22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada 2006’da da Danıştay’a yönelik o hain saldırıyı düzenledi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, her iki saldırıyla ilgili görülen Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Süleyman Esen, Erhan Timuroğlu, Tekin İrşi, İsmail Sağır’ı müebbetle on yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırdı. Tekin İrşi terör örgütü üyesi olmak ve patlayıcı bulundurmaktan on yıl hapis cezası aldı. İrşi, emniyette, savcılıkta, mahkemede Cumhuriyet gazetesine bomba atmak üzere hazırlık yaptığını, davada yargılanan öteki kişilerle buluştuğunu ancak el bombasının pimini çekmediğini söyledi. Hukuk diliyle suçunu ikrar etti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karara bağladığı bu dava sonradan, hüküm giyen sanıklardan Osman Yıldırım’ın birkaç kez yaptığı ifade değişikliği ile Ergenekon’la ilişkilendirildi. Dava Silivri’de yeniden görülmeye başlandı. Silivri’deki 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2 yıldır Danıştay-Cumhuriyet saldırısıyla Ergenekon bağlantısını netleştirmeye çalışıyor. Ancak henüz bir sonuca ulaşılamadı. İşte bu süreçte önce Süleyman Esen serbest bırakıldı. Geçen ağustos ayında da Tekin İrşi mahkeme kararıyla tahliye edildi. Gelinen noktanın bir açıdan özeti şu: Cumhuriyet gazetesine bomba atan Tekin İrşi serbest... Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay tutuklu... Bu çelişkiyi, 7 Eylül’deki 81. duruşmada mahkeme heyetine anımsatan bir konuşma yaparken Mahkeme Başkanı Köksal Şengün yıllık izinde olduğu için başkanlık koltuğunda oturan Hasan Hüseyin Özese araya girdi: “Ama henüz suçluluğu kesin değil...” Ben de başkana şu soruyu yönelttim: “Evet, tabii ki mahkeme kararı kesinleşinceye kadar, kişi masumdur. Ancak bu olayın özelliği şu, Tekin İrşi suçunu kabul ediyor. Cumhuriyet’e ben bomba attım diyor. Siz yargılama sırasında; bu bombayı sen atmadın değil mi; senin hiç bağlantın yok değil mi; diye mi soracaksınız? Suçunu kabul eden Tekin İrşi’nin suç işlediğine dair süpheniz kuvvetsiz de, her fırsatta mesleğini en iyi şekilde yapmaktan başka kaygısı olmadığını belgeleriyle açıklayan Mustafa Balbay’ın suç işlediğine dair şüpheniz mi kuvetli?” Soruyu meslekteki duyarlı arkadaşların ve kamuoyunun da dikkatine sunmuş olalım... İkinci Ergenekon davasının son duruşmasında üç tahliye vardı. Polis memurları Fahri Süslü, Murat Çavdar ve Zerrar Atik özgürlüğüne kavuştu. Hepimiz sevindik. Sarılıp kutladık. Tekin İrşi için de kabul ettiğimiz gibi, bir kişi suçluluğu tüm yargılama aşamalarından geçip kesinleşinceye kadar masumdur... Fahri Süslü, Murat Çavdar, Zerrar Atik terör örgütüne üye olmak, suikast planları yapmak, bu amaçla tim kurmakla suçlanıyordu. 20 Ağustos’ta mahkeme üç polisin de tutukluluğunun şu gerekçe ile devamında karar kıldı: “Atılı suçun mahiyeti ve kuvvetli şüphe...” 7 Eylül’de, yani 17 gün sonra şu gerekçeyle serbest bıraktı: “Suç vasfının değişme ihtimali ve mevcut delil durumu...” Üç polisin de henüz sorgusu yapılmamıştı. 20 ay önce tutuklandılar. Hâkimler, kendilerine bir soru sormadan serbest bıraktılar. Fahri Süslü, “talep konuşmaları”ndan birinde gür sesle haykırmıştı: “Bu şekilde yargılanacağıma keşke şehit düşseydim!” 20 ay hapis, kabaca 5 yıl mahkûmiyet almanın karşılığı... Masumiyet karinesinin yerini “mahkûmiyet karinesi” aldı demekte haksız mıyız? GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada gördüğümüz iddialara benzer içerikte. İktidar, MHP’yi (üstelik CHP’nin de yardımıyla) ortadan kaldırarak siyasal rejimi iki partili bir eksene oturtmayı amaçlıyormuş. AKP ile CHP! AKP’nin iktidarda kalmak için şeytanın aklına gelmeyecek her çeşit düzenlemeler yapacağından kuşkumuz yok! Yok ama, çok marifetli AKP, çok partili rejimi iki partili rejime nasıl dönüştürecek? “Türkiye’de iki parti vardır; AKP ile CHP dışında başka parti kurulamaz. Kurulmuş olanlar kapatılmıştır” diye anayasaya koyacağı bir maddeyi referandumdan mı geçirecek? Nasıl olacak MHP’yi siyasal yaşamdan silmek? Tarihsel örnekler Bahçeli’nin iddiasına olasılık tanımıyor. 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar Türkiye’nin siyasal yapısını yeni baştan düzenlemeye kalkıştılar. Yürürlüğe koydukları plan şuydu: İki parti olacak. Biri sağda biri solda. Bir de küçük parti. Hani, olur ya; koalisyon kurmak zorunda kalınır; o zaman küçük partiye gereksinilecek! 12 Eylül askeri rejiminin devamı olacak, sonraları devlet partisi diye anılan sağ partiyi kimin kuracağını da saptadılar. Önce Başbakan Bülend Ulusu’yu istediler. Ulusu yanaşmadı. Emekli Orgeneral Turgut Sunalp’i, Milliyetçi Demokrasi Partisi adı alan partinin başına getirdiler. Sol parti ise; İsmet İnönü’nün özel kalem müdürü, Başbakanlık Müsteşarı Necdet Calp de CHP’nin devamı olacak sol partiyi, Halkçı Parti’yi kurdu. 12 Eylül’ün lideri Kenan Evren’in söylediğine göre; 12 Eylül askeri hükümetinde başbakan yardımcılığı görevi yaptığı için Turgut Özal’ın; - planda küçük parti olarak gösterilen- Anavatan’ı kurmasına izin verdiler. Küçük parti seçimde tek başına iktidara geldi. HP ikinci ve askerlerin kurdurduğu MDP üçüncü oldu. Sonra eridi gitti. Yok oldu. Bu örnek AKP’nin olası türlü cambazlıklarına karşın MHP’yi ortadan kaldırmaya gücünün yetmeyeceğini kanıtlar. Ha, bir olasılık var; referandumda görüldü. MHP’de önemli ağırlığı olan, ancak partinin hayır kampanyasına karşı çıkarak evet oyu kullanan özgür ülkücüler hareketi daha genişler ve MHP tabanından kopmalar daha da büyürse... o zaman MHP, demokratik yoldan eriyecek demektir. Unutmamalı: Referandum kampanyasının ilk gününden son gününe kadar RTE; MHP tabanının büyük ölçüde AKP doğrultusunda evet oyu kullanacağını söyledi. Bu, RTE’nin MHP içinden hayli ciddi istihbaratı olduğunu gösteriyor. Devlet Bahçeli’nin, AKP’nin olmazlar sınıfından kimi planlarıyla uğraşacağı yerde, partiyi tekrar 2007 seçiminden önceki kıvama getirmesi gerekiyor. Fakat bir başka olaydan söz ediyor Bahçeli. Fikret Bila’ya, hükümetin Alparslan Türkeş’in cenazesini kent içindeki anıtmezarından kaldırmayı planladığı duyumları aldıklarını söyledi. Kent içinde mezarlıklar... Tarihsel camilerin bahçelerine ünlülerin veya annelerinin gömülmesi... Örneğin Turgut Özal, Adnan Menderes İstanbul’un göbeğindeki anıtmezarlarda yatıyor. Turgut Özal’ın annesi, kardeşi, bir parti lideri bir caminin avlusunda... Oysa bir zamanlar tabii devlet devlet iken Türk büyüklerinin Gazi Orman Çiftliği’ndeki Devlet Mezarlığı’na defnedilmeleri için büyük bir mezarlık yapıldı. Kimileri için işlevi olmayan bir Devlet Mezarlığı! 27 Mayıs ihtilalinin önderi Cemal Gürsel’in nereye gömüleceği öldüğü günlerde tartışma konusu oldu. Kimi askerler Anıtkabir’e, Atatürk’ün hemen yanı başına gömülmesinde ısrar etti. Başaramadılar. Anıtkabir’n dışında ama hemen yanında görüşü ağırlık kazandı. Oraya gömüldü ama sonra... Devlet Mezarlığı’na nakledildi. Bülent Ecevit, bu ülkenin başbakanı. Devlet Mezarlığı’nda yatıyor. Ama başkalarına kentin gözde yerlerinde anıtmezar yapılmasına... annenin, kardeşin veya bir parti liderinin cami bahçelerinde gömülmelerine veya ünlü birinin Ankara’nın Bilkent’inde inşa ettirdiği modern caminin bir yerinde ölmeden yaptırdığı görkemli mezarda yatmasına izin vereceksiniz! Türkeş’i kent içinden Devlet Mezarlığı’na mı götüreceksiniz? Burası Türkiye. Olmazların olduğu bir ülke. Zamana ve zemine uygun yöneticiler ülkesi! Kentleri mezarlığa dönüştürürler... Kendilerine uygun olanlara anıtmezar reva... Karşı gördüklerini mezarlarında bile rahat bırakmayacaklar! Burası, Müslümanlığı kullanarak ikbale erişenler veya erişmek isteyenler ülkesi! ankcum@cumhuriyet.com.tr C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayõn Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İb- rahimYıldız(BaşkanYardımcısı),Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinka- ya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An- kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem- silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey- danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü- lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re- zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 23 EYLÜL 2010 İmsak: 5.18 Güneş: 6.45 Öğle: 13.04 İkindi: 16.26 Akşam: 19.10 Yatsõ: 20.30 İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dõş Haberler: Özgür Ulu- soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın Bilgi-Belge: Edibe Buğra Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ ? Yazõişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Bü- yükşehir Belediyesi’nin bu yõl 11’incisini düzen- lediği Barõş Selçuk Gazetecilik Yarõşmasõ’nda de- receye girenlerin ödülleri, önceki akşam gerçek- leştirilen törenle verildi. Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, tö- rende, kente kazandõrõlacak basõn müzesinin yeri- nin belirlendiğini söyledi. 1994 yõlõnda göreve giderken geçirdiği trafik ka- zasõ sonucu yaşamõnõ yidiren gazetesi Barõş Sel- çuk’un anõsõnõ yaşatmak ve genç gazetecileri des- teklemek amacõyla düzenlenen yarõşmada, gazete- miz muhabiri Aykut Küçükkaya da “Fener Sav- cısı’na By-Pass” haberiyle Hande Mumcu Özen- dirme Ödülü’ne değer görülmüştü. Ödüller, önce- ki akşam tarihi havagazõ fabrikasõnda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene Kocaoğlu’nun yanõ sõra CHP PM üyesi Alaattin Yüksel, Narlõdere Belediye Başkanõ Ab- dül Batur, İzmir Ticaret Odasõ Meclis Başkanõ Ne- cip Kalkan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türki- ye Gazeteciler Fedarasyonu Başkanõ Atilla Sertel, Barõş Selçuk’un ailesi, yarõşmanõn seçici kurul üye- leri ve çok sayõda gazeteci katõldõ. 4 ayrõ dalda ya- põlan yarõşmada dereceye girenlere ödülleri veril- di. Görevde olduğu için törene katõlamayan Aykut Küçükkaya’nõn ödülünü, gazetemiz İzmir Bürosu Haber Müdürü Yusuf Özkan, aldõ. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 23 Eylül TAŞKIN ÖZLER UŞAK - Uşak’ta önceki gün meydana gelen trafik kazasõnda, kamyonla çarpõşan otomobilin bagajõnda patlayõcõ düzenekleri ve çeşitli krokiler bulundu. Bir ki- şinin yaşamõnõ yitirdiği, bir kişi- nin de yaralandõğõ kazada ele ge- çirilen bombalarõn PKK’ye ait olduğu savlanõyor. Kaza, önceki gün öğleden son- ra Uşak-Afyonkarahisar karayo- lunun 43. kilometresinde meyda- na geldi. Afyon’dan İzmir’e giden Faik Yorgun (31) yönetiminde- ki 65 NS 309 plakalõ otomobil, ha- talõ sollama yapõnca karşõ yönden gelen Veysel Devebacak yöneti- mindeki 42 BS 932 plakalõ kam- yonla çarpõştõ. Kazada, özel otomobil sürücü- sü Yorgun yaşamõnõ yitirirken kamyon sürücüsü Devebacak ha- fif yaralandõ. Yorgun’un cesedi ka- za yerinden savcõnõn talimatõyla hemen Banaz Devlet Hastanesi Morgu’na kaldõrõldõ. Burada üze- rinin aranmasõ sõrasõnda, nereye ait olduğu henüz belirlenemeyen bir- kaç kroki çõktõ. Bunun üzerine gü- venlik güçleri, gerekli önlemi ala- rak kaza yapan aracõ ayrõntõlõ in- celemeye başladõ. Aracõn arka koltuğunda gizlenmiş olarak, A4 ve C4 tipi plastik patlacõlarla fün- yeleri bulundu. Miktarõ açõklan- mayan patlayõcõlarõn fünyeleri- nin bağlõ olmadõğõ belirlendi. Malzemeler incelenmek üzere İzmir’e gönderildi. İzmir’de ya- põlan ilk incelemede, bombalarõn plastik patlayõcõ olduğu kesinleş- ti. Bu arada Yorgun’un terör ör- gütü PKK’nin kuryesi olduğu savlandõ. Bombalarõn Irak’õn ku- zeyinden geldiği öne sürülürken Yorgun’un üzerinde bulunan cep telefonu kartlarõ ve hafõza kartla- rõ da incelenmek üzere Anka- ra’daki Jandarma Kriminal Daire Başkanlõğõ’na gönderildi. Kaza yapan otomobilin Yorgun’a ait ol- duğu ve 15 gün önce satõn alõndõ- ğõ bildirildi. Yorgun’un sürücü bel- gesinin de orijinal olduğu anlaşõldõ. Bu arada olayla ilgili Uşak’ta, Va- li Özdemir Çakacak başkanlõ- ğõnda güvenlik toplantõsõ düzen- lendi. Valilikteki toplantõya İl Jandarma Garnizon Komutanõ Jandarma Albay İsmail Özcan, İl Emniyet Müdür Vekili Uğur Puğ, Terörle Mücadele Şubesi Müdü- rü Ali Sabah katõldõ. Çakacak, toplantõnõn ardõndan gazetecilere, soruşturma sürdüğü için açõklama yapmayacağõnõ söyledi. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - “İrticay- la Mücadele Eylem Pla- nı” davasõnõn tutuklu sa- nõğõ Kurmay Albay Dur- sun Çiçek, Adalet Ba- kanlõğõ’na gönderdiği “açık mektup”ta, Mec- lis TV örneğini vererek, Ergenekon, Balyoz ve Kafes gibi davalarõn tel- evizyonlardan naklen ya- yõmlanmasõ çağrõsõnda bulundu. “Millet, özel yetkili mahkemelerde işlenen hukuk cinayet- lerinin canlı tanığı ol- sun” diyen Çiçek, mek- tubunda “Beşiktaş ve Silivri mağdurları ola- rak masumuz, haklıyız ve dimdik ayaktayız” ifadesine yer verdi. Çiçek’in iki sayfalõk mektubu özetle şöyle: Cinayetlerin başrol oyuncusu ‘O’: Geçmiş dönemlerde