18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
BahadırSelimDilekile AKP'ninKürtAçmazınıkonuştuk Kürt açılımı, AKP ve antrakt Açıl susam açıl! AKP'nin Kürt açılımı... Küresel güçlerin Ortadoğu'da sahnelediği Kürt oyu- nun sadece bir perdesi... Tıpkı araştırmacı-gazeteci Bahadır Selim Dilek'in yeni kitabı "AKP'nin Kürt Açmazı" adlı kitabında anlattığı ve uluslararası boyutuyla ele aldığı gibi. Bahadır Selim Dilek ile tüm oylumları ve blöfle- riyle Kürt kartını anlattığı kitabını konuştuk. • Camze AKDEMİR 1 / / A KP'nin Kürt açılı- • • /\ mı yaklaşımı; kü- ^ r I reselgüçlerin bir U- J L yüzyıldan fazla sürcdir Ortadoğu 'da sahnelediği Kürt oyummun sadece bir perdesi " diyeya- zıyorsun... Bunu açarak baslayalım söy- leşimize... Kürtoyunu, tabiiki sadece bizi baglamıyor... - Kürtler, Ortadoğu'da ağırlık ola- rak; Türkiye, Irak, lran ve Suriye'de yaşa- maktalar. Demografik açıdan bakıldığında en yoğun Kürt niifus Türkiye sınırlan içinde. Ancak siyasal açıdan en etkin olduklan ülke Irak. Bunun tarihsel, toplumsal, coğrafi ve ekonomik birçok nedeni var. 20. yüzyılın başıyla birlikte küresel strateji- lerin belirlenmesinde en önemli unsur dünya üzerindeki enerji kaynaklarının ve enerji gü- zergâhlarının denetinıi konusudur... Bu da bir asır boyunca Ortadoğu'yu hep ön planda ı tutmuş. Ortadoğu'da 1. Dünya Savaşı sonra- ' sında smırlan küresel güçlerce masa başında çizilen devletlerin, denetim altında kalması için etnik ve dinsel yapılanyla sürekli oyunlar oynanmış. Iki savaş arası dönemde Ingiltere, Soğuk Savaş sonrası SSCB ve ABD. Hatta Israil ve Şah'ın îranı, sürekli Kürt kartını kullanmış- lar. 20. yüzyılda Kürt kartının en yoğun kul- lanıldığı ülke olarak Irak'ı görüyoruz. Hem petrol zenginliğinden ötürü hem de Sünni yönetimi ile Şii Iran'a karşı bölgesel tampon olma konumu nedcniyle. Böylece küresel güçlerin desteğiyle Kürtler de Irak'ta ellerine her silah aldığında siyasal kazanım elde etmişler. 1959'dan bugüne adım adım önce otonomi, sonra özerklik ve nihayetinde de 2003'deki ABD işgali sonra- sında Irak'ta federalizmi elde etmişler. Bu an- lamda Irak'ta son 60 yıldır yaşanan süreçle, Türkiye'deki süreç arasında benzerlik büyük, aynı oyun oynanıyor. Bu noktada, 1970'de Irak'ta Molla Musta- fa Barzani'ye verilen haklar ile bugünü karşı- laştırmalıyız. Çünkü o gün kendilerine veri- len ancak kabul etmedikleri siyasal haklar ile bugün elde etnıiş olduklan siyasal haklar ara- sında bir uçurum yok. O zaman, "Neden, Kürtler bu hakları kabul etmediler ve ayak- liindılar" sorusu gündeme geliyor? Eğer Baas rejiminin kendilerine verdiği haklan o dönemde kabul etselerdi, küresel güçlerin Irak üzerinde oyun oynamak için ge- rekçesi kalır mıydı? Mesele hak, hukuk mese- lesinin de ötesinde, küresel güçlerin kirli bir oyunu malum. îran'a gelince... Iran'ın konumu Kürt oyu- nunda biraz farklı. Bugüne kadar hem Kürt kartının oynandığı ülke oldu, hem de oyna- yan. tkinci Dünya Savaşı sonrasında SSCB'nin kurdurduğu Mahabat Kürt Cum- huriyeti, sosyalist sistemin Ortadoğu için bir sıçrama tahtası olarak kurgulanmıştı. Ancak Baü ile SSCB lran konusunda mutabakata vannca, SSCB Kürtleri yalnız bıraktı ve Ma- habat Kürt Cumhuriyeti yıkıldı. SAYFA 16 Sonraki yıllarda da, ABD'nin yakın mütte- fiki îran Şahı, SSCB'nin adeta bölgedeki Üeri karakolu durumundaki Irak'a karşı Kürtleri kullandı. l§i bitince de sırt çevirdi. 