Yardõmcõsõ Adnan Türkkan, “Bu tür
faaliyetler bizi yıldıramaz. Atatürk’ün göster-
diği yolda ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
Çõğ da, “Bir karşıdevrimle karşı karşıyayız.
Eğer sımsıkı el ele verirsek bizi durdurama-
yacaklarını biliyorum” diye konuştu.
‘Bursa Nutku
yargılanamaz’
Fotoğraf:HÜLYAKESKİN
Aralarında Muazzez İlmiye Çığ’ın da bulunduğu
TGB’liler, öğrencilere destek için açıklama yaptı.
Şerafettin Atalay için Amasya Memüdede Mezarlığı’ndaki mezarı başında tören düzenlendi.
BELEDİYE BAŞKANI SORGULANDI
Yurt Haberleri Servisi - Terör örgütü PKK’nin kent yapılan-
ması KCK’ye yönelik olarak Bitlis’te düzenlenen operasyonda
BDP’li Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok, eşi ve çocuğu
da gözaltına alındı. Savcılık sorgusunun ardından Ok ailesi
serbest bırakıldı. Siirt’te de BDP Merkez İlçe Başkanı Arif
Karataş’ın da aralarında bulunduğu 18 kişi, Ağrı’da BDP
Tutak İlçe Başkanı Ayhan Demirel ve 4 kişi, Aydın’da da
BDP Ortaklar İlçe Teşkilatı üyesi 6 kişi gözaltına alındı.