günlük ha- yatta adõ-sanõ pek du- yulmayan, gündeme öy- le sõk gelmeyen Adalet Bakanõ (Sadullah Er- gin) her gün gündemde ve televizyon ekranla- rõnda. Yüksek Askeri Şûra Toplantõsõ oluyor, “O” Ankara’ya ivedi çağrõlõ- yor. İftira atõlan 102 as- ker hakkõnda haksõz ve hukuksuzca yakalama kararõ alõnõyor, Adalet Bakanõ, Başbakan’õn ya- nõnda. Anayasa değişik- liği onun çevresinde şe- killeniyor. Beşiktaş ve Silivri’de yapõlan hukuk cinayetlerinin başrol oyuncusu “O”. Hukuk alet edilerek yapõlan yar- gõsõz infazlarõn faillerini koruyan ve kollayan yi- ne Adalet Bakanõ. Hukuk darbesi ya- şanıyor: Yakõn tarihte hep Gürcistan örneği, orada nasõl bir adalet ba- kanõnõn dõş güçlerin des- teği ile ülkesine yõllarca hizmet etmiş devlet baş- kanõnõ, hukuku ve yasa- larõ alet ederek kõsa sü- rede ülkesinden kaçma- ya zorladõğõ ve yönetimi ele geçirdiği gerçeği an- latõlõrdõ. Şimdi bu insan- lõk dõşõ hukuk darbesinin daha kötüsü büyük önder Atatürk’ün kurduğu, 90 yõllõk demokratik bir ül- kede yaşanõyor. Sözde aydõnlar ve demokrat- lar, maddi çõkarlarõ uğ- runa yaşanan haksõzlõk- larõ ve hukuksuzluklarõ alkõşlõyor veya görmez- den geliyor. SP kayyuma devredildi Erbakan Kurtulmuş’u “mahkeme kararõyla” kongre yapmak zorunda bõraktõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Saadet Partisi’nde (SP) 4 aydõr süren kongre kavgasõnõ Necmettin Erbakan kazandõ. Erbakan, 650 delege imzasõna rağmen kongreyi toplamayan SP Genel Başkanõ Numan Kur- tulmuş’u “mahkeme kararıy- la” kongreyi toplamak zorunda bõraktõ. Mahkeme, Erbakan adõ- na dava açan 3 kişiyi partinin kongreye götürülmesini sağla- mak üzere kayyum atadõ. Karara SP yönetimi çok sert tepki gös- terirken partinin bir ay içinde kongreye gideceği belirtiliyor. Bu kararõn ardõndan Erbakan ve Kurtulmuş yanlõlarõnõn artõk ay- nõ parti içinde siyaset yapmala- rõnõn imkânsõz olduğu değer- lendirmeleri ağõr basõyor. Ankara 10. Sulh Hukuk Mah- kemesi, dün verdiği kararla SP’de olağanüstü kongre çağrõsõ yapmak üzere, Erbakan yanlõ- larõ adõna davayõ açan ve avu- katlõklarõnõ yapan Mustafa Ka- malak, Hasan Bitmez ve Şe- rafettin Kılıç’õ kayyum olarak görevlendirdi. Karar, partide yeniden kongreye gidilmesi için toplanan 650 dilekçenin iş- leme konulmamasõ üzerine açõ- lan davada verildi. Duruşmada Mahkeme Başkanõ Mustafa Altunbaşak, “açılış, kongre divan teşkili, tüzük ve prog- ram tadil komisyonları te- şekkülü, tüzük ve program ta- dil komisyonlarının raporla- rının okunması, genel baş- kan, genel idare kurulu, asıl ve yedek üyelerinin yüksek di- siplin kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçimi gündemi ile Mustafa Kamalak, Hasan Bit- mez ve Şerafettin Kılıç’ın Saadet Partisi olağanüstü kongeresini çağırmakla gö- revlendirilmelerine” karar ver- di. SP karara, 8 gün içerisinde itiraz edebilecek. Kararla kayyum atanan Mus- tafa Kamalak, “kongrenin bir ay içinde toplanacağını” be- lirtti. Kararõn ardõndan Kurtul- muş, parti yöneticileriyle durum değerlendirmesi yaptõ. Toplan- tõnõn ardõndan SP yönetimi adõ- na Genel Başkan Yardõmcõsõ Şe- ref Malkoç, Erbakan yanlõlarõ- nõ zehir zemberek suçlayan bir açõklama yaptõ. Malkoç şunlarõ söyledi: “Hazirandaki kongremiz- den bu yana 4 koldan saldırı- ya uğradık. Her türlü yalan ve iftiralarla delegelerden imza toplandı. Partimizin yönetici- lerine fiili saldırılarda bulu- nuldu. Fitne fesat açıklamaları yapıldı. 