1975'de Irak ile Iran'ın anlaşmaya varmasından sonra Kürtlerin yaşadığı inanılmaz bir trajedidir. Tahran desteğini çektikten sonra, Irak ordu- su adeta Kürt kıyımı yapmıştır. Büyük güç- lerce kullanümanm faturasıdır aslında. Diğer yandan, Bağdat'taki Baas rejimi de, îran içindeki Kürtleri ve onlann en önemli si- yasal kuruluşu olan lran Kürdistan Demo- kratik Partisi'ne destek vermiştir ama bunun etkisi, Tahran'ın Iraklı Kürderi kullanmasıyla ölçülemeyecek kadar az olmuştur. Suriye ise bu oyun içinde belki de en sessiz konumdaki ülkedir. Ülkedeki Kürt toplumu, adeta Barzani ailesinin ağzına bakmaktadır. Bu nedenle de, Kürtler Batılı ülkeler karşısın- da Suriye'nin yumuşak karnıdır. Suriye'nin kargaşaya ve istikrarsızlığa itilmesi için Barza- ni aracılığı ile Suriyeli Kürtlerin harekete ge- çirilmeleri yeterli olacaktır. Irak işgali sonra- sında Suriye'nin Kamışlı kentindeki Kürt ayaklanması bir prova olmuştur. Bu noktada, Suriye'nin de yülarca terörist Öcalan'ı Türki- ye'ye karşı koz olarak kullandığını da gözden kaçırmamah. Tüm bunlar Ortadoğu"nun kendine özgü stratejik oyunlan aslında. Suriye, bir yandan bölgedeki Kürtlerin kendisine diplomatik bir enstrüman olarak kullanıldığını bilirken diğer yandan da kendisi de bu enstrümanı kullan- maktan geri kalmamıştır. Ateşle oynarken, elinin yanabileceğini çok fazla hesap etme- miştir. TANIDIK DÜŞMAN: FEODALİTE - Kürtlerin büyük devletîerin bunca ihane- tine karşın karşı hemen hiçbir dirençgöster- memeleri ise dikkat çekicidir diyorsun kita- bında. Nedenini konuşahm... - Yanıa aslında tek bir kelimedir: Feodali- te... Bugün, gidin Irak'ın kuzeyine, orada Barzani eğer karaya ak derse, herkes karaya ak der, ya da tersi... Tarihsel ve coğrafi koşul- lar Kürt feodalitesinin bugüne kadar kendisi- ni korumasını sağlamış. Bugünün Kürt siya- sal partileri bile aşiret yapısı üzerine kurul- muş durumda. Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin lideri Mesud Bar- zani, yeğeni eski bölgesel yö- netimin Başbakanı Neçirvan Barzani. Dayısı ise Hoşyar Ze- bari, eski dış ilişkiler sorumlu- su şimdi Irak Dışişleri Bakanı. Yine yeğeni Mesrur Barzani de istihbaratın başında. Ör- nekleri çoğaltmak olası. Bölgedeki kaçakçılık, uyuş- turucu ve silah ticareti gibi faaliyetler de Barzani ailesinin elinde. Neçirvan Barzani'nin Türkiye üzerinden içki ve si- gara kaçakçılığı yaptığı bilinen bir gerçek. Peki, Celal Talaba- ni'nin partisi Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği farkh mı? O da ideolojik yapılanmadan çok aile aşiret ve tarikat üzerine kurulmuş. Bir başka unsur da din ve kültür. Bölgede- ki Kürtler ağırlıklı olarak Şafiiler, yani Sünni mezheplerin içinde en keskin yaklaşımlara sa- hip olanlardan biri. îlginç yanı, Talabani ile Barzani arasındaki siyasal çekişmenin teme- linde tarikat bağlantısı da var. Barzani sülale- si, Nakşibendiliğin Halidiye kolundan. Tala- bani'nin kökeni ise Kadiri cemaatine dayanı- yor. Zaten Kürt siyasal hareketinin temeline baktığmızda, milliyetçilik ve din unsurlaıının birbiri ile koşut gittiğini görürsünüz. Sonuçta aşiret kültürü, din, mezhep ve ta- rikat bağları, Kürt halkıntn feodal kıskaç için- den kurtulmasının önüne geçmiş bugüne ka- dar. Şeyhler, şıhlar, aşiret reisleri giderek zen- ginleşirken, Kürt halkı yoksulluğa ve yoksun- luğa mahkûm edilmiş. Kürt halkının boynu- nun bükük olması, büyük güçlerin emrinde olan Kürt liderlerin de işine gelmiş. Bu açıdan baktığınızda 1970-80 arası geliş- meler gerçekten trajiktir. Şattülarap suyolun- daki anlaşmazlık nedeniyle Tahran, Iraklı Kürtlerin ayaklanmasını desteklemekteydi. ABD'de bunu, Bağdat'ın SSCB'nin yörünge- sinde bulunmasından ötürü destekledi. So- nuçta, Irak, lran ile anlaşınca Tahran, Kürtle- Bahadır selim Dilek'in diğer kttaplan -Küresel Tuzakllımlı Islam' ve Egenln Unutulan TürklerT. re desteğini kesiverdi ve Iraklı Kürtler kıyıma uğradı. Bu süreçte, Molla Mustafa Barzani'nin dö- nemin ABD Başkanı Jimmy Carter'a yazdığı mektuplar vardır ki, bugün bence Ortadoğu tarihinde ders olarak okutulması gerekir. "... Sayın Başkan, biz, îran ile Irak arasında iyi ilişkiler kurulmasına karşı değiüz. Ama bu, bizim kurban edilişimiz pahasma mı ol- malı? Biz Kürtler ABD ve îran'ın şeref sözü- ne güvenerek düşmana karşı koyduk ve onunla savaştık. Bize mükâfat olarak söz veri- len özerklik nerede? îran mülteci kamplann- da mı? Kürt halkının kide halinde Güney Irak'a sürülmesinde mi? Ailelerin, kadın, ço- cuk ve yaşhların bölünmesinde mi? Bütün halklar için onur, birlik, özgürlük ve demok- rasinin temel ilkelerini ilan etmiş olan ABD ulusu gibi büyük bir ulus Kürt yenilgisindeki rolünden sonra, olanlara kayıtsız kalabilir mi? ... Sayın Başkan dostlarımızın yardım vaadine güvenerek bir savaşa girdik, fakat an- sızın, savaş alanında kendimizi yalnız bulduk. Amerikan ve îran yardımından yoksun, arka- mızda kapalı bir lran sının ve karşımızda durmadan akan Sovyet silahlanyla donanmış modern bir ordu vardı. Kötüleşen ekonomik koşuUar, ihanete uğrama duygusunun yaratn- ğı düşük moral ve bunlann yanı sıra îran'da mülteci olarak 250 bin kadın, çocuk ve yaşlı- nın bulunuşu yüzünden istemeyerek ve acı içinde Îran'a çekilmekten ve yurdumuzu Ba- as'a terk etmekten başka çaremiz yoktu. Düş- manlanmız tarafından askeri yenilgiye uğra- tılmış değildik. Dosdanmız tarafindan yJa]- mıştık." Ancak Barzani'nin bu mektubu yanıtsız kalmıştır. Bundan sonra, Barzani'nin parti- sinde muhalif sesler ortaya çıkmaya başlamış, sol kanat aynlmış ve daha bağımsız bir siya- set izlemeye başlamıştır. Kürt halkının tabanı feodalitenin acımasız koşullan içinde sessizli- ğini korumuş, kaderine boyun eğmiştir. Oy- sa, Saddam Hüseyin'in kınp geçtiği bizzat Kürt halkının kendisidir. Ama kimse çıkıp da, "neden büyük güçlerin oyuncağı olup da bizi kırdırdın" diye Barzani ailesine hesap sormamıştır. ABD'DEN ÖNERİLER, ÖNERİLER! - Washington yönetimi Kürt açılımı konu- sunda ne yapması gerektiğine ilişkin yol hari- tasını AKP hükümeüne ise 2007"de vermişti. Peki, Kürt açılımmda 'yaklaşım' nasıl değişti? Ûk kertede AKP'ye telkin edilen ve onlann aracıhğıyla ülkeye yaşatılan açıhm yaklaşımı hangiyola sapü/saptırıldı? - Aslında, Kürt açılımı konusunda AKP hükümetinin karası en başında zaten kanşık- tı. ABD'nin AKP'nin önüne koyduğu planla- ma ya da onlann deyimiyle "öneriler paketi" açık biçimde, Kürtlere kolektif azınlık hakkı tanınmasım gerektiriyordu. Bu, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün, si- yasal birliğinin yok edilmesi, ülkenin ege- menliğinin ortadan kaldınlması anlamma ge- lecekti. Türkiye üniter devlet olmaktan çıka- cak, bugünün Irak'ı gibi federal ya da konfe- deral yapıya bürünecek, uygun konjonktür yakalandığında da, Suriye'nin kuzey doğusu, Irak'ın kuzeyi, Iran'ın batısı, Türkiye'nin gü- neydoğusu kopartılarak Büyük Kürdistan yo- lu açılacako. Bu bizim neoliberal çevrelerde komplo teorisi gibi değerlendirüse de ya da insanlar buna inandınlsa da, birçok ABD'li yetkili, bunu açık açık söylemekten çekinmiyor. Ama görmezden gelen yine biz oluyoruz. An- cak bugün itibarıyla, ABD'nin çıkarı Kürtle- rin bulunduklan ülkelerden kopmalannda değil. Bu aşamada Washington, Kürtlere bu- lunduklan ülkelerde kolektif azınlık haklan- nın tanınmasım ve bu ülkelerin yönetimlerine ortak olmalannı istiyor. - Aynen Irak'ta olduğu gibi... - Tabii, çünkü böylece, ABD'ye kayıtsız biat etmiş etnik siyasal yapılanmalar, Orta- doğu kazarunda Türkiye'nin, Irak'ın, Suri- ye'nin, Iran'ın siyasal, toplumsal, ekonomik yapısına kilit vurmuş olacak. ABD, AKP'nin Kürt açılımmı da bu hesaplar üzerine şekillendirilmek istedi ama evdeki he- C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 4 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle