Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
2006’da da Danıştay’a yönelik o hain saldırıyı
düzenledi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, her
iki saldırıyla ilgili görülen Alparslan Arslan, Osman
Yıldırım, Süleyman Esen, Erhan Timuroğlu,
Tekin İrşi, İsmail Sağır’ı müebbetle on yıl arasında
değişen hapis cezalarına çarptırdı.
Tekin İrşi terör örgütü üyesi olmak ve patlayıcı
bulundurmaktan on yıl hapis cezası aldı.
İrşi, emniyette, savcılıkta, mahkemede
Cumhuriyet gazetesine bomba atmak üzere hazırlık
yaptığını, davada yargılanan öteki kişilerle
buluştuğunu ancak el bombasının pimini
çekmediğini söyledi.
Hukuk diliyle suçunu ikrar etti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karara
bağladığı bu dava sonradan, hüküm giyen
sanıklardan Osman Yıldırım’ın birkaç kez yaptığı
ifade değişikliği ile Ergenekon’la ilişkilendirildi.
Dava Silivri’de yeniden görülmeye başlandı.
Silivri’deki 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2 yıldır
Danıştay-Cumhuriyet saldırısıyla Ergenekon
bağlantısını netleştirmeye çalışıyor. Ancak henüz
bir sonuca ulaşılamadı.
İşte bu süreçte önce Süleyman Esen serbest
bırakıldı. Geçen ağustos ayında da Tekin İrşi
mahkeme kararıyla tahliye edildi.
Gelinen noktanın bir açıdan özeti şu: Cumhuriyet
gazetesine bomba atan Tekin İrşi serbest...
Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay
tutuklu...
Bu çelişkiyi, 7 Eylül’deki 81. duruşmada
mahkeme heyetine anımsatan bir konuşma
yaparken Mahkeme Başkanı Köksal Şengün yıllık
izinde olduğu için başkanlık koltuğunda oturan
Hasan Hüseyin Özese araya girdi:
“Ama henüz suçluluğu kesin değil...”
Ben de başkana şu soruyu yönelttim:
“Evet, tabii ki mahkeme kararı kesinleşinceye
kadar, kişi masumdur. Ancak bu olayın özelliği şu,
Tekin İrşi suçunu kabul ediyor. Cumhuriyet’e ben
bomba attım diyor. Siz yargılama sırasında; bu
bombayı sen atmadın değil mi; senin hiç bağlantın
yok değil mi; diye mi soracaksınız?
Suçunu kabul eden Tekin İrşi’nin suç işlediğine
dair süpheniz kuvvetsiz de, her fırsatta mesleğini en
iyi şekilde yapmaktan başka kaygısı olmadığını
belgeleriyle açıklayan Mustafa Balbay’ın suç
işlediğine dair şüpheniz mi kuvetli?”
Soruyu meslekteki duyarlı arkadaşların ve
kamuoyunun da dikkatine sunmuş olalım...
İkinci Ergenekon davasının son duruşmasında üç
tahliye vardı. Polis memurları Fahri Süslü, Murat
Çavdar ve Zerrar Atik özgürlüğüne kavuştu.
Hepimiz sevindik. Sarılıp kutladık. Tekin İrşi için
de kabul ettiğimiz gibi, bir kişi suçluluğu tüm
yargılama aşamalarından geçip kesinleşinceye
kadar masumdur...
Fahri Süslü, Murat Çavdar, Zerrar Atik terör
örgütüne üye olmak, suikast planları yapmak, bu
amaçla tim kurmakla suçlanıyordu.
20 Ağustos’ta mahkeme üç polisin de
tutukluluğunun şu gerekçe ile devamında karar
kıldı:
“Atılı suçun mahiyeti ve kuvvetli şüphe...”
7 Eylül’de, yani 17 gün sonra şu gerekçeyle
serbest bıraktı:
“Suç vasfının değişme ihtimali ve mevcut delil
durumu...”
Üç polisin de henüz sorgusu yapılmamıştı. 20 ay
önce tutuklandılar. Hâkimler, kendilerine bir soru
sormadan serbest bıraktılar.
Fahri Süslü, “talep konuşmaları”ndan birinde gür
sesle haykırmıştı:
“Bu şekilde yargılanacağıma keşke şehit
düşseydim!”
20 ay hapis, kabaca 5 yıl mahkûmiyet almanın
karşılığı...
Masumiyet karinesinin yerini “mahkûmiyet
karinesi” aldı demekte haksız mıyız?
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
gördüğümüz iddialara benzer içerikte.
İktidar, MHP’yi (üstelik CHP’nin de
yardımıyla) ortadan kaldırarak siyasal rejimi iki
partili bir eksene oturtmayı amaçlıyormuş. AKP
ile CHP!
AKP’nin iktidarda kalmak için şeytanın aklına
gelmeyecek her çeşit düzenlemeler
yapacağından kuşkumuz yok!
Yok ama, çok marifetli AKP, çok partili rejimi
iki partili rejime nasıl dönüştürecek?
“Türkiye’de iki parti vardır; AKP ile CHP
dışında başka parti kurulamaz. Kurulmuş olanlar
kapatılmıştır” diye anayasaya koyacağı bir
maddeyi referandumdan mı geçirecek?
Nasıl olacak MHP’yi siyasal yaşamdan
silmek?
Tarihsel örnekler Bahçeli’nin iddiasına olasılık
tanımıyor.
12 Eylül 1980 darbesini yapanlar Türkiye’nin
siyasal yapısını yeni baştan düzenlemeye
kalkıştılar.
Yürürlüğe koydukları plan şuydu: İki parti
olacak. Biri sağda biri solda. Bir de küçük parti.
Hani, olur ya; koalisyon kurmak zorunda kalınır;
o zaman küçük partiye gereksinilecek!
12 Eylül askeri rejiminin devamı olacak,
sonraları devlet partisi diye anılan sağ partiyi
kimin kuracağını da saptadılar. Önce Başbakan
Bülend Ulusu’yu istediler. Ulusu yanaşmadı.
Emekli Orgeneral Turgut Sunalp’i, Milliyetçi
Demokrasi Partisi adı alan partinin başına
getirdiler.
Sol parti ise; İsmet İnönü’nün özel kalem
müdürü, Başbakanlık Müsteşarı Necdet Calp
de CHP’nin devamı olacak sol partiyi, Halkçı
Parti’yi kurdu.
12 Eylül’ün lideri Kenan Evren’in söylediğine
göre; 12 Eylül askeri hükümetinde başbakan
yardımcılığı görevi yaptığı için Turgut Özal’ın; -
planda küçük parti olarak gösterilen-
Anavatan’ı kurmasına izin verdiler.
Küçük parti seçimde tek başına iktidara
geldi. HP ikinci ve askerlerin kurdurduğu MDP
üçüncü oldu. Sonra eridi gitti. Yok oldu.
Bu örnek AKP’nin olası türlü cambazlıklarına
karşın MHP’yi ortadan kaldırmaya gücünün
yetmeyeceğini kanıtlar.
Ha, bir olasılık var; referandumda görüldü.
MHP’de önemli ağırlığı olan, ancak partinin
hayır kampanyasına karşı çıkarak evet oyu
kullanan özgür ülkücüler hareketi daha genişler
ve MHP tabanından kopmalar daha da
büyürse... o zaman MHP, demokratik yoldan
eriyecek demektir.
Unutmamalı: Referandum kampanyasının ilk
gününden son gününe kadar RTE; MHP
tabanının büyük ölçüde AKP doğrultusunda
evet oyu kullanacağını söyledi. Bu, RTE’nin
MHP içinden hayli ciddi istihbaratı olduğunu
gösteriyor.
Devlet Bahçeli’nin, AKP’nin olmazlar
sınıfından kimi planlarıyla uğraşacağı yerde,
partiyi tekrar 2007 seçiminden önceki kıvama
getirmesi gerekiyor.
Fakat bir başka olaydan söz ediyor Bahçeli.
Fikret Bila’ya, hükümetin Alparslan
Türkeş’in cenazesini kent içindeki
anıtmezarından kaldırmayı planladığı duyumları
aldıklarını söyledi.
Kent içinde mezarlıklar... Tarihsel camilerin
bahçelerine ünlülerin veya annelerinin
gömülmesi...
Örneğin Turgut Özal, Adnan Menderes
İstanbul’un göbeğindeki anıtmezarlarda yatıyor.
Turgut Özal’ın annesi, kardeşi, bir parti lideri
bir caminin avlusunda...
Oysa bir zamanlar tabii devlet devlet iken
Türk büyüklerinin Gazi Orman Çiftliği’ndeki
Devlet Mezarlığı’na defnedilmeleri için büyük
bir mezarlık yapıldı. Kimileri için işlevi olmayan
bir Devlet Mezarlığı!
27 Mayıs ihtilalinin önderi Cemal Gürsel’in
nereye gömüleceği öldüğü günlerde tartışma
konusu oldu. Kimi askerler Anıtkabir’e,
Atatürk’ün hemen yanı başına gömülmesinde
ısrar etti.
Başaramadılar. Anıtkabir’n dışında ama
hemen yanında görüşü ağırlık kazandı. Oraya
gömüldü ama sonra... Devlet Mezarlığı’na
nakledildi.
Bülent Ecevit, bu ülkenin başbakanı. Devlet
Mezarlığı’nda yatıyor.
Ama başkalarına kentin gözde yerlerinde
anıtmezar yapılmasına... annenin, kardeşin
veya bir parti liderinin cami bahçelerinde
gömülmelerine veya ünlü birinin Ankara’nın
Bilkent’inde inşa ettirdiği modern caminin bir
yerinde ölmeden yaptırdığı görkemli mezarda
yatmasına izin vereceksiniz!
Türkeş’i kent içinden Devlet Mezarlığı’na mı
götüreceksiniz?
Burası Türkiye. Olmazların olduğu bir ülke.
Zamana ve zemine uygun yöneticiler ülkesi!
Kentleri mezarlığa dönüştürürler...
Kendilerine uygun olanlara anıtmezar reva...
Karşı gördüklerini mezarlarında bile rahat
bırakmayacaklar!
Burası, Müslümanlığı kullanarak ikbale
erişenler veya erişmek isteyenler ülkesi!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
C
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına ORHAN ERİNÇ
Yayõn Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İb-
rahimYıldız(BaşkanYardımcısı),Cüneyt
Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinka-
ya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An-
kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık,
H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem-
silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211,
Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey-
danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509
İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü-
lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet
Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel
Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251
98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re-
zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212)
343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 23 EYLÜL 2010 İmsak: 5.18
Güneş: 6.45
Öğle: 13.04
İkindi: 16.26
Akşam: 19.10
Yatsõ: 20.30
İstihbarat: Cengiz Yıldırım
Ekonomi: Hasan Eriş
Dõş Haberler: Özgür Ulu-
soy Kültür: Celal Üster
Spor: Arif Kızılyalın
Bilgi-Belge: Edibe Buğra
Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ
? Yazõişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu)
Murat Ataş ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar)
? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Bü-
yükşehir Belediyesi’nin bu yõl 11’incisini düzen-
lediği Barõş Selçuk Gazetecilik Yarõşmasõ’nda de-
receye girenlerin ödülleri, önceki akşam gerçek-
leştirilen törenle verildi.
Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, tö-
rende, kente kazandõrõlacak basõn müzesinin yeri-
nin belirlendiğini söyledi.
1994 yõlõnda göreve giderken geçirdiği trafik ka-
zasõ sonucu yaşamõnõ yidiren gazetesi Barõş Sel-
çuk’un anõsõnõ yaşatmak ve genç gazetecileri des-
teklemek amacõyla düzenlenen yarõşmada, gazete-
miz muhabiri Aykut Küçükkaya da “Fener Sav-
cısı’na By-Pass” haberiyle Hande Mumcu Özen-
dirme Ödülü’ne değer görülmüştü. Ödüller, önce-
ki akşam tarihi havagazõ fabrikasõnda düzenlenen
törenle sahiplerini buldu.
Törene Kocaoğlu’nun yanõ sõra CHP PM üyesi
Alaattin Yüksel, Narlõdere Belediye Başkanõ Ab-
dül Batur, İzmir Ticaret Odasõ Meclis Başkanõ Ne-
cip Kalkan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türki-
ye Gazeteciler Fedarasyonu Başkanõ Atilla Sertel,
Barõş Selçuk’un ailesi, yarõşmanõn seçici kurul üye-
leri ve çok sayõda gazeteci katõldõ. 4 ayrõ dalda ya-
põlan yarõşmada dereceye girenlere ödülleri veril-
di. Görevde olduğu için törene katõlamayan Aykut
Küçükkaya’nõn ödülünü, gazetemiz İzmir Bürosu
Haber Müdürü Yusuf Özkan, aldõ.
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Eylül
TAŞKIN ÖZLER
UŞAK - Uşak’ta önceki gün
meydana gelen trafik kazasõnda,
kamyonla çarpõşan otomobilin
bagajõnda patlayõcõ düzenekleri
ve çeşitli krokiler bulundu. Bir ki-
şinin yaşamõnõ yitirdiği, bir kişi-
nin de yaralandõğõ kazada ele ge-
çirilen bombalarõn PKK’ye ait
olduğu savlanõyor.
Kaza, önceki gün öğleden son-
ra Uşak-Afyonkarahisar karayo-
lunun 43. kilometresinde meyda-
na geldi. Afyon’dan İzmir’e giden
Faik Yorgun (31) yönetiminde-
ki 65 NS 309 plakalõ otomobil, ha-
talõ sollama yapõnca karşõ yönden
gelen Veysel Devebacak yöneti-
mindeki 42 BS 932 plakalõ kam-
yonla çarpõştõ.
Kazada, özel otomobil sürücü-
sü Yorgun yaşamõnõ yitirirken
kamyon sürücüsü Devebacak ha-
fif yaralandõ. Yorgun’un cesedi ka-
za yerinden savcõnõn talimatõyla
hemen Banaz Devlet Hastanesi
Morgu’na kaldõrõldõ. Burada üze-
rinin aranmasõ sõrasõnda, nereye ait
olduğu henüz belirlenemeyen bir-
kaç kroki çõktõ. Bunun üzerine gü-
venlik güçleri, gerekli önlemi ala-
rak kaza yapan aracõ ayrõntõlõ in-
celemeye başladõ. Aracõn arka
koltuğunda gizlenmiş olarak, A4
ve C4 tipi plastik patlacõlarla fün-
yeleri bulundu. Miktarõ açõklan-
mayan patlayõcõlarõn fünyeleri-
nin bağlõ olmadõğõ belirlendi.
Malzemeler incelenmek üzere
İzmir’e gönderildi. İzmir’de ya-
põlan ilk incelemede, bombalarõn
plastik patlayõcõ olduğu kesinleş-
ti. Bu arada Yorgun’un terör ör-
gütü PKK’nin kuryesi olduğu
savlandõ. Bombalarõn Irak’õn ku-
zeyinden geldiği öne sürülürken
Yorgun’un üzerinde bulunan cep
telefonu kartlarõ ve hafõza kartla-
rõ da incelenmek üzere Anka-
ra’daki Jandarma Kriminal Daire
Başkanlõğõ’na gönderildi. Kaza
yapan otomobilin Yorgun’a ait ol-
duğu ve 15 gün önce satõn alõndõ-
ğõ bildirildi. Yorgun’un sürücü bel-
gesinin de orijinal olduğu anlaşõldõ.
Bu arada olayla ilgili Uşak’ta, Va-
li Özdemir Çakacak başkanlõ-
ğõnda güvenlik toplantõsõ düzen-
lendi. Valilikteki toplantõya İl
Jandarma Garnizon Komutanõ
Jandarma Albay İsmail Özcan, İl
Emniyet Müdür Vekili Uğur Puğ,
Terörle Mücadele Şubesi Müdü-
rü Ali Sabah katõldõ. Çakacak,
toplantõnõn ardõndan gazetecilere,
soruşturma sürdüğü için açõklama
yapmayacağõnõ söyledi.
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - “İrticay-
la Mücadele Eylem Pla-
nı” davasõnõn tutuklu sa-
nõğõ Kurmay Albay Dur-
sun Çiçek, Adalet Ba-
kanlõğõ’na gönderdiği
“açık mektup”ta, Mec-
lis TV örneğini vererek,
Ergenekon, Balyoz ve
Kafes gibi davalarõn tel-
evizyonlardan naklen ya-
yõmlanmasõ çağrõsõnda
bulundu. “Millet, özel
yetkili mahkemelerde
işlenen hukuk cinayet-
lerinin canlı tanığı ol-
sun” diyen Çiçek, mek-
tubunda “Beşiktaş ve
Silivri mağdurları ola-
rak masumuz, haklıyız
ve dimdik ayaktayız”
ifadesine yer verdi.
Çiçek’in iki sayfalõk
mektubu özetle şöyle:
Cinayetlerin başrol
oyuncusu ‘O’: Geçmiş
dönemlerde günlük ha-
yatta adõ-sanõ pek du-
yulmayan, gündeme öy-
le sõk gelmeyen Adalet
Bakanõ (Sadullah Er-
gin) her gün gündemde
ve televizyon ekranla-
rõnda.
Yüksek Askeri Şûra
Toplantõsõ oluyor, “O”
Ankara’ya ivedi çağrõlõ-
yor. İftira atõlan 102 as-
ker hakkõnda haksõz ve
hukuksuzca yakalama
kararõ alõnõyor, Adalet
Bakanõ, Başbakan’õn ya-
nõnda. Anayasa değişik-
liği onun çevresinde şe-
killeniyor. Beşiktaş ve
Silivri’de yapõlan hukuk
cinayetlerinin başrol
oyuncusu “O”. Hukuk
alet edilerek yapõlan yar-
gõsõz infazlarõn faillerini
koruyan ve kollayan yi-
ne Adalet Bakanõ.
Hukuk darbesi ya-
şanıyor: Yakõn tarihte
hep Gürcistan örneği,
orada nasõl bir adalet ba-
kanõnõn dõş güçlerin des-
teği ile ülkesine yõllarca
hizmet etmiş devlet baş-
kanõnõ, hukuku ve yasa-
larõ alet ederek kõsa sü-
rede ülkesinden kaçma-
ya zorladõğõ ve yönetimi
ele geçirdiği gerçeği an-
latõlõrdõ. Şimdi bu insan-
lõk dõşõ hukuk darbesinin
daha kötüsü büyük önder
Atatürk’ün kurduğu, 90
yõllõk demokratik bir ül-
kede yaşanõyor. Sözde
aydõnlar ve demokrat-
lar, maddi çõkarlarõ uğ-
runa yaşanan haksõzlõk-
larõ ve hukuksuzluklarõ
alkõşlõyor veya görmez-
den geliyor.
SP kayyuma devredildi
Erbakan Kurtulmuş’u “mahkeme kararõyla” kongre yapmak zorunda bõraktõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Saadet Partisi’nde (SP)
4 aydõr süren kongre kavgasõnõ
Necmettin Erbakan kazandõ.
Erbakan, 650 delege imzasõna
rağmen kongreyi toplamayan SP
Genel Başkanõ Numan Kur-
tulmuş’u “mahkeme kararıy-
la” kongreyi toplamak zorunda
bõraktõ. Mahkeme, Erbakan adõ-
na dava açan 3 kişiyi partinin
kongreye götürülmesini sağla-
mak üzere kayyum atadõ. Karara
SP yönetimi çok sert tepki gös-
terirken partinin bir ay içinde
kongreye gideceği belirtiliyor.
Bu kararõn ardõndan Erbakan ve
Kurtulmuş yanlõlarõnõn artõk ay-
nõ parti içinde siyaset yapmala-
rõnõn imkânsõz olduğu değer-
lendirmeleri ağõr basõyor.
Ankara 10. Sulh Hukuk Mah-
kemesi, dün verdiği kararla
SP’de olağanüstü kongre çağrõsõ
yapmak üzere, Erbakan yanlõ-
larõ adõna davayõ açan ve avu-
katlõklarõnõ yapan Mustafa Ka-
malak, Hasan Bitmez ve Şe-
rafettin Kılıç’õ kayyum olarak
görevlendirdi. Karar, partide
yeniden kongreye gidilmesi
için toplanan 650 dilekçenin iş-
leme konulmamasõ üzerine açõ-
lan davada verildi. Duruşmada
Mahkeme Başkanõ Mustafa
Altunbaşak, “açılış, kongre
divan teşkili, tüzük ve prog-
ram tadil komisyonları te-
şekkülü, tüzük ve program ta-
dil komisyonlarının raporla-
rının okunması, genel baş-
kan, genel idare kurulu, asıl
ve yedek üyelerinin yüksek di-
siplin kurulu asıl ve yedek
üyelerinin seçimi gündemi ile
Mustafa Kamalak, Hasan Bit-
mez ve Şerafettin Kılıç’ın
Saadet Partisi olağanüstü
kongeresini çağırmakla gö-
revlendirilmelerine” karar ver-
di. SP karara, 8 gün içerisinde
itiraz edebilecek.
Kararla kayyum atanan Mus-
tafa Kamalak, “kongrenin bir
ay içinde toplanacağını” be-
lirtti. Kararõn ardõndan Kurtul-
muş, parti yöneticileriyle durum
değerlendirmesi yaptõ. Toplan-
tõnõn ardõndan SP yönetimi adõ-
na Genel Başkan Yardõmcõsõ Şe-
ref Malkoç, Erbakan yanlõlarõ-
nõ zehir zemberek suçlayan bir
açõklama yaptõ. Malkoç şunlarõ
söyledi:
“Hazirandaki kongremiz-
den bu yana 4 koldan saldırı-
ya uğradık. Her türlü yalan ve
iftiralarla delegelerden imza
toplandı. Partimizin yönetici-
lerine fiili saldırılarda bulu-
nuldu. Fitne fesat açıklamaları
yapıldı. 14 tane de dava açıl-
dı. Bu karar bu davalardan
birinde alındı. Bu karar, Tür-
kiye’de bir ilktir. Ağabeyleri-
miz partimizi kayyumlara dü-
şürmüştür.”
Mahkemenin kararõnõn ar-
dõndan Erbakan ve Kurtulmuş
yanlõlarõnõn artõk aynõ parti ça-
tõsõ altõnda kalamayacaklarõ yo-
lunda bir görüş oluştu. Erbakan
ve Kurtulmuş yanlõlarõ da bu gö-
rüşü doğrular şekilde karar son-
rasõ çok sert açõklamalar yaptõ.
Partiye yakõn bazõ isimler de yo-
rumlarõnda “Kurtulmuş’un bu
karar sonrası artık aday ol-
mayacağı” görüşünü ifade etti.
Seçimlere çok kõsa bir zaman
kalmasõ nedeniyle iki taraftan bi-
rinin partiyi terk etmesi duru-
munda yeni parti kurmasõ müm-
kün görünmüyor. Bu durumda
seçim öncesi AKP ile ittifaklar
konusunun SP kongresi süre-
cinde daha çok konuşulacağõ be-
lirtiliyor.
Kaza yapan araçta PKK’ye ait olduğu savlanan plastik patlayõcõ ve krokiler bulundu
Uşak’ta kuşkulu kaza
ÖZAL DOSYASI YENİDEN AÇILIYOR
İstanbul Haber Servisi - 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın
oğlu Ahmet Özal’ın babasına
yönelik suikast girişimiyle ilgi-
li sözleri nedeniyle soruşturma
başlatıldı. İstanbul Özel Yetki-
li Cumhuriyet Savcısı Hakan
Karaali’nin yürüteceği soruş-
turma kapsamında Ahmet Özal
ve eski MGK Genel Sekreteri
Sabri Yirmibeşoğlu’nun ifade-
sine başvurulacak.
Ahmet Özal, bir gazeteye ver-
diği röportajda, babasına
1988’de düzenlenen başarısız
suikastın arkasındaki isimlerin
çok kısa sürede tespit edildiğini,
bunları kendisine söylediğini
anlatmıştı. Özal, “Babam ülke
karışmasın diye bu isimleri açık-
lamadı. Bunlardan biri de MGK
Genel Sekreteri Sabri Yirmibe-
şoğlu’ydu. Bu isimlerin hepsi
Emniyet ve MİT’in arşivlerinde
var. Arşivler açılsın” diye ko-
nuşmuştu. Bu sözler üzerine
İstanbul Özel Yetkili Cumhuri-
yet Savcılığı harekete geçti. Sav-
cı Hakan Karaali, Ahmet
Özal’ın sözleri üzerine soruş-
turma başlattı. Gazetede ya-
yımlanan röportajdaki iddiala-
rı ihbar olarak kabul eden sav-
cı Karaali’nin, önümüzdeki
günlerde Ahmet Özal’ı ve eski
MGK Genel Sekreteri Sabri
Yirmibeşoğlu’nu ifadeye çağır-
ması bekleniyor.
Saldırgan 4 yıl
cezaevinde kaldı
18 Haziran 1988 günü An-
kara’da Atatürk Kapalı Spor Sa-
lonu’nda yapılan ANAP kon-
gresinde, Başbakan Turgut
Özal’a kürsüde konuşurken iki
el ateş edilmişti. Birinci kurşun
Özal’ın sağ eline, ikinci kurşun
mikrofonun ayağına isabet et-
mişti. Silahı tutukluk yapınca
korumalar tarafından vurularak
yakalanan Kartal Demirağ 4 yıl
cezaevinde kaldıktan sonra
1992’de serbest bırakılmıştı.
Barış Selçuk ödülleri sahiplerini buldu
DAVALARIN TV’DEN YAYIMLANMASINI İSTEDİ
Albay Dursun Çiçek: Millet
hukuksuzluğun tanığı olsun’
Uşak’ta önceki gün meydana gelen trafik kazasında, kamyonla çarpışan otomobilin bagajında bu-
lunan patlayıcı düzenekleri ve çeşitli krokilerin PKK’ye ait olduğu savlanıyor.
Fotoğraf: AA