14 tane de dava açıl- dı. Bu karar bu davalardan birinde alındı. Bu karar, Tür- kiye’de bir ilktir. Ağabeyleri- miz partimizi kayyumlara dü- şürmüştür.” Mahkemenin kararõnõn ar- dõndan Erbakan ve Kurtulmuş yanlõlarõnõn artõk aynõ parti ça- tõsõ altõnda kalamayacaklarõ yo- lunda bir görüş oluştu. Erbakan ve Kurtulmuş yanlõlarõ da bu gö- rüşü doğrular şekilde karar son- rasõ çok sert açõklamalar yaptõ. Partiye yakõn bazõ isimler de yo- rumlarõnda “Kurtulmuş’un bu karar sonrası artık aday ol- mayacağı” görüşünü ifade etti. Seçimlere çok kõsa bir zaman kalmasõ nedeniyle iki taraftan bi- rinin partiyi terk etmesi duru- munda yeni parti kurmasõ müm- kün görünmüyor. Bu durumda seçim öncesi AKP ile ittifaklar konusunun SP kongresi süre- cinde daha çok konuşulacağõ be- lirtiliyor. Kaza yapan araçta PKK’ye ait olduğu savlanan plastik patlayõcõ ve krokiler bulundu Uşak’ta kuşkulu kaza ÖZAL DOSYASI YENİDEN AÇILIYOR İstanbul Haber Servisi - 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’ın babasına yönelik suikast girişimiyle ilgi- li sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. İstanbul Özel Yetki- li Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’nin yürüteceği soruş- turma kapsamında Ahmet Özal ve eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun ifade- sine başvurulacak. Ahmet Özal, bir gazeteye ver- diği röportajda, babasına 1988’de düzenlenen başarısız suikastın arkasındaki isimlerin çok kısa sürede tespit edildiğini, bunları kendisine söylediğini anlatmıştı. Özal, “Babam ülke karışmasın diye bu isimleri açık- lamadı. Bunlardan biri de MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibe- şoğlu’ydu. Bu isimlerin hepsi Emniyet ve MİT’in arşivlerinde var. Arşivler açılsın” diye ko- nuşmuştu. Bu sözler üzerine İstanbul Özel Yetkili Cumhuri- yet Savcılığı harekete geçti. Sav- cı Hakan Karaali, Ahmet Özal’ın sözleri üzerine soruş- turma başlattı. Gazetede ya- yımlanan röportajdaki iddiala- rı ihbar olarak kabul eden sav- cı Karaali’nin, önümüzdeki günlerde Ahmet Özal’ı ve eski MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nu ifadeye çağır- ması bekleniyor. Saldırgan 4 yıl cezaevinde kaldı 18 Haziran 1988 günü An- kara’da Atatürk Kapalı Spor Sa- lonu’nda yapılan ANAP kon- gresinde, Başbakan Turgut Özal’a kürsüde konuşurken iki el ateş edilmişti. Birinci kurşun Özal’ın sağ eline, ikinci kurşun mikrofonun ayağına isabet et- mişti. Silahı tutukluk yapınca korumalar tarafından vurularak yakalanan Kartal Demirağ 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 1992’de serbest bırakılmıştı. Barış Selçuk ödülleri sahiplerini buldu DAVALARIN TV’DEN YAYIMLANMASINI İSTEDİ Albay Dursun Çiçek: Millet hukuksuzluğun tanığı olsun’ Uşak’ta önceki gün meydana gelen trafik kazasında, kamyonla çarpışan otomobilin bagajında bu- lunan patlayıcı düzenekleri ve çeşitli krokilerin PKK’ye ait olduğu savlanıyor. Fotoğraf: AA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear